Header $articleheadline_he$ "ArticleHeadline" Detay Sayfa Header

 

 

     

 

 

 
2021-08-24

Detay Sayfa

Tüm Dosyaların Listesi

News Database Template Page Example

TBMM Susurluk Raporu 03

4/3/1997 - 11:03 - AtinÄ°lgili BaÄŸlantı Yorumlar Bu Yazıyı Bir Tanıdığına Yolla Bu Yazıyı Yazdır  

      

Üçüncü Bölüm

11- Abdullah Çatli'ya Mehmet Özbay sahte kimligi ile Istanbul'da Silah Tasima Ruhsati verilmesinde suistimali görülenler hakkinda evrak tefrik edilerek Görevsizlik Karari ile Istanbul Il Idare Kuruluna gönderilmistir. 12- Ayrica, Istanbul DGM. Cumhuriyet Bassavciliginca yapilan hazirlik tahkikati sirasinda toplanan delillerden; a) Tarik Ümit'in kaybolmasi ile ilgili olanlar bu olay hakkinda hazirlik tahkikati yapan Silivri Cumhuriyet Bassavciligina gönderilmistir. b) Ömer Lütfi Topal'in öldürülmesi ile ilgili olarak alinan ifadeler ve yapilan telefon tesbitlerine dair müfredat listeleri bu olay hakkinda hazirlik tahkikati yapan Sariyer Cumhuriyet Bassavciligina gönderilmistir. 05.03.1997 ''seklinde yapilan düzenleme incelenmistir.(Ek:81)

32- Komisyon Baskanliginin 10.01.1997 tarih ve 118 sayili yazisiyla, Basbakanlik Teftis Kurulu Baskanligindan Susurluk olayina iliskin sorusturma raporu ve eklerinin talep edildigi,

Basbakanlik Teftis Kurulu Baskanliginin 6.03.1997 tarih ve 0258 sayili yazisi ekinde 11 klasörden olusan sorusturma raporunun birer örneginin gönderildigi, raporun konumuza iliskin olarak, (B) bölümünde Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasi ile ilgili genel açiklamalarin Mülkiye Müfettislerince, Polis Müfettislerince yürütülen sorusturmalarin açiklanmis, Cumhuriyet Bassavciliklarinca yürütülen çalismalar irdelenmistir. Bu bölüme iliskin degerlendirme olarak ta; `` 03.11.1996 tarihinde Susurluk ilçesinde, sürücülügünü Istanbul Kemalettin Erörge Polis Okulu Müdürü Hüseyin Kocadag'in yaptigi 06 AC 600 plakali otonun 20 RC 721 plakali kamyona arkadan çarpmasi neticesinde uzun süredir aranmakta olan Abdullah Çatli ile Gonca Us'un ölümüne; Milletvekili Sedat Edip Bucak'in da agir yaralanmasi ile sonuçlanan kazanin sonucunda: Idari sorusturmalarin sonuçlandigi, ek bir sorusturma yapilmasina gerek bulunmadigi düsünülmektedir. Mehmet Özbay adina düzenlenmis olan hususi pasaport ile ilgili islemlerde ihmali görülenler hakkinda fezleke düzenlenmistir. Mehmet Özbay adina düzenlenmis olan silah tasima ruhsati ile ilgili islemde kusuru görülenler hakkinda rapor düzenlenmis olup, cezai bakimdan polis müfettislerince fezleke düzenlenmektedir. Adi geçen sahis adina düzenlenmis olan sürücü belgesi islemlerinde usulsüzlük bulunmadigi anlasilmistir. Besiktas Ilçe Nüfus Müdürlügünce düzenlenen nüfus hüviyet cüzdani verilmesinde kusuru görülenler hakkinda Mülkiye Basmüfettislerince sorusturma yapilmakta olup, fezleke düzenlenecektir. Hüseyin Kocadag'in ölmesi nedeniyle adli ve idari yönden hakkinda herhangi bir islem yapilmasina gerek kalmamistir. Adli sorusturmalar devam etmekte olup, trafik kazasi ile ilgili dava Susurluk Asliye Ceza Mahkemesinde derdesttir. Mehmet Özbay adina mevzuata aykiri silah tasima belgesi düzenledigi isnad edilen Emniyet Eski Genel Müdürü Mehmet Agar ile hakkinda giyabi tevkif karari bulunan ve emniyetçe aranan kisiyi sakladigi isnad edilen ve aracinda bulunan ruhsatsiz silahlar nedeniyle 6136 sayili Kanuna muhalefet ettigi düsünülen Sedat Edip Bucak halen Milletvekili olduklarindan konulara iliskin savunmalari, ilgili yer C.Bassavciliklarinin fezleke düzenleyerek ilgili Bakanlik kanaliyla TBMM Baskanligindan yasama dokunulmazliklarinin kaldirilmasini talep etmesi ve Anayasanin ilgili maddesi geregince talep uygun görüldügü takdirde mümkün olabilecektir. Konularin yukarida belirtilen idari sorusturmalar sonucu düzenlenecek fezleke konulari disinda tamami C.Bassavciliklarinca sorusturma konusu edilmis bulunmaktadir. Cürüm islemek amaciyla tesekkül meydana getirilip getirilmedigi hususu Istanbul DGM C.Bassavciliginca sorusturulmaktadir. Raporunun (G) bölümünde Sahin Ekli ile ilgili pasaport düzenleme ve Mehmet Özbay adina düzenlenen silah tasima belgelerinin irdelemesi yapilmistir. G/3 maddesinde; ``03.11.1996 günü trafik kazasinda ölen Ahmet-Remziye oglu, 1956 Nevsehir dogumlu Abdullah çatli ile ilgili olarak sürdürülen arsiv ve bilgisayar kayitlarinin incelenmesinde, anilan sahsin ayrica Haydar ve Fahriye oglu, Malatya Ili Merkez Ilçesi Çavusoglu nüfusuna kayitli, Malatya 1957 dogumlu Sahin Ekli adina Istanbul Valiliginden 16.11.1990 tarihinde verilme TR 282820 seri numarali 5 yil süre ile geçerli umuma mahsus pasaport aldigi anlasilmis ve Istanbul Emniyet Müdürlügünden temin edilen Sahin Ekli adina tanzim edilen pasaporta iliskin evrak ve belgeler 04.1.1997 gün ve 012032 sayili yazimiz ile Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciligina gönderilmistir.''Raporun sonuç kisminda; A bölümünde; 3.11.1996 tarihinde Susurluk Ilçesinde, sürücülügünü Istanbul Kemalettin Erörge Polis Okulu Müdürü Hüseyin Kocadag'in yaptigi 06 AC 600 Plakali otonun, 20 RC 721 plakali kamyona arkadan çarpmasi neticesinde uzun süredir aranmakta olan Abdullah Çatli ve Gonca Us'un ölümü, Milletvekili Sedat Edip Bucak'in agir yaralanmasi ile sonuçlanan kazanin sonucunda; Idari sorusturmalarin sonuçlandigi ek bir sorusturma yapilmasina gerek bulunmadigi düsünülmektedir. Mehmet Özbay adina düzenlenmis olan hususi pasaport ile ilgili islemlerde ihmali görülenler hakkinda fezleke düzenlenmistir. Mehmet Özbay adina düzenlenmis olan silah tasima ruhsati ile ilgili islemde kusuru görülenler hakkinda rapor düzenlenmiso lup, cezai bakimdan polis müfettislerince fezleke düzenlenmektedir. Adi geçen sahis adina düzenlenmis olan sürücü belgesi islemlerinde usulsüzlük bulunmadigi anlasilmistir. Besiktas Ilçe Nüfus Müdürlügünce düzenlenen nüfus hüviyet cüzdani verilmesinde kusuru görülenler hakkinda mülkiye basmüfettislerince sorusturma yapilmakta olup, fezleke düzenlenecektir. Hüseyin Kocadag'in ölmesi nedeniyle adli ve idari yönden hakkinda herhangi bir islem yapilmasina gerek kalmamistir. Adli sorusturmalar devam etmekte olup trafik kazasi ile ilgili dava Susurluk Asliye Ceza Mahkemesinde derdesttir. Mehmet Özbay adina mevzuata aykiri silah tasima belgesi düzenledigi isnad edilen emniyet Eski Genel Müdürü Mehmet Agar ile hakkinda giyabi tevkif karari bulunan ve emniyetçe aranan kisiyi sakladigi isnad edilen ve aracinda bulunan ruhsatsiz silahlar nedeniyle 6136 sayili Kanuna muhalefet ettigi düsünülen Sedat Edip Bucak halen Milletvekili olduklarindan konulara iliskin savunmalari, ilgili yer C.Bassavciliklarinin fezleke düzenleyerek ilgili bakanlik kanaliyla TBMM Baskanligindan yasama dokunulmazliklarinin kaldirilmasini talep etmesi ve Anayasanin ilgili maddesi geregince talep uygun görüldügü takdirde mümkün olabilecektir. Konularin yukarida belirtilen idari sorusturmalar sonucu düzenlenecek fezleke konulari disinda tamami C.Bassavciliklarinca sorusturma konusu edilmis bulunmaktadir. Cürüm islemek amaciyla tesekkül meydana getirilip getirilmedigi hususu Istanbul DGM Cumhuriyet Bassavciliginca sorusturulmaktadir. F bölümünde; Mehmet Özbay adina Abdullah Çatli üzerinde.. bulunan adi geçenin Emniyet Genel Müdürlügü mensubu oldugu, silah tasiyabilecegi, kendilerine yardimci olunmasina dair Emniyet Genel Müdürü Mehmet Agar imzali, mühürlü ve fotografli belgeler konusunda yürürlükteki yönetmelige göre böyle bir belge düzenlenemeyecegi, Mehmet Özbay adina düzenlenmiso lan belgenin usulüne uygun düzenlenmis bir ruhsat olmadigi, Genel Müdürlük bütçesinden aylik almayan birisine bu sekilde belge düzenlenemeyecegini, Emniyet Genel müdürlügü yazisinda anlasildiginin belirtildigi `` incelenmistir.(Ek:82)

33- Komisyon Baskanliginin 28.3.1997 tarih ve 327 sayili yazisiyla, Fatih Kaymakamligindan Fatih Uzun Yusuf Mahallesi Muhtari Burhan Kocapehlivan hakkinda idari sorusturma açilip açilmadiginin soruldugu, Fatih Kaymakamliginin 5.3.1997 tarih ve 56 sayili yazisiyla, Uzun Yusuf Mahalle Muhtari Burhan Kocapehlivanin, Abdullah Çatli isimli sahsa Mehmet Özbay adina Mecidiye karakoluna ikametgah olarak gösterilmesi sebebiyle idari sorusturma açilmak üzere Özel Idare Müdürü Cengiz Hepmumcularin muhakkik olarak görevlendirildiginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:83)

34-Komisyon Baskanliginin 31.3.1997 tarih ve 10/89-330 sayili yazisiyla Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciliginin 1997/221-1 sayili fezlekesi Adalet Bakanligindan istenilmis, Adalet Bakanliginin 1.4.1997 tarih ve 10069 sayili yazisi eki 30.1.1997 tarih ve Hz:1997/221 fezleke:1997/1 sayili fezlekenin genel degerlendirme bölümünde; `` 03.11.1996 tarihinde Susurluk Ilçesi civarinda meydana gelen trafik kazasinda, ayni otomobil içerisinde Abdullah Çatli, Sedat Edip Bucak ve Hüseyin Kocadag'in birlikte bulunmalari, o tarihten itibaren, Türkiye gündeminde bas sirayi alarak bugüne kadar süregelen tartismalarin en önemli konusunu teskil etmistir. 12.11.1996 tarihinde Sayin Cumhurbaskani ile bir görüsme yapan, Anavatan Partisi Genel Baskaninin... bazi devlet görevlilerinin uyusturucu, kumarhane, haraç ve adam öldürme gibi eylemlere karistiklarini, devlet tarafindan aranan bazi silahli eylemcilerinde bu devlet görevlileri tarafindan kullanildigini... ifade etmesi sebebiyle Cumhurbaskani 13 Kasim 1996 tarihli mektupla bu bilgileri Basbakana intikal ettirmislerdir. Bu mektupta özetle... ``Emniyet Genel Müdürlügü bünyesinde Özel Harekat Dairesi vardir... bu dairenin bazi elemanlari uyusturucu, kumarhane, haraç ve adam öldürme gibi islere karismaktadir... Ö.L.Topal'i öldürenlerin itiraflari fevkalade enteresandir... asiret reisi devleti kullanmaktadir... Devlette görevli bazi kisilerin Özel Hareket Dairesi Baskani Ibrahim Sahin'den talimat aldiklari ve bunun Içisleri Bakani dahil bir takim yüksek yerlerin bilgisi dahilinde oldugu söylenmektedir...'' seklinde iddia edilen hususlara yer vermislerdir. Bu iddialar nazara alinarak Basbakanlik Teftis Kurulu Baskanligi, Içisleri Bakanligi ve Emniyet Genel Müdürlügü Teftis Kurullari tarafindan arastirmalar yapilmistir. Ayrica TBMM'de bu konularla ilgili bir arastirma komisyonu teskil edilerek arastirmalar sürdürülmüstür. Bu bilgilerin ve arastirmalarin yaninda Istanbul DGM.C.Bassavciliginca da hazirlik tahkikati yapilarak yukarida izah edilen olaylar ayri ayri tahkik edilmis ve toplanan deliller ve delillere istinaden olusan kanaat fezlekenin muhtelif bölümlerinde ayrintili olarak izah ve ifade edilmistir.Yukarida izah ve ifade edildigi üzere: Türkiye'de katliam sanigi olarak giyabi tutuklama karari ile, yurt disinda uyusturucu kaçakçiligi ve cezaevi firarisi olarak Interpol tarafindan kirmizi bülten ile aranan bir silahli eylemci ile, bu kisiyi yakalamak veya bulundugu yeri derhal güvenlik birimlerine bildirmekle görevli ve yükümlü olan üst düzey bir emniyet mensubunun ve bir Milletvekilinin ayni ortamlarda birlikte olmalari ve bu birlikteligi, Abdullah Çatli'nin gerçek kimligi bilinerek, uzun süreli yakin iliskiler içerisinde sürdürülmüs olmasi, Bu kisilerin her üçününde üzerinde ruhsatli tabancalari, yanlarindaki korumalarin ayri ayri zati silahlarinin bulunmasina ragmen ayrica saldiri, suikast ve gizlice cinayet islemekte kullanilabilecek vahim nitelikte ve sayida silahlari ve mermilerle, 34 NUL 63 numarali sahte plakalari (koruma amaçli olmadigi Ist.Emn.Md. yazi ve arastirmasi ile saptanmistir.) ve birçok sahte belgeleri yanlarinda bulundurduklari nazara alindiginda, bu kisilerin son olaydaki beraberliginin basit bir tatil gezisi veya bassagligi ziyareti ile izah edilmesi inandirici görülmemistir. Kaldiki, yukaridaki tesbitlere göre bu beraberlik tesadüf degil önceden tesbit edilmis bir bulusma oldugu, Istanbul'da bulunduklari ilk günde Abdullah Çatli, Sedat Edip Bucak ve Hüseyin Kocadag'in gizlenen bulusmalari ve görüsmelerinden anlasilmaktadir. Bu durum, adi geçen kisilerin, yanlarinda koruma olarak bulundurduklari kisilerle birlikte, yasalara aykiri silahli bir eylem hazirliginda bulunduklari kanaatini olusturmustur. Bu silahlardan ve mermilerden bir bölümünün Özel Harekat Daire Baskanligi kaynakli olduklari ve 1993-1994 yillari itibariyle Emniyet Genel Müdürlügünde kuvve kayitlarinda bulunmalari gerektigi tesbit edilmistir. Buna ragmen bu silah ve mermilerin kaza yapan otomobil içerisinde ve orada bulunan kisiler elinde ne maksatla bulunduklari ve onlara nasil intikal ettirildikleri, Emniyet Genel Müdürlügünün cevabi yazilarinda izah edilememistir. Silah tasimasina yardimci olunmasi hususundaki özel belgeler ve diger iliskilerde nazara alindiginda bu silah ve belgelerin, belirtilen tarihlerde Emniyet Genel Müdürü olan Mehmet Agar ve Özel Harekat Daire Baskan vekili olan Ibrahim Sahin'in talimatlari ve bilgileri dahilinde adi geçen kisilere verildigi kanaati olusmustur. Abdullah Çatli'nin üzerinde bulunan ve yukarida ayrintilari izah edilen sahte belgeler, Abdullah Çatli (Mehmet Özbay sahte kimligi ile) ve Yasar Öz adina düzenlenen silah tasima izin belgeleri ve hususi yesil pasaportlarinda yine, Mehmet Agar'in Emniyet Genel Müdürü oldugu dönemlerde ve onun bilgisi ve talimati dogrultusunda düzenlenerek, bu belgelerle, devlet tarafindan aranan ve birçok yasadisi eyleme katilmis olduklari saptanan kisilerin kolaylikla silah tasimalari ve kolaylikla yurtdisina çikis ve dönüsleri saglanarak çesitli imtiyazlarla donatilmis olduklari anlasilmistir. Ömer Lütfi Topal isimli kisinin öldürülmesinde (olay yukarida ayrintili olarak izah edilmistir) kullanilan silahin sarjöründe Abdullah Çatli'nin parmak izi bulunmus ve Abdullah Çatli'nin bu olaya istirak etmis oldugu bu somut delil ile tesbit edilmistir. Öldürülen Ö.Lütfi Topal Istanbul'da ve Türkiye'nin muhtelif yerlerinde faaliyet gösteren birçok kumarhanenin isletmecisidir. Bu isletmelerden çok büyük miktarlarda paralar kazanilmaktadir. Sami Hostan ve Ali Fevzi Bir isimli sahislarda Ömer Lütfi Topal'in Istanbul'daki bir kumarhanesinin ortaklaridir. Bu kisiler bir ihbar üzerine üç polis memuru ile (A.Çarkin, E.Ersoy, O.Yorulmaz) birlikte Ö.L.Topal'in cinayet zanlilari olarak gözaltina alinmislardir. Istanbul Emniyet Müdürlügü Asayis Sube Müdürlügünün de yetkili mercilere derhal haber vermedikleri aksine, gizlenmesine yardim ettikleri, Sedat Edip Bucak'in, sayi ve nitelik bakimindan vahim olan silah ve mermileri ruhsatsiz olarak tasidigi, Mehmet Agar'in Emniyet Genel Müdürü olarak görevli oldugu tarihte, yukarida Yasar Öz olayinda izah edilen fiil ve hareketi ile görevini suistimal ettigi sonuç ve kanaati olusmustur. DGM.C.Bassavciliginin görev alanina giren, TCK.'nun 313. maddesine münbais, cürüm islemek maksadiyla tesekkül meydana getirmek suçu ile ilgili hazirlik tahkikati yapilirken yukarida zikredilen diger suçlara iliskin delillerde birlikte toplanmistir. Tahkikatin bu asamasinda bu suçlarla ilgili evraklarin ve delillerin tefrik edilerek ilgili C.Bassavciliklarina gönderilmesi halinde tüm olarak tahkikatin sürüncemede kalacagi, delillerin dagilacagi ve yok olacagi ve tüm delillerin birlikte degerlendirilmesi zorunlulugu nazara alindiginda, evraklarin tefrik edilmesinde fiili ve hukuki imkansizlik oldugu görülmüs ve bu sebeplerle fezleke, yukarida zikredilen suçlarida kapsayacak sekilde düzenlenmistir. ``Susurluk kazasi'' olarak Türkiye'nin gündeminde yer alan olaylarin, ülke genelinde tüm yönleri ile aydinliga kavusmasi ve olaylarda istiraki olan baska kisilerinde varliginin belirlenmesi için; Sariyer C.Bassavciliginca tahkikati sürdürülen Ömer Lütfi Topal'in öldürülmesi olayi, Silivri C.Bassavciliginca tahkikatlari sürdürülen Tarik Ümit'in kaybolmasi ve Iran uyruklu Asker Smitko-Lasem Ecmaili'nin öldürülmesi olaylari, Sapanca C.Bassavciligincaa tahkikati sürdürülen Behçet Cantürk ve arkadaslarinin öldürülmesi olayi, Gaziantep C.Bassavciliginca tahkikati sürdürülen Mehmet Ali Yaprak'in kaçirilmasi olaylarinin tahkikatlarinin ikmal edilmesi, olay faillerinin somut delilleri ile ortaya çikarilmasi gerekmektedir. Bu tahkikatlarin sonuçlanmalari halinde, olaylara istirak ettikleri tesbit edilen saniklar hakkinda, görevli C.Bassavciliklarinca yapilacak yasal islemlere ek olarak, Istanbul DGM.C.Bassavciliginin görev alanina giren, cürüm islemek için tesekkül meydana getirmek suçundan da ayrica ek mukteza tayin olunacaktir. Zaten, bu olaylarda adi geçen ve halen firarda olup yakalama ve giyabi tutuklama kararlari ile aranan bir kisim saniklar ile bu olaylara iliskin bir kisim ihbar ve iddialarla ilgili tahkikat halen Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciliginca sürdürülmektedir. Halen 20. dönem Sanliurfa Milletvekili olan Sedat Edip Bucak ve 20. dönem Elazig Milletvekili olan Mehmet Kemal Agar haklarinda, müsnet suçlardan eylemlerine uyan ve yukarida zikredilen kanun maddeleri geregince takibat yapilabilmesi; T.C. Anayasasinin 83/2 maddesi geregince Türkiye Büyük Millet Meclisinin, adi geçen milletvekilleri hakkinda Yasama dokunulmazliklarinin kaldirilmasi kararina bagli bulunmaktadir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin takdirine tevdii olunmak üzere fezleke düzenlenerek, hazirlik tahkikat evraki ile ilisikte sunulmustur.'' seklinde degerlendirme yapildigi incelenmistir.(Ek:84)

B-ÖMER LÜTFI TOPAL CINAYETI ILE ILGILI INCELEME 1- Cumhurbaskani Süleyman DEMIREL'in, 13 Kasim 1996 tarihinde Basbakan Necmettin ERBAKAN'a yazdigi mektupta; 12 Kasim 1996 tarihinde ziyaretime gelen Anamuhalefet Partisi Genel Baskani Sayin Mesut YILMAZ bana özetle asagidaki hususlari intikal ettirmistir: ``Emniyet Genel Müdürlügü bünyesinde Özel Harekat Dairesi vardir.Aldigimiz duyumlara göre bu dairenin bazi elemanlari; ``uyusturucu, kumarhane, haraç ve adam öldürülmesi'' gibi islere karismaktadir.Son olay bunun vehim olmadigini, hatta sanildigindan da kötü oldugunu göstermistir.Ömer Lütfü TOPAL'i öldürenlerin itiraflari fevkalade enteresandir.Bu kisiler suçu itiraf ettikleri halde Ankara'ya celbedilmisler, halen serbest gezmektedirler.Istanbul Emniyet Müdürlügü'nde her türlü döküman hazirdir.Asiret reisi, devleti kullanmaktadir.Devlette görevli olan bazi kisilerin Özel Harekat Dairesi Baskani Ibrahim SAHIN'den talimat aldiklari ve bunun -Içisleri Bakani dahil- birtakim yüksek yerlerin bilgisi dahilinde oldugu söylenmektedir.Suça karisan asgari 100-120 kisi vardir.Bunlar, devlet emrinde çalisan katillerdir.Bu isin devlet çapinda sorusturulmasi lazimdir.Buna seyirci kalinirsa, demokrasinin isleyebileceginden süphe ederim.Bunlarin meydana çikarilmasi halinde, devletin zarar göreceginden de endise ederim.Normal devlet mekanizmasina güvenim yoktur.Devlet Denetleme Kurulu böyle bir seyi üstlenebilir.'' Bu sözler üzerine ben kendisine; ``Devlet Denetleme Kurulu'nun bu çesit iddialari arastiracak bir yapiya ve kadroya sahip olmadigini, bunlari hükümete intikal ettirecegimi, bir ülkede birden fazla hükümet varmis gibi bir durum olmamasi icap ettigini, benim devlet anlayisimin gereginin bu oldugunu, -varsa- birtakim kötülüklerin ortaya çikmasi gerekecegini bunun, Devlete zarar vermeyecegini, aksine Devleti güçlendirecegini'' söyledim.Anamuhalefet Partisi Genel Baskani tarafindan ortaya atilan bu iddialarin çok ciddi oldugu kanaatindeyim.Bunlarin tetkik ve tahkik ettirilerek gereginin ifasini rica ederim.'' seklinde talimat verildigi incelenmistir.(Ek:44)

2- Komisyonumuzun Basbakanliga yazdigi 29.11.1996 tarih ve A.01.1.GEÇ/1 sayili yazisina cevaben, Basbakanligin 06.12.1996 tarih ve Müs.1902/01333 sayili yazisinda; Cumhurbaskaninin önceki maddede sözü edilen mektubu da ilgi tutularak; konu hakkinda, Basbakanlik Teftis Kurulu Baskanligi, MIT Müstesarligi, Içisleri Bakanligi ve Emniyet Genel Müdürlügü tarafindan sorusturmalarin devam ettiginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:85)

3- Komisyonumuzun Basbakanliga yazdigi 10.01.1997 gün ve 10/89-118 sayili yazisi ile Basbakanlik talimati Susurluk Olayina iliskin Sorusturma Raporu istenmis, Basbakanlik bu yaziya cevaben 6.3.1997 gün TKB. 1258 sayili yazisi ekinde gönderdigi, Basbakanlik Teftis Kurulu Baskanliginin 10.01.1997 tarih ve M:001 sayili Raporunda, Ömer Lütfi TOPAL Cinayeti ile ilgili olarak özetle; `` Istanbul Ili Sariyer Ilçesi Yeniköy Tazeceviz sokak üzerinde 28.07.1996 günü saat 23.00-23.30 arasinda Ömer Lütfü TOPAL 34 BTG 96 plakali otosu içinde kimligi bilinmeyen kisilerce öldürülmüstür. Savcilik iddianamesinden olay, gerekli tespit çalismalari yapildiktan sonra Sariyer Emniyet Müdürlügünce Sariyer Cumhuriyet Bassavciligina intikal ettirilmistir. Savcilik da 1996/3514 sayili hazirlik numarasi vererek sorusturmaya baslamistir. 25.8.1996 günü Istanbul Emniyet Müdürlügü Cinayet Büro Amirligine Ömer Lütfü TOPAL'in öldürülmesi olayini Özel Harekat Sube Müdürlügünde görevli polis memurlari Ayhan ÇARKIN, Ercan ERSOY, Oguz YORULMAZ, Ataköy Galeriada Natural ayakkabi magazasi sahibi Sami HOSTAN, Sheraton Oteli gazinosu sahibi Ali Fevzi BIR adli sahislarin gerçeklestirdigini bildiren isimsiz telefon ihbari üzerine, adi geçenler Istanbul Emniyet Müdürlügünce 27.8.1996 tarihinde gözlem altina alinmislardir. 28.8.1996 günü Emniyet Genel Müdürlügünden gelen ekibe saat 23.00 da teslim edilmislerdir. Adi geçen bu zanlilar öldürme olayinin meydana geldigi tarihte, bulunduklari yerleri mekan taniklari ile delillendirme yoluna giderek ve kendilerinin de beyanlari alindiktan sonra Cumhuriyet Bassavciliklarina intikal ettirilmeden saliverilmislerdir. 3 Polis Memuru ve 2 sivil sahsin dönemin Içisleri Bakani Mehmet AGAR'in talimati, Emniyet Genel Müdürü Alaattin YÜKSEL'in bilgisi disinda, Genel Müdür Yardimcisi Halil TUG'un Bakanin talimatini Özel Harekat Daire Baskanvekili Ibrahim SAHIN'e iletmesi ve talimatin ayrica Bakan tarafindan Ibrahim SAHIN'e de verilmesi üzerine Ibrahim SAHIN ve beraberinde Özel Harekat Dairesinden 3 görevlinin Istanbul'a giderek Ankara'ya getirildigi, konu hakkinda Istanbul Emniyet Müdürü Kemal YAZICIOGLU ve Müdür Yardimcisi Bilgi ÜNAL'in mutabakatinin bulundugu, Sayin Bakan ile Genel Müdür Yardimcisi Halil TUG'un 28.08.1996 günü Istanbul'da olduklari ve konu hakkinda Istanbul Emniyet Müdürü Kemal YAZICIOGLU ile görüsme yaptiklari anlasilmistir. Diger taraftan, Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi olayi ile ilgili olarak Istanbul Emniyet Müdürlügünde sorgulanan 3 özel harekat memurundan Oguz YORULMAZ'in, Özel Harekat Daire Baskanvekili Ibrahim SAHIN'in Istanbul'da Asayis Sube Müdür Yardimcisi oldugu dönemdeki korumasi olmasi, daha sonra Hüseyin KOCADAG'in korumasi olmasi, bilahare yine Ankara'da Ibrahim SAHIN'in korumasi olmasi, daha sonra da Sanliurfa Milletvekili E.Sedat Edip BUCAK'in korumasi olmasi, bu dönemlerde Ömer Lütfi TOPAL'in ortagi olduklari söylenen Ali Fevzi BIR (Aliço) ile Sami HOSTAN'i (Arnavut Sami), Sedat Edip BUCAK ile Ibrahim SAHIN'in yanina gidip gelirlerken tanidigini açikça beyan etmesi düsündürücüdür. Ayrica Tevfik AGANSOY'un öldürüldügü gün, özel harekatçi 3 polis memurunun Istanbul Emniyet Müdürlügünde Ömer Lütfü TOPAL cinayeti ile ilgili olarak gözetim altinda tutuldugu 28.08.1996 günüdür. Dolayisiyla, Tevfik AGANSOY'un öldürülmesini de bu kisileri ihbar etmis olabilecegi veya karsilikli hesaplasma süphesi dogmakta olup, arastirilmasi gerekmektedir. Buna göre; Öldürme olayinin sorusturulmasi görev ve yetkisi Sariyer C.Bassavciligina aittir.Cürüm islemek için tesekkül meydana getirmek yönü ile olayin sorusturulmasi görev ve yetkisi Istanbul DGM.C.Bassavciligina aittir.Öldürme olayinin zanlilari 3 polis memuru ve 2 sivil sahsin Istanbul emniyet Müdürlügünden Sariyer C.Bassavciliginin bilgisi disinda alinarak Emniyet Genel Müdürlügüne getirilerek C.Bassavciliklarina haber verilmeden serbest birakanlar, bu talimati verenler dönemin Içisleri Bakani Mehmet AGAR, Emniyet Genel Müdür Yardimcisi Halil TUG, Özel Harekat Daire Baskanvekili Ibrahim SAHIN, Istanbul Emniyet Müdürü Kemal YAZICIOGLU ve Emniyet Müdür Yardimcisi Bilgi ÜNAL haklarinda adli görevi ihmal suçundan yetkili C.Bassavciliginca sorusturma yapilmasinin uygun olacagi düsünülmektedir.Idari yönden Emniyet Genel Müdürlügünce sorusturma yapilmistir. Içisleri Bakanliginca Mülkiye Basmüfettisleri marifetiyle sorusturma sürdürülmektedir. Sanliurfa Milletvekili Sedat Edip BUCAK'in korunmasi için 22.6.1996 tarihli Il Koruma Kurulu sadece bir polis görevlendirmesini uygun gördügü ve bu kararin Içisleri Bakanligi Merkez Koruma Kurulunca 25.7.1996 tarihinde benimsedigi ve bu durumun Içisleri eski Bakani Mehmet AGAR tarafindan 06.08.1996 günü Bakan olarak onaylandigi görülmesine ragmen 06.08.1996 günü Sedat Edip BUCAK'a 4'ü Istanbul'da 2'si Izmir'de görev yapan 6 kisinin tahsis edilerek tayinlerinin yapilmasi, bu kisilerin ise derhal koruma görevine baslamayip 3 aylik bir dönem içinde ayri ayri göreve baslamalarinin ise korumada aciliyet olmadigini ortaya koymasi, Sedat Edip BUCAK'in yazili talebinin tayinlerden bir gün sonrasi olan 07.08.1996 günü yapilmasi, bu korumalardan 3'ünün Ömer Lütfü TOPAL cinayeti ile ilgili olarak gözaltina alinan kisiler olmasi birinin de bu kisiler lehine taniklik yapan kisi olmasi dikkat çekmektedir. Koruma görevlileri verilmesi konusunun ayrica Içisleri Bakanliginca incelenmesi ve gerekirse sorusturulmasinin uygun olacagi mütalaa edilmektedir.Abdullah ÇATLI'nin -kullandigi diger isimler de dikkate alinarak- ve Ömer Lütfi TOPAL'in ortak oldugu sirketlerin Maliye Bakanliginca arastirilarak hesaplarinin incelenmesinin Bassavciliklarca yapilmakta olan sorusturmalara yardimci olacagi düsünülmektedir.DYP Sanliurfa Milletvekili Sedat Edip BUCAK'in korumalarinin tayin konusu ise söyle gelismistir:Televizyon ve basinda günlerce tefrika edilen ``Söylemezler'' çetesi ile ilgili operasyon sonrasinda Söylemez kardeslerin vermis oldugu ifadelerde bahse konu olan milletvekilini öldüreceklerini söylemislerdir.Bu hususla ilgili olarak Sedat Edip BUCAK çesitli gazetelere beyanatlar vermistir.Içisleri Bakanligi Genel Sekreteri Ali BILIR imzasi ile 11.07.1996 tarih ve 1200/37 sayi ile adi geçen milletvekilinin korumalarinin isim listesine havi yazi Personel dairesine intikal ettirilmistir.22.06.1996 tarihli Il Koruma Komisyon karari ile bahse konu Milletvekilinin 1 polis memuru ile korunmasina.25.07.1996 tarihinde de Merkez Koruma Komisyon karari ile yakin korumaya alinmasina karar verilmistir.Tekrar 07.08.1996 tarihinde Sanliurfa Milletvekili Sedat Edip BUCAK Içisleri Bakanligina müracaatta bulunarak 11.07.1996 tarihindeki müracaatinda istedigi korumalarinin isim listesini Içisleri Bakanligina göndermis ayni gün evrak dairemize intikal ettirilmistir. Konunun aciliyeti bakimindan bize iletilen dilekçelerde ismi geçen polis memurlarinin atamalari 06.08.1996 Ankara Emniyet Müdürlügü kadrosuna yapilmistir. Bize yapilan ilk müracaat 11.07.1996 tarihindedir. Atamalar ise bu talepten 25 gün sonra yapilmistir. Basbakanlik Teftis Kurulu Raporunda Ömer Lütfi TOPAL'a verilen diplomatik pasaportla ilgili olarak da; 28.07.1996 günü Istanbul'da ugradigi silahli saldiri sonucu öldürülen Ömer Lütfü TOPAL'a ait 34 BTG 96 plaka sayili oto içerisinde yapilan aramada maktül adina düzenlenmis 01 NO: 0041672 seri numarali CCCP Diplomatik Pasaport bulundugu, elde edilen esya ve belgelerin Sariyer Cumhuriyet Bassavciliginca mirasci Serdar Murat TOPAL vekili Avukat Nilüfer YARGICI'ya 19.08.1996 tarihinde teslim edildigi ifade edilerek, Basbakanlik Makaminin 18.11.1996 gün ve M:127 sayili onaylari geregince yürütülmekte olan inceleme ve sorusturmaya esas olmak üzere sözkonusu Diplomatik Pasaportun temin edilerek anilan pasaport ile ülkemize giris çikis yapilip yapilmadiginin, yapilmis ise buna iliskin ayrintili bilgi ve belgelerin gönderilmesi ile temin edildigi takdirde anilan pasaportun gerçekliginin arastirilarak bilgi verilmesinin, Basbakanlik Teftis Kurulu Baskanliginin 12.12.1996 tarih ve 1303 sayili yazilari ile istenilmesi üzerine; Diplomatik pasaportun halen sorusturmayi yürüten Sariyer Cumhuriyet Bassavciliginda oldugu anlasilmistir.Ömer Lütfü TOPAL'a ait 01 NO: 0041672 seri numarali CCCP Diplomatik Pasaporta iliskin ilgili ülke makamlarindan bilgi temin edildiginde ayrica bilgi verilecegi Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciligina bildirilmis, Sariyer Cumhuriyet Bassavciligina da bilgi verilmistir.'' Ömer Lütfü TOPAL'in üzerinde bulunan, Savcilikça ailesine teslim edilen SSCB'ne ait Diplomatik Pasaportun Türkmenistan Cumhurbaskani tarafindan verildigi, bu pasaportun Türkmenistan, Azerbeycan ve Amerika seyahatlerinde adi geçen kisi tarafindan yurtiçi giris ve çikislarda kullanildigi belirlenmistir. Disisleri Bakanligi kanali ile yapilan arastirmada, Ömer Lütfü TOPAL'in Türkmenistan'da 2 tane 5 yildizli otel islettigi, bir is merkezi bulundugu, petrol arastirmalari ile saglik konularinda çalistigina dair duyumlar alindigi, Türkmenistan tarafindan diplomatik pasaport verilen Türkiye Cumhuriyeti vatandasi sayisinin 40 rakaminin çok üzerinde oldugunun tahmin edildigi, diplomatik pasaport alanlar arasinda Erdal INÖNÜ, Ayvaz GÖKDEMIR ile Veysel ATASOY'un da bulundugu bildirilmistir. Diplomatik pasaport sahiplerinin yurtiçi giris ve çikislarda (ihbar olmadikça) kendilerinin ve esyalarinin aranmamasi gerçeginden hareketle yurtiçine giris ve çikislarda kara para, silah ve uyusturucu gibi hususlarda aranmama imkânindan Ömer Lütfü TOPAL'in da istifade etmis olabilecegi düsünülmektedir. Ayrica Ömer Lütfü TOPAL ile ilgili olarak yapilan arsiv arastirmasi neticesinde; Kullandigi sahte kimliklerin: 1- Mehmet ve Hatice oglu 1946 Kilis dogumlu, Sadik Sami ONAR, 2- 1948 Gaziantep dogumlu, Serdon Cevat SERDAR oldugu, Adi geçen sahsa Içisleri Bakanliginca Hususi Damgali Pasaport tanzim edildigine dair herhangi bir bilgiye rastlanmadigi belirlenmistir. Yine yapilan dosya tetkikinde; Ömer Lütfü TOPAL'in, 03.08.1975 tarihinde Ankara Valiliginden tanzim edilen TR C 403186 seri numarali Umuma Mahsus Pasaport aldigi, yine ayni sahsin 22.04.1977 tarihinde Gaziantep Valiliginden Sadik Sami ONAR sahte kimligi ile TR D 256258 seri numarali Umuma Mahsus Pasaport aldigi, Ayrica; Türkiye'ye giris ve Türkiye'den çikis bilgisayar kayitlarinda yapilan arastirmada, Mevlüt oglu 1942 dogumlu Ömer Lütfü TOPAL'in TR H 918035 seri numarali Umuma Mahsus Pasaportla giris-çikis yaptigi ve bu pasaportun Istanbul Emniyet Müdürlügünce tanzim edildigi belirlenmistir.'' seklinde bilgi verildigi incelenmistir.(Ek:82)

4- Komisyonumuzun 14.3.1997 tarih ve 282 sayili yazisina cevaben Içisleri Bakanliginin 17.3.1997 gün ve 34-2/619-3 sayili yazisi ekinde gönderilen Içisleri Bakanligi Mülkiye Müfettislerince hazirlanan 06.01.1997 gün ve 76/1, 114/1 sayili inceleme ve sorusturma raporunda da özetle; 1) Ömer Lütfü TOPAL'in öldürülmesi olayini Özel Harekat Sube Müdürlügünde görevli 3 polis memuru ile 2 sivil sahsin gerçeklestirdigi iddiasina iliskin olarak yapilan incelemeler sonucu elde edilen verilere göre: 28.07.1996 günü saat 23.00 siralarinda Sariyer Ilçesi Yeniköy Bölgesinde vukubulmakla, yazili ve görsel basinda TOPAL CINAYETI diye adlandirilan olayla ilgili olarak, Istanbul Emniyet Müdürlügü Asayis Subesine bagli Cinayet Büro Amirliginin 214 40 33 nolu telefonuna, 25.08.1996 günü saat 14.00 siralarinda telefon eden bir erkegin: Ömer Lütfü TOPAL'in öldürülmesi olayini, Özel Harekat Sube Müdürlügünde görevli polis memurlari Ayhan ÇARKIN, Oguz YORULMAZ, Ercan ERSOY, Ataköy Galeria'da Natural Ayakkabi Magazasi sahibi Sami HOSTAN ve Sheraton Oteli Gazinosu sahibi Ali Fevzi BIR adli sahislarin gerçeklestirdigini -ihbar etmesi üzerine,anilan Emniyet birimi tarafindan tanzim edilen, ``Yakalama ve Üst Arama Tutanagi'' belgelerine göre polis memurlarindan;Ayhan ÇARKIN'in 27.08.1996 günü saat 17.00'de,Oguz YORULMAZ'in 27.08.1996 günü saat 15.50'de,Ercan ERSOY'un, 27.08.1996 günü saat 11.00'de gözaltina alinarak, olayla ilgilerinin arastirildigi,yapilan sorgularina iliskin olarak, daktilo edilmis birer ifadeleri bulunmayan adi geçenlerin; Mekan sahitleri de göstermek suretiyle suçlamalari reddettikleri, Kendilerinden alinan parmak izlerinin, olay yerindeki silahta bulunan parmak izleriyle karsilastirilmalarinda mutabakat görülmedigi, Istanbul Polisi tarafindan düzenlenen (Yakalama ve Üst Arama tutanaklari)nda, yakalanma tarih ve saatleri belirtilmedigi gibi, ifadeleri de alinmayan sivil sahislar Sami HOSTAN ile Ali Fevzi BIR'in de; Ömer Lütfü TOPAL'in ortaklarindan olduklarini belirtmekle birlikte, adi geçenin öldürüldügü saatlerde baska yerde ve kisilerle olduklarini ifade ettikleri anlasilmis.Polis Basmüfettisleri S.ERTEN ve H.AKDENIZ tarafindan düzenlenen 15.12.1996 tarih ve 1996/820 sayili (Sorusturma Raporu)nda da; ......anilan Polis memurlari ile Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülme olayi arasinda bir bag kurulamadigi gibi öldürme olayina karistiklari hususunda da herhangi bir delil elde edilemediginden, haklarinda yapilacak bir islem bulunmadigi....- belirtilmis ise de, C.M.U.K.nun 153, 160. 163 ve 164 ncü maddeleri hükümlerince;Suç ve suçlananlarla ilgili delillerin toplanilarak; kamu davasinin açilmasina yeterli olup olmadigina;Toplanan deliller kamu davasi açilmasina yeterli ise, Mahkemeye bir iddianame vermek suretiyle kamu davasi açmaya,yapilan hazirlik tahkikati sonunda, kamu davasinin açilmasi için yeterli delil bulunmamasi veya keyfiyetin takibe deger görülmemesi halinde - Takibata Yer Olmadigina- karar vermek yetkisi Cumhuriyet Savcilarina ait oldugundan, Istanbul Emniyet Müdürlügü Asayis Sube Müdürlügüne bagli Cinayet Büro Amirliginin 214 40 33 nolu telefonuna vaki: 28.07.1996 günü saat 23.15 siralarinda sariyer Ilçesi Yeniköy Semtinde meydana gelen, Ömer Lütfi TOPAL adli sahsin öldürülmesi olayini; Özel Harekat Sube Müdürlügünde görevli polis memurlari Ayhan ÇARKIN, Oguz YORULMAZ ve Ercan ERSOY ile Ataköy Galleria'da Natural Ayakkabi Magazasi sahibi Sami HOSTAN ve Sheraton Oteli Gazinosu sahibi Ali Fevzi BIR'in gerçeklestirdiklerine dair ihbarin,dogru olup olmadigi, suçlananlarin bu fiili isleyip islemediklerine dair bir degerlendirmeye gidilmeksizin, konuya iliskin olarak toplanilan bilgi ve belgelerin, olay yeri itibariyle yetkili, Sariyer Cumhuriyet Bassavciligina tevdiinin gerektigi, 2- Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi olayini gerçeklestirdiklerine dair bir ihbar üzerine gözaltina alinan 3 polis memuru ile 2 sivil sahsin; yetkili Cumhuriyet Bassavciligina bilgi verilmeden, 30 saatten fazla gözaltinda tutulduktan sonra Ankara'ya gönderilmeleri ve Ankara'ya nakledilen bu kisilerin ifadeleri alindiktan sonra saliverildikleri- Konunun incelenmesi sonucu elde edilen verilere göre: 28.07.1996 günü saat 23.00 siralarinda Sariyer Ilçesi Yeniköy Bölgesinde vukubulmakla, yazili ve görsel basinda TOPAL CINAYETI diye adlandirilan olayla ilgili olarak, Istanbul Emniyet Müdürlügü Asayis Subesine bagli Cinayet Büro Amirliginin 214 40 33 nolu telefonuna, 25.08.1996 günü saat 14.00 siralarinda telefon eden bir erkegin: Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi olayini, Özel Harekat Sube Müdürlügünde görevli Polis memurlari Ayhan ÇARKIN, Oguz YORULMAZ, Ercan ERSOY, Ataköy Galeria'da Natural Ayakkabi Magazasi sahibi Sami HOSTAN ve Sheraton oteli Gazinosu sahibi Ali Fevzi BIR adli sahislarin gerçeklestirdigini'' ihbar etmesi üzerine, anilan Emniyet Birimi tarafindan tanzim edilen, ``Yakalama ve Üst Arama Tutanagi'' belgelerine göre polis memurlarindan;Ayhan ÇARKIN'in 27.08.1996 günü saat 17.00'de, Oguz YORULMAZ'in 17.08.1996 günü saat 15.50'de Istanbul'da,Ercan ERSOY'un ise; Istanbul'dan Izmir'e gönderilen ekipler marifetiyle 27.08.1996 günü saat 11.00 de yakalanarak, getirildikleri Asayis Sube Müdürlügü nezarethanelerine konulduklari, parmak izleri de alinmak suretiyle sorgulamalardan geçirildikleri, Yakalama ve Üst Arama tutanaklarinda, yakalama tarih ve saatleri gösterilmeyen öteki sivil sahislar Sami HOSTAN ile Ali Fevzi BIR'in; nezarethaneye konulmadiklari gibi, yalnizca Ali Fevzi BIR'e Baskomiser Sentürk DEMIRAL tarafindan bazi sorular sorulup, ifadesinde belirttigi üzere Sami HOSTAN'a herhangi bir sorunun yöneltilmedigi, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun (Adli Görevler) baslikli 154 ncü maddesinin, 18.11.1996 tarih ve 3842 sayili Kanunla degisik 2 nci fikrasindaki: Bütün zabita makam ve memurlari, el koyduklari olaylar, yakalanan kisiler ile uygulanan tedbirleri Cumhuriyet Savcilarina derhal bildirmek ve Cumhuriyet Savciliginin adliyeye iliskin islerde bütün emirlerini yerine getirmekle yükümlüdürler.- Hükmüne ragmen, el konulan olay, yakalanan kisiler ile uygulanan tedbirlerle ilgili olarak, yetkili Cumhuriyet Bassavciligina bilgi verilmedigi,üç polis memurunun; yakalandiklari 27.08.1996 günü Asayis Sube Müdür Vekili Ahmet Duran ALP ve ertesi 28.08.1996 günü izinden dönmesi üzerine de Asayis Sube Müdürü sorumlulugunda sorgulandiklari halde;Anilan kanunun, ``Ifade ve Sorgunun Tarzi''ni belirleyen, 18.11.1992 tarih ve 3842 sayili Kanunla degisik 135 nci maddesindeki: Zabita amir ve memurlari....tarafindan ifade almada....asagidaki hususlara uyulur: Ifade verenin veya sorguya çekilenin kimligi tespit edilir. Ifade veren veya sorguya çekilen kimlige iliskin sorulari dogru olarak cevaplandirmak zorundadir. Kendisine isnad edilen suç anlatilir.

Müdafi tayin hakkinin bulundugu, müdafi tayin edebilecek durumda degilse baro tarafindan tayin edilecek bir müdafi talep edebilecegi ve onun hukuki yardimindan yararlanabilecegi, isterse müdafinin sorusturmayi geciktirmemek kaydi ile ve vekaletname aranmaksizin ifade veya sorguda hazir bulunacagi bildirilir, yakinlarindan istedigine yakalandigini duyurabilecegi söylenir. Isnad edilen suç hakkinda açiklamada bulunmamasinin kanuni hakki oldugu söylenir. Süpheden kurtulmasi için somut delillerinin toplanmasini talep edebilecegi hatirlatilir ve kendisi aleyhine varolan süphe sebeplerini ortadan kaldirmak ve lehine olan hususlari ileri sürmek imkâni verilir. Ifade verenin veya sorguya çekilenin sahsi halleri hakkinda bilgi alinir. Ifade ve sorgu bir tutanakla tespit edilir. Bu tutanakta; Ifade verme veya sorguya çekme isleminin yapildigi yer ve tarih, Ifade verme veya sorguya çekme sirasinda hazir bulunan kisilerin isim ve sifatlari ile ifade veren veya sorguya çekilen kisinin açik kimligi, Ifade vermenin veya sorgunun yapilmasinda yukaridaki islemlerin yerine getirilip getirilmedigi, bu islemler yerine getirilmemis ise sebepleri; Tutanak içeriginin ifade veren veya sorguya çekilen ile hazir olan müdafi tarafindan okundugu ve imzalarinin alindigi, Imzadan imtina halinde bunun nedenleri yer alir.-- hükmüne hiç uyulmayip; böylesine ciddi bir ihbarla gözaltina alinan kisilerle ilgili ifade ve sorgunun bir tutanakla tespit edilmedigi.Anilan Kanunun ``Yakalanan Kimsenin Sorguya Çekilmesi'' baslikli degisik 128 nci maddesindeki:-Yakalanan sahis birakilmazsa, yakalama yerine en yakin sulh hakimine gönderilmesi için gerekli süre hariç yirmidört saat içinde Sulh Hakimi önüne çikarilir ve sorguya çekilir. Yakalananin talebi halinde müdafi de sorguda hazir bulunabilir.Üç veya daha fazla kisinin bir suça istirak suretiyle toplu olarak islenen suçlarda, delillerin toplanmasindaki güçlük veya fail sayisinin çoklugu ve benzeri nedenlerle Cumhuriyet Savcisi bu sürenin dört güne kadar uzatilmasina yazili olarak emir verebilir. Sorusturma bu sürede sonuçlandirilamazsa Cumhuriyet Savcisinin talebi ve sulh hakiminin karari ile sekiz güne kadar uzatilabilir. Sulh hakimi yakalamayi gerektiren bir hal görmez veya yakalama sebepleri ortadan kalkmis bulunursa yakalanan sahsin birakilmasina karar verir.-Hükmüne ragmen, cinayet ihbariyla yakalanarak 30 saatten fazla Istanbul Emniyet Müdürlügü Asayis Subesinde tutulan 3 polis memuru ile 2 sivil sahsin, Mekan sahitleri de göstermek suretiyle suçlamalari reddetmeleri, Kendilerinden alinan parmak izlerinin, olay yerindeki silahta bulunan parmak izleriyle karsilastirilmalarinda mutabakat görülememis olmasi, Olayla ilgilerinin bulunduguna dair maddi bir delil bulunamamis olmasi, Bir kere de bu görevlilerin bagli olduklari üst kurulus ve ``Emniyet Genel Müdürlügü ilgili daire ve subelerinin imkânlarindan faydalanilarak incelenmesinin uygun olacagi'' gibi gerekçelerle, 28.08.1996 günü saat 23.00 de Çamlica Turnikeleri'nde, Ankara'dan gelen Emniyet Genel Müdürlügü ekibine teslim edildikleri, Ankara'da ifadelerine basvurulan bu görevlilerin, birlikte götürüldükleri öteki iki sivil sahis ile birlikte serbest birakildiklari, Silahla adam öldürdükleri ihbari üzerine yakalanan ve 30 saatten fazla gözaltinda tutulan üçü polis memuru bes kisinin Ankara'dan gelen ekibe teslimi sirasinda düzenlenen tutanaga konulan, ``tetkik ve geregi yapilmak üzere'' ibaresinin; Istanbul Emniyet Müdürü Kemal YAZICIOGLU, Asayisten sorumlu Emniyet Müdür Yardimcisi Bilgi ÜNAL, Asayis Sube Müdürü Fatih ÖZKAN ile Asayis Sube Müdür Yardimcisi (27.08.1996 günü Asayis Sube Müdür vekili) Ahmet Duran ALP'in CMUK'un 125, 135 ve 154 ncü maddesinden dogan sorumluluklarini ortadan kaldirmadigi gibi, ayni sorumluluklarin; Anilan öldürme olayi ile ilgili sorusturma neticesinde tetkik edilmek ve arastirilmak üzere alinan ... sahislarla illiyet saglanamamissa da olayin önemi bakimindan, Emniyet Genel Müdürlügünün ilgili daire ve subelerinin imkânlarindan da faydalanilarak incelenmesinin uygun olacagi degerlendirildiginden tutanakta ismi geçen sahislar (i), üzerlerinden çikan silah ve zati esyalar (ile birlikte), Kanundaki, ``bütün zabita makam ve memurlari'' genellemesi kapsaminda, Emniyet Genel Müdürlügü Özel Harekat Daire Baskanvekili Ibrahim SAHIN için de baslamis olmakla,Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 154 ncü maddesinin 3 ncü fikrasindaki: ``Kanun tarafindan kendilerine verilen... adliyeye müteallik görev veya islerde suistimal veyahut ihmal ve terahileri görülen Devlet Memurlari..... hakkinda Savcilikça dogrudan dogruya takibatta bulunulur.Ancak Zabita Amirleri hakkinda hakimlerin görevlerinden dolayi tabi olduklari muhakeme usulü tatbik olunur. - hükmü dogrultusunda, bu konudaki tahkikatin Sariyer Cumhuriyet Savciligi tarafindan yapilmasi gerekecegi, kanaat ve sonucuna varildigi `` seklinde degerlendirme yapildigi incelenmistir.(Ek:86)

5- Komisyonumuzun 29.11.1996 gün ve 3 sayili yazilarina cevaben Adalet Bakanligi tarafindan gönderilen 13.12.1996 gün ve 031114 sayili yazisi ekinde Istanbul DGM Bassavciliginin 1996/2303 Hazirlik ve Sariyer C.Bassavciliginin 1996/3514 hazirlik sayili dosyalarinin onayli fotokopileri gönderilmistir. Ayni dosyalarin Komisyonumuzun 10.1.1997 gün ve 125 ve 126 sayili yazilari ile de Komisyonumuza gönderildigi anlasilmistir.(Ek: 74; 81; 87)

6- Istanbul DGM Bassavciliginin 1996/2303 Haz. 1997/294 Esas ve 1997/261 numarali iddianemesinde özetle; `` Emperyal Kumarhameleri isletmecisi olan ve kamuoyunda isletmelerden çok yüksek gelir sagladigi kanati bulunan Ömer Lütfi Topal 28.7.1996 tarihinde saat 23.30 siralarinda Istanbul Sariyer ilçesi, Tazeceviz Sokakta, içerisinde bulundugu 34 BTG 96 plakali otomobili içerisinde otomatik silahlarla taranarak öldürülmüstür. Olay mahallinde suçta kullanilan 2 adet Kalashnikov marka otomatik tüfek, bu tüfeklere ait sarjörler, 47 adet dolu 9 adet bos kovan bulunmustur. Ayni gün polise telefonla yapilan bir ihbarda olayi gerçeklestiren kisilerin 34 KN 288 plaka sayili araç ile kaçtiklari bildirilmis ve bu araç Istinye Polis Karakolu idaresinde terkedilmis olarak bulunmus ve araç içerisinde 9 mm. çapinda UZI marka makinali tabancalara ait 1 adet sarjör (UZI marka makinali tabancalar Emniyet Genel Müdürlügü Özel Harekat Dairesinde kullanilmaktadir). 9 mm. çapinda MKE yapisi UZI marka 9 adet mermi, 7.62x39 mm. çapinda Kalashinkov marka tüfeklere ait 2 adet sarjör ve 7.62x39 mm. çapinda 27 adet fisek bulunmustur. Ancak, UZI marka sarjörlerin ait oldugu silah bulunamamis ve muhtemelen olay faillerinin kaçarken yanlarinda götürdükleri kanaatine varilmistir. Bu otomobil hakkinda yapilan arastirmada 24.04.1995 tarihinde Ankara Ilinde çalinmis oldugu ve gerçek plakasinin 06 V 7550 oldugu tesbit edilmistir. Bu olayin Istanbul Emniyet Müdürlügünce tahkikatinin yapildigi sirada 25.08.1996 tarihinde Asayis Sube Müdürlügü Cinayet Büro Amirligine ismini bildirmeyen bir kisi tarafindan yapilan ihbarda, Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi olayinin faillerinin Ayhan ÇARKIN, Ercan ERSOY, Oguz YORULMAZ isimli Özel Harekat Dairesi polis memurlari ile Sami HOSTAN ve Ali Fevzi BIR isimli kisiler olduklarini bildirilmistir. Bu ihbar üzerine adi geçenler 28.08.1996 tarihinde Istanbul Emniyet Müdürlügü Asayis Sube Müdürlügünde gözaltina alinmislardir. Bu kisilerin gözaltina alinmalarini müteakip Sanliurfa Milletvekili Sedat Edip BUCAK tarafindan Istanbul Emniyet Müdürü KEMAL yazicioglu'na defalarca telefon ederek gözaltina alinanlarin serbest birakilmalarini kolaylastirmak maksadiyla ona etkide bulunmaya tevessül edilmistir. (Kemal YAZICIOGLU'nun ifadeleri) Bu kisiler hakkinda Istanbul Emniyet Müdürlügünce arastirma devam ettigi sirada olaya müdahale edilerek, Emniyet Genel Müdür Yardimcisi Halil TUG araciligi ile Özel Harekat Daire Baskanvekili Ibrahim SAHIN görevlendirilerek, gözaltindaki bu kisiler Ankara Emniyet Genel Müdürlügüne götürülmüsler ve orada yüzeysel bir arastirma yapilarak serbest birakilmislar ve görevli Cumhuriyet Bassavciligina da bu olay intikal ettirilmemistir. Adi geçen kisiler bu sekilde serbest birakildiktan sonra Istanbul Emniyet Müdürlügüne gelen Istihbari bilgiler üzerine Istanbul Emniyet Müdürlügü tarafindan arastirmalar sürdürülmüs ve bu kisilerin bu olaya istirak ettikleri hususunda emareler elde edildigi bildirilerek bu durum bizzat Istanbul Emniyet Müdürü tarafindan Sayin Cumhurbaskani'na ve Sayin Basbakan'a sifahi olarak arzedilmistir. (Kemal YAZICIOGLU'nun ifadeleri). Nitekim, 22 Aralik 1996 tarihinde Çankaya Köskünde liderler zirvesinde Sayin Cumhurbaskani'nin liderlerle yaptigi konusmanin bir bölümünde Istanbul Emniyet Müdürü Kemal YAZICIOGLU'nun kendisine arzettigini beyan ederek, özetle ...Biz Ömer Lütfi TOPAL'i öldürenleri bulduk... Ankara merkez geldi, bizim elimizden aldi... Isterlerse merkez alir. Emniyetin usul ve kaidesidir... Bunlar Ömer Lütfi TOPAL'i öldürdüklerini itiraf ettiler, siz sorsaniz size de söylerler... sorunca söylüyorlar... ifadeleri henüz zapta almadim... dedigini bildirmislerdir. Bu olayla ilgili olarak Istanbul Emniyet Müdürlügünde sürdürülen arastirmalar sirasinda Ö.Lütfi TOPAL'in öldürülmesinde kullanilan ve olay yerinde terkedilen Kalashinkov marka tüfeklerden birinde, bu tüfegin iki sarjörünü birbirine monte etmekte kullanilan koli bantinin iç yüzeyinde bulunan 1 adet parmak izinin mukayese çalismalarinda, bu parmak izinin 26.02.1992 tarihinde sahte pasaport ile Atatürk Hava Limanindan çikis yapmak istedigi sirada yakalanan Sahin EKLI isimli kisiye ait oldugu tesbit edilmistir. SAHIN EKLI ile ilgili kayitlarin arastirilmasinda, bu kimligi kullanarak sahte pasaportla yurtdisina çikmak isteyen kisinin gerçek kimliginin Abdullah ÇATLI oldugu saptanmistir. Bunun üzerine Abdullah ÇATLI'nin kayitlarda gerek kendi adina gerek Mehmet ÖZBAY adina mevcut bulunan parmak izleri ile ölümünü müteakip Nevsehir Devlet Hastanesi morgunda alinan parmak izlerinin mukayesesi yapilmis ve sonuç olarak suç aleti tüfegin sarjörlerini monte eden koli banti üzerindeki parmak izinin Abdullah ÇATLI'ya ait oldugunu kesin olarak anlasilmistir. Bu durumda Abdullah ÇATLI'nin Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi olayina istirak ettigini bu somut delille tesbit edilmistir. Bu sekilde, Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesine istirak ettigi tesbit edilen Abdullah ÇATLI'nin bu olay sebebiyle gözaltina alinan kisilerle ve Istanbul DGM Cumhuriyet Bassavciliginca tahkikati yapilan (Cürüm islemek için tesekkül olusturmak suçuna iliskin) olaylarda adi geçen kisilerle iliskileri söyledir; Sami HOSTAN ve Ali Fevzi BIR, Ömer Lütfi TOPAL'in Istanbul Intercontinental Otelindeki kumarhanesinin % 50 oraninda ortaklaridir. Abdullah ÇATLI'nin sik sik bu kumarhaneye geldigini, Sami HOSTAN ve Ali Fevzi BIR ile idare odasinda oturup, uzun görüsmeler yaptiklari, keza Sami HOSTAN ve Ali Fevzi BIR'in de Ankara Iline gittiklerinde Sedat Edip BUCAK'in yazihanesinde Abdullah ÇATLI ile bulustuklari ve görüstükleri ve bu kisiler arasinda uzun süredir yakin iliskiler oldugu bizzat Sami HOSTAN'in kardesi Sedat HOSTAN'in ifadesi ve diger ifade ve delillerden ve telefon tesbit tutanaklarindaki görüsme detaylarindan anlasilmistir. Dosya içerisinde mübrez bulunan ve yukari bölümlerde izahi yapilan ve Siverek Ilçesinde Sedat BUCAK'in ikametgahinda çekildigi tesbit edilen ve Ömer Lütfi TOPAL'in öldürüldügü tarihlere yakin zamanlara tekabül eden günlerde çekilmis oldugu tesbit edilen fotograflarda bu kisiler arasindaki yogun ve gizli iliskileri teyit etmektedir. (Abdullah ÇATLI, Sami HOSTAN ve Ercan ERSOY'un yanyana çekilmis muhtelif fotograflari.)

Ö.Lütfi TOPAL olayi sebebiyle gözaltina alindiktan sonra Ankara Emniyet Genel Müdürlügüne götürülerek orada kisaca ifadesi alinan Sami HOSTAN bu ifadesinde Ö.L.TOPAL'in öldürüldügü tarihlerde Marmaris Grand Azur Otelinde konakladigini belirterek, otelin faturalarini ibraz etmistir. Ancak, dosyada mübrez bu fotograflarin incelenmesinde, konaklayan kisilerin Sami HOSTAN ve aile efradi olduklari görülmekle beraber gerek rezervasyonunun gerekse faturalarin Mehmet ÖZBAY (Abdullah ÇATLI) adina düzenlenmis oldugu görülmüs ve bu husus Sami HOSTAN ve Abdullah ÇATLI arasindaki iliskilerin baska bir göstergesi olmustur. Yine Sami HOSTAN'in kardesi Sedat HOSTAN'in ifadesine göre 03.11.1996 tarihinde Susurluk Ilçesi civarinda meydana gelen kazada Abdullah ÇATLI'nin ölümü ilk kez kendisine duyurulan kisilerden biri de Sami HOSTAN'dir. Bu haber üzerine Sami HOSTAN derhal olay yerine gitmek için harekete geçmis ve durumu ortagi Ali Fevzi BIR'e de bildirmis ve Susurluk'a gitmek üzere Istanbul Bogaz Köprüsü çikisinda bulusmuslar ve orada karsilastiklarinda ``Abdullah'i kaybettik'' diye birbirlerine sarilmislar ve oradan hareketle Susurluk Devlet Hastanesine gitmislerdir. Abdullah ÇATLI'nin Susurluk Devlet Hastanesindeki cenazesini, Abdullah ÇATLI'nin diger yakinlari ile birlikte Nevsehir Iline götürmüsler ve orada defnedilmesinde hazir bulunmuslardir. Asagida Tarik ÜMIT olayinda anlatilacagi üzere Abdullah ÇATLI'nin birçok eyleminde Sami HOSTAN onun yaninda bulunan kisilerden birisidir. Abdullah ÇATLI ile bu sekilde çok yakin ve karmasik iliskilerde bulunan Sami HOSTAN ve Ali Fevzi BIR, Sedat BUCAK ve onun yaninda koruma polisi olarak görevlendirilen ve iddianamede sanik olarak adi geçen polis memurlari ile de yakin derecede iliskileri bulunmaktadir. (Mehmet EYMÜR'ün ifadeleri)

Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi olayi ile ilgili olarak Sami HOSTAN ve Ali Fevzi BIR ile birlikte gözaltina alinan polis memurlari Ayhan ÇARKIN, Oguz YORULMAZ ve Ercan ERSOY ile birlikte diger polis memurlari Enver ULU ve Mustafa ALTINOK, bu olayin vuku buldugu döneme tekabül eden zamanda, alelacele Sanliurfa Milletvekili Sedat Edip BUCAK'in korumasi olarak onun yanina verilmislerdir. Basbakanlik Teftis Kurulunun 09.01.1997 tarihli raporuna esas teskil eden belgeler ve Istanbul DGM C.Bassavciliginca Emniyet Genel Müdürlügünden celbedilip, cevabi yazi ve belgelere göre; Sedat Edip BUCAK'in korunmasi için Il Koruma Kurulu sadece bir polis memuru görevlendirilmesini uygun görmüs ve bu karar, merkez koruma kurulunca da yeterli görülerek onaylandigi halde 06.08.1996 günü Sedat Edip BUCAK'a dördü Istanbul'da, ikisi Izmir'de görev yapan 6 polis memurunu (Ayhan ÇARKIN, Oguz YORULMAZ, Ercan ERSOY, Mustafa ALTINOK, Enver ULU, Ö.KAPLAN) tahsis edilerek tayinlerinin yapilmasi, bu kisilerin derhal koruma görevlerine baslamayip üç aylik bir dönem içerisinde ayri ayri göreve baslamalarinin KORUMADA ACILIYET OLMADIGINI ortaya koymasi, Sedat Edip BUCAK'in yazili talebinin bir gün sonrasi olan 07.08.1996 günü yapilmasi, bu korumalardan üçünün Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi ile ilgili olarak gözaltina alinan kisiler olmasi ve birinin de (Ö.KAPLAN) bu kisiler lehine taniklik yapan kisi olmasi, ayrica bu memurlardan Oguz YORULMAZ'in Özel Harekat Daire Baskanvekili Ibrahim SAHIN'in Istanbul Asayis Sube Müdürü Yardimcisi oldugu dönemde korumasi olmasi, daha sonra Hüseyin KOCADAG'in korumasi olmasi, bilahare yine Ankara'da Ibrahim SAHIN'in korumasi olmasi, daha sonra da Sedat Edip BUCAK'in korumasi olmasi ve bu dönemlerde gerek Oguz YORULMAZ'in gerekse diger polis memurlarinin Ömer Lütfi TOPAL'in ortaklari olan Sami HOSTAN ve Ali Fevzi BIR ile, Sedat Edip BUCAK ile Ibrahim SAHIN'in yanina gidip gelirken tanidiklarini açikça beyan etmeleri bir bütün olarak nazara alindiginda, bu korumalarin özel olarak Sedat Edip BUCAK'in yaninda toplandiklarini göstermektedir. Sedat Edip BUCAK'in yaninda koruma görevlisi adi altinda bu sekilde toplanan polis memurlarinin, Istanbul DGM C.Bassavciliginda Susurluk olayi ile ilgili olarak verdikleri ilk ifadelerinde Abdullah ÇATLI'yi Mehmet ÖZBAY kimligi ile ve Sedat Edip BUCAK'in koruma görevine basladiktan sonra tanidiklarini söylemis iseler de, Istanbul DGM C.Bassavciliginda yapilan arastirmada yapilan telefon tesbitlerinde, Abdullah ÇATLI'nin kullaniminda olan çok sayida cep telefonlari ile çok uzun süreden beri yogun telefon görüsmeleri yaptiklari tesbit edilmistir. Bunun üzerine adi geçenlerin sanik sifati ile alinan ifadelerinde Abdullah ÇATLI'yi birkaç yildan beri tanidiklarini ve onunla sik sik görüstüklerini ifade ettikleri görülmüstür. Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi olayi ile ilgili olarak yapilan hazirlik tahkikatinin Sariyer Cumhuriyet Bassavciliginin 1996/3514 Hazirlik numarali evrakinda halen sürdürülmekte oldugu ve yukarida izah edilen tesbitlerin Sariyer Cumhuriyet Bassavciliginca da yapildigi bildirilmistir. (Sariyer Cumhuriyet Bassavciliginin 21.02.1997 tarih ve 1996/3514 Hz. sayili yazisi).'' seklinde degerlendirme yapildigi incelenmistir.(Ek:81)

7- Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi ile ilgili Sariyer Cumhuriyet Bassavciliginca açilan 1996/3514 sayili Hazirlik numarali dosya, anilan Savciligin 20.1.1997 tarihli yazisi ekinde Komisyonumuza iletilmis, bilahare ayni Savciligin 17.3.1997 tarihli yazisi ile de ayni dosyaya sonradan intikal eden belge ve ifadeler gönderilmistir.Buna göre; `` Cinayetle ilgili sorusturma henüz tamamlanamadigindan, iddianamenin hazirlanmadigi, ancak dosyada olayla ilgili, yer tesbit tutanaklari ekspertiz ve laboratuvar raporlari, birkisim ifadeler ve yazismalarin yeraldigi anlasilmistir. a) Dosyada yer alan önemli ifadelerden Ömer Lütfi TOPAL'la 7 yildir gayri resmi evliyim diyen Hilal ALTINTAS ifadesinde özetle; Ömer beyin son bir yilda müthis bir stres altinda oldugunu, ölümünden 10 gün önce de üzerinde artan bir tedirginlik oldugunu, bir gün önce ise çok sinirli oldugunu, sabaha kadar sürekli telefonla konustugunu, sert tartismalar yaptigini, ama gizli konustugu için ne konustugunu duyamadigini, ancak duyabildigi kadari ile Mehmet AGAR isminin çok geçtigini, önce çelik yelek ismarladigini, ancak bunu hiç giymedigini, Ömer Beyin ortaklari Sami HOSTAN ve Aliço'yu hiç sevmedigini, ÇILLER'den de hoslanmadigini, b) Istanbul Emniyet Müdürü Kemal YAZICIOGLU ise Savciliktaki ifadesinde özetle; Ömer Lütfi TOPAL'in ölümünden bir ay kadar sonra bu olayin Istanbul Emniyet Müdürlügünce tahkikatinin yapildigi sirada 25.08.1996 tarihinde Asayis Sube Müdürlügü Cinayet Büro Amirligine ismini bildirmeyen bir kisi tarafindan yapilan ihbarda, Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi olayinin faillerinin Ayhan ÇARKIN, Ercan ERSOY, Oguz YORULMAZ isimli Özel Harekat Dairesi polis memurlari ile Sami HOSTAN ve Ali Fevzi BIR isimli kisiler olduklarini bildirmistir. Bu ihbar üzerine adi geçenler 28.08.1996 tarihinde Istanbul Emniyet Müdürlügü Asayis Sube Müdürlügünde gözaltina alinmislardir. Bu kisilerin gözaltina alinmalarini müteakip Sanliurfa Milletvekili Sedat Edip BUCAK tarafindan Istanbul Emniyet Müdürü KEMAL yazicioglu'na defalarca telefon ederek gözaltina alinanlarin serbest birakilmalarini kolaylastirmak maksadiyla ona etkide bulunmaya tevessül edilmistir. (Kemal YAZICIOGLU'nun ifadeleri) Bu kisiler hakkinda Istanbul Emniyet Müdürlügünce arastirma devam ettigi sirada olaya müdahale edilerek, Emniyet Genel Müdür Yardimcisi Halil TUG araciligi ile Özel Harekat Daire Baskanvekili Ibrahim SAHIN görevlendirilerek, gözaltindaki bu kisiler Ankara Emniyet Genel Müdürlügüne götürülmüsler ve orada yüzeysel bir arastirma yapilarak serbest birakilmislar ve görevli Cumhuriyet Bassavciligina da bu olay intikal ettirilmemistir. Adi geçen kisiler bu sekilde serbest birakildiktan sonra Istanbul Emniyet Müdürlügüne gelen Istihbari bilgiler üzerine Istanbul Emniyet Müdürlügü tarafindan arastirmalar sürdürülmüs ve bu kisilerin bu olaya istirak ettikleri hususunda emareler elde edildigi bu emarelerin daha çok cep telefonlarindan yola çikarak ulasilabilecek bir takim sonuçlar oldugunu, c) Ömer Lütfi TOPAL'in avukati Ekrem MARAKOGLU Savcilikta verdigi 25.12.1996 tarihli ifadesinde; Bodrum'daki otele ortak olan Hikmet BABACAN'in öldürülmesinden azmettirici olarak Ömer Lütfi TOPAL'in sorumlu tutuldugunu, Emperyal'den ekmekleri kesilen bazi kisilerin bu olaya yardimci olabilecegini, Kusadasi'ndaki bir cinayetten de Emper Gazinosunun Müdürü Sami SAHIN'in sorumlu tutuldugunun,Polis memuru Ercan ERSOY'un kendilerinin korumaligini yaptigi gibi gittigi yerlerde de Emniyet Müdürlükleri ile temas kurarak onlardan destek ve yardim aldigini, devamli telefonla birbirleriyle görüstüklerini,Sami HOSTAN'in Ömer Lütfi TOPAL'in Abdullah ÇATLI'yi tanimadigini söyledigini, Sami HOSTAN'la Ömer Lütfi TOPAL arasinda bir ihtilaf olmadigini, Ömer Lütfi TOPAL'in Rize Milletvekili Nihat METE'ye yardim ettigini, Devletteki islerini ona gördürdügünü, Ömer Lütfi TOPAL'in Mehmet AGAR'in Içisleri Bakani olmasindan tedirgin oldugunu, d) Emperyal Sirketinin Genel Müdürü Ahmet KARA 23.1.1997 tarihli ifadesinde; Sami HOSTAN'in, Ömer Lütfi TOPAL'in ölümünden 15 gün önce sirket kazancindan yeteri kadar pay almadigini, parasinin çogunu Ömer Lütfi TOPAL'in aldigini söyledigini, ancak Ömer Lütfi TOPAL'in ortaklari ile herhangi bir kavgasina ve tartismasina sahit olmadigini, Sami HOSTAN'in emniyet görevlileri ile arasinin iyi oldugunu, e) Ömer Lütfi TOPAL'a ait Shereton Otelin Gazino Müdürü Orhan ÖZTÜRK, Mehmet ÖZBAY olarak tanidigi Abdullah ÇATLI'nin sik sik gazinoya geldigini, Ömer Lütfi TOPAL, Sami HOSTAN ve Ali Fevzi BIR'le oturdugunu, daha çok Ali Fevzi BIR'le oturdugunu, patronlari arasinda herhangi bir sürtüsme ve anlasmazlik olmadigini, f) Ömer Lütfi TOPAL'in Emperyal Gazinolarinin Halkla Iliskiler Müdürü Arzu TOK, patronlari Ömer Lütfi TOPAL, Sami HOSTAN ve Ali Fevzi BIR'in aralarinin çok iyi oldugunu, aralarinda bir kavga ve husumete sahit olmadigini, Mehmet ÖZBAY olarak Abdullah ÇATLI'nin patronlarinin misafiri olarak Shereton Casinosuna sik sik yalniz olarak geldigini, sanik olarak adlari geçen polis memurlarini hiç görmedigini söylemistir. g) Sariyer C.Savciliginin gönderdigi dosyada cinayet tanigi olarak ifadesi alinan Atike KILIÇ, ``28.7.1996 günü saat 23.00 siralarinda balkonda bulundugu bir sirada, evine yakin yolun kenari ile beyaz renkli bir aracin park halinde oldugunu, aracin tamamen 20-30 m. yakinindan da 3 erkek sahsin asagiya dogru yürüdügünü gördügünü, sahislarin bu otodan inip inmediklerini görmedigini, sahislardan birinin elinde cep telefonu oldugunu farkettigini, sahislarin olduklari yere sokak lambasi uzak oldugu için sahislarin yüzlerini göremedigini, üzerlerine ne giydiklerini de farkedemedigini, sahislarin eskali hakkinda herhangi bir bilgi veremeyecegini'' beyan etmistir. `` seklinde kayitlamalarin bulundugu incelenmistir.(Ek:88)

8- Komisyonumuzun 10.01.1997 gün ve A.1.01.GEÇ.10/89-135 sayili yazisi ile Istanbul Emniyet Müdürlügünden Ömer Lütfi TOPAL adli sahsin öldürülmesi olayi sebebiyle gözetim altina alinan sahislarin olay taniklari ile yüzlestirme yapilip, yapilmadiginin bildirilmesi istenmis, Istanbul Emniyet Müdürlügü de 17.01.1997 gün ve 8971 sayili yazisi ile `` Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi olayi sebebiyle tanik olarak ifadeleri tespit edilen sahislarin olay anini görmediklerini eylemin karanlikta yapilmasindan dolayi saglikli bir eskal veremedikleri, teshis yapamayacaklari anlasildigindan olay sebebiyle gözetim altina alinan sahislar ve taniklar arasinda herhangi bir teshis ve yüzlestirme islemi yapilmadigi dosya tetkikinden anlasilmistir, seklinde cevap vermistir. (Ek:90)

9-Komisyonumuzun Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi olayinda gözaltina alinan 3 polis memuru ve 2 sivil sahsi Savciliga bildirmeden Ankara'ya gönderilmeleri ve buradan saliverilmeleri konularinda yapilan islemlere iliskin olarak Sariyer C.Bassavciligina yazdigi 18.3.1997 gün ve 10/89-299 sayili yazisina cevaben, Sariyer C.Bassavciliginin 19.3.1997 gün ve 1996/3514 Haz.Sayili cevabindan; Içisleri Bakani Mehmet AGAR, Emniyet Genel Müdür Yardimcisi Halil TUG, Emniyet Genel Müdürlügü Özel Harekat Daire Baskanvekili Ibrahim SAHIN, Özel Harekat Daire Baskanligi Komiseri Yusuf YÜKSEK, Özel Harekat Daire Baskanligi polis memurlari Sahin ASLAN ve Ugur SAHIN haklarinda 10.1.1997 tarih ve 1997/9 sayili Adli Görevi Kötüye Kullanmak suçunun Ankara'da islenmesi nedeniyle Yetkisizlik Karari verilerek, dosyanin Ankara C.Bassavciligina gönderilmesine, Istanbul Emniyet Müdür Yardimcisi Bilgi ÜNAL, Asayis Müdürü Fatih ÖZKAN, Baskomiser Refik BASTÜRK, Baskomiser Sentürk DEMIREL ve Polis Memuru Ziyaettin FERMAN haklarinda, suç yerinin Gayrettepe'deki Emniyet Müdürlügü olmasi nedeniyle 06.01.1997 gün ve 11977/1 sayili kararla Sariyer C.Bassavciliginin Yetkisizligine karar verilerek evrakin Istanbul C.Bassavciligina gönderilmesine, Ayni nedenle polis memuru Ahmet DURAN hakkinda 21.1.1997 gün ve ayni sayili Ek Yetkisizlik Karari ile evrakin Istanbul C.Bassavciligina gönderilmesine, Sariyer C.Bassavciliginin Adalet Bakanligina yazdigi 5.1.1997 gün ve 14 sayili yazi ile, ``CMUK'nun 154/2. maddesi geregince, Ömer Lütfi TOPAL cinayeti nedeni ile yakalanan kisikelir yakalanma, sorgulanma ve birakilmalarindan Savciliga bilgi verilmeden 36 saat gözaltinda tutulmalari ve Savciliga bilgi verilmeden Genel Müdürlüge gönderilmeleri nedeniyle görevi kötüye kullanan Istanbul Emniyet Müdürü Kemal YAZICIOGLU Zabit Amiri olmasindan dolayi 2802 sayili yasanin 82. maddesine göre sorusturma izninin istendigi,'' incelenmistir.(Ek:89)

10- Istanbul Emniyet Müdürlügü, 27.1.1997 gün ve 8988 sayili yazisi ile Komisyonumuzun 10.01.1997 gün ve A.1.01.GEÇ.10/89-134 sayili ``Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülünceye kadar hakkinda çikartilan yakalama ve giyabi tevkif müzekkerelerinin subemiz infaz bürosunda bulunan müzekkerelerinin tastikli suretinin çok acele Komisyonumuza gönderilmesine'' iliskin yazisinda; `` Adi geçen sahis hakkinda Asayis Subesi Infaz Büro Amirliginde Yakalama ve Giyabi Tevkif müzekkeresi bulunmadigi, ilimizde bulunan Istanbul ve bagli Ilçe C.Bassavciliklari ile bu konuda yapilan yazismada, Sisli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 1993/10781 Hazirlik sayili ile Giyabi tevkif Müzekkeresi çikartildigi ve bu olay Istanbul 1.Agir Ceza Mahkemesine intikal ederek 1996/155 esas sayisini aldigi, ancak Giyabi Tevkif Müzekkeresi Istanbul C.Bassavciliginin 26.06.1996 gün ve 1996/155 sayili yazisi ile düsümü yapilarak evrak Istanbul C.Bassavciligina iade edildigi, ayrica Istanbul C.Bassavciligindan alinan cevabi yazida sahsin Çorlu 5. Kolordu Komutanligi Askeri Mahkemesinin 1986/10321, 1986/321 sayili karari ile Askeri Ceza Kanununun 66/1-A maddesine muhalefetten 5 ay hapis cezasi bulundugu, ancak evrakin 06.03.1991 tarih ve 1991/15-66 sayi ile infaz mahalline gönderildigi bildirilmis, yine Istanbul C.Bassavciliginca Hazirlik Bürosu bilgisayar kayitlarinda 1995/5780 Hz. ve 1996/28590 Hz. sayili iki adet dosyasi bulundugu bildirilmis olup, ilimizde bulunan diger Adli merciilerce hakkinda yakalama ve giyabi tevkif müzekkeresinin bulunmadigi cevabi yazilarinda bildirilmistir.'' seklinde cevap verildigi incelenmistir. (Ek:91)

11- Komisyonumuzun 19.3.1997 gün ve 10/89-302 sayili yazisina cevaben Ankara C.Bassavciliginin 25.03.1997 gün ve Hz.3521 sayili yazisinda; `` a) Ömer Lütfi TOPAL Cinayeti ile ilgili olarak gözaltina alinan 3 polis memuru ve 2 sivil sahsin ilgili savciliga bilgi vermeden Emniyet Genel Müdürlügüne aldirilma emrini veren Içisleri Eski Bakani Mehmet AGAR hakkinda, Ankara C.Bassavciligi, Anayasanin 100. maddesine göre TBMM'nce karar verilmesi gerektiginden 14.02.1997 tarihinde verdigi TAKIPSIZLIK KARARI'ni, b) Ayni konuda sözkonusu saniklarin Ankara'ya getirilmesini saglayan Emniyet Genel Müdür Yardimcisi Halil TUG, Özel Harekat Daire Baskanvekili Ibrahim SAHIN, Komiser Yusuf YÜKSEK, polis memurlari Ugur SAHIN ve Sahin ARSLAN haklarinda, Adi geçen kisilerin Özel Harekat Daire Baskanligi elemanlari olmalari ve Özel Harekat Dairesinin adli görevi olmamasi ve 657 sayili Kanuna tabi olmalari nedeniyle haklarinda Memurin Muhakemati Hakkinda Kanun hükümlerinin uygulanmasi gerektiginden 14.2.1997 tarihinde Ankara C.Bassavciliginin Görevsizligine ve evrakin geregi için Içisleri Bakanligina gönderilmek üzere Adalet Bakanligina sunulmasina karar verilmistir.'' seklinde cevap verdigi incelenmistir.(Ek:92)

12-Komisyonumuz, 06.12.1996 tarih ve 58 sayili yazisi ile Içisleri Bakanligindan, ``Özel Harekat Dairesi'' hakkinda bilgi istemis, Içisleri Bakanliginin 12.12.1996 tarih ve 275427 sayili yazisinda cevaben; Jandarma Genel Komutanligi bünyesinde bugüne kadar Özel Harekat Dairesi ismiyle veya özel faaliyet göstermek üzere baska bir isimle herhangi bir teskilat kurulmadigini, 26.7.1993 günlü Bakanlir Kurulu Karari ile Içisleri Bakanligi, Emniyet Genel Müdürlügü bünyesinde Özel Harekat Dairesi Baskanliginin kuruldugu ve kurulus amaci Yönetmeligin 1 nci maddesinde belirtildigi gibi; ``Devletin ekonomik, sosyal, siyasî ve hukuki temel anayasal düzenin yikilmasina, ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlügünü bozmaya ve Cumhuriyetin temel niteliklerini degistirmeye yönelik baski, cebir, siddet, korkutma, yildirma, sindirme veya tehdit yöntemlerini kullanan terör örgütlerini meskun veya kirsal kesimde etkisiz hale getirmek, rehin aldiklari kisi, uçak, araç ve benzeri yerleri kurtarmak için ani müdahale, pusu, kesif, baskin ve operasyon yapmaktir.'' Bakanlik yazisina ek olarak Ö.H.D.Baskanligi Kurulus, Görev ve Çalisma Yönetmeligini de eklemistir. (Ek:93)

13- Komisyonumuzun 31.01.1997 gün ve 194 sayili yazisina cevaben Istanbul C.Bassavciligi, 03.02.1997 gün ve 82 Büro sayili yazisi ekinde Istanbul 1.Agir Ceza Mahkemesinin 1995/167 Esas ve 3. Agir Ceza Mahkemesinin 1995/40 Esas sayili Dosyalari gönderilmistir. Istanbul 1. Agir Ceza Mahkemesinin 1995/167 ve 1996/67 Karar sayili kararinda Necdet Elmas ve 3 arkadasinin dövülmesine iliskin yeterli delil bulunamadigindan saniklara Ömer Lütfi Topal ve 4 arkadasinin beraatine, Istanbul 3. Agir Ceza Mahkemesinin 1995/40 Esas ve 1996/292 karar sayili kararinda; Mehmet Firat'in öldürülmesi ile ilgili olarak sanik Ö.Lütfi Topal öldügünden TCK'nun 96. maddesi geregince davanin düsürülmesine, diger 5 sanigin beraatine karar verilmistir. (Ek:94)

14- Komisyonumuzun 31.1.1997 gün ve 10/89-198 sayili yazisina cevaben, Istanbul Emniyet Müdürlügü 03.02.1997 gün ve 86 sayili faks yazisiyla; `` Akgün Otelinin yaninda bulunan otoparkta Bülent FIRAT isimli sahsin öldürülmesi ile alakali olarak, Akgün Oteli Casinosunda yapilan aramada ele geçen suç delillerine tutanak ve ekspertiz raporlari gönderilmis, bu raporlardan, olay yerinde bulunan mermi kovanlarinin inceleme konusu olarak gönderilen silahlardan atilmadiginin tesbit edildigi anlasildiginin bildirildigi'' incelenmistir.(Ek:95)

15- Komisyonumuzun 31.01.1997 gün ve 10/89-199 sayili yazisi ile sorulan Bodrum Regeta Otelde öldürülen Hikmet BABATAS'in sanik zanlilari ile ilgili olarak açilan dava dosyasini istemesi üzerine, Mugla Cumhuriyet Bassavciligi, 03.02.1997 gün ve 280 sayili yazi ekinde gönderilen dosyada yer alan 1996/2503 Haz. 1996/1014 E ve 1996/338 sayili Savcilik Iddianamesinde özetle; ``Olay tarihinde Hikmet BABATAS'in Turmen Otelinden çikip, ayni otelin otoparkinda iken saniklar Metin AYDOGMUS ve Ergün MÜJDE tarafindan tabanca ile ates edilmesi sonucu vurularak öldügü, olay yerine yakin bir yerde 34 YIK 63 plakali araçla bekleyen sanik Çetin AYDOGMUS'un saniklari olay yerinden kaçirdigi, ölüme maktülün vücuduna isabet eden mermi çekirdeklerinin neden oldugu, karaciger, sol böbrek ve ince bagirsak harabiyeti ile kanama sonucu meydana geldigi, olay yerinde elde edilen kovanlarin iki ayri silaha ait oldugu iddia, sözler otopsi tutanaklari ekspertiz raporu ve tüm sorusturma kapsamindan anlasildigi, Maktülün 1989 yilinda Bodrum Regal Otelinin insaatina basladigi, insaatin devami sirasinda mali yönden sikintiya düsmesi nedeniyle otelin alt kismini Ömer Lütfi TOPAL'a ait olan Emperyal Sirketler Grubuna kiraya verdigi, daha sonra da otelin % 50 hissesini ayni sirkete satarak Ömer Lütfi TOPAL ile is ortagi oldugu, Kurban Bayramindan iki gün önce basbasa görüsme yaptiklari, görüsme sonunda maktül Hikmet'in sinirli ve surati asik olarak ayrildigi, 28.4.1996 tarihinde saat 17.00 siralarinda maktülün otel hesaplari ile ilgili olarak toplanti yaptigi, toplantiya sanik Ihsan'in da katildigi toplantida otel giderleri ve teknik masraflarin fazlaligi ile ilgili olarak anlasmazlik çiktigi ortaya çiktigi, Her ne kadar sanik Metin AYDOGMUS gezmek amaciyla dayisi Yusuf KAYAPINAR'dan aldiklari arabayi Çetin AYDOGMUS'un kullandigini bir süre yanlarinda Ergün MÜJGE'de oldugu halde gezdiklerini ancak issiz olduklari için is aramak amaciyla sahil boyunca çesitli il ve ilçelere gittikleri, en sonunda da Bodrum'a ugradiklari, bir gün Bodrum'da is aradiklarini bulamadiklarini, sonra Senar Oteline gitmeye karar verdiklerini, bu sirada yandaki otelin otoparkinda daha önce yaninda isçilik yaptigi maktülü görüp onun yanina Ergün ile birlikte gittiklerini, alkollü olan maktülden daha önce önceye dayali iki aylik alacagini istedigini, maktülün yine kendilerini tersledigini, birara elini beline attigini, bunun üzerine kendilerinin de ellerini bellerine attiklarini, maktülün arabasina dogru gitmesi üzerine ates edecegini düsündüklerinde Ergün ile birlikte maktüle ates edip, ileride bekleyen Çetin'in kullandigi arabaya binip kaçtiklarini savunduklari, diger saniklar Ergün MÜJGE ve Çetin AYDOGMUS'un ayni beyanda bulunduklari, Bu savunmaya ragmen, saniklar Çetin, Metin ve Ergün'ün gezmek amaciyla aldiklarini söyledikleri arabayla Mersin'den Bodrum'a kadar gitmeleri üstelik aracin olayda iki gün önce sanik Yusuf KAYAPINAR'a sanik Ahmet KARA'nin kabulü ile verilmesi ve yukarida belirtilen Ömer Lütfi TOPAL ile maktül arasindaki görüsme sonucunda maktülün haleti ruhiyesi, otelin masraflari konusunda anlasmazlik çikmis olmasi karsisinda eylemin taammüden adam öldürmek seklinde gerçeklestigini ortaya çikarmaktadir. Ayrica olayi fiilen gerçeklestiren Çetin AYDOGMUS ve Ergün MÜJGE ve olay yerinin yakininda araçta bekleyen Çetin AYDOGMUS ile maktül arasinda önceye dayali bir husumetin bulundugu yolunda evrak içerisinde bir kanit olmadigi, sanik Metin'in maktül ile tesadüfen karsilastigi, onun alacagini vermeye yanasmadigi, ayrica maktülün ates edecegini düsünerek ona ates ettikleri yolundaki savunmasi olay saati ve mahal itibariyle de düsünüldügünde hayatin olagan akisina uymadigi, Maktülün yukarida belirtildigi gibi sonradan öldügü anlasilan Ömer Lütfi TOPAL ile is ortagi olmasi aralarinda menfaat iliskisinin bulunmasi ayrica saniklar Ahmet KARA, Ihsan KARAKAYALI ve Arif BALKAN'in dosya kapsamina göre Ömer Lütfi TOPAL ile is yakinliklarinin bulundugunun anlasilmasi karsisinda atili suça azmettirmek suretiyle saniklarin haklarinda kamu davasi açildigi,Bu saniklarin her ne kadar savunmalari alinamamis ise de saniklar Metin, Çetin ve Ergün'ün 17.5.1996 tarihinden bu yana tutuklu olmalari nedeniyle evrakin iddianameye baglanmasi geregi dügdugu,Bu nedenlerle saniklarin yargilamalarinin yapilarak eylemlerine uyan; Saniklar Metin AYDOGMUS, Ergün MÜJGE'nin TCK'nun 450/4, 31, 33, 40, 6136 Sayili Yasanin 13/1. Maddeleri, saniklar Ahmet KARA, Çetin AYDOGMUS, Yusuf KAYAPINAR, Ihsan KARAKAYALI, Arif BALKAN'in TCK'nun 64. Maddesi delaletiyle TCK'nun 450/4, 31, 33. maddeleri geregince cezalandirilmalarina, saniklar Çetin AYDOGMUS ve Yusuf KAYAPINAR hakkinda TCK'nun 40. Maddesinin uygulanmasina karar verilmesi kamu adina talep ve iddia olundugu incelenmistir. (Ek:96)

16-Mugla C.Bassavciligi, 17.2.1997 gün ve 353 sayili yazisinda da: Komisyonumuzun 17.2.1997 gün ve 10/89-240 sayili yazisina cevaben; a) Hikmet BABATAS'in öldürülmesiyle ilgili olarak Ömer Lütfi TOPAL hakkinda tevkif karari ve yakalama müzekkeresinin bulunmadigi, b) Ömer Lütfi TOPAL'in Bodrum'da bulunmamasi nedeniyle 7.6.1996 tarihinde savunmasinin alinmasi için Istanbul C.Bassavciligina yazilmak suretiyle bu tarihten itibaren aranmaya baslandiginin belirtildigi incelenmistir. (Ek:97)

17- Ömer Lütfi TOPAL'in avukati Ekrem MARAKOGLU'nun Komisyonumuzdaki 30.1.1997 tarihli ifadesin de; ``Ömer Lütfi TOPAL Cinayetinde Emperyal Sirketler Grubunu çok büyük zarara sokacak bir maddi ihtilafin olmasi gerektigi, örnegin ölmeden bir gün önce Ispanya'dan arayan Ismail TANK adli birisiyle adeti hilafina uzun ve sert bir tartisma yaptigi, geçmiste uyusturucu kaçakçiligindan hapiste yatmis bulunan Giresun'lu bu adamin, Ömer Lütfi TOPAL ile geçmise dayali çok özel bir hukuklarinin bulundugunu, ama ailenin bu konulari saklamaya çalistigini söyledigi `` incelenmistir.(Ek:186) 18-Adi geçen hakkinda Emniyet Genel Müdürlügünden gelen 12.3.1997 tarihli bir bilgi notunda; ``a) 21.11.1987 tarihinde Ispanya'nin Marbella sehrinde ele geçirilen 5 gr. eroin maddesi olayi ile ilgili olarak yakalandigi, b) Esi, Hasibe kizi, 1959 dogumlu Ayhan TANK'in 22.07.1988 tarihinde Bolu Ili Caydurt Nahiyesi Becikoglu Tesislerinde, Hamza ve Emine oglu, 20.02.1957 Adapazari dogumlu Ömer DURAN isimli sahis tarafindan atesli silahla öldürülmesi olayina adi karistigi, Hollanda interpolünden alinan 10.08.1988 tarihli teleks yazida; Ayhan TANK'in kocasi Ismail TANK tarafindan öldürtülmüs olabileceginin bildirildigi, Sözkonusu cinayet olayi ile ilgili olarak, Bolu C.Bassavcisi tarafindan hazirlanan 16.08.1988 tarih ve 1988/1198 Hz. sayili iddianamede, saniklar arasinda Ismail TANK'in adi geçmedigi, c) 12.01.1989 tarihinde Belçika'nin Brüksel kentinde ele geçirilen 43 kg. eroin maddesi olayinin firari sanigi olarak aranmakta iken, Belçika'ya iade edilmek üzere 29.03.1989 Ispanya'nin Toledo Kentinde 1 kg 570 gr eroin maddesiyle yakalandigi, d) Yurtdisina eroin ihraç etmek suçundan hakkinda Istanbul 1. Nolu DGM nezdinde, 991/433 esas sayiya kayden dava açildigi,Mahkeme neticesi henüz bilinmedigi, e) Adina konulmus herhangi bir tahdit mevcut olmadigi belirtilmistir. Komisyonumuzun 12.3.1997 tarih ve 10/89-274 sayili yazisi ile Ismail TANK'in nüfus kaydi istenmis, gönderilen kayda göre, adi geçenin Giresun Ili, Görele Ilçesi Çiftlik Köyü 19 hanede kayitli Mustafa oglu, Meskure Mücella oglu 26.5.1956 dogumlu oldugu 13.9.1995 tarihinde evlendiginin bildirildigi `` incelenmistir.(Ek:98)

19- Türk Hava Yollari A.O., Komisyonumuzun 16.12.1996 gün ve 68 sayili yazisina cevaben. 23.12.1996 gün ve 133 sayili yazisinda; `` Ortakligimiza (THY) ait Courtesy Card, Yönetim Kurulumuzca, Kamu Kuruluslari ve özel sirketlerin üst düzey yöneticilerine ve seçkin kisilere verilmektedir. Ömer Lütfi TOPAL'a ait Courtesy Card 30.11.1995 tarihinde, Emperyal Sirketler Grubu Yönetim Kurulu Baskani olmasi sifatiyla verilmis olup, kartin özellikleri bu kartin sagladigi hizmet ve imkânlar su sekilde siralanmaktadir : - Rezervasyon Önceligi, Ayri bankoda check-in, Kisaltilmis check-in süresi, Fazla bagaj hakki,Erken bagaj teslimi,Uçus öncesi özel salonlarda agirlama, Uçak içinde tercihli koltuk, Uçus sinifini yükseltme (upgrade),Çesitli otellerde ve araba kiralama sirketlerinde indirim,Uçus milleri toplamina göre ücretsiz bilet kazanma hakki verdiginin'' bildirildigi incelenmistir. (Ek:99)

20- T.H.Y.A.O. Komisyonumuzun 10.1.1997 gün ve 127 sayili yazisina T.H.Y.O.'nun 27.1.1997 tarih ve 19 sayi ile verdigi cevabi yazisinda; ``Courtesy Card üyemiz ömer Lütfi TOPAL'in üyeligi 30.11.1995 tarihinde baslamis olup, üyelik kaydinda sadece 19.12.1995 tarihinde TK602 sayili Istanbul- Ashkabat seferimizle yaptigi Business Class uçus yer almaktadir.'' seklinde cevap verildigi incelenmistir. (Ek:100)

21- Turizm Bakanligi, Komisyonumuzun 15.1.1997 gün ve 10/89-151 sayili yazisina cevaben gönderdigi 28.1.1997 gün ve 120-2802 sayili yazisi ekinde gönderilen, Ömer Lütfi TOPAL'in ortagi bulundugu sirketlerin almis oldugu Talih Oyunlari Salonlari Isletmeciligi ile Turizm Bakanliginda bulunan tüm dosyalarin incelenmesinde düzenlenen raporda; ``Ömer Lütfi TOPAL'in sahibi oldugu Emperyal Otelcilik Turizm ve Ticaret A.S'nin asagida turizm isletme belgeli 13 turizm kompleksi bünyesinde bulunan talih oyunlari salonlarina, Turizm Bakanligindan Talih Oyunlari Isletme Izni alarak çalistirdigi mevcut belgelerden görüldügü,Mersin Hilton Oteli ,Antalya Grand Oteli,Istanbul Ceylan Inter Continantel Oteli,Antalya Seven Seas Oteli ,Antalya Lara Ofo Oteli,Istanbul Akgün Oteli,Istanbul Polat Rönessance Oteli ,Istanbul Topkapi Eresin Oteli,Bodrum Park Resort Oteli,Aydin Kusadasi Onura Oteli,Antalya Saray Regency Oteli ,Istanbul Hyatt Oteli ,Adana Seyhan Oteli 6.9.1993 tarih 93/4811 sayili Turizm Yatirim ve isletmeleri Nitelikleri Yönetmeligi'nin 136'nci maddesine göre, Turizm Bakanliginin izni ile belgeli turizm isletmelerinin talih oyunu oynanacak mahalleri baskasina kiraya verebilmeleri mümkün bulunmaktadir. Bu nedenle, sözkonusu otellere ait oyun salonlarinin Emperyal Otelcilik Turizm ve Ticaret A.S. tarafindan kiralanma islemlerinde yasal bir engel görülmedigi, Kiralama islemlerinden sonra, Emperyal sirketinin, her bir otelin talih oyun salonu için Turizm Bakanligindan ayri ayri ``Talih Oyunlari Isletme Izni'' aldigi anlasilmaktadir. Emperyal sirketinin bu konudaki müracaatlarinin özellikle 1994 yilindan sonra yogunlastigi görülmüstür. Turizm Bakanliginca 8.1.1983 tarihli Talih Oyunlari Yönetmeliginin Bazi Maddelerinin Degistirilmesi Hakkinda 10.3.1994 tarih 21873 sayili Resmi Gazete'de yayinlanarak yürürlüge konulan Yönetmeligin 5 nci maddesinde, talih oyunu salonlarina isletme izni vermek için , tüzel kisilerin yönetim kurulu ile denetim kurulu üyeleri için ilgili adli mercilerden iyi hal kagidi istenildigi, Emperyal sirketinin bu kapsamda ``Talih Oyunlari Isletme izni'' almak için Turizm Bakanligi'na yaptigi müracaatlarda Yönetim Kurulu Baskani Ömer Lütfi TOPAL ve diger Yönetim Kurulu Üyelerinin sabika kaydinin bulunmadigina dair ilgili Cumhuriyet Savciliklarindan alinan yazilar sundugu, ancak, Ömer Lütfi TOPAL'in daha önce uyusturucu madde kaçakçiligi suçundan yurtdisinda 1977 yilinda Belçika'da uyusturucu madde kaçakçiligindan 5 yil hapis cezasina mahkum edildigi, 1981 yilinda Belçika'dan ABD'ne iade edilerek, burada da eroin kaçakçiligi suçundan dolayi 5 yil hapis cezasi verildigi, adigeçenin Cumhuriyet Savciliklarindan aldigi sabika kaydinin olmadigina dair yazilarda bilgisayarca kontrolü yapilan kimlik bilgilerinde harf ve rakam degisiklikleri yapildigi, Örnegin, 4.1.1995 tarihinde Istanbul Sicil Müdürlügüne yazilan dilekçede isim Ömer Lütfi yerine Ömer Lütfü yazildigi, diger taraftan, adigeçen tarafindan 25.3.1994 tarihinde Adli Sicil ve Istatistik Genel Müdürlügü'ne yazilan dilekçede, baba adi Mevlüt olmasina karsin, Mevlut yazildigi, Malatya Cumhuriyet Savciligina yazilan 5.7.1994 tarihli dilekçede dogum tarihi 1942 olmasina ragmen 1994, ayni sekilde dogum yeri Akçadag olmasina karsin Malatya yazildigi, Ömer Lütfi TOPAL'in sahibi oldugu Emperyal A.S'nin Özellestirme Idaresi Baskanliginca satisa çikarilan HAVAS'in ihalesine katilmak üzere teklif vermesi üzerine, ABD'nin Ankara'daki Büyükelçiligince Dis Isleri Bakanligi'na 23.2.1995 tarihinde, HAVAS'i satin almaya talip olan adigeçenin, 1977 yilindan bugüne kadar Avrupa ve ABD'ne yönelik tesekkül halinde uyusturucu madde kaçakçiligina dair kayitlar bulundugu, yukarida belirtilen mahkumiyetlerinin oldugu belirtilerek, teklifinin degerlendirilmesinde bu hususlarin dikkate alinmasi yönünde bir Nota verildigi, ABD'nin Türkiye'de takip ettigi bu kisinin sahibi oldugu Emperyal Sirketine, Türkiyede yaptigi islemlerde Ülkemizdeki Yetkili Mercilerce gereken incelemeler yapilmadan, ``Talih Oyunu Salonlari Isletme Izni'' verilmesi düsündürücüdür. Turizm Bakanligi tarafindan 30.12.1994 tarih 22157 sayili Resmi Gazete'de yayinlanan ``Talih Oyunlari Yönetmeliginin Bazi Maddelerinin Degistirilmesi Hakkinda Yönetmelik'' ile talih oyunu isletme izni için istimal ve istihlak kaçakçiligi hariç, kaçakçilik suçlarindan mahkumiyet bulunmama sarti aranildigi, Belirtilen nedenden dolayi, Talih Oyunlari Yönetmeligine göre Emperyal Otelcilik Turizm ve Ticaret A.S.'ye Talih Oyunlari Isletme Izinleri verilmemesi gerektigi anlasilmaktadir. Emperyal A.S'nin Turizm Bakanligindaki islemlerinin incelemesi sonucunda, anilan sirketin kiraladigi talih oyunu salonlarindaki oyun araç ve gereçleri yerine, sanki bu araç ve gereçler yokmus gibi Turizm Bakanligi'na müracaat ettigi, bu durum Turizm Bakanligi yetkililerince bilinmesine ragmen çok sayida talih oyunu araç ve gereçlerinin bu sekilde ithaline Turizm Bakanliginca izin verildigi, Emperyal Sirketinin bu konuda yaptigi islemler hakkinda Turizm Bakanligi'na bilgi verilmesi istenilmesine karsilik, istenilen bilgileri genelde vermedigi ve sonuçta; önemli miktarda kayitdisi talih oyunu araç ve gerecinin yurtiçine girisine izin verildigi, Her yil Talih Oyunu Isletmecileri kayitli her oyun masasi için 15.000 $, oyun makinalari için 400-800 $'i Turizm Bakanligi'na ödemeleri gerektigi, sözkonusu oyun masasi ve makinalarinin kayitdisi tutuldugu, anilan sirketin Devlete ödemesi gereken katki paylarini ödemedigi, buna örnek olmak üzere, Mersin Hilton Oteli Isletmesi ile ilgili islemlerde, bu isletmenin 21.1.1994 tarihinde Turizm Bakanligi'na yazdigi yazida 11 adet oyun masasi ve 54 adet oyun makinasi oldugunu bildirmistir. Mersin Giris Gümrük Müdürlügünün 28.2.1994 tarih 3426 sayili yazisinda anilan sirketin 120 adet oyun makinasi ithal ettiginin belirtildigi, Nitekim Turizm Kontrolörlerince Mersin Hilton Oteli Isletmesinde yapilan 20.12.1995 tarihli denetimde, tesiste 11 adet oyun masasi ve 54 adet oyun makinasi olmasi gerekiriken, uygulamada 19 adet oyun masasi ve 154 adet oyun makinasinin oldugu, 22.3 1996 tarihli denetimde, 18 adet oyun masasi, 154 oyun makinasi bulundugu, 1.6.1996 tarihli denetimde ise 20 adet oyun masasi, 1 adet at yarislari makinasi(23 kisilik) , 154 adet oyun makinasi buluntugu saptanmis, Bu usulsüzlükten dolayi anilan sirkete yalnizca, 3.150.000 Tl ceza kesilmesi önerilmistir. Bu tespitlere göre anilan talih oyunu isletmesinin Turizm Bakanligi'na 1995 yilinda ödemesi gereken ücret (6 adet oyun masasi için 100.000 $ + 15.000 X 13 = 295.000 $ Oyun makinalari için ise 15 adet için 15.000$ geriye kalan 139 X 800= 131.200 $ Genel Toplam :421.200 $ olmasina karsilik, Turizm Bakanliginca 1995 yilinda 221.200 $, 1996 yilinda 250.000 $ alindigi dosyasindan görülmektedir. Buna karsilik bazi dosyalarda fiili durum esas alinarak sözkonusu hesaplamalar yapilmistir. (Örnegin, Antalya Lara Ofo Oteline ait dosya. ) Görüldügü gibi Emperyal A.S'nin Devlete olan borç yükümlülükleri her bir oyun salonunda yillik 500.000 $' geçtigi, buna ragmen, 10.3.1994 tarihli Talih Oyunlari Yönetmeliginde Yapilan degisiklik ile Emperyal A.S'nin vermek zorunda oldugu her bir isletme için 600.000 $ teminat toplam 13 oyun salonu için 7.800.000 $ teminat, her bir isletme için 200.000 $ teminata indirilmistir. Böylece, Emperyal A.S'nin bütün oyun salonlari için vermesi gereken teminat mektubu 2.600.000 $ indirilmistir. Bu islemde dikkat çekici bulunmustur. Mevcut tespitimize göre, Turizm Bakanliginca Talih Oyunu Isletme Izni verilen bütün isletmelerin talih oyunlari isletme izinlerinin ve fiilen kullandiklari oyun masalari ve oyun makinalarina göre ödemeleri gerekli ücretleri Turizm Bakanligina yatirip yatirmadiklarinin incelenmesi, varsa sorumlularin cezai ve hukuki sorumluluklarinin Turizm Bakanligi Teftis Kurulu ile Maliye Bakanligi Teftis Kurulunca müstereken tespiti, bu konudaki devlet zararlarinin belirlenerek öncelikle ilgili sirketlerden süratle tahsiline gidilmesi, bu mümkün olmadigi takdirde meydana gelen zararlarin sorumlularina müteselsilen tazmin ettirilmesinin yararli olacagi mütalaa edilmektedir. Ayrica kayitdisi kalan oyun masalari ve oyun makinalarinin süratle kayit altina alinmasi gerekmektedir. Talih Oyunu Isletmelerinin fiilen sahip olduklari oyun masalari ve oyun makinalarina ragmen, isletmelerin fiilen sahip olduklari oyun masalari ve oyun makinalarinin da yerine ithal izni vererek kayitdisi oyun masalari ve oyun makinalarinin olusmasina yol açan Turizm Bakanligi Yetkilileri hakkinda sorusturma açilmasi gerekmektedir.(Ek:101)


22- Komisyonumuzun 15.1.1997 gün ve 10/89-152 sayili yazisina cevaben Basbakanlik Özellestirme Idaresinin gönderdigi 27.01.1997 tarih ve 0599 sayili yazisinda; ``Adi geçen sahsa ait olan Emperyal Otelcilik ve Turizm Ticaret A.S., 23.01.1995 tarihinde açilan HAVAS'in satisina iliskin ihalede teklif verdigi, ancak sözkonusu Sirketin istigal mevzuu ve yapisi itibariyle 4046 sayili Özellestirme Kanununun genel ilkelerine uygun olmadigi gözönüne alinarak adi geçen Sirket ihale disi birakilmistir. Idarenin ekte gönderdigi, Disisleri Bakanliginin 01.03.1996 gün ve 1849-2242 sayili yazidan anlasildigina göre, Emperyal Otelcilik ve Turizm Ticaret A.S.'nin bu ihaleye alinmamasinin asil sebebinin, ABD Büyükelçiliginin verdigi 23.02.1995 tarihli nota'da, HAVAS'i satin almaya talip sirket sahibi Ömer Lütfi TOPAL'in, Bakanliginin kayitlarina göre, 1977 yilindan bugüne kadar Avrupa ve ABD'ne yönelik, tesekkül halinde uyusturucu madde kaçakçiligina karistigina dair kayitlar bulundugu, 1979 yilinda Belçika'da uyusturucu madde kaçakçiligi suçundan 5 yil hapis cezasina mahkum edildigi, 1981 yilinda Belçika'dan ABD'ne iade edilerek, burada da eroin kaçakçiligi suçundan dolayi 5 yil hapis cezasina mahkum edildigi ve 1986 yilinda anilan ülkeden sinirdisi edildigi kaydedilmekte ve bu bilgilerin HAVAS'in özellestirilmesi amaciyla verilen teklifler degerlendirilirken dikkate alinabilecegi düsüncesiyle ilgili Türk makamlarinin dikkatine getirilmesinde yarar görüldügü belirtilmesi oldugu, anlasildiginin `` bildirildigi incelenmistir.(Ek:102)
Devamı




FastCounter

 

Hit Counter

  Anadolu Türk Ä°nterneti

 

Güncelleştirme : 24.08.2021 - 15:50