SON TV Yazıları: PARİS’TE İNFAZ, ÖMER GÜNEY VE MİT
FRANSA’NIN BAŞKENTİ PARİS’TE 9 OCAK’TA PKK KURUCULARINDAN SAKİNE CANSIZ, KÜRDİSTAN ULUSAL KONGRESİ (KNK) PARİS TEMSİLCİSİ FİDAN DOĞAN VE PKK GENÇLİK HAREKETİ ÜYESİ LEYLA SAYLEMEZ KÜRDİSTAN ENFORMASYON BÜROSU’NDA BAŞLARINDAN VURULMUŞ HALDE BULUNDULAR.
POLİS KÜRDİSTAN ENFORMASYON BÜROSU’NDAN EN SON ÇIKAN TÜRK ASILLI 1982 SİVAS ŞARKIŞLA DOĞUMLU, TÜRKİYE'DE HERHANGİ BİR SABIKA KAYDI OLMAYAN ÖMER GÜNEY’İ 3 PKK'LI KADINA DÜZENLENEN SUİKASTIN ZANLISI OLARAK TUTUKLADI.
ÜÇ PKK’LIYA İNFAZ
Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Ocak’ta PKK kurucularından Sakine Cansız (Sara kod, 55), Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Paris Temsilcisi Fidan Doğan ( Rojbin kod, 32) ve PKK Gençlik Hareketi Üyesi Leyla Söylemez (Ronahi kod, 30), Kürdistan Enformasyon Bürosu’nda başlarından vurulmuş halde bulundular.
Polis, Kürdistan Enformasyon Bürosu’ndan en son çıkan Türk asıllı 1982 Sivas Sarkışla doğumlu, Türkiye'de herhangi bir sabıka kaydı olmayan Ömer Güney’i 3 PKK'lı kadına düzenlenen suikastın zanlısı olarak tutukladı.
ÖMER GÜNEY
Paris terörle mücadele ekipleri tarafından gözaltına alınan ve 96 saat boyunca sorgulanan suikast zanlısı Ömer Güney’in evinden 4-5 tane cep telefonu çıktı, cinayet sonrası, polis olayın işlendiği Kürdistan Enformasyon Bürosu'nda çalışma yaptığı sırada dışarıda çalışmaları izlerken görüntüleri yayınlandı.
Güney'in Ağustos ayında Türkiye'ye 8 günlük bir ziyarette bulunduğu tespit edildi. Fransa savcılığından çok net bir açıklama gelmese de Ömer Güney ile ilgili her gün yeni bilgiler ve ayrıntılar bir bir ortaya çıkıyor.
OSLO GÖRÜŞMELERİ SIZDIĞINDA GELDİ
NTV; Güney, son ziyaretini Oslo görüşmelerinin medyaya sızdırıldığı 22 Ağustos 2012'de yaptığını belirtmiş, İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan ülkeye giriş yapan Güney, aktarmalı bir uçakla aynı gün Ankara'ya hareket ettiğini bildirmişti. Güney'in Ankara'da olduğu dönemde, 24 Ağustos tarihinde Gölbaşı'na giderek, pasaportunu yeni çipli pasaportla değiştirdiği söylendi.
KİMLERLE GÖRÜŞTÜĞÜ ARAŞTIRILIYOR
Basında; Ömer Güney’in bu seyahatte Ankara'da bulunan yakınlarıyla görüşmediği belirtilerek, Güney'in Başkent'te nerede kaldığı ve kimlerle görüştüğünün araştırıldığı ifade edildi. Ömer Güney, 30 Ağustos tarihinde aynı yolla İstanbul'dan Paris'e döndü.
HALEN TUTUKLU
Fransa’nın başkenti Paris’te, PKK’lı Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez’i öldürdüğü iddia edilen Ömer Güney halen tutuklu bulunuyor. Son günlerde ortaya atılan iddialara kadar Ömer Güney’le ilgili pek fazla bir gelişme olmadı.
PKK VE SAKİNE CANSIZ
1958, Tunceli doğumlu Sakine Cansız, örgüt içinde "Sara" kod adıyla bilinen, PKK'nın başlıca kurucu kadın üyesiydi. Politik aktivist ve feminist bir yapıda olan Cansız, kurucu olup da örgütte 2013'e kadar faaliyet gösteren ve yaşayan beş kişiden biri ve tek kadındı.
EVDEN KAÇIP ÖCALAN’IN YANINA
Zaza nüfusun yoğunlukta olduğu Tunceli'de Alevi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1970'li yıllarda, gençlik döneminde ailesi tarafından onaylanmayan devrimci faaliyetlerde bulunmaya başladı. Abdullah Öcalan ile tanışmak için Ankara'ya kaçtı ve yakın bir şekilde birlikte çalışmaya başladılar. Cansız, verdiği bir röportajında, "Bir anlamda ailemi terk ettim. Baskıyı kabul etmeyip devrimde ısrar ettim. İşte evden ayrılmam ve Ankara'ya gitmem böyle oldu. Tabi gizli olarak." sözleri ile açıkladı.
FİS’TE PKK’YI KURUYORLAR
1978 yılında Diyarbakır'ın Lice İlçesi Fis Köyü'nde PKK'yı kuran kurucular arasında yer aldı. PKK'nın Elazığ ve Bingöl çalışmalarını sürdürdü. 12 Eylül Darbesi'nde gözaltına alındı ve tutuklanarak yirmi yıl hapse mahküm oldu. Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi'nde hapis yatan Sakine Cansız, 1991 yılında cezaevinden çıktıktan sonra yeniden PKK'ya katıldı. Lübnan'a Bekaa Vadisi'ne gitti. PKK'nın kadın örgütlenmesinden sorumlu oldu. Murat Karayılan tarafından örgütün Almanya sorumlusu olarak atandı, Fransa ve Almanya'da faaliyetlerde bulundu. Cansız, Interpol tarafından kırmızı bültenle aranmaktaydı, 20 Mart 2007'de Fransa'da gözaltına alınan Cansız, Almanya Dammtor Cezaevi'nde 40 gün tutuklu kaldı, bu süre içinde Türkiye, iade dosyasını ulaştırmasına rağmen, Alman mahkemeleri tarafından serbest bırakıldı.
ÖMER GÜNEY’İN SES BANTI
Senelerce içinde şeref duyarak hizmet ettiğimiz milli teşkilatımızın işleyişini, yönetilişini izlemeyi bir nevi görev sayanlardanım. İki gün önce Ömer Güney’in MİT’le ilişkilendiren ses bantı çıkınca ihtiyatla karşılamakla birlikte, son günlerde o kadar akıl almaz işler üst üste geldiği için “gene bir rezalet çıkabilir” diye düşündüm ve canım sıkıldı. Bantı dinledim, konuşmalar beni pek tatmin etmedi.
Teknik konulara meraklı olduğumdan, zamanımızda internetle birlikte gelişen dijital tekniklerle çok rahat sahte belge, ses bantı, montaj resim yapmanın mümkün olduğunu iyi bilenlerdeyim. Akıllı telefonlarda, sizi yaşlandıran, komik hale sokan, resminize sakal-bıyık koyan hazır programlar dahi var. Bazen yakın arkadaşlarla birbirimize şaka bile yapıyoruz.
Ses bantını tatminkâr bulmamakla birlikte yine de açık kapı bıraktım. Kafamda sorular vardı. “Ömer Güney yakınına böyle bir şey vereceğine bunu Fransız resmi makamlarına anlatabilir, bantı onlara verirdi” diye düşündüm. Şimdiye kadar cinayeti reddettiği söylenen Güney’in bu açıklama ile sıkıntıya düşebileceği de aklıma geldi. Acaba nasıl bir tepki verir diye düşündüm. Tersine bu konuşmayı doğrularsa teşkilat ne yapar diye de düşündüm. Teşkilat içinde yönetimle ters düşen kişiler olabileceğini, hatta birilerinin kendilerini teşkilat mensubu olarak tanıtıp Ömer Güney’e görev vermiş olabileceği dahi aklıma geldi.
Velhasıl gece yattığımda bile acabalar devam etti?
Ertesi günü yukarıdaki “Arz Notu” ortaya çıkınca “Eyvah, şimdi oyun bitti” diye düşündüm. Yazı kalıbı çok aşina olduğum bir kalıptı. Ancak okudukça hatalar olduğunu gördüm.
1. Yazı dış makamlara yollanan ve çoğaltıldığında küçük kare lekeler (filigram) bırakan kağıda yazılmıştı. İç yazışmalarda bu tip kağıtlar kullanılmıyordu. (Dikkatle bakılırsa Küçük kare lekeler gözüküyor.)
2. Bu gerçek bir operasyonel faaliyet olsa idi ismi olur, konu kısmına “Sara Kod Sakine Cansız” yerine operasyonun ismi yazılırdı. Yani operasyonun hedefi belli edilmezdi.
3. “Lejyoner” adı verdikleri elemanın e-posta ile bilgi yolladığı belirtilmiş. Bu da teşkilatın çalışma metotlarına uymuyor.
4. Yine hiçbir operasyonel faaliyette açıkça saldırı, sabotaj, suikast kelimeleri kullanıldığını hatırlamıyorum. Genelde “pasifize etme”, “enterne etme” gibi terimler kullanılır.
5. Ayrıca PKK ile en şiddetli çatıştığımız zamanlarda dahi tek bir kadını bile hedef aldığımızı hatırlamıyorum. Zaten teşkilatın genel prensibi insanları yok etmek değil, kazanmaktır.
6. Bu arz notunu ilk imza ona ait olduğuna göre Şube Müdürü O. YÜRET yazmıştır. Böyle bir kişi var mıdır bilmiyorum. Esasında Şube Müdürü’nün altında bir operasyon sorumlusu personel olması gerekir.
7. Yazıda Daire Başkanı’nın parafı ve görüşü yoktur. Ayrıca el yazılı notta, Başkan Yardımcısının elemana (Lejyoner) talimat verilmesine gerek yoktur dediği şerhi yer almış. Bu da anlaşılmaz ve tuhaf bir emir. Yani elemana ya şunu-bunu yap, denilir, ya da bu işlerden uzak dursun, istihbari faaliyet göstersin denilir.
8. MİT Merkezi bir teşkilattır. Hiçbir Başkan Yardımcısı planlı bir faaliyeti kesemez. Ancak görüşünü belirtir. Kararları Müsteşar verir.
Bu bakımdan, bu yazının orijinal bir yazı olmadığını düşünüyor ve başarısız bir sahte belge olarak niteliyorum.
ÜÇ FACEBOOK HESABI
İngilizce “The Murder Mystery of the Assassination of Sakine Cansiz” (Sakine Cansız Suikastının Cinayet Esrarı) başlıklı, 5 bölüm, 34 sayfalık bir inceleme yazısında ilginç değerlendirmeler yer alıyor.
Yazıda Ömer Güney 3 ayrı Facebook hesabı açtığından bahsediliyor. Ömer Güney’in;
1. nci FaceBook sayfası: “facebook.com/okyay.gunay.3”. 12 Haziran 2010'da açılmış. Görünen ismi: “Omerr Günayy”, Paris’te yaşadığı ve CDG'de çalıştığı bilgileri yer almış. Ömer Güney'in resimlerindeki belirgin özelliği sol yanağındaki beni.
Bu hesabında en dikkat çeken yön kuzeni olarak belirtilen “Polis arabasında otururken görülen ve polis hüviyeti gösteren "58 Gökhan SiS" isimli kişiye ait resim. Bu resim 24 Ocak 2013'te yüklenmiş, 26 Ocak 2013'te silinmiş, 29 Ocak 2013'te tekrar konulmuş, 1 Şubat 2013'te tekrar silinmiş. Yani bu işlemler Ömer Güney tutuklu iken yapılmış. İlginç bir durum.
2. nci FaceBook sayfası: facebook.com/okyay.gunay. 07 Mart 2011'de açılmış. Görünen ismi Okyay Guney. Bayern, Almanya’da yaşadığı yer almış. İşi belli değil. Ancak resimlerde Ömer Güney’in işyerinde çekilmiş mavi tulumlu resimleri var. Ömer Güney ağır metallerde yiv açan 410H II isimli aletin başında görülüyor. Bu husus 3.ncü FaceBook sayfasındaki bilgilerle uyumlu.
3. ncü FaceBook sayfası: facebook.com/omer.guney.9028. 2009 tarihli. Görünen ismi: “Okyay Guney”. Sivas'ın 380km doğusundaki Erzurum'dan olduğunu belirtmiş. Çorlu'da oturduğu, Çorlu Lisesinde okuduğu, Afyon Kocatepe Üniverstesinde "Metal" öğrenimi gördüğü kayıtlı. Profilinde üzerinde "1923 Türk Grup" yazılı Türk Bayrağı var, kendi resmi yok. Güney sayfaya 2009 ila 29 Ocak 2013 arası sadece 3 resim koymuş. Sayfada arkadaşları ve aynı soyadı taşıyan akrabalarının resimleri var. Ömer Güneyin "Metal" konusunda eğitim görmüş olması 2.nci FaceBook sayfasındaki işyeri ile uyumlu. Ömer Güney’in yüklediği resimlerin biri dikkat çekici. Yerde yatan bir ceset, asker şahıslar ve askeri bir cip görülüyor.
Bu konuda şimdilik yazabileceğimiz şeyler bu kadar. Umarım değerlendirmeler doğru çıkar. Her hâlükârda bu konudaki gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz…
|