Teknoloji çok hızlı bir şekilde gelişiyor...
Yanda gördüğünüz kol saati aynı zamanda bir dijital kamera.
Türkiye'de özellikle istihbaratla uğraşanların kullandığı bir saat.
Casio tarafından piyasaya çıkarılan kol saati-kamera 100 adet resim kaydedebiliyor. Resim kalitesini yükseltirseniz bu rakam daha azalıyor.
Resim kalitesi bayağı iyi ve zoom yapabilme imkanı var.
Yani kolunuza takarsanız her an fotoğraf makineniz de yanınızda oluyor.
Kol saati-kamera, başka bir kol saati kamera, masa üstü ve diz üstü bilgisayarlar ve cep bilgisayarları ile veri alış verişi yapabiliyor.
Yanda gördüğünüz bir GPS cihazı.
Adı Casio Pathfinder
3 ila 12 uydudan aldığı bilgilerle sizin o anda dünyanın neresinde olduğunuzu belirliyor.
Casio Pathfinder suya dayanıklı, bilgisayarlarla irtibat kurabiliyor.
Dağcılık, yatcılık gibi sporlarla uğraşanlara faydalı bir alet.
Müzik sevenlere müjde...
Artık kolunuzdaki " Saat-MP3 çalar" ile sevdiğiniz müzik parçalarını her yerde dinleyebilirsiniz.
Yanda resmini gördüğünüz "MP3 Çalar" bilgisayarlarla veri alış-verşi yapabiliyor.
MP3 Çalar'ın, FM kalitesinde 1 saatlik müzik yükleme kapasitesi var.
Bir teknoloji harikası daha.
Timex ve Motorola yapımı, adı "Internet Messenger".
Internet Messenger, İnternet'ten elektronik postalarınızı alabiliyor.
Sadece bununla sınırlı değil. Internet Messenger, İnternet'ten günün önemli haber başlıklarını, stok, spor, hava durumu bilgilerini alabiliyor.
Internet Messenger, aynı zamanda bir çağrı cihazı.
Internet Messenger, önemli haber başlıklarını, stok, spor, hava durumu bilgilerini "Yahoo"dan alıyor. ABD dahilinde "Skytel" vasıtası ile otomatik olarak zaman dilimlerini ayarlayabiliyor.
Manyetolu çevirmeli telefondan hızla gelişerek cebimize girecek kadar küçülen "cep telefonu" artık kolumuzda.
Yanda Samsung firmasının geliştirdiği ve saat gibi kolumuzda taşıyabileceğimiz telefonu görüyorsunuz.
Saat-telefon üzerinde birçok firmanın çalışması var.
Amerikan Motorola firması da birkaç yıldan beri "saat-telefon" projesi üzerinde çalışıyor.
Gelecekte bu sayfada gösterilen ve ayrı ayrı özellikleri ve marifetleri olan saatlerin, kolumuzda taşıdığımız bir saat üstünde birleşeceğinden şüphemiz yok.
Çünkü teknik müthiş hızlı ilerliyor...
Belki teknoloji ile ilgili bu fıkrayı duymuşsunuzdur.
Japon'un biri bara gitmiş, barda otururken sol elini ağzı ile kulağı arasına koyup başlamış konuşmaya...
Ara sıra gülüp kahkaha da atıyormuş.
Barmen içinden "bu herhalde üşütük" diye geçirmiş".
Japon'a alaycı bir eda ile "ne yapıyorsun, kiminle konuşuyorsun?" diye sormuş.
Japon, "Telefonla kız arkadaşımla konuşuyorum" diyerek elini barmenin kulağına dayamış.
Barmen bakmış Japonun elinden şuh bir kadın sesi geliyor...
"Vay anasına" demiş, "Tekniğe bak".
Japon, kendi konuşması bitince, barmenin "el-telefonundan" karısını arayıp bu süper teknik hakkında bilgi vermesine de müsaade etmiş.
Neticede dost olmuÅŸlar...
Japon bayağı da içiyormuş.
Bir müddet sonra barmene tuvaletin yerini sormuş.
Barmen eli ile göstermiş.
Japon uzun bir süre gelmeyince, barmen merak etmiş. "Acaba hastalandı filan mı?" diye düşünmüş.
Gidip tuvaletin kapısını açınca ne görsün.
Japon tuvaletin ortasında, pantolonu sıyrılmış, çömelmiş oturuyor.
Arkasında tomar tomar tuvalet kağıdı.
Bir de "vırt, vırt" diye bir ses.
"Ne oldu, rahatsızlandın mı?" diye telaşla sormuş barmen...
Japon gülümsiyerek cevaplamış barmeni;
"Telaşlanacak bir şey yok. Ofisten uzunca bir faks geldi de onu alıyorum..." |