TBMM Susurluk Raporu 05
[ 4/3/1997 - 11:05 ]  By Atin  anadolu@atin.org

Meclis Arastirma Komisyonu Baskanliginca Adalet Bakanligina hitaben yazilan 29.11.1996 tarih ve GEÇ/3 sayili yazida Tevfik AGANSOY dosyasinin incelenmek üzere Komisyona gönderilmesinin talep edildigi, Adalet Bakanliginca Meclis Arastirma Komisyonu

Beşinci Bölüm

5- (10/89,110,124,125,126) sayili Meclis Arastirma Komisyonu Baskanliginca Adalet Bakanligina hitaben yazilan 29.11.1996 tarih ve GEÇ/3 sayili yazida Tevfik AGANSOY dosyasinin incelenmek üzere Komisyona gönderilmesinin talep edildigi, Adalet Bakanliginca Meclis Arastirma Komisyonu Baskanligina sunulan 24.12.1996 tarih ve 32451 sayili cevabi yazida, Tevfik AGANSOY'un öldürülmesi olayi ile ilgili Istanbul 2. Agir Ceza Mahkemesinin 1996/410 esas sayili kamu davasi dosyalarinin onayli fotokopi suretlerinin yaziya ekli olarak sunuldugunun bildirildigi incelenmistir. (Ek:123)

6- Meclis Arastirma Komisyonu Baskanliginca Sisli Cumhuriyet Bassavciligina gönderilen 7.2.1997 tarih ve 10/89-221 sayili yazi ile Nurullah Tevfik AGANSOY'un Engin CIVAN olayi nedeniyle Türkiye'de ve yurtdisinda alinan ifadelerinin bir örneginin çok acele olarak Arastirma Komisyonuna gönderilmesinin istenildigi incelenmistir. (Ek:124)

7- Sisli Cumhuriyet Bassavciliginca Arastirma Komisyonuna sunulan 17.2.1997 tarih ve 1997/738 D.M. sayili cevabi yazida; Nurullah Tevfik AGANSOY hakkindaki evrakin Istanbul 2. Agir Ceza Mahkemesinde dava dosyasinda kayitli bulundugunu, istenilen bilgilerin Komisyona verilmesi için Istanbul 2. Agir Ceza Mahkemesine bilgi verilmis oldugunu ve yazi cevabinin adi geçen Mahkemeden takip edilmesi gerektigi, Nurullah Tevfik AGANSOY'un öldürülmesi olayi ile ilgili olarak Istanbul 2. Agir Ceza Mahkemesinin 1996/410 esas sayili dava dosyasinin incelenmesinde; Alaaddin ÇAKICI, Adnan ÇIÇEK, Kenan Ali GÜRSEL, Ahmet ATLILAR, Aydin GÖKER, Yener ÜÇÜNCÜ, Ferdi HEYBET, Kamil ÖZKILIÇ, Hasan TASKIN, Ramazan VURMAZ adli sahislarin sanik olduklari, taammüden adam öldürmek, kasten adam öldürmek, adam öldürmeye tesebbüs, silahla yaralama ve 6136 sayili Kanuna muhalefetle suçlandiklari, Alaaddin ÇAKICI'nin azmettirmesi sonucu Tevfik Nurullah AGANSOY'u öldürme isini üstlenen, planlayan ve diger saniklardan bir grup olusturarak is bölümü yapip onlari silahlandirarak öldürme suçuna azmettiren Adnan ÇIÇEK ile Kenan Ali GÜRSEL ayni zamanda olay günü bizzat kendileri de olaya katilip silahlariyla ates ettikleri sanik Ahmet ATLILAR'da olay gününden önce kendisine temin edilen telefon ve araba ile Tevfik Nurullah AGANSOY'u yakin takibe alip izleyerek diger saniklara yerini bildirip diger saniklarin olay yerine silahlariyla gelmesini temin etmesi ve kendisi de silahiyla olaya katilmasi ve ates etmesi, diger saniklar Yener ÜÇÜNCÜ, Aydin GÖKER, Ferda HEYBET, Kamil ÖZKILIÇ ve Hasan TASKIN'in olay gününden önce azmettirilmeleri sonucu Tevfik Nurullah AGANSOY'u öldürmek suçunu gerçeklestirmeyi kabul edip tertibat alarak birçok defa olayi gerçeklestirmeye çalismalari, gerçeklestirememeleri neticede olay günü yukarida izahina çalistigimiz sekilde birlikte hareket ederek silahlariyla olaya katilip ates etmeleri, bu atislari sirasinda Tevfik Nurullah AGANSOY'u birçok yerinden yaralayip öldürmeleri, Celal BABÜR'ü de yaaralayip öldürmeleri, Ayse Gülçin BALABAN'i da yaralayip öldürmeleri, Ferda TEMEL'i, Burak ÇALISKAN'i ve Emrah ÇIFTÇI'yi de öldürmeye tesebbüs derecesinde yaralamalari, Gültekin ALKOR'u da ayrica silahla yaralamalari fiillerinden saniklar Adnan ÇIÇEK, Kenan Ali GÜRSEL, Ahmet ATLILAR, Aydin GÖKER, Yener ÜÇÜNCÜ, Ferda HEYBET ve Kamil ÖZKILIÇ'in ayri ayri eylemlerine uyan T.C.K. nun 450/4, 31, 33, 448, 31, 33, 448, 31, 33, 448, 62, 31, 33, 448, 62, 31, 33, 448, 62, 31, 33, 456/1, 457/1 ve 6136 Sayili Kanunun 13/1. maddeleri geregince ayri ayri tecziyelerine, Karar verilmesinin talep edildigi, Maktül Nurullah Tevfik AGANSOY'un Emlak Bankasi Eski Genel Müdürlerinden Engin CIVAN'in silahla yaralanmasi olayinda suça azmettiren kisi sifatiyla sanik oldugu,Meclis Arastirma Komisyonunca Basbakanliga gönderilen 10.01.1997 tarih ve 10/89-118 sayili yazi ile Susurluk olayina iliskin sorusturma raporu ve eklerinin talep edildigi, Basbakanlikça Meclis Arastirma Komisyonumuza 6.3.1997 tarih ve 258 sayili yazi ekinde gönderilen 9.1.1997 tarihli Basbakanlik Teftis Kurulunca hazirlatilmis olan raporun Tevfik Agansoy'la ilgili bölümünde. Emniyet Genel Müdürlügünden alinan 06.12.1996 gün ve 2675-96 sayili yazinin eki 1 nolu dosyanin tetkikinden;Polis Memurlari Celal Babür ile Ferda Temel'in Basbakan Yardimcisi ve Disisleri Bakani Sn.Prof.Dr.Tansu Çiller'in koruma görevlileri olduklari, Sayin Tansu Çiller'in Istanbul'a çok sik seyahatleri ve Istanbul'daki ikametgahlari ve aile fertlerininde korunmasi amaciyla adi geçen polis memurlarinin Istanbul'da görevlendirildikleri, 28.08.1996 günü gecesi Istanbul Bebek'te Tevfik Agansoy'un öldürülmesi olayi sirasinda beraberinde olan Polis Memuru Celal Babür'ün öldügü, Polis Memuru Ferta Temel'in yaralandigi, olay üzerine Emniyet Genel Müdürlügünce iki Polis Basmüfettisine inceleme yaptirildigi, Ferda Temel hakkinda düzenlenen 02/2/1996 gün ve 1996/684 sayili raporda Hizmet disinda resmi sifatinin gerektirdigi, sayginligi ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranislarda bulundugu gerekçesiyle 6 ay süreli kademe ilerlemesinin durdurulmasi cezasiyla tecziyesinin teklif edildigi, islemin henüz sonuçlanmadigi anlasilmaktidir. Ayrica, Ferda Temel hakkinda adam öldürmek suçundan T.C.K.'nun 49 uncu maddesi geregince Istanbul Cumhuriyet Bassavciliginca düzenlenen 17.10.1996 tarih ve Hz:96/36903 sayili Iddianame ile Istanbul 2.Agir Ceza Mahkemesinde kamu davasi açilmis oldugu bildirildigi incelenmistir.(Ek:125) H-DILEK ÖRNEK ILE ILGILI INCELEME 1- TBMM'de Kurulan (10/89,110,124,125,126) Esas Numarali Meclis Arastirmasi Komisyonu Baskanligimizca Istanbul DGM Bassavciligina yazilan 10.01.1997 gün ve A.1.01.GEÇ.10/89-125 sayili yazi ile ``Komisyonumuzca alinan karar geregince; Susurluk Kazasi sonrasinda Bassavciliginiz tarafindan baslatilan bir suç islemek için tesekkül kurmak eylemi ile ilgili olarak yapilan tahkikata dair son duruma dair evraklar ile celbedilen evraklarin birer suretinin Komisyonumuz görevlisi Akman AKYÜREK'e elden teslim edilmesinin'' talep edildigi incelenmistir.(Ek:133)

2- Komisyon Baskanligimizca Istanbul DGM Bassavciligina yazilan 10.01.1997 gün ve A.1.01.GEÇ.10/89-146 sayili yazi ile ``Komisyonumuzca alinan karar geregince kara para aklama operasyonu sirasinda yakalanan kurde Dilek ÖRNEK ve arkadaslari hakkinda yapilan tahkikata iliskin evraklarin birer suretinin Komisyonumuz görevlisi Akman AKYÜREK'e elden teslim edilmesinin'' talep edildigi incelenmistir.(Ek:134)

3- Istanbul DGM Cumhuriyet Bassavciliginin 27.2.1997 gün ve 1997/440 sayili cevabi yazisi ekinde ``Dilek ÖRNEK ve arkadaslarina ait tahkikat evraklarinin bir suretinin'' Komisyonumuza gönderildigi bildirilmis olup, dosyanin muhteviyatinda bulunan Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Bassavciliginca hazirlanan Hazirlik: 1996/2637, Esas: 1997/211 Iddianame: Dilek ÖRNEK, Youssef Gharachehdaghi, Ercan DOGAN ve Ayhan AKÇA adli sahislarin sanik olduklari, ruhsatsiz uyusturucu madde ihraci maksadi ile tesekkül olusturmak ve bu tesekküle dahil olmak, 4208 Sayili Kara paranin aklanmasinin önlenmesine dair Kanuna muhalefetle suçlandiklari ve 23.12.1996 tarihinde Dilek ÖRNEK, Youssef Gharachehdaghi'nin 10.01.1997 tarihinde Ercan DOGAN'in tutuklanmis olduklari ve tutukluluklarinin devam ettigi, Ayni zamanda Hollanda vatandasi olan ve uzun süredir yurtdisinda yasiyan Dilek ÖRNEK'in sik sik yurda giris-çikis yaptigi ve PKK adina faaliyet yürüttügünün polise ihbar edilmesi üzerine, 15.12.1996 günü Istanbul Atatürk Havaalanindan yurda giris yaparken üzerinde ve valizinde çok miktarda çesistil ülke paralari ile yakalandigi, Dilek ÖRNEK'in anlatiminda: Bu paranin ülke disina çikarilan uyusturucunun satisindan elde edildigi, her defasinda havaalaninda kendisini karsilayan Mehmet ve Latif ALAKEL kardeslere getirdigi paralari teslim ettigi, onlarin da bu paralari Feramez adini kullanan Youssef Gharachehdaghi isimli kisiye teslim ettikleri, bu kisinin Lokman Ghodsi Makbood Alam isimli bir ortagi oldugu ve Kapaliçarsidaki halen kapali olan Azer Döviz Bürosunun bunlara ait oldugu ve bu kisilerin Emniyet Müdürlügü Narkotik Subedeki kayitlarindan daha önce de Hursit HAN isimli kisinin yakalattigi uyusturucu isine de karistiklari, subedeki resimlerinden Dilek ÖRNEK tarafindan bu kisilerin teshis edildikleri, Feramez ismi ile taninan Youssef GHARACHEHDAGHI ve Ayhan AKÇA disindaki yakalanan kisilerin olayla ilgisi bulunamadigindan serbest birakildigi, Istanbul DGM Bassavciliginin Istanbul (6) No'lu DGM'nin 1996/13 Esas sayili dosyaya konu 1996/1967 hazirlik dosyasinda, hakkinda ek takipsizlik karari verilen Mehmet ALAKEL'in kullandigi Narkotik Sube elemanlarinca daha önceden bilinen 3422034 plakali BMW otonun, Avcilar'da bir evin önünde park halinde görülmesi üzerine, adi geçenin yakalanmasini teminen kapi açtirildiginda Ayhan AKÇA isimli polis memurunun çiktigi, Dilek ÖRNEK, Youssef GKHARACHEHDAGHI ve Ayhan AKÇA disindaki yakalanan kisilerin olayla ilgisi bulunamadigindan serbest birakildigi, Dilek ÖRNEK'in suç ortaklarindan Ercan DOGAN da, Antalya Havalimaninda yurtdisina çikarken yakalanarak Istanbul Emniyet Müdürlügü Narkotik Subeye gönderildigi, Öte yandan olayla ilgileri bulundugu sonucuna varilan Mehmet ALAKEL, Abdüllatif ALAKEL, Lokman GHODSI, Makbood ALAM ile Dilek ÖRNEK'in yurda girislerinde üzeri ve esyasi aranmaksizin serbestçe geçisini saglayan Gümrük Muhafaza Memuru Vahdettin SEYLAN isimli sahislarin yakalanamadigi, haklarinda Giyabi Tevkif karari alindigi, tefrikli 1997/342 evrak üzerinden aranmalarina devam edildigi, Ayhan AKÇA disindaki saniklar haklarindaki sorusturmanin tamamlanmasi üzerine çikarildiklari Mahkemede fiillerini ikrar etmekle mahkemece tutuklanmislar, Ayhan AKÇA serbest birakilmistir. el konulan esya: Sanik Dilek ÖRNEK'in üzerinde ele geçen yabanci paralar ile Türk parasi kendisine iade olunmus, valizindeki paralar ise son olarak banka görevlilerine saydirildigindan, 27.536.000 Ispanyol Pesetasi, 4.793.000 Portekiz Eksüdosu (emanet/8. sira), 5 adet 2.000.lik sahte Ispanyol Pesetasi (emanet/7.sira), Sanik Youssef CHARACHEHDAGHI'dan elde edilen Amerikan Bankasina ait 25.lik 7 koçan bos çek yapragi (emanet/1.sira), 3 adet cep telefonu (emanet/4.sira), 50 Ingiliz Sterlini, 220 Amerikan Dolari ve 8085 Alman Marki (Emanet/8.sirada olup, Mehmet ALAKEL'in elinde bulunan 3660 Alman Marki ile ayni hesaba alinarak, toplam 11.745.Alman Marki olarak kayit edildigi), 34 MC 449 Plakali BMW marka oto ve Hüseyin ABDÜLKASIM'a ait olup devamli olarak sanigin kullandigi anlasilan 34 PZY 78 plakali Dogan marka otolar (Emniyet Müdürlügü otoparkinda), Sanik Ercan DOGAN'dan elde edilen 13.770 Alman Marki, 8.000 Hollanda Guldeni, 20 Amerikan dolari ve 1 adet cep telefonu (ek-emanet /1-2.sira), Giyabi Tevkifli sanik Abdüllatif ALAKEL'e ait banka hesap defteri (Emanet/2.sira), muhtelif kapi anahtarlari (Emanet/3.sira), Ayhan AKÇA'nin kullandigi 34 L 2034 Plaka sayili BMW marka oto (emniyet Müdürlügü Otoparkinda), Giyabi tevkifli sanik Mehmet ALAKEL'e ait muhtelif kapi anahtarlari (Emanet/3.sira), ev aramasi sirasinda bulunan 3660 Alman Marki (Emanet/8.sirada 11,745 Alman Marki içinde), Mehmet Murat UZUNBOY'dan ele geçirilen ve Mehmet ALAKEL'e ait oldugu tesbit edilen 1 adet cep telefonu (Emanet/6.sira), 34 TER 65 plaka sayili oto (emniyet Müdürlügü Otoparkinda), Giyabi tevkifli sanik Lokman Ghodsi MAHBOOD ALAM'in evinde yapilan aramada, esi Simin Lotfi JAVID'den alinan 1 adet cep telefonu (Emanet/5.sira), Mehmet ALAKEL ile Abdullatif ALAKEL'e ait evlerde yapilan aramada zabt edilen ve emanetin 9. sirasina kayit edilen, sorusturma sirasinda da kadin esyasi oldugu anlasilan birtakim altin, ziynet esyasi, saat gibi esya mahkeme karari ile sahiplerine iade edilmistir. olayin hukuki durumu: Uyusturucu madde kaçakçilari tarafindan, yurtdisina gönderilen uyusturucu maddelerin Avrupanin çesitli ülkelerinde satildigi ve elde olunan paralarin, kaçakçilarin yurtdisi baglantilarinda toplanarak, kuryeler araciligi ile yurda sokuldugu ve bir elden dagitiminin yapildigi bilinmektedir. Sorusturma sonucuna göre, olayda Garo GÖKOGLU, Ercan DOGAN ile açik kimligi tesbit edilemeyen SÜLO isimli sahislarin, satistan gelen parayi topladiklari, bunlardan Ercan DOGAN'in bir ara nikahsiz yasadigi esi Fatma KUNT ile bu kisinin akrabalari Dilek ÖRNEK, Yildiz ÖRNEK, Ihsan ÖRNEK, Ali KUNT ve Murat ASKAR araciligi ile, yine Garo GÖKOGLU'nun yegeni Parseh KÖROGLU ve onunla birlikte yasayan Birigitte BAARSLAF ve yine Simon ACLACOGLU vasitasi ile Türkiye'ye gönderdikleri, burada Azer Döviz Bürosunda çalisan Mehmet ve Abdüllatif ALAKEL'in kuryeyi karsilayip, parayi Feramez adi ile bilinen Youssef GHARACHEHDAGHI'a aktardigi, bu suretle Azer Döviz Bürosunda Lokman Ghodsi Mahbood ALAM'a ulasan yabanci paranin sonradan uyusturucu kaçakçilarina ödendigi anlasilmaktadir. Lokman Ghodsi Mahbood ALAM isimli Iran uyruklu sahis döviz isi ile ugrasmakla birlikte, Hursit AHN ve arkadaslari hakkindaki 7.9.1996 suç tarihi ve halen Istanbul (6) Nolu DGM.nin 1996/13 Esas sayili dosyasina konu, tesekkül halinde eroin ithali suçunun 9.nolu sanigi olup Iran yolu ile yurda giren uyusturucunun, islenerek yurtdisina satisi sonucu elde edilen parayi akladigi iddiasi ile yargilanmakta oldugu, o tarihten beri firarda olan bu sahsin olayimizda da ayni rolü, yardimcilari Youssef GHARACHEHDAGHI, Mehmet ve Abdüllatif ALAKEL isimli serikleri ile birlikte üstlendigi görülmektedir. Bahsedilen davanin hazirlik sorusturmasi sirasinda Mehmet ALAKEL için de takibat yapilmis ancak; adi geçen sanik delil yetersizligi nedeni ile serbest birakilmis ve hakkinda ek takipsizlik karari verilmistir. Uyusturucunun yurtdisina gönderilmesi, orada satisi ve bedelinin kurye araciligi ile yurda sokularak döviz bürosunda aklanmak sureti ile uyusturucu kaçakçilarina dagitilmasi seklinde gelisen olayin ``Ruhsatsiz olarak uyusturucu ihraç etmek'' ve ``Uyusturucu satisindan elde edilen paranin baskalarinca bulundurulmasi'' olmak üzere iki özellik arz ettigi ortadadir. Ruhsatsiz uyusturucu ihraç etmek fiili, TCK.nin 403/2. maddesinde tarif edilmektedir. Olayda, ihraç fiilini isleyenler belli olmamakla birlikte, uyusturucunun ihraci ve paranin yurda girisi safahatinda birden fazla kisinin bu suçu islemek için önceden anlasarak irade birligine vardiklari izahtan varestedir. Kuryelerin yaklasik iki yildan beri para getirdikleri, dosya kapsamindan anlasilmakla, uyusturucunun birden fazla ihraçi sözkonusu edilmesine ragmen, cins ve miktari bilinmemektedir. Diger bir deyisle, ortada uyusturucu bulunmamaktadir. Bu nedenle saniklarin fiili TCK.nin 403/10. maddesi kapsaminda kalmaktadir. Uyusturucu satisindan elde edilen para, 4208 S.K.nin 2/a maddesi uyarinca ``karapara'' olarak tarif edilmektedir. TCK.nin 403. Maddesindeki fiilin islenmesi sureti ile elde edilen paranin baskalarinca iktisap edilmesi, bulundurulmasi, kullanilmasi, zilliyet yada malikinin degistirilmesi ise, kara para aklama suçu olarak ayni maddede belirtilmistir. saniklar ve hukuki durumlari Saniklardan Dilek ÖRNEK, Youssef GHARACHEHDAGHI ve Ercan DOGAN'in yukarida olaylarin özetlendigi gibi cereyan ettigini itiraf ettikleri ve dolayisiyla suçlarini ikrar ettiklerinden, Sanik Dilek ÖRNEK'in, uyusturucu ihraci maksadi ile olusturulan tesekküle sonradan dahil olmaktan ve birden fazla karapara bulundurmak ve karaparanin baskalarinca iktisap edilmesi ve zilyetliginin degistirilmesi fiilinden sorumlu oldugu, Sanik Youssef GHARACHEHDAGHI'nin, yurtdisina eroin ihraci maksadi ile kurulan tesekküle dahil oldugu ve uyusturucunun satisindan elde edilen karaparayi ``bulundurdugu, zilyetliginin degistirilmesi ve baskalarinca iktisabini sagladigi'' nedeni ile bu fiillerinden sorumlu oldugu, Sanik Ercan DOGAN'in, uyusturucu ihraci maksati ile olusturulan tesekküle Azer Döviz Bürosunu ziyaret ederek ve olayin ayrintilarini bilerek dahil olmaktan ve birden fazla karapara bulundurmak ve karaparanin baskalarinca iktisap edilmesi ve zilyedinin degismesi fiillerine kuryeleri azmettirmekten sorumlu oldugu, Sanik Ayhan AKÇA'nin esasen Özel Harekat Dairesi Baskan Vekili Ibrahim SAHIN'in koruma polisi olup, haklarinda giyabi tevkif karari bulunan Mehmet ve Abdüllatif ALAKEL ve Lokman Ghodsi Mahbood ALAM ile yakin iliski içinde bulundugu sanik Abdüllatif'e ait 1996 model BMW otomobilin emrine tahsis edildigi, karaparanin aklandigi Azer Döviz Bürosuna sik sik ugradigi, adlari belirtilen kisilerin yurtdisina eroin göndermek üzere olusturduklari tesekküle bu suretle dahil oldugu ve yurda gelen karaparanin tasinmasina da aracilik etmek sureti ile kara para bulundurdugu ve bu parayi baskalarinin iktisabina yardimci oldugu sebebi ile tesekküle dahil olmak ve karapara bulundurma fiillerinden sorumlu oldugu, tefrikli dosya: Sanik Dilek ÖRNEK'e gümrükten geçis kolayligi saglayan Mehmet SAYLAN, karaparayi teslim alan Mehmet ve Abdüllatif ALAKEL, parayi aklayan Lokman Ghodsi Mahbood ALAM halen firarda olup, tefrik edilen 1997/342 hazkirlik sayili dosyada haklarindaki giyabi tevkifin infazina intizar edilmektedir. Dosyamiz saniklarinin tutuklu olmalari nedeni ile kamu davasinin gecikmemesini teminen iddianamenin tanzimi lüzumu hasil olmustur. SONUÇ : Açiklanan nedenler ile saniklarin durusmalarinin 2845 S.K.nin 20. maddesine göre yapilarak, yukarida gösterilen sevk maddeleri uyarinca saniklarin cezalandirilmasi, emanete alinan suçta kullanilan ve suçtan hasil olan esyanin TCK.36 Md. uyarinca ZORALIMINA, karar verilmesinin talep edildigi, incelenmistir. (Ek:135)

I-ANAVATAN PARTISI GENEL BASKANI MESUT YILMAZ'A BUDAPESTE'DE YAPILAN SALDIRI ILE ILGILI INCELEME 1- 10/89 sayili TBMM Arastirma Komisyonu Baskanliginca Emniyet Genel Müdürlügüne yazilan 10.1.1997 tarih ve 10/89-111 sayili yazi ile Mesut Yilmaz'a Budapeste'de yapilan saldiriya iliskin olarak yapilan tahkikata dair dosyanin bir suretinin Meclis Arastirma Komisyonuna gönderilmesinin talep edildigi incelenmistir. (Ek:136)

2- Içisleri Bakanligi Emniyet Genel Müdürlügünün Bila tarih ve 96/1910 sayili cevabi yazilari ile 24.11.1996 günü Macaristan'in Budapeste Kentindeki Hilton otelinde Mesut Yilmaz'a yönelik yapilan saldiri ile ilgili olarak sürdürülen yurtiçi ve yurtdisi tahkikatlari ihtiva eden dosyanin bir klasör içinde gönderildiginin bildirildigi,dosya muhteviyatinin incelenmesinde: Saldiriyi gerçeklestirenlerin 20.4.1970 Demirtas dogumlu, Esref ve Nazife oglu Veysel Özerdem, 04.04.1960 Elazig dogumlu Ahmet ve Ayten oglu Ismail Koçkaya ile açik kimlikleri henüz belirlenememis olan Ziya Kortu ve Veysel Özgür olduklari, Konu ile ilgili olarak Mesut Yilmaz'in yakin korumaligini yapan polis memurlari Hüseyin Arslan, Yasar Günaydin'in 26.11.1996 tarihlerinde ifadelerine basvurulmus oldugu, Türk Interpol'ünden Macaristan Interpol'üne 25.11.1996 tarihinde faks çekilerek bilgi talep edildigi, 27.11.1996 tarihinde Macaristan Interpol Sefi Zoltan Nagy ile yapilan görüsmede alinan telefon notunda, Mesut yilmaz'in Macaristan polisine sikayette bulunmadigi, bu nedenle yasalarina göre bir tahkikat yapmadiklarini, bu asamadan sonra ancak Türk Büyükelçiliginin basvurusu üzerine bir tahkikat yapilabilecegini, 27.11.1996 tarihinde böyle bir basvuruda bulunuldugunu, yapilacak çalismalardan bilgi vereceklerini ifade ettigi, Mesut Yilmaz'a saldirida bulunduklari ileri sürülen Ismail Koçkaya, Veysel Öerdem, Cengiz Korkut ve Veysel Özgür adli sahislarin Kaçakçilik ve Organize Suçlarla Nücadele Daire Baskanliginin Arsivinde yapilan fis tetkiki neticesinde ilisik kayitlarinin bulunmadigi, Ismail Koçkaya'nin Bakirköy 3. Agir Ceza Mahkemesinde 1995/190 esas sayili dosyada giyabi tutuklu oldugu ve yargilamasinin devam ettigi, Anavatan Partisi Genel Baskani Mesut Yilmaz'a, 24.11.1996 günü bulundugu Budapeste'deki Hilton otelinde saat: 17.00 sularinda yapilan saldiriyla ilgili olarak 25.11.1996 tarihinde Budapeste Interpolüne acele ibareli bir mesaj çekilerek bilgi talep edildigi, Öte yandan, saldiriyla ilgisi bulunabilecegine dair duyum alinan 20.4.1970 Asagi Demirtas dogumlu, Elazig nüfusuna kayitli, Esref ve Nazife oglu Veysel Özerdem, 4.4.1960 Elazig dogumlu, ahmet ve Ayten oglu Ismail Koçkaya, Veysel Özgür ve Cengiz Korkurt isimli sahislar hakkinda daire Baskanligimizca yapilan tetkikler neticesinde; Ismail Koçkaya'nin 7.2.1995 tarihinde Atatürk Havalimanindan ülkemize girisiyle birlikte 27.2.1996 tarihinde yine ayni limandan çikis yaptigi,Veysel Özerdem'in 8.8.1995 tarihinde Dereköy Hudut Kapisindan ülkemize girisiyle birlikte 9.9.1995 tarihinde Kapikule Hudut Kapisindan çikis yaptigi,1952 dogumlu Veysel Özgür isimli sahsin 25.7.1995 tarihinde Kapikule Hudut Kapisindan çikisiyla birlikte 12.8.1995 tarihinde yine ayni kapidan giris yaptigi,1953 dogumlu Veysel Özgür isimli diger bir sahsin da 22.10.1994 tarihinde Kapikule Hudut Kapisindan çikis yaptigi tesbid edildigi, Sahislar hakkinda KIHBI Baskanligindan da bilgi talep edilmis olup, Kaçakcilik, Temüh, Asayis, yabancilar, Bilgi Islem ve Istihbarat Daire Baskanliklari ile de koordineli olarak çalisildigi, Yukarida adi geçen sahislardan Ismail Koçkaya ile Macaristan'da yasayan Türklerden Hasan Karabacak'in resimleri ayrica Mesut Yilmaz'in korumalarina teshis amaciyla gösterilmis olup, sanik ile benzerlikleri olmadigi da tesbit edildigi, Sözkonusu ülke Interpolüne 26.11.1996 tarihinde çekilen acele ibareli ikinci bir mesajla da; Mesut Yilmaz'in korumalarindan ögrenilen sanigin eskali verilerek, korumalari ile arasinda geçen mücadeleden dolayi yaralanmis olabileceginden bahisle Macaristan'daki hastahane kayitlarindan da arastirilmasi talep edildigi, Emniyet Genel Müdürlügünce Istanbul Emniyet Müdürlügüne yazilan 27.12.1996 tarih ve 291144 sayili yazi ile Baran ve Refiye oglu 20.6.1961 Ankara dogumlu Aydin Ipekli'nin sahibi yada ortak oldugu sirketlerin adi ile adreslerinin ve kimlerle ortak oldugunun soruldugu, Istanbul Emniyet Müdürlügünce, Emniyet Genel Müdürlügüne verilen 3 Ocak 1997 tarih ve 96/675 sayili cevabi yazida: Sultan Tekstil Sanayi Ltd.Sirketinin 7.4.1992 tarihinde Küçükçekmece Cumhuriyet Mahallesi, Asik Veysel Cad. 68/A sayili adreste, baba ve anne Boran-Refiye Ipekli tarafindan kuruldugu, 7.8.1992 tarihinde aydin Ipekli ile ablasi Serpil Ipekli'nin de ortak edildigi, 22.11.1993 tarihinde baba Baran Ipekli'nin ölümü üzerine, babalarina ait hisseler Refiye-Aydin-Serpil ve Gülay Aydin isimli sahislara devredildigi, 23.11.1993 tarihinde Refiye Ipekli'nin tüm hissesinin, Gülay aydin'in tüm hissesinin ve Aydin Ipekli'ye ait bir miktar hissenin kendisini Mehmet Özbay olarak tanitan ve yurtdisinda tanidiklari oldugunu söyledikleri sahsa ait oldugu, Mehmet Özbay'in bu hisseleri 100 bin DM karsiliginda aldigi, Mehmet Özbay'in satin aldigi hisselerin resmi islemlerinin Mehmet Özbay'in esi Meral Çaatli adina yapildigi, 26.1.1995 tarihinde resmi olarak Meral Çatli adina kayitli bulunan hisselerin Aydin Ipekli ve Serpil Ipekli üzerine devredilmis oldugu, Slovak Interpolünden alinan 28.11.1996 gün ve 12785/NUI-96-GA sayili mesajda Mesut Yilmaz'a saldirida bulunduklari anlasilan Veysel Özerdem, Ziya Korkut ve Cengiz Korkut'un lacivert bir minibüsle Slovak Sinirini geçmis olduklarinin anlasildigi, Disisleri Bakanligi Istihbarat ve Arastirma Genel Müdürlügünün 3 Aralik 1996 tarih ve 3633 sayili yazilari ile Içisleri Bakanligi (Emn.Gn.Md)'ne verdigi bilgide, saniklarin Çek Cumhuriyetinde olduklarinin ögrenildigi, Saldiri olayina adi karisan Ziya Korkut, Ismail Koçkaya ve Veysel Özerdem haklarinda Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesince 10.12.1996 tarihinde giyabi tevkif karari verildigi, Adi geçen sahislarin yurtdisinda yakalanmalari ve suçlularin Iadesine Dair Avrupa Sözlesmesinin 12. maddesine istinaden ülkemize iadelerinin temini için Interpol'e üye tüm ülkelere 12.12.1996 tarihinde ``Dagitimli'' yazi gönderilmis ve bu meyanda her üç (3) sahis için Kirmizi Bülten düzenlenerek Interpol Genel Sekreterligine iletildiginin ek bilgi notundan anlasildigi, Ankara Cumhuriyet Bassavciliginca Adalet Bakanligina yazilan 11.12.1996 tarih ve 3/14292 sayili yazi ile Mesut Yilmaz'a saldirida bulunan saniklardan Veysel Özerdem, Ismail Koçkaya ve Ziya Korkut'un Çek Cumhuriyetinde bulunmalarinin muhtemel oldugu belirtilerek yakalanmalari ve yargilanmak üzere ülkemize iade edilmelerinin talep edildigi, Anavatan Partisi Genel Baskani Mesut Yilmaz tarafindan 2.12.1996 tarihinde emniyet Genel Müdürlügüne gönderilen yazida kendisine yöneltilen saldirinin Abdullah Çatli'nin ortagi, Sultan Tekstil'in sahibi Aydin Ipekli tarafindan organize edildigini iddia ettigi incelenmistir.(Ek:137)

J-ALPASLAN PEHLIVANLI'NIN ÖLDÜRÜLMESI ILE ILGILI INCELEME 1- Komisyonumuzun 3.2.1997 tarih ve 205 sayili yazi ile Kirikkale Cumhuriyet Bassavciligindan; Alparslan Pehlivanli'nin ve Alparslan Pehlivanli'yi öldüren sahsin abisinin öldürülmesi olayina iliskin tahkikat ve dava dosyalarinin bir suretinin istendigi incelenmistir. (Ek:138)

2- Kirikkale Cumhuriyet Bassavciligi 6.2.1997 tarih ve 1995/89 Hz. sayili yazisi ile Kirikkale milletvekili Alparslan Pehlivanlinin 14.4.1994 tarihinde Keskin ilçesi yakinlarinda öldürülmesi ve Alpaslan Pehlivanli'yi öldüren Haci Vural'in büyük kardesi Metin Vural'in öldürülmesi olayi ile ilgili Kirikkale Cumhuriyet Bassavciligi ve Kirikkale Agir Ceza mahkemesinde bulunan kararlar ve dosya suretini gönderdigi incelenmistir. (Ek:139)

K-KARTAL DEMIRAG ILE ILGILI INCELEME 1- Türkiye Cumhuriyeti 8. Cumhurbaskani merhum Turgut Özal'a Kartal Demirag isimli sahis tarafindan, 18.6.1988 günü Ankara Atatürk Kapali Spor Salonunda yapilan Anavatan partisi 2. Olagan Kongresinde, yapilan suikast tesebbüsü ile ilgili olarak Komisyonumuza intikal eden evraklarin incelenmesi neticesinde; Turgut Özal'in Kartal Demirag, tesebbüsü sonucu elinden yaralandigi, adi geçen suikastçinin yarali olarak ele geçirildigi, sahsin üzerinden Hayati Ipek adina düzenlenmis sahte kimlik çiktigi, Davanin Ankara 1 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinde görüldügü 23.11.1988 tarih ve 1988/86 esas, 1988/127 karar sayili karara baglandigi, Bahsi geçenin ideolojik amaçla T.C.Basbakani Turgut Özal'i tasarlayarak hamili bulundugu ve emanette kayitli tabancasiyla iki el ates etmek suretiyle öldürmeye tam tesebbüs suçundan, ayrica memnu tabanca ve nüfus tezkeresinde sahtekarlik fiillerinden sorumlu tutuldugu, yargilama neticesinde; daha önce öldürmeye tam tesebbüsten hükümlü oldugu cezasini çekmekte iken cezaevinden firar ettigi, mezkür suikasti tek basina kararlastirdigi, siyasî bir amacinin bulunmadigi, geçmisteki ülkücü kisiliginin bunda etkili olmadigi ifadesini vermis, mahkeme 20 yil agir hapis ve ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklilik cezasi vermistir. Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savciliginca olayin sorusturulmasi sirasinda sanikla birlikte olan, sanigi suça tesvik eden veya muzaharette bulunan, birlikte suç isleyen veya sanigin suç isledigi aleti veya vasitayi temin eden baska kisi ya da kisilerin bulundugu yönünde bir delil elde edilemedigi ancak kisinin hedef küçültme, yerde yuvarlanarak kaçma sekliylede davranislarindan profesyonel oldugu kanaatlerinide belirtmislerdir. Suikastçi Kartal Demirag 15.4.1992 tarihinde de Devlet Güvenlik Mahkemesinin 14.4.1992 tarih 1992/90 sayili karari geregi mesruten tahliye edildigi incelenmistir. (Ek:140)

L- HURSIT HAN ILE ILGILI INCELEME 1- 10/89, 110,124, 125, 126 Esas Numarali TBMM Arastirma Komisyonu Baskanliginca Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciligina gönderilen 10.1.1997 tarih ve 124 sayi yazi ile Hursit Han ve arkadaslari hakkinda devam eden eroin kaçakçiligi dava dosyasinin onayli bir örneginin gönderilmesinin talep edildigi incelenmistir. (Ek:141)

2- Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciliginca 17.1.1997 tarih ve 1997/90-71 sayili yazi ile Meclis Arastirma Komisyonu Baskanligina 6.Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 1996/13 Esas sayili Hursit Han ve arkadaslari hakkindaki dava dosyasinin birer örneginin Meclis Arastirma Komisyonuna gönderildiginin bildirildigi, Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciliginin yazilarina ekli olarak gönderilmis bulunan 1996/13 Esas sayili dava dosyasinin incelenmesinde: Istanbul DGM Bassavciliginca hazirlanan 30.9.1996 tarih ve 1996/1967 Hazirlik, 1996/1311 esas ve 1996/1224 iddianame sayili iddianame ile eroin ithal ettigi ve ticaretini yaptigi belirlenen saniklardan Hursit Han, Sükrü Han, Sevket Çagirtekin, Sükrü Çagirtekin, Idris Çagirtekin, Hasan Yilmaz, Muhittin Arslan, Mustafa Hanifoglu ve Iran uyruklu Lokman GHAUDSI MAHBOOD ALAAM haklarinda Istanbul 6 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinde dava açilmis oldugu ve davanin devam ettigi, Hursit Han'in 15.1.1995 tarihinde Bakirköy'de Afyonsakizi ve eroin ticaretine iliskin olay, 26.6.1994 tarihinde Bakirköyde Kokain ticaretine iliskin olay, 3.1.1995 tarihinde yine Bakirköyde eroin ve Afyonsakizi ticareti ve 8.3.1995 tarihinde Tekirdag-Saray ilçesinde eroin ve baz morfin imal etme olayinda kardesi Sükrü Han ile baasrolde bulunduklari ve yönlendirici olduklari, bu sahislarin Pakistan uyruklu Haci Ibrahim isimli uyusturucu pazarlayan sahisla iliski kurduklari ve bu sahistan eroin temin etmek için anlastiklari, Sükrü ve Hursit Han'in bu eroinleri Çag-Tur Nakliye Sirketinin Mersin'de bulunan sahipleri Sükrü Çagirtekin ve Idris Çagirtekin ile temasa geçtikleri ve yurtdisina getirecekleri eroinin yer ve zaman konusunda bu sahislarla anlastiklari ve nakliyecilik yapan Hasan Yilmaz ve Muhittin Arslan ile de bu nakliyecilik yapan sahislarin anlasarak eroinin yurtdisindan getirilmesi isini üstlendikleri ve Sevket Çagirtekin'in uyusturucunun kilosunu 700 DM den, soför Hasan Yilmaz'in 40.000 DM ve Muhittin Arslan'in da 1 milyar TL fiat üzerinden Sükrü ve Hursit Han ile anlastiklari, Uyusturucularin Agri Gürbulak'tan Türkiye'ye sokularak, Hursit ve Sükrü Han'in Sapanca'daki sahibi olduklari çiftlik evine götürüp indirmelerinin önceden kararlastirildigi, ancak yapilan bir ihbar sonucu Horasan'da uyusturuculari birlikte soförlerin yakalandigi Lokman Godsi ve Mustafa Hanifoglu'nun belli bir komisyon karsiliginda kara parayi akladiklari, Eminönünde bulunan Azer Döviz A.S.'yi bu amaçla kullandiklari, Hursit Han ve Sükrü Han'in evlerinde, yazliginda ve villasinda yapilan aramalarda satisa hazir eroin ile eroin yapiminda kullanilan çesitli malzemelerin bulundugu, Hursit Han'in eroin yapimini Yüksekova'da yasadigi tarihlerde ögrendigi, yurt disindan eroin ithal ederek bu isin ticaretini yaptigi, adi geçen diger sahislarin da Sükrü ve Hursit Han ile birlikte hareket ettikleri ve tesekkül halinde yurtdisindan uyusturucu madde, eroin ithal etmek ve ticaretini yapmak suçunu isledikleri, Bu nedenle Hursit Han ve Sükrü Han'in T.C.K.'nun 403/1, 6,7,8, 31, 33,40 ve diger sahislarinda TCK 403/1, 6,7, 31,33,40 maddeleri uyarinca cezalandirilmalarinin Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciliginca talep edildigi ve davanin devam ettigi, Hursit Han 20.9.1996 tarihinde Istanbul DGM Bassavciliginca alinan ifadesinde ``Sabanca'daki çiftliginde yakalanan su (Asit Anhidriti) kabul ettigini, bir arkadasinin bunu saklamasini kendisinden istedigini, Bakirköy Mahkemeleri tarafindan hakkinda bu suçlardan dolayi giyabi tevkif karari verdiginin dogru oldugunu, Silivrideki yazliginda ele geçirilen eroinin kendisine ait oldugunu, 1992 yilinda kendisinden para istenilmesi üzerine korkudan PKK'ya 1 milyar TL yardimda bulundugunu'' ifade ettigi, 7-8-9 Eylül 1996 tarihlerinde görevlilerce yapilan seri operasyonlar neticesinde 1963 dogumlu Hasan Yilmaz ile 1970 dogumlu Muhittin Arslan isimli sahislarin kullandiklari ve Hursit Han'a ait oldugu ileri sürülen Tir'dan ve Hursit Han'in yazlik ve çiftlik evlerinde elde edildigi belirtilen uyusturucu maddelerle ilgili olarak 17.9.1996 tarihinde Istanbul DGM C.Savcisi Aykut Cengiz Engin huzurunda Narkotik Sube Müdürlügünde bir tutanak düzenlenmis oldugu ve yakalanan uyusturucularin dökümünün yapildigi, Hursit Han'in yazlik ve çiftlik evlerinde yakalanan uyusturucu maddelerle ilgili olarak Kriminal Polis Laboratuarin da uyusturucu madde analizi yaptirildigi ve 18.9.1996 tarih ve 13026 sayili ekspertiz raporunda yakalanan uyusturucularin saf morfin, eroin ve asit anhidrit maddeleri oldugu incelenmistir.(Ek:142)

M- AHMET TEKIN BAYKAL ÇETESI ILE ILGILI INCELEME 1-25.10.1996 günü Torbali ilçesinde çetebasina ait benzinlikte silahli çete olusturmak adam öldürmek, adam yaralamak, haraç toplamak amaciyla Ege bölgesinde kurulmustur. Bu çeteyle ilgili olarak 91 kisi hakkinda fezleke hazirlanmistir. Bu çeteden 46 kisinin yakalandigi, 1991 yilindan bu yana 18 kisiyi öldürdükleri, 7 kisiyi yaraladiklari, adam kaçirma, iskence, haraç toplamak ayrica sahislarin arazi, para vs. nedeni ile aralarinda olusan ihtilaflari, gayrilazimi yollardan çözme yoluna girdikleri, bu çetenin 4 adet tam otomatik tüfek, 2 adet dürbünlü tüfek, 16 adet tam otomatik tabanca, 6 adet pompali tüfek, 31 adet sarjör, 870 adet fisek ve mermi yakalanmistir. Suçlarin bizzat çete elebasisi Ahmet Tekin Baykal'in talimati ile islendigi zabitanin üzerlerine fazla gelmemesi için suçlarin bir kisminin faili meçhul kalmamasina özen gösterdikleri, tanik, müsteki ve magdurlar üzerinde korku olusturduklari. Çetebasi Ahmet Tekin Baykal'in halen firarda oldugu incelenmistir.(Ek:143)

N- ESREF BITLIS OLAYI ILE ILGILI INCELEME 1- Komisyonumuzun 10.01.1997 tarih ve 108 sayili yazisi ile Kara Kuvvetleri Komutanligindan ``Esref Bitlis Pasanin ölümüne yolaçan uçak kazasi ile ilgili yapilan tahkikat dosyasinin tasdikli bir suretinin gönderilmesinin istendigi incelenmistir. (Ek:144)

2- Kara Kuvvetleri Komutanligi Askeri Savciligi 20 Ocak 1997 tarih ve 1993/291 sayili cevabi yazisinda, 17 Subat 1993 günü PTT ANKARA Posta Isleme Merkezine düsen ve Jandarma Genel Komutani Orgeneral Esref Bitlis ile üç subay ve bir astsubayin sehit olmalari sonucunu doguran 10011 kuyruk numarali Beechcraft Super King Air B200 marka askeri uçakla ilgili olarak verilen 1993/273-239 sayili kovusturmaya yer olmadigi karari ve dosya Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesince istenildiginden ilgili Mahkemeye gönderildigi ve halen Savciliga iade edilmedigi Dosyanin tasdikli suretlerinin Ankara 13 ncü Asliye Hukuk Mahkemesinden istenebilecegini bildirdigi incelenmistir. (Ek:145)

3- Komisyonumuzun 10.1.1997 tarih ve 131 sayili yazisi ile Ankara Cumhuriyet Bassavciligindan ``Ankara 13. Asliye Hukuk mahkemesinde devam etmekte olan, bir uçak kazasinda vefat eden eski Jandarma Genel Komutani Esref Bitlis'in yakinlari tarafindan açilan tazminat davasinin bir suretinin gönderilmesinin istendigi incelenmistir. (Ek: 146)

4- Ankara Cumhuriyet Bassavciligi 6.2.1997 tarih ve 5/11309 sayili cevabi yazisi ekinde; Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/151 sayili dava dosyasini gönderdigi incelenmistir. (Ek:147)

5- Ankara Cumhuriyet Bassavciligi 4.3.1997 tarih ve 5/11309 sayili 2. bir yazi ile Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 4.3.1997 tarih ve 1994/151 esas sayili müzekkereleri ve ekindeki torba içindeki evraki mahkemeye iade edilmek üzere tetkik edilmek için gönderdigi incelenmistir. (Ek:148)

6- Komisyonumuzun 12.3.1997 tarih ve 272 sayili yazisi ile; Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 4.3.1997 tarih ve 1994/151 esas sayili dosyanin bir nüsha fotokopisi çekilerek, iade edildigi incelenmistir.(Ek:149)

O- TARIK ÜMIT'IN KAYBOLMASI OLAYI ILE ILGILI INCELEME 1- Komisyonumuzun 10.01.1997 tarih ve 110 sayili yazisi ile Içisleri Bakanligi Jandarma Genel Komutanligindan Silivri Jandarma bölgesinde araci bulunan ve kendisinden iki seneden beri haber alinamayan Tarik ÜMIT ile ilgili yapilan islemler dosyasinin tasdikli bir suretinin gönderilmesinin istendigi incelenmistir.(Ek:150)

2- Içisleri Bakanligi Jandarma Genel Komutanliginin 17 Ocak 1987 tarih ve 14911 sayili cevabi yazisi ekinde talep edilen dosyanin gönderildigi incelenmistir. (Ek:151)

3- Komisyonumuzun 22.01.1997 tarih ve 171 sayili yazisi ile Jandarma Genel Komutanligindan Tarik ÜMIT isimli sahsin kaybolmasindan sonra Istanbul Il Jandarma Alay Komutanligi tarafindan yapilan istihbarat çalismalari ile bu çalismalar sirasinda gözaltina alinan ve bilgisine basvurulan sahislarla ilgili tutanak bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istendigi incelenmistir. (Ek:152)

4- Jandarma Genel Komutanliginin 23 Ocak 1997 tarih ve 19164 sayili cevabi yazisinda, konuya iliskin olarak dogrudan ve dolayli arastirma ve sorusturmalara zaman içinde devam edilmisse de, herhangi bir ipucu olmadigindan tutanak tanzim edilemedigi ve gözaltina alinan da bulunmadigi bildirildigi incelenmistir.(Ek:153)

5- Komisyonumuzun 23.01.1997 tarih ve 174 sayili yazisi ile Sakarya Emniyet Müdürlügünden, bilgisine basvurulmasina karar verilen Dr. Cemalettin ÜMIT'in 28.01.1997 günü saat 12.30'da Komisyonumuzda bulunmasi için tebligat yapilmasinin istendigi incelenmistir. (Ek:154)

6- Sakarya Emniyet Müdürlügünün 27.01.1997 tarih ve 482 Fax sayili cevabi yazisinda, Dr. Cemalettin ÜMIT, Istanbul'da ikamet ettiginden Istanbul telefonunun ögrenilip arandigi, kendisine ulasilamadigindan esinin telefonla bilgilendirildigi, incelenmistir.(Ek:155)

7- Komisyonumuzun 28.3.1997 tarih ve 324 sayili yazisi ile Adalet Bakanligi Adli Sicil Genel Müdürlügünden Tarik ÜMIT'in sabika kaydinin gönderilmesinin istendigi incelenmistir. (Ek:156)

8- Adli Sicil Genel Müdürlügünün 28.3.1997 tarih ve bila sayili yazisi ile Tarik ÜMIT'in sabika kaydinin gönderildigi incelenmistir. (Ek:157)

9- Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi C.Bassavciliginca Mehmet AGAR ve Sedat Edip BUCAK haklarinda hazirlanmis bulunan 30.1.1997 tarih ve 1997/221 Hazirlik ve 1997/1 sayili Fezlekede: Tarik ÜMIT olayi ile ilgili olarak: `` 04.03.1995 tarihinde Silivri Ilçesi Kiliçli Köyü yakinlarinda bir otomobilin terkedilmis olarak bulunmasi üzerine ilgili Karakol Komutani ve Ilçe Jandarma Komutanliginin yaptigi arastirmalar sonunda bu otomobilin Tarik ÜMIT isimli kisiye ait oldugu tesbit edilmis ve Tarik ÜMIT'in ailesi (Kizi Hande ve amcasi Cemalettin ÜMIT)nin adresleri arastirilip bulunarak sorusturma baslatilmistir. Tarik ÜMIT'in kizi Hande BIRINCI ve amcasi Cemalettin ÜMIT'in Istanbul DGM.C.Bassavciliginca alinan ifadeleri, Kadiköy C.Bassavciligina, Silivri C.Bassavciligina ve idari mercilere verdikleri dilekçeler münderecaatina göre; Tarik ÜMIT'in 3 Mart 1995 tarihinde Istanbul Erenköy Divan Pastanesinde oturdugu sirada yanina gelen Ziya ve Ayhan isimli iki polis memuru ile kisa bir süre konustuklari (o sirada Tarik ÜMIT'in yaninda Baha SEN isimli bir sahis ve bir bayan arkadasi bulunmaktadir.) bu polis memurlarinin, Tarik ÜMIT'e ``Ibrahim agabey gelmedi. O seni evde bekliyor. Ona gidecegiz'' dedikleri bu görüsmeden sonra oradan birlikte ayrildiklari ve Tarik ÜMIT'in bir daha bulunamadigi anlasilmistir. Milli Istihbarat Teskilatinda istihbarat elemani olarak kullanildigi belirlenen Tarik ÜMIT'in orada amiri olan Mehmet EYMÜR'ün arastirmalari ve ayrica Ahmet ALTINTAS isimli Jandarma Istihbarat görevlisi astsubayin yaptigi arastirmalarda, Tarik ÜMIT'in en son yaptigi telefon görüsmesi tesbit edilmis ve son görüsmenin Avsar KEDEROGLU isimli kisi adina kayitli cep telefonu ile yapildigi belirlenmistir. Jandarma Istihbarat görevlisi Ahmet ALTINTAS tarafindan Avsar KEDEROGLU bulunmus, Tarik ÜMIT'le görüsme sebebi arastirilmis ancak, Avsar KEDEROGLU'nun Tarik ÜMIT'i hiç tanimadigi herhangi bir görüsme yapmadigi ve bu telefon kendi adina kayitli olmakla beraber, olay günlerine tekabül eden dönemde bu telefonu Özel Harekat Dairesinde görevli Ayhan AKÇA ile Ziya BANDIRMALIOGLU'nun Avsar'dan aldiklari ve kullandiklari anlasilmistir. Bunun üzerine Avsar KEDEROGLU araciligi ile Jandarma Astsubay Ahmet ALTINTAS Ayhan AKÇA ile görüsme yapmak üzere bulusmuslardir. Ataköy civarinda bir parkta Ahmet Altintas Ayhan AKÇA'yi beklemis buraya Ayhan AKÇA, Ayhan ÇARKIN'la birlikte gelmislerdir. Jn. Astsubaydan görüsme sebebini ögrenmisler ve bunun üzerine kendileri hakkinda arastirma ve sorusturma yapamiyacagini ifade ederek onunla münakasa yapmislardir. Bu münakasayi müteakip bulusma yerine yakin Ataköy Polis Karaakoluna gidilerek orada görüsmeye devam edilmistir. Ataköy Karakolundaki bu görüsme sirasinda ayhan AKÇA ve Ayhan ÇARKIN ile o sirada Ankara'da bulunan Özel Harekat Daire Baskanvekili Ibrahim SAHIN telefon görüsmesi yapmislar ve Jn.Astsubay Ahmet ALTINTAS'i orada telefonla arayan Ibharim SAHIN ``Sen kim oluyorsun, bu polisler hakkinda arastirma yapiyorsun'' diyerek onu ikaz etmis ve bu olaya karismamasini söyleyerek müdahalede bulunmus ve arastirmanin devamini engellemistir. Yine Hande BIRINCI ve Cemalettin ÜMIT'in ifadelerine göre Jn. Astsubay Ahmet ALTINTAS'in yaptigi bu arastirmalar sirasinda Mit Kontrterör Merkez Yöneticisi olan Mehmet EYMÜR'ün de iki kisiyi görevlendirdigi ve Hande BIRINCI ile gerek telefonla gerek bizzat yaptigi görüsmelerde ona hitaben ``Babani Abdullah ÇATLI, Sami HOSTAN ve Haluk KIRCI kaçirdilar, bu hususta hemen basina açiklama yap ve ilgili yerlere dilekçeler ver, ayrica babanin kaçirilmasinda Korkut EKEN'in de rolü var'' diyerek onu uyardigi anlasilmistir. Cemalettin ÜMIT'in ifadesi ve ifadesine ek olarak ibraz ettigi ve o tarihte Adalet Bakani olan Mehmet AGAR'a hitaben yazdigi mektup ve Mehmet EYMÜR'ün beyanlarina göre, Tarik ÜMIT'in kaybolmasindan sonra Mehmet EYMÜR'ün, o tarihte Emniyet Genel Müdürü olan Mehmet AGAR ve Özel Harekat Daire Baskanvekili olan Ibrahim SAHIN ile görüsmeler yaptiklari, bu görüsmeler de Tarik ÜMIT'in, Abdullah ÇATLI ve adamlari tarafindan sorgulandigini ve serbest birakilmasi hususunda yardimci olmasini istedigi, adi geçenlerin de ``bakariz'' dedikleri ancak herhangi bir sonuç alinamadigi anlasilmistir. Olayi arastiran Jn.Ast.Sb.Ahmet ALTINTAS'a yukarida belirtildigi sekilde yapilan müdahaleler sebebiyle arastirmayi devam ettirememis ve kisa bir süre sonra da baska toplumsal olaylarda da görevlendirilmis ve bilahare Il Jandarma Alay Komutanligina tayin edilmistir. Silivri C.Bassavciligindan suretleri celp edilen, bu olayla ilgili 1995/627 Hazirlik sayili evrakin tetkikinde; hazirlik tahkikatinin devam ettirildigi ve henüz olay faillerinin somut delillerle tesbit edilemedigi, bulunamadigi görülmüstür. Istanbul DGM.C.Bassavciliginca celp edilerek 27.01.1997 tarihinde sanik sifati ile ifadesi alinan Ziya BANDIRMALIOGLU isimli polis memuru (ifadesi alindiktan sonra Istanbul 2 Nolu DGM. Yedek Üyeliginde tutuklanmis, islemleri yapildigi sirada firar etmistir.) Bu olayin baslangiç bölümünü yukarida izah edildigi sekilde teyid etmistir. Söyleki; Tarik ÜMIT ile eski tarihlerden beri tanistiklari 2 Mart 1995 tarihinde kendisinin Ankara'da bulundugu sirada Tarik ÜMIT'in onu telefonla arayarak görüsmek üzere Istanbul'a çagirdigini, 3 Mart 1995 tarihinde Istanbul'a gelen Ziya BANDIRMALIOGLU'nun Avsar KEDEROGLU isimli arkadasini Halkali Gümrük Semtinde bulunan tir garajina gittigini ve oradan Avsar KEDEROGLU'na ait cep telefonu ile Tarik ÜMIT'i aradigini ve ayni gün 18.00'de Erenköy Bagdat Caddesi Divan Pastanesinde bulusmayi kararlastirdiklarini ifade etmistir. Ayni gün saat 19.00- 20.00 siralarinda Bagdat Caddesi Divan Pastanesine geldigini söyleyen Ziya BANDIRMALIOGLU, orada Tarik ÜMIT'in yaninda bir bay ve bayan arkadasinin oturdugunu, onlarla birlikte Tarik ÜMIT'le yaklasik yarim saat oturup hal hatir sorduklarini ve bay ve bayanin kalkmasini müteakip kendilerinin de kalktiklari, Tarik ÜMIT'in 3-4 paket çikolata yaptirarak arkadaslara dagitilmak üzere kendisine verdigini ve pastahane önünde vedalasarak ayrildiklarini belirtmis ve iddia edildigi gibi, Tarik ÜMIT'in yanina giderken yaninda baska bir arkadasinin olmadigini, Dündar KILIÇ isimli kisi hakkinda yapilacak bir operasyon ile ilgili olarak ne önceki tarihlerde ne de pastanedeki bulusmalarinda herhangi bir konusmalarinin olmadigini ifade etmistir. Bu bulusmanin amacini, eskiden beri tanidigi Tarik ÜMIT'e sadece hal hatir sormak maksadiyla izah etmeye çalismis ise de; Ankara ilinden telefonla aranarak irtibat kurulmasi, Ziya BANDIRMALIOGLU'nun Istanbul'a geldiginde Tarik ÜMIT'le tekrar telefon görüsmeleri yaptiktan sonra Bagdat Caddesi Divan Pastanesinde biraraya gelmeleri, sadece hal hatir sorduk gibi basit bir sebeple izahi inandirici bulunmamistir. Aksine bu bulusma safhalari (iddialara konu olan) önemli bir olay ve sebebin bulundugu kanaatini olusturmustur.'' denildigi incelenmistir.(Ek:44)

10- Komisyonumuzca Emniyet Genel Müdürlügüne gönderilen 2.4.1997 tarih ve 331 sayili yazi ile, Özel Harekat Dairesi Baskan Vekili Ibrahim SAHIN ve Ayhan AKÇA'nin 2.3.1995 tarihinde Diyarbakir'da görevli olduklarini belirten görev onayi, gidis-dönüs tarihleri, bu göreve gidisleri ile ilgili uçak biletlerinin fotokopileri ile, hangi acentadan aldiklari, bilet ücretlerinin ne sekilde ödendigi, uçakla dönmüsler ise hangi sehire indiklerinin acele bildirilmesinin istenildigi incelenmistir. (Ek:158)

11- Emniyet Genel Müdürlügünce Meclis Arastirma Komisyonumuza gönderilen 2.4.1997 gün ve 276 sayili cevabi yazida: ``2.3.1995 günü Ibrahim SAHIN ile Ayhan AKÇA'nin H.H.Y. 257 sefer sayili uçagi ile saat 10.00'da Diyarbakir'dan Ankara'ya hareket ettikleri, Ibrahim SAHIN'in 2352405877736 numarali bilet, Ayhan AKÇA'nin ise 2352405877738 nolu bilet ile Ankara'ya hareket ettikleri, bu seyahatleri ile ilgili olarak adi geçenler hakkinda herhangi bir geçici görev onayinin bulunmadigi ve kendilerine herhangi bir ödemenin yapilmadigi incelenmistir.(Ek:159)

P- YÜKSEKOVA ÇETESI ILE ILGILI INCELEME 1- Komisyonun 29.11.1996 gün ve A.01.1.GEÇ/4 sayili yazisina, Içisleri Bakanligi, Jandarma Genel Komutanligi ve Emniyet Genel Müdürlügünce ayri ayri cevap verildigi, A- Jandarma Genel Komutanliginin 6 Aralik 1996 tarih ve HRK: 2060-90- 96/ASYS.Pl.(217053) sayili cevabi yazida: Hakkari-Yüksekova'daki Necip Baskin'in evine 22 Eylül 1996 günü saat 03.00 siralarinda terörist kiyafeti ile gelen Komiser Fatih ÖZALTAN, itirafçi Kahraman BILGIÇ ve GKK Mehmet Emin ERGEN'in adi geçen sahsi alarak Yüksekova Emniyet Müdürlügü Özel Harekat binasina götürdükleri, tetöristler tarafindan kaçirildigi görüntüsü vererek yakinlarindan 200.000 DM. fidye istedikleri saniklarin alinan ihbar üzerine Yüksekova J.Tak.Snr.A.K.liginca suçüstü yakalandigi, olayla ilgisi görülen (1) Komiser, (1) Polis Memuru, (1) itirafçi ve (3) GKK.'nin adli makamlara sevk edilerek ilk sorgularini müteakip tutuklandigi, bu hususta adli islemlere de devam edildigi, B- Emniyet Genel Müdürlügünün 9.12.1996 tarih ve B.05.1.EGM.0.60.05.03/ 2694-96 sayili cevabi yazilarinda ``konuya iliskin Emniyet birimlerince düzenlenen evrakin bir dosya içerisinde gönderildigi'', belirtilmis, Adi geçen dosyanin incelenmesinde; a- Yüksekova Ilçe Jandarma Komutanliginca hazirlanan 23 Eylül 1996 tarihli vukuat raporunda; Olayin mahiyetinin 22 Eylül 1996 tarihli vukuat raporunda belirtildigi ve olaya adi karisan Kahraman BILGIÇ ile GK Koruculari Mehmet Emin ERGEN, Necmettin HAZEYI, Osman ERGEN, Abdülkerim ÖZCÜK ve Osman ÖZPAZAR'in gözlem altina alindigi, Komiser Fatih ve 2 polis memuru hakkinda da Kaymakamlikça idari sorusturma, Cumhuriyet Savciliginca da adli sorusturmanin yürütülecegi, olayin da; PKK terör örgütü süsü verilerek adam kaçirma, hürriyeti tahdit ve fidye isteme suçu olarak sifat kazandigi, b- Necip BASKIN'in kaçirma olayina adi karisan Kahraman BILGIÇ'in 22.9.1996 tarihli ifadesinde konuyla ilgili ve daha önce gerçeklestirdigi eylemlerle ilgili bilgi verdigi, c- Osman ERGEN'in 22.9.1996 tarihli ifadelerinde kaçirma olayindaki rolünü anlattigi, d- GKK Mehmet Emin ERGEN 23.9.1996 tarihli ifadesinde; kendisinin kaçirma olayi ile ilgisinin olmadigini söyledigi, e-GKK Osman ÖZPAZAR 23.9.1996 tarihli ifadesinde kaçirma olayina katildigini söyledigi, f- GKK Abdulkerim ÖZCÜK 23.9.1996 tarihli ifadesinde kaçirma olayina katildigini söyledigi, g- Hakkari Il Emniyet Müdürlügünün 23.9.1996 tarihli Valilikten aldigi onayla; Necip BASKIN'i kaçirma olayina adi karisan polis memurlari Fatih ÖZHAN, Azmi AYDIN ve Abdulkadir BAYRAM'in görevden uzaklastirildigi, h- Hakkari Il Emniyet Müdürlügünün Emniyet Genel Müdürlügüne yazdigi 23.9.1996 tarih ve 719/96 sayili yazisiyla, Necip BASKIN'i kaçirma olayina karisip Valilikçe açiga alinan polis memurlari hakkindaki sorusturmanin Teftis Kurulu Müfettislerince yapilmasini talep ettigi, i- Emniyet Genel Müdürü Alaattin YÜKSEL imzasiyla Teftis Kurulu Baskanligina yazilan 24.9.1996 tarih ve 223/15728 sayili yazi ile olayda adi geçen polis memurlari hakkinda sorusturma emri verdigi, j- Hakkari Il Emniyet Müdürlügünün, Emniyet Genel Müdürlügüne yazdigi 13.10.1996 tarihli fax mesaji ile; Necip BASKIN'i kaçirma olayina adi karisan polis memurlarindan Abdulkadir BAYRAM ile GKK Osman ERGEN'in Yüksekova Sulh Ceza Mahkemesince serbest birakildigi, polis memurlari Fatih ÖZHAN ve Yusuf Azmi AYDIN ile GKKoruculari Osman ÖZPAZAR, Abdülkerim ÖZCÜK ve Necmettin HAZEYI'nin Yüksekova Sulh Ceza Mahkemesince tutuklandiklarinin bildirildigi incelenmistir.(Ek:160)

2- Komisyonun 10.1.1997 tarih ve 139 sayili yazisi ile Yüksekova Cumhuriyet Bassavciligindan, ``Yüksekova Çetesi'' olarak bilinen ve birkisim güvenlik görevlilerinin karistigi adam kaçirma ve tehdit olayina iliskin yapilan tahkikata dair evrakin tasdikli birer suretinin gönderilmesini talep ettigi incelenmistir.(Ek:161)

3- Komisyonun bu yazisina Yüksekova Cumhuriyet Bassavciliginca 27.2.1997 tarih ve 1997/1171 sayili yazisi ile verilen cevabi yazida; olayla ilgili sorusturma evraklarinin 15.10.1996 tarih ve 1996/960 hazirlik 1996/117 sayili görevsizlik karari ile Diyarbakir Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciligina gönderildigine dair kararin gönderildigi incelenmistir.(Ek:162)

4- Komisyonun 16.1.1997 tarih ve 159 sayili yazisi ile Diyarbakir DGM Bassavciligindan ``Yüksekova Çetesi olarak bilinen ve birkisim güvenlik görevlilerinin karistigi adam kaçirma ve tehdit olayina'' iliskin yapilan tahkikata dair evrakin tasdikli birer suretini istedigi incelenmistir. (Ek.163)

5- Diyarbakir DGM Bassavciliginin 12.3.1997 tarih ve 1996/3885 Hz.sayili yazisi ekinde gönderilen hazirlik sorusturmasina ait evrakta; Kahraman BILGIÇ, Fatih ÖZHAN, Yusuf Azmi AYDIN, Abdulkerim ÖZCÜK, Osman ÖZPAZAR, Necmettin HAZEYI, Abdülkadir BAYRAM, Mehmet Emin ERGEN ve Osman ERGEN haklarinda; a- Cürüm islemek için tesekkül olusturmak, b- Tesekkül halinde para almak için adam kaldirmak, c- Tesekkül halinde birden fazla kisiyi öldürmeye eksik tesebbüs, Suçlarindan iddianame tanzim edildigi,1997/298 sayili iddianamede; Saniklardan Kahraman BILGIÇ'in 1991-1994 yillarinda PKK Terör örgütü adina faaliyetlerde bulundugu, 1994 yilinda teslim olmasina müteakip Hakkari, Yüksekova ve Çukurca Bölgelerinde yapilan operasyonlarda Güvenlik Kuvvetlerine yardimci oldugu, Fatih ÖZHAN, Yusuf Azmi AYDIN ve Abdulkadir BAYRAM'in Hakkari Özel Harekat Subesinde Polis Memuru olarak görevli olduklari, ancak zaman zaman çevre ilçelerde de geçici olarak görevlendirildikleri ve operasyonlara katildiklari, Diger saniklar Mehmet Emin ERGEN, Osman ERGEN, Necmettin HAZEYI, Abdulkerim ÖZCÜK (Korucu Kadir olarak taninip biliniyor) ve Osman ÖZPAZAR'in ise Yüksekova Ilçesi yazili kamp köyünde geçici köy korucusu olarak görev yaptiklari, Saniklarin önce Yüksekova Vezirli Köyünden örgüt adina hayvanlarin kaçirilmasini kararlastirdiklari, ancak bu eylemi gerçeklestirmedikleri, Yukaridaki olayin konusulmasi sirasinda saniklardan geçici köy korucusu olarak Abdulkerim ÖZCÜK (Korucu Kadir) ve Necmettin HAZEYI'nin sanik Kahraman BILGIÇ'e, ``Tahir BASKIN ve Faris BASKIN'in çok zengin ve örgüte yardim eden kisiler olduklarini belirtip PKK adina bu kisilerden para alinmasini'' teklif ettikleri, Kahraman BILGIÇ'in bu teklifi kabul ettigi, kaçiracaklari kisiyi saklamak için yer aradiklari, ertesi gün görüsmelerinde Kadir'in yer bulamadigini söyledigi, o sirada Kadir'in Özel Harekatta görevli Komiser Fatih dedigi, Fatih ÖZHAN'la telefonla görüstügü, Kadir'in konusmasindan sonra telefonu alan Kahraman BILGIÇ'in, Fatih ÖZHAN'i kaçirma olayina yardimci olmasi için çagirdigi, kisa bir süre sonra yaninda akrep soförü ile birlikte 3 kisi (diger polis saniklar) olduklari halde eve geldikleri Kahraman ve diger saniklar tarafindan kaçirma ve para isteme olayinin Fatih'e açiklanarak yardiminin istenmesi üzerine, teklifi kabul ederek ``adam kaçirildiktan sonra Emniyete götürülüp parayi getirene kadar bekliyecegiz'' dedigi ve bu olayi bu sekilde planladigi; Kahraman ve geçici köy koruyucusu olan saniklar adami aldiktan sonra Yüksekova-Yazili Köyü arasina getirecekler, buradan Fatih alip Emniyete götürüp 2-3 gün sakliyacak, sonra adamlari havaalani mevkiine çagiracaklar, burada Kahraman BILGIÇ, Abdulkadir ÖZCÜK birkaç GKK ile Özel Harekattan birkaç polis bulunacak, para alindiktan sonra PKK kiyafeti giydirilmis ve eline ignesi kirik bir silah verilmis kaçirilan kisi ile parayi getiren kisiler verilen isaret üzerine, PKK'lilarla çikan bir çatisma süsü verilerek olay yerinde öldüreceklerdi. Planin uygulanmasinda, bir aksama olmamasi için önceden sanik Kahraman BILGIÇ ile Fatih ÖZHAN'in birlikte Fatih'e ait Mazda otomobil ile olayin gerçeklestirilecegi yerde kesif yaptiklari, Bu sekilde, gerçeklestirilecek eylem için tüm plan ve hazirliklar tamamlandiktan sonra, 21.09.1996 günü gecesi sanik Kahraman ve geçici köy korucusu olan diger saniklarin Mehmet Emin ERGEN'in evinde PKK Terör Örgütüne özgü kiyafetleri giydikleri, bu esnada sanik Fatih'in de yanlarinda oldugu ve Kahraman'a ``Çektar Engizek'' adina düzenlenen PKK'li kimligini verdigi, Kahraman'in ise daha önceki operasyonlarda elde edilen ERNK mühürlü bir makbuza kürtçe olarak 200.000 Mark yazarak hazirladigi, bu hazirlik bittikten sonra sanik Fatih ÖZHAN ile diger polis memuru saniklarin köyden ayrilip ilçeye döndükleri, Saniklarin saat 23.00 siralarinda Mehmet Emin ERGEN'in evinden ayrilip yaya olarak Vezirli köyüne gittikleri, köyde önce Abdullah BASKIN'in evine giderek sorduklarinda hanimi tarafindan Abdullah BASKIN'in Yüksekova'ya gittiginin söylenmesi üzerine, Necmettin HAZEYI'nin gösterdigi Necip BASKIN'in evine gidildigi, evin kapisi çalinmadan köpeklerin havlamasi üzerine birisinin ``kim var orada, kimsiniz'' diye seslendigi, sanik Kahraman'in ``Biz Hevaliz'' diye karsilik verdigi, Bu cevap üzerine kapinin açilmasindan sonra, sanik Kahraman'in içeri girdigi, sanik Ozman ÖZPAZAR ve Abdulkerim ÖZCÜK'ün kapida bekledikleri, Osman ERGEN ile Necmettin HAZEYI'nin ise emniyet için bahçede tedbir aldiklari, Içeri giren sanik Kahraman BILGIÇ ile içerde uyuyan ve gürültüler üzerine uyanan Necip ve Ilhan BASKIN'la aralarinda terör örgütünde yer alan iki teröristle ilgili geçen kisa konusmadan sonra, sanik Kahraman tarafindan önceden hazirlanan para makbuzunun Ilhan BASKIN'a verildigi, Necip BASKIN'in evin disina çikarilarak Yüksekova yolunu göstermesinin istenildigi, bu esnada sanik Kahraman disinda yüzleri maskeli olan diger saniklarin yanlarina geldigi, birlikte ilçeye dogru yürümeye basladiklari, belli bir yere gelindiginde sanik Kahraman tarafindan Necip BASKIN'in gözlerinin bir pusi ile baglandigi üzerine kar basligi geçirildigi, Necip'in sormasi üzerine ``gözlerinin bulusmaya gelecek örgütün milislerini tanimamasi için'' kapatildiginin söylendigi, Ilçe ile yazili kamp köyü arasindaki bulusma noktasina gelindiginde burada kaçirilan Necip BASKIN'i alacak sanik Fatih ve arkadaslarinin olmadigi görülüp bir süre beklendigi gelmeyince Kahraman tarafindan Abdulkerim ÖZCÜK ile Osman ERGEN'in Fatih'e telefon etmek üzere yazili kamp köyüne gönderildigi, Buna ragmen Fatih'in gelmemesi üzerine bu defa sanik Kahraman'in köye gittigi bu sirada Fatih ve arkadaslarinin akrep denilen araçla köye geldikleri, yaptiklari görüsmede Necip'in bu araçla götürülmesi sakincali bulundugundan, birlikte ilçeye dönerek, Fatih'e ait Mazda araç ve akrep ile tekrar bulusma noktasina gelip Necip'i mazda otoya bindirip ilçeye götürdükleri, Necip'in götürülmesinden sonra Geçici Köy Koruyucusu olan saniklarin köylerine döndükleri, Saniklar Kahraman, Fatih ve diger polis memuru saniklar tarafindan Emniyet Müdürlügüne saat 03.30 civarinda götürülen Necip'in binaya ana giris kapisindan sokulmayip Yusuf Azmi AYDIN'in kapidaki nöbetçi polis memurlarini oyalamasindan yararlanilarak, arka taraftan ve duvardan atlatilmak suretiyle gizlice sokuldugu, binanin üst katinda bulunan Özel Harekata ait bir odaya kapatildigi, Necip BASKIN'in kaçirilarak hapsedilmesinden sonra Kahraman'in polis Fatih ve arkadaslari tarafindan yazili kamp köyüne götürülerek Mehmet Emin ERGEN'in evine birakildigi, Geceyi Mehmet Emin'in evinde geçiren sanigin 22.09.1996 günü komando taburunda bulundugu sirada Fatih ÖZHAN'in telefonla aramasi üzerine Emniyet Müdürlügünde bulustuklari ve bu asamadan sonra yapilacaklari yeniden gözden geçirdikten sonra ilçe merkezine gittikleri, Sanik Fatih'in 22.09.1996 günü saat 16.00 siralarinda ilçedeki bir fotografçi dükkanindan, önce Hakkari Terörle Mücadele Sube Müdürünü, onu bulamayinca Emniyet Müdürünü arayarak ``bir PKK'li milis yakaladiklarini, aksam örgütün toplanti yapacagi yeri belirlediklerini, operasyon yapacaklarini ve kuvvetlerinin yeterli oldugunu'' bildirerek, olaya yasal bir görünüm kazandirmaya çalistigi, Emniyet Müdürünün de olaydan kendisine bildirilen bu sekli ile haberdar oldugu, Daha sonra sanik Kahraman'in bir telefon kulübesinden Baskin ailesine telefon ederek emaneti (200.000 Alman Markini) hazirlamalarini istedigi, ancak bu konusmada parayi nereye getireceklerini söylemedigi, Diger yandan Necip BASKIN'in açiklandigi sekilde saniklar tarafindan kaçirilmasindan sonra Baskin ailesinden Tahir BASKIN tarafindan olayin Ilçe Jandarma Komutanligina ve Yüksekova 21. inci Jandarma Sinir Tabur Komutanligina ihbar edilmesi üzerine, sanik Kahraman'in Tabur Komutani Yarbay Hami ÇAKIR tarafindan tabura çagrilarak bilgisinin olup olmadiginin soruldugu, sanigin Tabur Komutanina bilgisi olmadigini bildirdigi, ancak daha sonra Tabur Komutani Yarbay Hami ÇAKIR'in sanigi tekrar çagirtip fidye makbuzu verilen Ilhan BASKIN'la yüzlestirmesi üzerine sanik Kahraman'in olayi itiraf ederek ayrintili olarak anlattigi ve bunun sonucu saniklar hakkinda yasal sorusturmaya baslandigi, Bu arada sanik Kahraman'in Tabur Komutani Yarbay Hami ÇAKIR'la birinci görüsmesinden sonra Tabur Gazinosunda sanik Abdulkerim ÖZCÜK ile karsilastigi Abdulkerim'e ``olayin Tabur Komutanina sikayet edildigini ve durumu Fatih ÖZHAN'a bildirmesini'' söyledigi, muhtemelen bu durumun Fatih'e iletilmesi üzerine Necip BASKIN'in ayni gece saat 22.00 siralarinda serbest birakildigi, Yukarida ayrintili olarak açiklanan olayda tüm saniklarin Necip BASKIN'in fidye almak amaciyla kaçirilmasindan bilgileri oldugu, alinacak paradan tüm saniklara pay verilecegi, Bu suretle saniklarin tamaminin Cürüm Islemek Için Tesekkül Olusturmak ve Tesekkül Halinde Para Almak Için Adam Kaldirmak suçlarini, Saniklar Kahraman BILGIÇ, Fatih ÖZHAN, Yusuf Azmi AYDIN ve Abdulkadir BAYRAM'in ayrica Tesekkül Halinde Birden Fazla Adam Öldürmeye Eksik Tesebbüs suçunu isledikleri, Sanik Kahraman BILGIÇ'in 26.09.1996 tarihli Emniyet Müfettislerince tespit edilen ifadesi, Yüksekova Cumhuriyet Savciliginca tespit edilen 26.09.1996 ve 14.10.1996 tarihli ifadeleri, DGM. Bassavciliginca tespit edilen 05.12.1996 ve 26.02.1997 tarihli ifadeleri, diger saniklarin, Yüksekova Cumhuriyet Savciligi, Sulh Ceza Mahkemesi ve DGM. Bassavciliginca tespit edilen ifadeleri, yüzlestirme tutanaklari, magdur, müsteki ve taniklarin beyaniyla anlasilmistir. Bu nedenle saniklarin yargilanmalarinin 2845 sayili Kanun Hükümlerince yapilarak; a- Saniklarin tamaminin; Cürüm Islemek Için Tesekkül Olusturmak suçundan eylemlerine uyan TCK'nun 313/1-2-4-5 madde ve fikralari uyarinca, Tesekkül Halinde Para Almak Için Adam Kaldirmak suçundan eylemlerine uyan TCK'nun 499. maddesi uyarinca ayri ayri cezalandirilmalarina, b- Saniklar Kahraman BILGIÇ, Fatih ÖZHAN, Yusuf Azmi AYDIN ve Abdulkadir BAYRAM'in Tesekkül Halinde Birden Ziyade Kisiyi Öldürmeye Eksik Tesebbüs suçundan eylemlerine uyan TCK'nun 450/5-9 ve 61. Md ve Fikralari uyarinca ayri ayri cezalandirilmalarina, c- Sanik Kahraman BILGIÇ disindaki saniklar TCK 279. maddesi anlaminda memur olduklarindan ve isledikleri cürümlerde memuriyetlerine ait kuvvet ve vasitalari kullandiklarindan haklarinda hükmedilecek cezalarin TCK'nun 281. maddesi uyarinca arttirilmasina, d- Tüm saniklar hakkinda TCK'nun 31,33 ve 40. maddelerinin uygulanmasina karar verilmesinin talep edildigi incelenmistir.(Ek:164)

6- Diyarbakir DGM Cumhuriyet Bassavciliginca, ``1991-1994 yillarinda Devlet hakimiyeti altindaki topraklardan bir kismini devlet idaresinden ayirmaya yönelik silahli eylemde bulunmak'' suçundan Kahraman BILGIÇ hakkinda ayrica 4.3.1997 tarih ve 1997/708 hazirlik numarasiyla tanzim edilen ikinci bir iddianamede de; Sanigin 1991 yilinda Mersin'de ikamet ederken gittigi Mersin HEP Il binasinda kendisine yapilan propagandalar ve arkadasinin babasi Yusuf isimli sahsin propagandalari sonucu PKK terör örgütünün görüslerini benimsedigi, Mersin'de Terörle Mücadele yasasina karsi düzenlenen açlik grevlerine katildigi, Daha sonra örgüte katilmaya karar veren sanigin Lokman ORAL ile birlikte Mersin'den otobüse bindirilerek Cizre ilçesine gönderildigi, Cizre'de bir milis tarafindan karsilandigi, birkaç gün milisin evinde kaldiktan sonra ayni milis tarafindan Silopi ile Cudi dagina götürülerek PKK örgüt mensuplarina teslim edildigini, Böylece 1991 yili 6. ayinda PKK terör örgütüne katilan sanigin teslim edildigi grupla birlikte örgütün Kuzey Irak'taki Hakurk Kampina gittigi, Hakurk Kampinda askeri ve siyasî egitim gören saniga kalesnikof silah ve Havar kod adi verildigi, 1991-1992 yillarini Kuzey Irak'taki örgüt kamplarinda geçiren sanigin 1993 yilinda Bölük Komutani olarak görevlendirildigi ve Bölügü ile birlikte Çukurca kirsalina geldigi, 1993 yili sonlari ve 1994 yili baslarinda Çukurca Alan düzü mevkiinde üstlendikleri, Çukurca'da kaldiklari sürede beyanina göre silahli çatismaya katilmadiklari, asagidaki eylemleri gerçeklestirdikleri, Eylem 1- 1993 yili sonlari veya 1994 yili baslarinda Hakkari-Çukurca yolunun kesilerek araçlarin durdurulmasi, yolculara PKK Terör Örgütünün propagandasinin yapilmasi, Eylem 2- Birinci eylemden yaklasik bir ay kadar sonra yine Hakkari-Çukurca yolunun kesilerek araçlarin durdurulmasi, yolculara örgüt propagandasinin yapilmasi, Bu eylemlerden birinde durdurulan araçlardaki yolculardan ikisinin teröristlerce götürüldügü, bilahare ayni gece serbest birakildiklari, 1994 yili Nisan ayinda 1993 yili degerlendirmesi, 1994 yilinin planlanmasi amaciyla Kuzey Irak'taki örgüt kamplarinda gerçeklestirilen toplantiya katilan sanigin bu toplantilarda diger örgüt mensuplariyla bazi konularda ihtilafa düsüp tartismalara girmesi nedeniyle silah ve telsiziyle birlikte örgütten kaçtigi, pesmergeler vasitasiyla Türk Güvenlik Kuvvetlerine teslim edildigi, Silopi, Sirnak ve Hakkari'ye götürüldügü, beyanlarinin alindigi ancak alinan beyanlari Devlet Güvenlik Mahkemesine iletilmedigi için hakkinda sanik olarak islem yapilmadigi ve kayitlarin tetkikinde de hakkinda sorusturma yapilip kamu davasi açilmadiginin anlasildigi, Ancak sanigin teslim oldugu 1994 yilinda tutuklandigi tarihe kadar Hakkari, Çukurca ve Yüksekova bölgesinde ayrica Kuzey Irak'taki örgüt kamplarina yönelik operasyonlar da Güvenlik Kuvvetlerine örgüt kamplari, siginak, depolar, barinma noktalarini ve örgüte yardim edenlerle ilgili bilgiler vermek suretiyle yardimci oldugu, DGM Savciliginca alinan beyanlari ile anlasilmis olup, Sanigin samimi beyanlari ile atili suçu isledigi anlasildigindan 2845 sayili Kanun Hükümlerince yargilanmasinin yapilarak eylemine uyan T.C.Kanununun 125,31,33,40 maddelerince cezalandirilmasinin talep edildigi incelenmistir.(Ek:165)

7-Komisyonun 6.2.1997 tarih ve 211 sayili yazisi ile Mardin Emniyet Müdürlügünden Kahraman BILGIÇ'in hangi tarihten itibaren arandiginin bildirilmesinin istendigi incelenmistir.(Ek:166)

8- Mardin Il Emniyet Müdürlügünün 7.2.1997 tarih ve 114/97 sayili cevabi yazisinda; 31.7.1993 tarihinde yakalanarak hakkinda islem yapilan Davut GÜNDÜZ'ün ifadesinde Kahraman BILGIÇ'in eylem ve faaliyetlerinden bahsetmesi nedeniyle bu tarihten itibaren arama kayitlarina alindigini, 24.9.1996 tarihinde de Hakkari Il Jandarma Komutanliginca yakalaninca düsümünün yapildigi incelenmistir.(Ek:167)

9- Yüksekova'da ölü bulunan 3 kisi (Semsettin Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münir Saritas'in) ile Abdullah Canan'in kaçirilmasi ve ölü bulunmasi ile ilgili olarak 1995 yilinda sorusturma açildigi ve Yüksekova C.Bassavciliginin 27.12.1995 tarihli ve 1995/223 ve 224 sayili Görevsizlik Kararlari ile dosyanin 21.J.Sinir Tümen Komutanligi Askeri Savciligina gönderildigi, Bu Savciligin da anilan suçlarin askeri suç olmadigi, o askerler aleyhine ve askeri mahalde islenmedigi kanaati ile, 28 Mayis 1996 tarih ve 1996/14 sayili Görevsizlik Karari ile Diyarbakir Devlet G.M. Bassavciligina gönderildigi ve tahkikatin devam ettigi incelenmistir.(Ek:168)

10- Komisyonun 6.2.1997 tarih ve 212 sayili yazisi ile Diyarbakir DGM Bassavciligindan Binbasi Mehmet Emin YURDAKUL hakkinda yapilan tahkikatlara dair evrak ile Abdullah CANAN isimli sahsin Hakkari/Yüksekova'da kaçirildiktan sonra ölü bulunmasi ile ilgili evrakin örneginin istendigi incelenmistir. (Ek:169)

11- Diyarbakir DGM Bassavciliginin 12.3.1997 tarih ve 1996/3885 Hz. sayili yazisi ekinde gönderilen hazirlik sorusturmasina ait evrakta; Kamuoyunda Yüksekova Çetesi olarak bilinen ve çete olusturarak fidye almak amaciyla adam kaçirmak suçuyla ilgili polis memurlari Fatih Özhan, Yusuf Azmi Aydin, Abdülkadir Bayram, itirafçi, Kahraman Bilgi, GK Koruculari Abdülkerim Özcük, Osman Özpazar, Necmettin Hanefi, Mehmet Emin Ergen, Abidin Durna ve Nusret Aslan haklarinda Yüksekova C.Savciliginin 15.10.1996 gün ve Hz.no:1996/960 ve 22.10.1005 tarih ve 1996/3385 numarali hazirlik sirasina kayit edilerek hazirlik sorusturmasina baslanilarak; a) Jandarma Genel Komutanliginin 12.11.1996 gün ve AD.MÜS:7200-145- 1996 (191824) sayili yazisinin ekinde gönderilen saniklardan itirafçi Kahraman Bilgiç'in ilk ifadesini tesbit eden Jandarma Astsubay Kidemli Basçavus Hüseyin Oguz'un yazili ifadesi üzerine, anilan kisinin Savciliga celbedilerek 30.11.1996 tarihinde tanik sifati ile ifadesinin tesbit edildigi, b) Jandarma Astsubay Kidemli Basçavus Hüseyin Oguz'un ifadesinin tesbitinden sonra saniklardan itirafçi Kahraman Bilgiç (HAVAR KOD ADLI) de 5.12.1996 tarihinde Savciliga celbedilerek isnad edilen suçlar ve iddialar ile ilgili ifadesi alindiktan sonra 17.12.1996 tarihinde tutuklu saniklardan polis memurlari Fatih Özhan ve Yusuf Azmi Aydin ile GKK'su saniklar Abdülkerim Özcük, Osman Özpazar ve Necmettin Haneyi'nin de ifadeleri alindigi, c) Saniklarin ifadelerinin tesbitinden sonra yapilan degerlendirme sonucu diger saniklarla birlikte çete olusturarak fidye almak amaciyla adam kaçirmak suçunu isledikleri kanaati olusan tutuksuz saniklar Mehmet Emin Ergen ve Osman Ergen hakkinda Savciligin 10.12.1996 gün ve 1996/3385 Hz.Ü.H.sayili yazisi ile giyabi tutuklama talebinde bulunuldugu, bu saniklarin Diyarbakir 3 Nolu DGM Yedek üyeliginin 11.12.1996 gün ve 1996/464 Müt. sayili karari ile giyaben tutuklandiklari, saniklar hakkindaki giyabi tutuklama kararlari Yüksekova Sulh ceza mahkemesinin 12.12.1996 gün ve 1996/164 sayili ve 20.12.1996 gün ve 1996/167 sayili kararlari ile vicahiye çevrildigi, Saniklardan Kahraman Bilgiç'in Yüksekova ilçe jandarma komutanliginda tesbit edilen ilk ifadesinin bulundugu video kaset ile altibuçuk sahife oldugu belirtilen ifade tutanaklari savciligin 28.11.1996 gün ve 1996/3385 hz.Ü.H. sayili yazisi ile Yüksekova ilçe jandarma komutanligindan istendigi, bu komutanligin 29.11.1996 gün ve HRK:7130-1795-96/4817 sayili cevabi yazisinda kaset ve ifade tutanaklarinin bulunmadgi bildirildigi,Ancak, tanik Jandarma Astsubay Basçavus Hüseyin Oguz'un ve itirafçi sanik Kahraman Bilgiç'in Savcilikça tesbit edilen ifadelerine göre sözü edilen video kaset ve altibuçuk sahifelik sanik Kahraman Bilgiç'e ait ifade tutanaklarinin mevcut oldugu kanaati olustugundan, Savciligin 10.12.1996 gün ve 1996/3385 Hz.Ü.H. sayili yazisi ile sözkonusu video kaset ve ifade tutanaklarinin temini ile gönderilmesi için Diyarbakir Jandarma Asayis Komutanligindan talepte bulunuldugu, ayni yazi bilgi için Jandarma Genel Komutanligina gönderilmisse de, bu yaziya hala cevap alinamadigi, Ayrica, itirafçi sanik Kahraman Bilgiç'in olayin ortaya çikmasindan sonra ilk ifadesinin tesbitine katilan Yüksekova ilçe jandarma komutanliginda görevli Jandarma Tegmen Yalçin, Jandarma Astsubay Aydin, Jandarma Astsubay Atilla Aras ve Jandarma Uzman Çavus Mustafa isimli görevlilerin ifadelerine basvurulmak üzere çagrildiklari, ancak halen Savciliga basvurmadiklarindan ifadelerinin alinamadigi, Yüksekova Cumhuriyet Bassavciligi'nin yaptigi hazirlik sorusturmasi sonucu saniklarin üzerine atili suçun TCK'nun 313. maddesinde anlatilan suça uymasi, bu suçlari kovusturma görevinin de 2845 sayili Kanunun 9. maddesi geregince Devlet Güvenlik Mahkemesi C.Bassavciliginin görev alanina girmesi nedeniyle görevsizlik karari vererek, Diyarbakir DGM C.Bassavciligina gönderilmesine karar verdigi, Yüksekova Çetesi diye tabir edilen, Tabur Komutani Binbasi M.Emin Yurdakul basta olmak üzere bazi askeri personel ile polis memurlari ve GK Koruculari hakkinda adam kaçirma ve öldürme, eroin ve silah kaçakçiligi gibi suçlarla ilgili olarak Diyarbakir Devlet Güvenlik Mahkemesi Bassavciliginca baslatilan tahkikatin devam ettigi incelenmistir.(Ek:170)

12- Komisyonun 27.3.1997 tarih ve 318 sayili yazisi üzerine; Diyarbakir Devlet Güvenlik Mahkemesi Bassavciliginin 28.3.1997 tarihinde gönderdigi 519 sayili cevabi yazi ve eklerinin incelenmesinde de; a- Necip Baskin isimli sahsin fidye almak amaciyla kaçirilmasi olayi ile ilgili (9) Sanik hakkinda ``Cürüm Islemek için Tesekkül olusturmak, Tesekkül halinde para almak için Adam kaldirmak ve Tesekkül halinde birden fazla kisiyi öldürmeye eksik tesebbüs'' Suçlarindan Diyarbakir (1) Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinde; Sanik Kahraman Bilgiç hakkinda ``Devlet Hakimiyeti altindaki Topraklardan bir kismini Devlet Idaresinden ayirmaya yönelik silahli eylemde bulunmak ``Suçundan Diyarbakir (1) Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinde, kamu davasi açildigi, b- Bu olaylarla ilgili suçlanan iddianamede yazili olanlar disindaki saniklardan, Piyade Binbasi Mehmet Emin Yurdakul, Piyade Yüzbasi, Nihat Yigiter, Piyade Yüzbasi Bülent Yetüt, Levz.Asb.Üst.çvs. Ali Kurtoglu, Yüksekova Belediye Baskani Ali ihsan zeydan, Yüksekova Et ve Balik Kurumu Müdürü Mustafa Koca, Korucu Ismet Ölmez, Korucu Kemal Ölmez, Korucu Cemal Ölmez, Korucu Hasan Öztunç, Polis Memuru Enver Çirak, Soför Oguz Baygünes, Itirafçi Kahraman Bilgiç'in tutuklu olduklari, 4.3.1997 tarihinde tutuklandigi belirtilen Albay Hamdi Pozraz'in degisen delil durumu ve ileride maduriyetine meydan verilmemesi için Diyarbakir 3. No'lu DGM Baskanliginin 27.3.1997 tarihli karari ile tahliye edildigi; Firari sanik Oguz Baygünes'in de giyabi tutuklanmasina karar verildigi, c- Havar Kod adli Kahraman Bilgiç'in teslim olduktan sonra verdigi ifadeler üzerine haklarinda islem yapilan saniklarla ilgili Diyarbakir (4) Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 1994/837 Esas Nolu Dava dosyasinda sürdürülen yargilama sirasinda Tanik olarak dinlenmesine karar verilen Kahraman Bilgiç'in 26.4.1995 tarihli Tutanakla öldügüne iliskin 2 Ekim 1995 tarihli Hakkari il jandarma Komutanligi çikisli yazisinda bahsedilen kisinin; aslen Suriye-TEBKA Köyü nüfusuna kayitli Fevzi oglu, Zelve'den olma 1975 dogumlu HAVAR (KK) Sirga Sirko oldugu, d- Bir kisim Görsel ve yazili Basinda bir takim iddialarda bulunan Murat Ipek ve Murat Demir haklarinda Bassavciligimizin 1997/697 Hz. numarasinda sorusturma baslatilmis olup yakalanmalari için Diyarbakir Emniyet Müdürlügü ile Emniyet Genel Müdürlügüne müzekkereler yazilarak sonucun beklenmekte oldugu incelenmistir.(Ek:171)

13- Komisyonun 14.2.1997 tarih ve 227 sayili yazisi ile Jandarma Genel Komutanligi (Hakkari Il Jandarma Komutanligindan; Mardin Ömerli Kayagöze Köyü nüfusuna kayitli Resat-Gülperi oglu 1976 dogumlu Kahraman BILGIÇ'in hangi tarihte Komutanlikça yakalandiginin ve kendisinin hangi tarihten beri güvenlik hizmetlerinde kullanildiginin bildirilmesinin istendigi incelenmistir. (Ek:172)

14- Içisleri Bakanligi Jandarma Genel Komutanliginin 7 Mart 1997 tarih ve 56633 sayili cevabi yazida Kahraman Bilgiç'in; a- Hakkari Ili Yüksekova Ilçe Jandarma Komutanliginca 22 Eylül 1996 tarihinde; 6136 sayili kanuna muhalefet, adam kaçirarak fidye istemek suçlarindan yakalandigi, hakkinda yasal islem yapilarak 22 Ekim 1996'da adli mercilere teslim edilerek tutuklandigi ve halen Diyarbakir Devlet Güvenlik Mahkemesinde yapilan yargilanmasinin devam ettigi, b- Anilan sahsin, Jandarma tarafindan yakalanmadan önceki tarihlerde, Hakkari Ilinde Güvenlik Kuvvetlerine yer gösterme, kilavuzluk gibi faaliyetlerde yardimci oldugu, daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulmasi halinde konunun Olaganüstü Hal Bölge Valiliginden sorulmasi gerektiginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:173)

15- Hakkari Il Jandarma Komutanliginda, Istihbarat Subay Vekili olarak görev yapan Jandarma Astsubay Hüseyin Oguz, 18 Ekim 1996 tarihinde Jandarma Genel Komutanliginda (Hakim Albay Sadrettin Aktas tarafindan alinan) ve 18 Subat 1997 tarihinde Komisyonu- muzda verdigi ifadelerde; Hakkari ilinde istihbarat elemani olarak çalisan bazi korucularin PKK ile isbirligi yaptiklarini ve güvenlik güçleri hakkinda PKK örgütüne bilgi verdiklerini, bunun sonucunda bazi güvenlik güçlerinin PKK tarafindan pusuya düsürüldügünü farkettigini, (örnek olarak; Korucubasi Zeki KARATAS'in Rosat kod adli PKK militanina telsizle ``Eval, mecburen biz de sizden yanayiz'' dedigini ve ayni sahsin terörist gruplarina erzak götürdügünü duydugu,)

Ayrica; Hakkari'de devlet yanlisi görünen bazi kisilerin (ki bunlar itirafçi, korucu veya diger sivil kisilerin) bu konumlarini kullanarak çesitli sekillerde menfaat temin ettikleri, bazi kamu görevlilerinin, özellikle bazi polis ve asker kisilerin de onlarla isbirligi içinde menfaat temin ettiklerini, bu arada uyusturucu madde ve silah kaçakçiligina bulastiklari, ayrica masum vatandaslari kaçirarak fidye istedikleri öldürme suçlari islediklerini, Yine Hakkari'de yetkili bazi Silahli Kuvvetler mensuplarinin ``Silahli Kuvvetlerin adi lekelenmesin'' gerekçesi ile anilan suçlara bulasan bazi görevliler hakkindaki suçlamalari örtbas egiliminde olduklarini iddia etmekte, buna örnek olarak da bizzat yasadigi, tanik oldugu ya da duydugu bazi olaylari anlatmaktadir. Örnek olarak; a-Hakkari Jandarma Komutanliginda görevlendirildiginde, çalisacagi odada daha önce çalismis J.Binbasi Ibrahim ISGÜDAR'a ait çekmecede biri 14'lü Saddam, digeri tanimadigi bir silah buldugunu, buna iliskin J. Astsb. Atilla ARAS ve Mehmet ismindeki bir erle tutanak tutarak imzaladiklarini, sonra tabancalari Albay Komutan Yardimcisi J.Yarb. Mesut KURU'ya, daha sonra da Il J.Al.Kom. Necati KILIÇKAYA'ya götürdügünü, O'nun emri ile tabancalari Kd.Bçvs. Arif ÖZKAN'a teslim ettigini, ancak Alay K.'nin Binbasi hakkinda hiçbir islem yapmadigini, yalnizca Merkez Karakol Komutanligi tarafindan ``buluntu silah'' olarak tutanak tutularak öylece Savciliga intikal ettirildigini, 20 Eylül 1997 tarihinde uyusturucu madde kaçakçiligi nedeniyle gözaltina alinan bazi kisileri sorgulamak üzere 10 günlügüne Yüksekova ilçesinde görevlendirildigini, ertesi gün Anavatan Partisi ilçe Baskani Tahir Baskin isimli sahsin, yegeni Necip Baskin'in kaçirildigini ihbar etmek üzere Jandarma Sinir Komutanligina basvurdugunu ve olayin tanigi olan Ilhan baskin'in eskal tarifi üzerine Dag Komanda Tugayinda barinan Kahraman Bilgiç adindaki itirafçidan süphelendiklerini ve sorgusuna basvurduklarini, bu konuda uzman olmasi nedeniyle sorguda bizzat bulundugunu ve adi geçenin ifadelerini tutanaga geçirdiklerini, b- Kahraman Bilgiç'in tutanagini kendisinin de imzaladigi bu sorgusunda; b-1) (5. maddede genis sekilde anlatilan olay hakkinda) Necip Baskin'i Korucu timbasi Mehmet Emin ERGEN, Korucular; Abdülkerim ÖZCÜK, Necmeddin HAZEYI, Osman ÖZPINAR, Osman ERGEN, Özel Harekat Polis Memurlari Fatih ÖZHAN, Yusuf Azmi AYDIN ve Abdülkadir BAYRAM ile birlikte planlayip kaçirdiklarini ve 200.000 mark fidye istediklerini, ayrica fidye ödemeye gelenlerle birlikte PKK ile çatisma süsü vererek öldürmeyi planladiklarini, ancak yakinlarinin jandarmaya sikayeti üzerine adi geçeni biraktiklari, (bu sahislarin önce Tahir ismindeki MHP Ilçe Baskani ile birlikte hayvan kaçirmayi planladiklari, daha sonra bundan vazgeçtikleri), b-2) (K.BILGIÇ) Cebinden çikan ``Agustos ayinin 15'inden sonra ara'' notunun ve üzerindeki (05326154381) No'lu cep telefonunun daha önce Hakkari'de çalisan ve Ankara'ya tayin olan Çukurca Jan.Kom.Taburundan J.Ord. Astb. Yüce Karademir'e ait oldugunu, kendisi ile Çukurca'da tanistigini, adi geçen Astsubayin Ankaraya giderken, banka araçlarini soymak amaci ile 7 adet lav, 1 bomba atar, 1 RBK, 2 Kales, 2 tabanca ve 1 Uzi Marka tabanca götürdügünü, kendisi ile de irtibat kurmasi için bu notu ve telefonu verdigini, (Bu ifade üzerine daha sonra bu astsubayin evinde yapilan aramada bu silahlarin bulundugu ve mahkemeye verildigi, halen Van'da tutuklu oldugu) b-3) Kemal Ölmez isimli sahis adina Yüksekovada ikamet eden Naci Düsünmez'e telefon ettigini, ``PKK'ya yardim ettigini, bu nedenle dostlari olan Özel Timde hakkinda islem yaptirmamak için 10 bin mark istedigini, bunun 3 bin markini kendisi (K.BILGIÇ) aldigini, b-4) Abdullah CANAN'in kaybolmasi nedeni ile Yakup EDIS ve Burhan ÖLMEZ vasitasi ile önce Yakup Edis'in evinde, bilahare Hakkari Sener Otelde, Mehmet CANAN ve birkaç kisi ile görüstügünü ve Abdullah CANAN'in akibetini ögrenmek için Yakup EDIS'ten 5 bin mark aldigini, adam bulunursa 20 bin marka tamamlanacagini, paranin bin markini harcadigini, 4 bin markini koyun almasi için Burhan Ölmez'e verdigini, (K.Bilgiç, Diyarbakir DGM'de bu olayi dogrulamakta, ancak Burhan ÖLMEZ'e 3 bin mark verdigini söylemektedir.) (Hüseyin OGUZ, Abdullah Canan olayi ile ilgili olarak, tutanakta olmamakla birlikte Kahraman Bilgiç'in sorgu sirasinda kendisine; ``M.Emin Yurdakul'un Abdullah Canan'i tabura aldirdigini, bir hafta sorguladigini, daha sonra beraberinde getirdigi ve üstegmen olarak tanittigi 2 itirafçiya öldürttügünü'' söyledigini, binbasinin adi geçince bu hususun tutanaktan çikartildigini, daha sonra bir gece Mehmet CANAN'i Jandarmaya gizlice çagirarak sikayetini aldigini ve K.BILGIÇ ile yüzlestirdigini, bu sirada da K, BILGIÇ'in hem sözkonusu parayi aldigini söyledigini, hem de ``Binbasi M.Emin YURDAKUL'un Abdullah AYDIN'i yol aramasinda aldirdigini `` söyledigini iddia etmekte, H.OGUZ, Jandarma Genel Komutanligina verdigi ifade de ayni konuda; 1996 yili Ocak ayindaa bir operasyonda 3 çobanin öldürülmesi ile ilgili olarak, M.Emin Yurdakul'un Kahraman Bilgiç'e ``Oglum, biz Abdullah Canan'i nasil öldürdük, delil birakmadik, tanik olmasin diye üçüncü çibani da yok etmeniz lazim'' dedigini, bunun üzerine K.Bilgiç'in de M-16 silahiyla 3. çobani da öldürdügünü beyan etmektedir. Ancak Kahraman Bilgiç, Diyarbakir DGM'de verdigi ifadede, ``Yüksekova Jandarmada böyle bir ifade vermedigini, zaten bu tarihte M.Emin Yurdakul'un tayininin çiktigini'' söylemekktedir.) (Ancak yapilan arastirmada M.Emin Yurdakul'un bu tarihte Yüksekova'da görevli oldugu, 1996 Haziran ayinda ayrildigi anlasilmistir.) (Abdullah Caanan'in kaçirilmasi ile ilgili olarak bazi yayin organlarinda T.S.K. aleyhine çikan yayinlari incelemek üzere Tugay komutanliginca yapilan idari sorusturmada ifade veren Binbasi M.Emin Yurdakul 29.2.1996 tarihli ifadesinde ``Tugay Komutanligina çekilen mesaj geregi alinan bir ihbari teyit maksadi ile sadece askeri konvoy ve askeri malzeme aranarak herhangi bir malzemeye rastlanmadigindan 9.30 da kislaya dönüldügünü, arama faaliyetinin askeri konvoydaki askeri personelin aranmasina yönelik olup gözetim altina alinanin olmadigini'' belirttigi, tanik olarak ifadesi alinan diger askeri personel de ayni dogrultuda ifade kullanmislarsa da; Hakkari Yüksekova C.Savciliginca konuyla ilgili olarak tanik sifatiyla ifadesi alinan Ahmet Koca isimli sahista 29.1.1996 tarihli ifadesinde özetle; ``Bahise konu olay günü Hakkariye giderken Keremaga Köprüsünü geçince pilank çesmesi civarinda 20- 30 kadar sivil arabinin hangi birlige ait oldugunu bilmedigi askeri personel tarafindan saat 9-10 siralarinda aramaya tabi tutuldugunu, Yüksekova'ya döndügünde de Abdullah Canan'in Hakkariye gittigini ve geriye dönmedigini duydugunu, ancak onun aranip aranmadigini bilmedigini'' belirttigi, buradan da aramanin sadece askeri araçlarla sinirli tutulmadigi anlasilmakta, Iddialarin odak noktasini olusturan Yüksekova Tabur Kamutani M.Emin Yurdakul ise komisyona verdigi ifadede özetle; Itirafçi Kahraman Bilgiç'i operasyonlar disinda özel olarak kullanmadigini, buralarda da Tugay Komutaninin emri dogrultusunda hareket ettigini, Belediye Baskaninin hanimina silah verme, toz alma ve Abdullah Canan ile Agaçli Köyündeki 3 sahsin kaçirilip öldürülmesine yönelik iddialarin tamamen asilsiz ve Silahli Kuvvetleri yipratmaya yönelik oldugunu belirtmistir.) (Ayni olayla ilgili olarak CHP Genel Merkezince görevlendirilen milletvekillerince hazirlanan raporda; Kahraman BILGIÇ'i kastederek, Tugayda görevli saçlari amerikan trasli bir kisinin ``Abdullah CANAN bizde, Yüksekova Tabur Komutani bu sahsi infaz etmemiz için bize verdi. Biz de hakkkindaki istihbaratlari degerlendirdik. Infazi engelleyecegiz, A.CANAN'in infazini önleyebiliriz.'' diyerek Mehmet CANAN'la 20 bin marka pazarlik yaptigi, bunun 12 bin markini aldigi, 8 bin markini da A.CANAN birakilinca verilmek üzere mutabakata varildigi, Ikinci kez Esat CANAN ve Musa ANIK da yanlarinda oldugu halde bu sahsin Mehmet CANAN'a ayni seyleri söyledigi, yani Abdullah CANAN'in kendilerinde oldugu ve kurtaracagini söyledigi, Esat CANAN'in bu konuyu Tugay Komutanina ve Valiye anlattigi, Tugay Komutaninin bir kaç gün sonra Esat CANAN'a ``Ben o sahisla görüstüm. o sizden para almak için bunu yapmis, sizden de 5 bin mark almis'' dedigi belirtilmektedir.) (Ayni olayla ilgili olarak Esat CANAN da Komisyonumuza verdigi beyanda; CHP Raporunda anlatilan olayi, yani Kahraman BILGIÇ'in Mehmet CANAN'la Abdullah CANAN'in taburda olduguna iliskin konusmasini ve para alma olayini aynen terar etmekte ve binbasinin Abdullah CANAN'in arabasini dere yatagina ittigini iddia etmekte ve A.AYDIN'in cesedinin Bayramin 2. günü Jadarma tarafindan bulundugunu belirtmektidir.) b-5) Tabur Komutani Mehmet Emin YURDAKUL komutasinda Konuklu Köyünde yapilan bir operasyonda 13 kilo eroin ve 4 tabanca buldugunu, eroin sahiplerinin yakalandigi halde geceden birakildigini, tabancalarin üçünü tabur komutaninin götürdügünü, bir tabancayi Yüksekova Belediye Baskaninin karisina hediye ettigini,


Devamı