SON TV Yazıları: AKİL ADAMLAR, SANATÇILAR VE ESKİ TERÖRİST
Akil adamların ne gibi bir görevi olduğunu ve bunu nasıl icra edeceklerini tam olarak bilmiyorum. Ancak bu konudaki tenkitlerin özellikle sanatçılara yönelmesinin nedenini de anlamak zor.
TOPLUM VE SANATÇILAR
Güneydoğu’da görev yaptığım zaman bir sanatçının halk üzerinde ne kadar etkili olduğunu görmüştüm. Çarşıda pazarda, her yerde onun kasetlerini çalıyor, onun programı olmazsa Televizyonlarda komşu ülkelerin televizyonunu seyrediliyorlardı.
İBRAHİM TATLISES
Sanatçı kim mi? İbrahim Tatlıses… Benim de her zaman severek dinlediğim, güçlü sesinden etkilendiğim bir sanatçımız.
Bahsettiğim dönemde Türkiye’de televizyon yayınını bir tek TRT yapıyordu. O tarihlerde solcu sanatkârlar imza toplayıp bir bildiri yayınlamışlardı ve İbrahim Tatlıses de imza atanlar arasındaydı.
TRT YASAĞI
Konusunu hatırlamıyorum ama herhalde hükümeti kızdıran bir bildiriydi ki imza atanların TRT’ye çıkması yasaklandı. Sanatçılar için ağır bir ceza idi. İbo “Ben okumadan imzaladım” gibi bir şeyler söyleyerek kendini savunuyordu.
KRALİÇE’NİN İMPARATORLUK NİŞANI
Ankara’da rahmetli Hiram ağabey ile konuştum. İbrahim Tatlıses’in Anadolu’da ve özellikle Güneydoğu’da muazzam bir potansiyeli olduğundan bahsettim. Yabacıların toplumda tutulan, sevilen sanatkarlarına nasıl önem verdiğini, onları itmeyip kazandığını belirterek, İngiltere’de Kraliçe tarafından “İmparatorluk Nişanı” ile ödüllendirilen Beatles’ları örnek verdim.
TURGUT ÖZAL EL KOYDU
Hiram ağabey zamanın Başbakanı Turgut Özal’a konuyu açıklamış ve neticede Tatlıses’in yasağı kalkmıştı. Tatlıses kötü bir saldırıya muhatap olana kadar ayarını bozmadan, ideolojik ve bölücü bir tavra girmeden sahne hayatını alkışlar arasında sürdürdü.
TÜRK OĞLU TÜRK
Daha da, ötesi gazeteler Kuzey Irak’ta, Kürdistan denilen bölgedeki Erbil’de verdiği bir konserde Türk Bayrağı çektirip, “Ben Türk oğlu Türk’üm” dediğini yazdı. Herhalde sağlığı elverseydi İbo’yu bu günlerde “Akil Adamlar” arasında görürdük.
AKİL SANATÇILAR TOPLUMUN İÇİNDE
Bunu, toplum tarafından sevilen sanatkarların, toplum üzerinde birçok meslektekinden daha fazla tesiri olduğunu belirtmek amacıyla yazıyorum. Bu bakımdan “Akil Adamlar” terimi atandıkları göreve tam uymazsa da sanat dünyasından insanların toplumu yönlendirme görevini iyi yapacaklarına inanıyorum.
İTİRAZIM VAR
Benim şimdilik sadece bir isme itirazım var: 19 yılın üstünde hapis yatmış eski bir terörist, CELALETTİN CAN. Sabık İstanbul Dev-Genç Başkanı ve halen İstanbul'da kendi kurduğu 78'liler Vakfı’nın yöneticisi. Ayrıca Özgün Gündem’de yazılar yazıyor
ESKİ TERÖRİSTLER
Ona eski bir terörist olduğu için itiraz etmiyorum. Gençliğinde bu işlere soyunmuş ve sonra normale dönmüş, kendini geliştirmiş halen toplumda saygınlığı olan bir sürü insan var. İtirazımın nedeni çok biliyormuş, her şeyden haberi varmış havasında konuşup tutarsız, cahilce laflar etmesi. Seneler içinde gelişmemiş ve aynı yerde kalmış olması.
DERSİNE ÇALIŞMADAN SUNUCU OLMAK
Dersine iyi çalışmadan program yöneticiliğine soyunmuş, Sami Dadaloğlu , “Ondan çok şey öğrendim” dediği ve hayranlıkla bahsettiği Celalettin Can’a soruyor:
“1 MAYIS 1977 KATLİAMINI KİM YAPTI?” Can, “Akil bir adam gibi” anlatmaya başlıyor. Cevap özetlenerek ekrana yansıyor.
CELALETTİN CAN: NAMIK KEMAL ERSUN, RECAİ ERGİN, NURİ GÜNDEŞ, MEHMET EYMÜR CELLATLARIMIZDIR.
DARBE TEZGAHI VE DARBE ŞAHİDİ 200 SUBAY
Esasında Celalettin Can, “bir bilen” edasıyla motor gibi uzun uzun konuşuyor, mealen şöyle diyor. “Benim kanaatim şudur. O dönemde Kara Kuvvetleri Komutanı Namık Kemal Ersun’a dayalı bir şekilde bir darbe tezgâhlandı ve Haziran ayında o darbenin şahidi insanlar tavsiye edildiler (tasfiye demek istiyor). 200 subay resen emekliye sevk edildi. Ünlü Konya toplantıları vardır, onun belge bilgileri vardır, onu çeşitli kitaplar da yazdılar.”
TİSK BAŞKANI HALİT NARİN, İHTİLALCİ TALAT TURAN
“Buraya TİSK Başkanı Halit Narin katıldı. Yine ayrıca Talat Turan’ın araştırmaları vardır, belgeye ve dokümana dayalı bir şekilde, Milli İstihbarat Teşkilatında Hiram Abas, Mehmet Eymür, Orhan Kilercioğlu ve İstanbul MİT, Tansu Çiller’in de danışmanlığını yaptı, Nuri Gündeş, MİT İstanbul Şube Başkanı, bu insanların bizatihi o alanı organize ettiğini ve Emniyetin de lojistik destek verdiği. Bunlar araştırıldı, yazıldı ve ortaya çıkarıldı ve bunların belgeleri bilgileri var.”
BİLİNÇLİ Mİ?
Celalettin Can, meydanı boş, karşısındakini de yetersiz görünce bol bol palavra atmış. Eğer bu abuk-sabuk ve cahilce sözleri sarf eden Celalettin Can, bunu bilinçli olarak yapıyorsa o zaman arkasında başka güçler, başka maksatlar aramak lazım. Neticede, her şekilde Cemalettin Can gibi bir kişinin ortalığı karıştırmaktan başka bir işlevi olmayacağı ve barış sürecine bir katkı sağlamayacağı kanaatindeyim.
YİNE DE KOMİSYONDA OLMAYI UYGUN BULMUŞ
Zaten gazetelere göre İç Anadolu Bölgesi Akil İnsanlar listesinde bulunan Cemalettin Can, kişilerin ve bölgelerin seçimi, komisyon başkanları, yardımcıları ve sözcülerinin hükümet tarafından belirlenmesiyle ilgili eleştiriler yapıyor, yine de bu süreçte komisyonda olmayı uygun bulduğunu belirtiyormuş…
|