Çakıcı Bantları 07
[ 18/4/2000 - 11:00 ]  By Atin  anadolu@atin.org

Askeriye Yavuz'a Karşı Gelmez - Çakıcı Evcil’in adamı Esat'la Konuşuyor

Askeriye Yavuz'a Karşı Gelmez

Evcil’in adamı Esat'la Konuşuyor

05.02.1998 / Muhtelif Saatler

Alaattin Çakıcı: Merhaba Esat

Esat: Merhaba Ağabey nasılsın?

Alaattin Çakıcı: Ha yok mu Erol Bey?

Esat: Hastanedeler az sonra gelirler

Alaattin Çakıcı: Hayırdır ne oldu?

Esat: Yeğeni götürdü sen ne yapıyorsun Ağabey?

Alaattin Çakıcı: İyiyim Esatçığım ne yapayım kampa gitmiyor mu?

Esat: İşte bilmiyorum bakalım program nedir şirketten geldik, ondan sonra onların oraya geçtik yani.


Esat'ın, Yavuz Ataç'ın Getirilmesi Konusundaki Yorumu

Alaattin Çakıcı: Anladım

Esat: Dediği her şeyin dedi zamanında falan olmasını istiyor dedi yani hata falan olmasın diye beraber geziniyor tamam dedi başlangıçta işe daha tam olarak girildi ama diyor biraz da beklemekte fayda var diyor çünkü şeyden de giriştim ben diyor bir ağabey var ya bizim

Alaattin Çakıcı: Okey

Esat: Efendim

Alaattin Çakıcı: Doğrudur

Esat: Onunla da görüştüm diyor o da diyor o da öyle düşünüyor diyor yoksa diyor seninde dediğin gibi MEHMET GEDİK ile falan bu işin alakası yok diyor hem MEHMET GEDİK diyor arkadaşım olur, sonra olmazsa da olur diyor, neticede yani Iraktaki bir ağabey var ya hani

Alaattin Çakıcı: Hee

Esat: Onun diyor gelmesi için diyor bizce diyor hafif yöntemler, neyse onları kullanmaya çalışıyoruz diyor, bir hata olursa diyor ben kendimden bir kere diyor inceliyorum diyor, yemin ediyorum onu düşünüyorum diyor, çünkü o da diyor bizim başımıza gelecek şeyde diyor, bizim başımıza gelecek bir durumda kendisi de zor durumda kalır diyor en iyisi diyor her şeyi sağlıklı yapalım ki tamam diyor bazı şeyleri diyor söz veriyoruz ediyoruz falan ama tamam geri çekilmek zorunda da kalıyoruz diyor bir de o diyor ismi geçen şahıslarla konuşuluyor ediliyor diyor bir de diyor onların sevk edilmiş bana her şeyi diyor.

Alaattin Çakıcı: ...(anlaşılmıyor)

Esat: Efendim ağabey


Adamlar (Mesut Yılmaz Ekibi) İşin Sahibi

Alaattin Çakıcı: Adamlar işin sahibi adamlar öyle şey olur mu?

Esat: Yani şimdi bir değişiklik yapılacak olsa bile acaba bu hükümetin önünde mi yoksa askeriye mi bunu düzenlemeye çalışıyor bende bu konuda muallaktayım.


Asker Yavuz'a Karşı Gelmez

Alaattin Çakıcı: Askeriye YAVUZ (YAVUZ ATAÇ)'a karşı gelmez ki? YAVUZ (YAVUZ ATAÇ) asker kökenli

Esat: Orası da var, burada bir çelişki olabilir belki onların arasında ama askerin de sözünü dinlemeleri lazım bir bakalım demiş eğer faydalı bir şeyse eğer demiş o zaman karar veririm o da demiş ki tek bir adamı değerlendirelim olacaksa hayrı yapılsın olmayacaksa hiç gerek yok demişler valla bir plan program doğrultusunda ama....

Alaattin Çakıcı: İyi oldu tamam Esatçığım ben ararım bir saate kadar

Esat: Tamam Ağabey oldu haydi

Alaattin Çakıcı: Döner mi bir saate kadar?

Esat: Efendim?

Alaattin Çakıcı: Döner mi bir saate kadar?

Esat: Şimdi saat 12 zaten yarım gibi paydos oluyor doktorun muayenesi falan ayrılır yani şu saatte çıksalar yarım saat yol var yarımda da mesaileri bitse 1 saat sonra burada olurlar.

Alaattin Çakıcı: Okey haydi bir saat sonra ararım ben seni.

Esat: Tamam Ağabey görüşmek üzere.. (Konuşma bitiyor)


Çakıcı – Evcil'le Görüşüyor

Alaattin Çakıcı: Özür dilerim yine aradım .

Erol Evcil: Estağfurullah

Alaattin Çakıcı: Hani bir tane şu üç numaralı tapu (PASAPORT) vardı ya .

Erol Evcil: Evet


Oteli Kontrol Ettir ve Pasaportu Al

Alaattin Çakıcı: Onu yarın arkadaş istersen versin sana dörtte hatta anlıyor musun şeyle, neydi bir otel vardı ya geçen RECEP’LE buluştuğun sen onu, her tarafına bir baktırırsın anlıyor musun onu gördüğün RECEP’in otelde yani.

Erol Evcil: Tamam oldu yaparız .

Alaattin Çakıcı: Tamam dörtte ... Baktır anlıyor musun . Daha iyi ona sağlam bakarsın . Yalan mı doğru mu ?

Erol Evcil: Tamam öyle yapalım daha iyi olur .


Pasaport İçin Adamdan Garanti Al

Alaattin Çakıcı: Ama adamdan %100 garanti almaya bak yani

Erol Evcil: Tamam olur.

Alaattin Çakıcı: Yani eskisinden çok iyi bakman lazım,. oldu ben yarım saat sonra ararım .

Erol Evcil: Tamam . (Konuşma bitiyor)


Paşa Geldi, Gedik'len Konuştuk

Alaattin Çakıcı: Merhaba EROL’cuğum.

Esat: Alo.

Alaattin Çakıcı: Ha ESAT merhaba

Esat: Merhaba ağabey. Aşağıya ben hemen yanına gidiyorum ağabey.

Alaattin Çakıcı: Lütfen ESAT’cığım

Esat: Tamam.

Alaattin Çakıcı: Merhaba EROL’cuğum

Erol Evcil: Merhaba

Alaattin Çakıcı: Ne yapıyorsun ya? Yoksun arıyorum, arıyorum. Protesto ettin beni ya.

Erol Evcil: Ben seni protesto eder miyim ya.

Alaattin Çakıcı: Ha. Ne oldu?

Erol Evcil: Çocukla ilgilendim, ondan sonra bir PAŞA geldi. Onla konuştuk işte, geçmiş olsun, sen ne yapıyorsun? İyi misin?

Alaattin Çakıcı: İyiyim. Seni arayan oldu mu? Bu GEDİK (MEHMET GEDİK) medik.


Mehmet Gedik Salak Salak Dinliyor

Erol Evcil: GEDİK (MEHMET GEDİK) aradı beni. Ondan sonra, onları geç dedim. Ondan sonra ben sana bir daha söylüyorum aynen ilet dedim. Bak bu adam gelmezse dedim bu iş çok değişik olur dedim. Ondan sonra, (öksürüyor) öyle dinliyor salak salak.

Alaattin Çakıcı: ... (Kesinti oluyor)

Erol Evcil: Nasıl Anlamadım.

Alaattin Çakıcı: EYÜP’ü (EYÜP AŞIK) ayrılmaya, şey etmeye zorla, istifaya..

Erol Evcil: O aptallığı yapmazlar.

Alaattin Çakıcı: Niye?


İstifa Etmezler, Eyüp Aşık Sağ Kolu

Erol Evcil: Ne diye istifa edecekler durup dururken sağ kolu?

Alaattin Çakıcı: Yahu o zaman şunu da bil yani.

Erol Evcil: Ondan sonra, böyle bir şey olduğu an dedim, tamam mi? bu iş otomatiğe bağlandı dedim.

Alaattin Çakıcı: Patır patır götürür malı da.

Erol Evcil: Bu iş otomatiğe bağlandı dedim.

Alaattin Çakıcı: Ne dedi o zaman?

Erol Evcil: Nasıl?

Alaattin Çakıcı: Ne dedi şey?


Gedik: Hepsini İleteceğim, Öyle Aptallık Yapmazlar

Erol Evcil: Hepsini söyleyeceğim dedi. Öyle, aptallık yapmazlar dedi.

Alaattin Çakıcı: Yani parayı çalan kılıfını hazırlar herhalde.

Erol Evcil: Eee... Tabi canım yani adam yani belirli bir süre her türlü zorluğu yenmişse, yani bunu daha bir belli süre, onu düşünmeleri lazım.

Alaattin Çakıcı: Başka ne yapıyorsun?

Erol Evcil: Ne yapayım Hiç işte bildiğin gibi.


Verdiğin Pasaport İyi

Alaattin Çakıcı: Senin, senin verdiğin tapu (PASAPORT) dört dörtlük oldu. 9 kat çıktık. (9 HUDUT KAPISI GEÇTİK) Yani harika. Bir de diyorum o tapuyu arkadaş değiştirmesin. Değil mi?

Erol Evcil: Valla bana göre değiştirmesin. O benim her 15 günde bir kontrolümde. Her 15 günde bir bakıyorum ben ona.

Alaattin Çakıcı: Sen, o arkadaşı tanıyor musun sen?


Bir Arkadaşım Pasaport İçin Polis Kayıtlarına Bakıyor

Erol Evcil: Yok ya hayır. Ben oradan bakmıyorum ki, ben şeyden bakıyorum, bir arkadaşım var o belediyeye gidiyor, imar işlerinden soruyor kat irtifaklarını. Anlatabildim mi?

Alaattin Çakıcı: Anladım.

Erol Evcil: Nerede yasaklı? Nerede yasaksız? Şu ana kadar öyle bir şey yok. Biz oradan bakıyoruz.

Alaattin Çakıcı: Yani ha. Eee o zaman biz buna devam edelim.

Erol Evcil: Sen bilirsin yani istersen o

Alaattin Çakıcı: Hayır sen oradan, sen oradan o garantiyi veriyorsan buradan biz bunu devam ederiz nasıl olsa,

Erol Evcil: Burada bir sıkıntısı yok.


Pasaport'u 4 Kişi Biliyor, Yavuz Ataç, Erol Evcil, Çocuklar


Alaattin Çakıcı: Mesele yok o zaman. Zaten o konuyu bilen kimse yok. İste, uzaktaki biliyor (YAVUZ ATAÇ), benim genç arkadaşım biliyor (EROL EVCİL), iki kişi daha yanımda biliyor. Onlar da Amerika'da yaşıyor.

Erol Evcil: Anladım. Yani buradan dolayı bir sıkıntı yok.

Alaattin Çakıcı: Ben ondan rahat olayım mı yani? Onu söyle.

Erol Evcil: Bu konuda rahat ol.

Alaattin Çakıcı: Tamam oldu ağabeyciğim.

Erol Evcil: Bu konuda rahat ol.

Alaattin Çakıcı: Zaten şey..

Erol Evcil: Ama yarın son bir defa baktıracağım.

Alaattin Çakıcı: Yani zaten şey, neydi onun ismi, kayboldu diye çıksa bile anlıyor musun? Arkadaşın ismini kimse bilmiyor, kaybolmak önemli değil.

Erol Evcil: Öyle bir şey de yok tamam. Anlatayım, sadece K yazıyor.

Alaattin Çakıcı: Kaybolmak ..

Erol Evcil: Anladım anladım. Ama öyle bir şey yok yani.

Alaattin Çakıcı: Öyle bir şey olsa bile yani bu tapu falan ..

Erol Evcil: Tabi, tabi...

Alaattin Çakıcı: Bu binada şu adam oturuyor diye bir şey yok.

Erol Evcil: Evet, evet.

Alaattin Çakıcı: Ya onu bilen zaten belli. Dört tane arkadaş.

Erol Evcil: Evet.

Alaattin Çakıcı: İstanbul'a gidiyor musun?

Erol Evcil: Haber bekliyorum, gelir gelmez gideceğim. Ben hazırım.

Alaattin Çakıcı: Sen o gün kesin Fransa'ya gidiyorsun değil mi ağa.


Evcil Avrupa Yolunda

Erol Evcil: Kesin yani. Ben Fransa'ya gideceğim, seninle artık bir hafta falan konuşamam. Ben şimdi yarın İtalya'ya çıkacağım. Yarından sonra şeye geçeceğim, İspanya'ya geçeceğim. İspanya'dan da şeye geleceğim, Fransa'ya geçeceğim. Yani ben yol sırasında seninle bir hafta görüşemeyeceğim haberin olsun.

Alaattin Çakıcı: Tamam.

Erol Evcil: Ama o ZEKİ ile buluşuruz.

Alaattin Çakıcı: Pazar günü buluşuyorsun değil mi ZEKİ'yle?

Erol Evcil: Evet. Pazar günü buluşacağım.

Alaattin Çakıcı: İyi ağacığım bir şey diyor musun bana? Ben seni ne zaman arayım o İstanbul’la ilgili?

Erol Evcil: Ne zaman istersen. Bir saat sonra bir ara. Haber gelirse ben hemen gideceğim.

Alaattin Çakıcı: Okey, oldu.

Erol Evcil: Hadi görüşürüz.

Alaattin Çakıcı: Oldu Erol, hadi sağ ol.

Erol Evcil: Hadi görüşürüz.


(Devamı)