TBMM Susurluk Raporu 02
[ 4/3/1997 - 11:02 ]  By Atin  anadolu@atin.org

VII-INCELEME BÖLÜMÜ 
A-SUSURLUKTA MEYDANA GELEN KAZA OLAYI VE ARKASINDAKI ILISKILERIN AÇIGA KAVUSTURULMASI ILE 
ILGILI INCELEME 


İkinci Bölüm

VII-INCELEME BÖLÜMÜ

A-SUSURLUKTA MEYDANA GELEN KAZA OLAYI VE ARKASINDAKI ILISKILERIN AÇIGA KAVUSTURULMASI ILE ILGILI INCELEME

1- Komisyon Baskanliginin 7.2.1997 tarih ve 217 sayili yazisi ile Abdullah ÇATLI (Mehmet ÖZBAY)'in kazadan sonra evinin aranip aranmadigi, arandi ise tutanak örneklerinin gönderilmesinin istenildigi,

Istanbul Emniyet Müdürlügünün 24.2.1997 tarih ve 2509-Br-142 sayili yazisi ile 14.1.1997 tarihinde Abdullah ÇATLI'nin evinde 6.no.lu DGM'nin 13.1.1997 tarih ve müteferrik 1997/14 Hz:1996/2303 sayili arama kararina dayali olarak arama yapildigi, herhangi bir suç deliline rastlanamadiginin tespit edildiginin 15.1.1997 tarih ve 36 sayili Istanbul Emniyet Müdürlügü yazisinda, belirtildigi incelenmistir.(Ek:55)

2- Komisyon Baskanliginin 17.2.1997 tarih ve 238 sayili yazisiyla; Emniyet Genel Müdürlügüne Israil tarafindan hibe edilen silahlardan depoda bulunmayan ve kaybolanlarin listesi ile konu hakkinda varsa tahkikat evraklarinin istenildigi, Emniyet Genel Müdürlügünün 13.3.1997 tarih ve 058885 sayili yazisiyla, Konu hakkinda Içisleri Bakanligi Müfettislerince sorusturma yürütüldügü, tahkikat sonucuna göre düzenlenecek evrakin bilahare gönderileceginin bildirildigi incelenmistir. (Ek:56)

3- Komisyon Baskanliginin 18.3.1997 tarih ve 298 sayili yazisiyla; Susurluk yakinlarinda meydana gelen trafik kazasinda ölen Hüseyin KOCADAG, Abdullah ÇATLI (Mehmet ÖZBAY, Mehmet ÖZBEY ve Sahin EKLI isimleri de dahil olmak üzere) ve Gonca US gibi olaya karisanlarin mal varliklariyla ilgili olarak herhangi bir sorusturma yaptirilip, yaptirilmadiginin bildirilmesi istenilmis, Maliye Bakanligi Hesap Uzmanlari Kurulu Baskanliginin 20.3.1997 tarih ve 132 sayili, 25.3.1997 tarih ve 143 sayili yazilarinda; Sorulan kisiler hakkinda arastirmalarin yapilmakta oldugu, gerektigi taktirde hesaplar üzerinde inceleme yapilacagini, halen sonuçlanmis herhangi bir arastirma yada inceleme bulunmadiginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:57)

4- Komisyon Baskanliginin 31.1.1997 tarih ve 195 sayili yazisiyla; Içisleri Bakanligi Teftis Kurulu Baskanligindan Istanbul Il'i Besiktas Ilçe Nüfus Müdürlügü tarafindan Mehmet ÖZBAY (Abdullah ÇATLI)'ya verilen Z 01-150837 seri numarali sahte nüfus cüzdani verenler ile ilgili olarak yapilan sorusturmaya iliskin raporun örnegi ile ilgili bilgi ve belgenin talep edildigi, Içisleri Bakanligi Teftis Kurulu Baskanliginin 4.2.1997 tarih ve 241-2-11/257-1 sayili yazisinda;Inceleme ve sorusturmanin devam ettiginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:58)

5- Komisyon Baskanliginin 29.1.1997 tarih ve 187 sayili yazisiyla; Emniyet Genel Müdürlügünden, Susurluk kazasi neticesinde ele geçen tüm silahlar hakkinda 26.1.1997 tarih ve 026292 sayili yazi ile bilgi ve belgelerin gönderildiginin belirtildigi ve 11.11.1996 gün ve 3531 sayili Daire Baskani imzali yazida da A92571 V seri nolu 22 cal. Baretta Marka tüfegin teskilatin demirbasina kayitli olmadiginin künye kayitlarinin incelenmesinden anlasildigi belirtilmekte, 19.12.1996 gün ve 4016 sayili yazida ise bu silahin bir Israil Sirketi tarafindan Türk Polis Teskilatina hibe olarak gönderilecek malzemeler içerisinde oldugu, gönderilen kisimlarin Özel Harekat Daire Baskanligina teslim edildigi, o daireden soruldugunda ise bu silahin kayitlarinda mevcut olmadiginin bildirildiginin görüldügünü,buna göre, son kullanma belgesine istinaden Israil Sirketi tarafindan Türk Polis Teskilatina gönderilen hibe malzemeler içerisinde yer almamakta, yada teslim edilen mezkur silahin hibe malzemeler listesinde yer almasina ragmen, nedeni bilinmeyen bir sekilde teskilat kayitlarinda ve demirbasinda bulunmadigi gibi sonuç ortaya çiktigini, ilgili sirket ile temasa geçilerek konu hakkinda alinacak saglikli bilginin bildirilmesinin istenildigi, Emniyet Genel Müdürlügünün 5.2.1997 tarih ve 034255 sayili yazisiyla; Konu hakkinda Içisleri Bakanligi Teftis Kurulu Baskanligi tarafindan sorusturma yürütüldügü, sorusturmanin konusunun silahlarin gümrüge girisi ve gümrükten sonraki akibeti hususunda oldugunu, sorulan hususlarin sorusturma sonuçlandiginda belirleneceginin düsünüldügünün bildirildigi incelenmistir.(Ek:59)

6- Komisyon Baskanliginin 7.2.1997 tarih ve 216 sayili yazisiyla Abdullah ÇATLI'nin hangi tarihte, hangi suçtan, hangi mahkeme tarafindan tutuklandigi, Isviçre'de hangi suçtan tutuklu bulundugu, hangi tarihte cezaevinden firar ettigi ve varsa hükümlülüklerine dair mahkeme karar örneklerinin Emniyet Genel Müdürlügünden istenildigi, Emniyet Genel Müdürlügünün 28.2.1997 tarih ve 51123-7693/990011 sayili yazisinda; Adigeçenin, 23.02.1982 günü Isviçre'nin Zürih kentinde Milliyet Gazetesi Genel Yayin Müdürü Abdi IPEKÇI'nin öldürülmesinde bu suçu azmettirmek, suçta kullanilan silahi temin etmek, 6136 sayili kanuna muhalefet suçlarindan ``KIRMIZI BÜLTEN'' ile aranan Mehmet SENER isimli sahisla birlikte; Zürih Savciliginca çikartilan tevkif müzekkeresine istinaden 03.02.1954 dogumlu Mehmet SARAL adina tanzim edilmis ``Sahte Pasaport Kullanmak'' suçundan yakalandigi ve ÇATLI'nin 24.02.1982 tarihinde ayni Savcilikça saat 14.00'de serbest birakildigi;Adi geçenin, Fuat KOÇAL ve Nevzat BILECAN isimli sahislarin da aralarinda bulundugu ve 1984 yilinin Nisan ayi ortalarinda Isviçre'ye yaklasik 3 kg. eroin maddesinin sokulmasi olayinin organizatörleri olarak Oral ÇELIK ile birlikte hakkinda 06.09.1984 günü Bale Kantonu Savcisi Sayin Schild tarafindan çikartilan giyabi tevkif müzekkeresine istinaden Isviçre'ye iadeleri amaciyla Uluslararasi düzeyde tutuklattirilmak üzere aranmalarina baslandigi, ``Uyusturucu Madde Kaçakçiligi'' suçundan 24.10.1984 günü Fransa/Paris'de 01.01.1954 Reyhanli dogumlu Hasan KURTOGLU sahte kimligi ile yakalandigi, yedi (7) yil hapis cezasina mahkum edilerek 27.10.1984 tarihinde Sante Cezaevine konuldugu, Sahsin Türkiye'de islemis oldugu suça idam cezasi verildigi cihetiyle, Fransa'dan ülkemize iadesi için yapilan talebimizin 27.05.1985 tarihinde kabul edilmedigi, 25.11.1988 tarihinde Fransa'dan Isviçre'ye iade edildigi, Isviçre Interpolünden alinan 13.01.1989 tarihli mesajda; uyusturucu suçundan dolayi davasinin anilan ülkede Bale Asliye Ceza Mahkemesince görülecegi, ÇATLI'nin ülkemize iade edilebilmesi için Fransa'nin rizasinin alinmasinin zorunlu oldugunu bildirdigi, 19.05.1989 tarihli mesajlarinda da; Fransiz Makamlarinin daha önceden idam cezasina çarptirilan sahsin Türkiye'ye iade edilmesini reddetmesinden bahisle ülkemize iadesinin imkansiz oldugunu ifade ettigi, 27.04.1990 tarihinde Isviçre Interpol'ünden alinan mesajda ise; ÇATLI'nin 20.03.1990 tarihinde Zug Kantonundaki Bostadel Hapishanesinden bes (5) kisi ile birlikte kaçtiginin belirtildigi, Bu mesajdan önce Disisleri Bakanliginin 10.04.1990 tarihli yazilarinda da; Abdullah ÇATLI'nin sözkonusu hapishaneden iki (2) Yugoslav, iki (2) Italyan ve 1963 Sandikli dogumlu Mehmet ve Hanim oglu Ahmet TANRIKULU isimli Türk uyruklu sahisla birlikte kaçtiginin belirtildigi anlasilmistir. Diger taraftan, ÇATLI'nin sözkonusu hükümlülüklerine dair mahkeme kararlari elde mevcut olmayip, Adalet ve Disisleri Bakanliklari kanaliyla temin edilebilecegi hususunun bildirildigi incelenmistir.(Ek:60)

7- Komisyon Baskanliginin 10.01.1997 tarih ve 130 sayili yazisinda, Emniyet Genel Müdürlügünden Mehmet Özbey'e ait pasaportlar ile kaç defa yurt disina giris-çikis yapildiginin, bu giris-çiktilarinin hangi seri no'lu pasaportlar ile yapildiginin bunlardan hangisinin Abdullah Çatli tarafindan kullanildiginin bildirilmesini ve Abdullah Çatli tarafindan kullanilan yesil pasaportla ilgili tahkikat dosyasinin istenildigi, Emniyet Genel Müdürlügünün 27.01.1997 tarih ve 028038 sayili yazisinda; Mehmet Özbay'a ait pasaportlar ile kaç defa yurtdisina giris-çikis yapildiginin, bu giris-çikislarin hangi seri numarali pasaportlar ile yapildiginin, bunlardan hangisinin Abdullah Çatli tarafindan kullanildiginin bildirilmesi ve Abdullah Çatli tarafindan kullanilan yesil pasaportla ilgili yapilan tahkikata dair dosyanin suretinin gönderilmesi ilgi yaziniz ile istenmistir. 03.11.1996 günü Susurluk Ilçesi Çatalceviz mevkiinde meydana gelen trafik kazasinda ölen ve üzerinde Sanliurfa Birecik Meydan mahallesi nüfusuna kayitli, mevlüt-Fatma oglu, 1961 dogumlu Mehmet Özbay adina düzenlenmis sahte kimlik bulunan, bilahare gerçek kimliginin Ahmet ve Remziye oglu, 1956 Nevsehir dogumlu Abdullah Çatli oldugu anlasilan sahis hakkinda yapilan arastirma ve incelemede; Mevlüt oglu, 1961 dogumlu Mehmet Özbay'in TR A 245202 seri numarali hususi pasaport ile 8 giris-çikis, Mevlüt oglu, 1961 dogumlu Mehmet Özbey'in TR A 776305 seri numarali umuma mahsus pasaport ile 2 giris-çikis, Mevlüt oglu, 1961 dogumlu Mehmet Özbey'in TR E 740374 seri numarali umuma mahsus pasapot ile 13 giris-çikis, Mevlüt oglu, 1961 dogumlu Mehmet Özbay'in TR E 271320 seri numarali umuma mahsus pasaport ile 7 giris-çikis, Mevlüt oglu, 1961 dogumlu Mehmet Özbey'in TR G 873170 seri numarali umuma mahsus pasaport ile 29 giris-çikis, 1961 dogumlu, Mehmet Özbay'in Ingiliz makamlarinca tanzim edilen B-441537 seri numarali Ingiliz pasaportu ile 23 giris-çikis, 1961 dogumlu Mehmet Özbay'in 500120981 seri numarali Ingiliz pasaportu ile 27 giris-çikis, Mevlüt oglu, 1961 dogumlu Mehmet Özbay'in Z-01-150837 seri numarali nüfus hüviyet cüzdani ile 4 giris-çikis, Haydar oglu, 1957 dogumlu Sahin Ekli'nin TR F 282820 seri numarali umuma mahsus pasaport ile 9 giris-çikis olmak üzere toplam 122 giris-çikis yapildigi bilgisayar kayitlarinin sorgulamasindan anlasilmis olup, kronolojik dökümü ekte sunulmustur. Bilgisayar kayitlarindan elde edilen ve yukarida seri numaralari belirtilen pasaportlarla ilgili olarak yapilan arsiv arastirmasinda ise; TR A 245202 seri numarali hususi pasaportun, Maliye Bakanliginin 03.08.1994 gün ve 94/3212 sayili, Personel Genel Müdürlügü Daire Baskani Çetin Kivci imzali pasaport talep formuna istinaden (1) kadro dereceli Maliye Müfettisi sifatiyla Mevlüt Fatma oglu, Sanliurfa Birecik Meydan Mahallesi, Cilt No:004/13, Sahife No: 631, Kütük No:91 üzerine kayitli 16.10.1961 dogumlu Mehmet Özbay adina Bakanligimiz tarafindan tanzim edildigi, TR a 776305, TR B 469147, TR E 271320 ve TR E 740374 seri numarali umuma mahsus pasaportlarin, Mevlüt-Fatma oglu 16.01.1961 Suruç dogumlu, Sanliurfa-Birecik Meydan Mahallesi Cilt No: 004/13, Sayfa No: 91, Kütük No: 631 üzerine kayitli Mehmet Özbay/Özbey adina; TR A 776305 seri numarali umuma mahsus pasaportun, 05.06.1986 tarihinde,

TR B 469147 seri numarali umuma mahsus pasaportun, 08.04.1988 tarihinde, TR E 271320 seri numarali umuma mahsus pasaportun 24.07.1990 tarihinde, TR E 740374 seri numarali umuma mahsus pasaportun 07.05.1992 tarihinde Londra Baskonsoloslugu tarafindan tanzim edildigi, Adi geçen ile ilgili yazismalarda soyadinin Özbey veya Özbay olarak geçtigi ancak, her ikisinin de ayni sahis oldugu Disisleri Bakanligindan alinan 20.01.1993 gün ve 302 sayili yazilari ile 24.01.1997 gün ve 239-1024 sayili yazilarindan anlasildigi, TR G 873170 seri numarali umuma mahsus pasaportun Istanbul Valiligince Mevlüt ve Fatma oglu, Sanliurfa Birecik Meydan Mahallesi Cilt No: 004/13, Sayfa No: 631, Kütük No: 91 üzerine kayitli 16.10.1961 Suruç dogumlu Mehmet Özbey isimli bir sahsin Londra Baskonsoloslugunca tanzim edilen TR E 740374 seri numarali umuma mahsus pasaportunun 59. sayfasinda ``Ingiltere'ye giremez'' kasesi bulundugundan bahisle pasaportunun süresi kadar yenilenmesi talebi üzerine tanzim edildigi, Disisleri Bakanligindan alinan 20.12.1996 gün ve 7784-14421 sayili yazida ise Ankaradaki Ingiltere Büyükelçiliginden alinan notadan bahisle, anilan notada yer almamakla beraber Ingiltere Büyükelçiliginden sifaen alinan bilgilere göre 16.01.1961 Suruç Sanliurfa dogumlu Mehmet Özbay'in bir Ingiliz vatandasiyla evli olup, Ingiltere'de 3 yil ikamet ettikten sonra 04.05.1991 tarihinde Ingiliz vatandasligini kazandigi, adi geçene Ingiltere'nin Istanbul Baskonsoloslugunca 25.07.1991 tarihinden 2001 yilina kadar geçerli B-441537 seri numarali Ingiliz pasaportu düzenlendigi, Bilgisayar giris-çikis kayitlarinda 1961 dogumlu Mehmet Özbay Adina görülen 500120981 seri numarali Ingiliz Pasaportunun ise zayiinden anilan kisi adina Ingiltere'nin Istanbul Baskonsoloslugunca verildigi, Disisleri Bakanligi tarafindan ilgili Baskonsolosluktan temin edilen sifai bilgilerden anlasildigi, Mevlüt oglu, 1961 dogumlu Mehmet Özbay adina tanzim edilen Z-01-150837 seri numarali nüfus hüviyet cüzdaninin 25.04.1994 tarihinde Besiktas Nüfus Müdürlügünce verildigi, TR F 282820 seri numarali umuma mahsus pasaportun, Haydar ve Fahriye oglu, Malatya Il'i, Merkez Ilçe, Çavusoglu köyü, Cilt no. 016/01, Sayfa No: 05, Kütük No: 08 üzerine kayitli Malatya 03.11.1957 dogumlu Sahin Ekli adina Istanbul Valiligince 16.11.1990 tarihinde 5 yil süreyle geçerli olarak tanzim edildigi, tespit edildigi, Yukarida arzedilen bilgi ve belgelerden de anlasilacagi üzere, kimlik bilgileri ayni olan Mehmet Özbay ile Mehmet Özbey'in ayni kisiler olup olmadiklarinin tesbiti konusunda yapilan çalismalar sonucunda; Mehmet Özbay adina tanzim edilen TR A 245202 seri numarali hususi pasaport ile Sahin ekli adina tanzim edilen TR F 282820 seri numarali umuma mahsus pasaportun tanziminde ibraz edilen fotograflarin ayni kisiye ait oldugu alinan ekspertiz raporundan anlasildigi, anilan fotografin Abdullah Çatli'ya ait oldugu, Ayrica giris-çikis kayitlarinda Mehmet Özbay adina kayitli görülen Z-01- 150837 seri numarali nüfus hüviyet cüzdani bilgilerinin, Mehmet Özbay adina tanzim edilen TR A 245202 seri numarali hususi pasaport talep formunda beyan edildigi anlasildigindan, anilan Z-01-150837 seri numarali nüfus hüviyet cüzdani ile yapilan giris-çikislarinda Abdullah Çatli'ya ait oldugu degerlendirilmekte oldugu, Disisleri Bakanligi tarafindan verilen TR A 245202 seri numarali hususi pasaportla ilgili olarak 06.11.1996 günü baslatilan idari sorusturmayla ilgili tamamlanan tahkikat dosyasinin tasdikli bir sureti ekte gönderildiginin bildirildigi, Emniyet Genel Müdürlügü Müfettislerine yapilan 16.12.1996 tarih ve 170 sayili Fezlekenin sonuç bölümünde; Tahlil bölümünde de ayrintili bir sekilde ifade edildigi üzere, Mehmet Özbay'a (Abdullah Çatli) Hususi Pasaport verilmesine iliskin islemlerde; Adli Yönden: a) Olayda kusurluluklari bulunmadigi belirlenen Polis Memuru Ali Ihsan Aslanoglu, Polis Memuru Semra Çam ve Genel Idari Hizmetli Selma Yilmaz hakkinda ``Men-i Muhakeme'' karari alinmasi, b) Sube Müdürü Mehmet Koca, olay tarihinde Baskomiser olan halen emekli bulunan Ömer Karaahmetoglu ve Polis Memuru Efrayim Aksakal'in Pasaport Talep Formu ile kadro derecesini gösteren yazidaki mühürün ve imzalarin incelenmesi, imza sirkülerindeki imzalarla karsilastirilmasinin yapilmasi, bu islemlerin kurala baglanmasi ve denetimi görevlerini yerine getirmedikleri sabit görüldügünden, haklarinda eylemlerine uyan TCK'nun 230'ncu maddesine göre ``Görevi Ihmal'' fiilinden ``Lüzum- u Muhakeme'' karari verilmesi, Disiplin Yönünden: a) Polis Memuru Ali Ihsan Aslanoglu, Polis Memuru Semra Çam ve GIH Selma Yilmaz hakkinda kusurluluklari bulunmadigindan ve ayrica ceza verme yetkisi de zaman asimina ugradigindan ``Ceza Tayinine Yer Olmadigi'' na karar verilmesi, b) Sube Müdürü Mehmet Koca, Emekli Baskomiser Ömer Karaahmetoglu ve Polis Memuru Efrayim Aksakal hakkinda görevlerini ihmalden dolayi Emniyet Örgütü Disiplin Tüzügünün 5-A/6 maddesi uyarinca cezalandirilmalari gerekmekte ise de, fiilin islenis tarihi itibariyle (03.08.1994) Devlet Memurlari Kanunu'nun 127. maddesine göre ceza verme yetkisi zaman asimina ugradigindan, ceza tertibine yer olmadigi, Idari Yönden: Sube içerisinde pasaport basvurusunun alinmasindan pasaportun ilgiliye teslimine kadar yapilacak hizmetlerin ve göreevlerin taniminin yazili kurallara dayali yapilmasinin, personelin görev ve sorumluluklarini gösteren iç düzenlemelerin yapilmasinin uygun olacaginin teklif edildigi incelenmistir.(Ek:61)

8-Yabancilar hudut Iltica Dairesinin 5.11.1996 tarih ve 41824-45268/ 45407 sayili bilgi notunda; Nevsehir nüfusuna kayitli ahmet ve Remziyeoglu 1956 dogumlu Abdullah Çatli adina;Ankara Sikiyönetim Askeri Savciliginin 12.01.1981 gün ve 807040 sayili yurtdisina çikma yasagi (A),Ankara Cumhuriyet Savciliginin 26.6.1986 günü ve 86- 6517 sayili yurtdisina çikma yasagi (A),Ankara Cumhuriyet Savciliginin 18.6.1986 gün ve 86-21617 sayili yurtdisina çikma yasagi (A),Nevsehir Askerlik Subesinin 18.8.1993 gün ve 3626 sayili yakalama kaydi (J),Interpol Daire Baskanliginin 7.2.1991 tarih ve 5648 sayili arama kayitlari (H),Ankara Emniyet Müdürlügünün 1.8.1996 gün ve 154792 sayili yakalama kaydi (P) bulundugu incelenmistir.(Ek:62)

9-Komisyon Baskanliginin 23.1.1997 tarih ve 179 sayili yazisinda;Istanbul Emniyet Müdürlügünden; 22.1.1997 tarihinde komisyonda dinlenilen Meral Çatli'nin ifadesinde, esi Abdullah Çatli'nin yillarca devletin himayesi ile arandigi halde özellikle Istanbul da yasadigi, hatta Ataköy de büro açtigini, burada faaliyet gösterdiginin Emniyet güçlerine ihbar edilmesi üzerine, Emniyetin kocasini bu ihbardan haberdar edip, büroya usulen gidilip tutanak tutuldugunu belirtmis oldugundan, bu islemlere dair tahkikat evraklarinin talep edildigi, Istanbul Emniyet Müdürlügünün 3.03.1997 tarih ve 67 sayili yazisiyla, Sorulan hususlarda Istanbul Emniyet Müdürlügüne herhangibir bilginin intikal etmedigi ve islem yapilamadiginin kayitlarin tetkikinden anlasildiginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:63)

10- Komisyon Baskanliginin 23.1.1997 tarih ve 178 sayili yazisinda; Merat Çatli'nin komisyonca alinan ifadesinde 3.11.1996 tarihinden 15 gün önce evlerinin önündeki otomobillerinin altina bomba konuldugu ve Emniyetçe gereken islemin yapildigini belirtmistir. Bu islemlere iliskin bilgi ve belgenin gönderilmesi istenilmistir. Emniyet Müdürlügünün .. Ocak 1997 tarih ve 2073/009048 sayili yazisiyla, 22.10.1996 günü saat 7.40 civarinda Bakirköy Ilçesi Senlikköy Mahallesi Füze Sokak No:23 sayili yerin önü kaldirim üzerine kimligi meçhul kisi veya kisilerce bir adet MKE yapisi savunma tipi el bombasinin pimi çekilerek birakildigi ancak patlamayan bombanin daha sonra bomba uzmanlarinca imha edildiginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:64)

11-Resmi Gazetenin 25.3.1985 tarih ve 18703 sayili nüshasinda, Devlet Bakani Ahmet Karaevlinin 26-27 Mart 1985 tarihlerinde yapilacak olan ``Tehlikeli atiklarin Sinirlarötesi Hareketlerini'' konulu Uluslararasi Isbirligi Konferansina katilmak üzere Isviçre'ye gidecegini, onun dönüsüne kadar devlet Bakanliginin Abdullah Tenekecinin vekillik etmesinin uygun görüldügüne iliskin kararin yayinlandigi incelenmistir.(Ek:65)

12-Komisyon Baskanliginin Maliye Bakanligi'ndan telefon ile vaki talebi ile pasaport konusunda yapilan inceleme ve sorusturma olup olmadiginin soruldugu ; Maliye Bakanligi Teftis Kurulu Baskanliginin 17.02.1997 tarih ve 9 sayili yazisi eki Abdullah Çatli isimli sahsin Mehmet Özbay adiyla ve Maliye Müfettisi ünvani ile hususi pasaport verilmesinin Maliye Bakanligi Müfettislerince düzenlenen 7.02.1997 tarihli inceleme raporunun sonuç bölümünde; 3.11.1996 tarihinde Balikesir-Susurluk karayolunda meydana gelen trafik kazasinda ölen abdullah Çatli'ya Mehmet Özbay adiyla ve Maliye Müfettisi unvani ile hususi pasaport verilmesi olayinin Maliye Bakanligi boyutunun incelenmesi sonucunda; a. Bakanligimiz Teftis Kurulunda görevli Müfettislerin hususi pasaport taleplerinin, Emniyet Genel Müdürlügüne önceden gönderilen imza sirkülerinde yer alan personelin imzasi ile Teftis Kurulu Baskanligi araciligi ile yapildigi, b. Mehmet Özbay adinda bir Maliye Müfettisi bulunmadigi, c. Bakanlik Teftis Kurulu Baskanligi ile Hesap Uzmanlari Kurulu Baskanligi disinda kalan Bakanligimiz birimlerinin hususi pasaport taleplerinin Emniyet Genel Müdürlügüne Personel Genel Müdürlügü araciligi ile intikal ettirildigi, d. Emniyet Genel Müdürlügünce konuya iliskin yaptirilan sorusturma sonucunda; Sube Müdürü Mehmet Koca ile emekli Baskomiser Ömer Karaahmetoglu ve Polis Memuru Efrayim Aksakal'in Pasaport Talep Formu ile kadro derecesini gösteren yazidaki mühürün ve imzalarin incelenmesi, imza sirkülerindeki imzalarla karsilastirilmasinin yapilmasi, bu islemlerin kurala baglanmasi ve denetimi görevlerini yerine getirmedikleri sabit görüldügünden, haklarinda eylemlerine uyan TCK'nun 230 uncu maddesine göre ``görevi ihmal'' fiilinden ``Lüzum-u Muhakeme'' karari verilmesi gerektigi sonucuna varildigi tespit edilmis olup, e. 1.01.1994 - 3.11.1996 tarihleri arasinda Bakanligimiz personelinden kimlere hususi pasaport verildigi, baska olaylarin olup olmadiginin tespiti açisindan Emniyet Genel Müdürlügünden istenilmis olmasina ragmen, bu konuda bilgi alinamamistir. f. Öte yandan, Abdullah Çatli'ya Mehmet Özbay adi ve Maliye Müfettisi unvani ile hususi pasaport verilmesine esas teskil eden ``Pasaport Talep Formu'' ve eki ``Belge'' deki Personel Genel Müdürlügü Daire Baskani Çetin Kivci yerine atilan imzalarin bu kisiye ait olmadigi ve bu belgelerdeki tarih ve sayi numaratörlerinin Bakanligimiz Personel Genel Müdürlügü ve Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlügünde kullanilanlara uymadigi, ayrica, Raporun 2.7. bölümünde ayrintili olarak açiklandigi üzere bu belgelerin hiç bir sekilde igfal kabiliyetinin de bulunmadigi, g. Raporun bir örneginin TBMM.'nin 12.11.1996 tarih ve 472 sayili karari ile; yurtdisi örgütlerin Devletle olan baglantilari ile Susurluk'ta meydana gelen kaza olayinin ve arkasindaki iliskilerin aydinliga kavusturulmasi amaciyla kurulan Meclis Arastirma Komisyonuna gönderilmesi gerektigi,sonuç ve kanaatine varildigi incelenmistir.(Ek:66)

13-Komisyon Baskanliginin 10.01.1997 tarih ve 113 sayili yazisiyla, Mehmet Özbay (Abdullah Çatli'ya) verilen silah ruhsatinin tahkikatini yapan polis memuru Dinçer Sariboga ve Baskomiser Dogan Simsek Hakkinda yapmis oldugunu idari tahkikata iliskin dosyanin bir örneginin talep edildigi, Emniyet Genel Müdürlügünün 12.2.1997 tarih ve 96/272-500485 sayili, 28.01.1997 tarih ve 500340, 261-331/97 sayili eki, Polis Müfettislerince düzenlenen 15.1.1997 tarih ve 1996/812 sayili yazilari Ek'i gönderilen sorusturma raporunun sonuç bölümünde yapilan inceleme ve sorusturma neticesinde elde edilen bilgi ve belgelere, saniklarin beyanlarina göre; 1) Sanik 39485 sicil sayili Baskomiser Dogan Simsek'in Mecidiye Polis Karakolunun bulundugu adresi Mehmet Özbay (Abdullah Çatli) adindaki sahsin ikametgahi olarak gösterdigi ve kasitli olarak gerçek disi rapor vermek suretiyle görevini kötüye kullandigi sübuta erdiginden, a) Idari Yönden: Eylemine uyan E.Ö.D.T. Madde 8/12 ye göre Meslekten Çikarma Cezasi ile tecziye edilmesi gerekmekte ise de bu suçu 05.11.1993 tarihinde islediginden 657 Sayili Devlet Memurlari Kanunu 127. maddesine göre disiplin cezasi verme yetkisinin zaman asimina ugradigi, b) Adli Yönden: Eylemine uyan TCK. 240. maddesine göre görevi kötüye kullanmaktan hakkinda Lüzum-u Muhakeme karari verilmesi gerektigi, 2) Sanik 120600 sicil sayili Polis Memuru Dinçer Sariboga'nin görevine iliskin olarak kamu adina kovusturmayi gerektiren bir suçun islendigine tanik oldugu halde ilgili makama bildirmedigi sübuta erdiginden, a) Idari Yönden: Eylemine uyan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzügünün Madde 8/14'e göre Meslekten Çikarma Cezasi ile tecziye edilmesi gerekmekte ise de bu suçu 05.11.1993 tarihinde islediginden 657 sayili Devlet Memurlari Kanunu 127. maddesine göre disiplin cezasi verme yetkisinin zamanasimina ugradigi, b) Adli Yönden: Eylemine uyan TCK. 235 maddesine göre görevini yaptigi sirada görevine iliskin olarak kamu adina kovusturmayi gerektiren bir suç islendigini ögrenip de ilgili daireye bildirmediginden hakkinda Lüzum-u Muhakeme karari verilmesi gerektigi, 3) Fatih Uzunyusuf Mahallesi Muhtari Burhan Kocapehlivan'in TCK. Madde 341 (f.2)'ye göre resmi evrak münderecatinin sihhatini tasdik suretiyle sahtekarlik yapmak suçundan inceleme yapmak üzere Fatih Kaymakamliginca hakkinda idari sorusturma açilmasi gerektigi, kanaat ve sonucuna varildiginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:67)

14- Komisyon Baskanliginin 10.1.1997 tarih ve 115 sayili yazisiyla; Mehmet Özbay (Abdullah Çatli) isimli sahsa verilen nüfus cüzdan sureti ile ilgili olarak, sahte nüfus cüzdani veren Besiktas Nüfus Idaresinin bu konudaki islem dosyasinin talep edildigi, Istanbul Nüfus ve Vatandaslik Müdürlügünün 29.1.1997 tarih ve 945/43 sayili yazisiyla,Besiktas Kaymakamligi Nüfus Müdürlügünün 24.1.1997 tarih ve 945-466-557 sayili yazilari ile 25.4.1990 tarihinde verilen 201-150837 seri no'lu nüfus cüzdaninin tanzimine esas dayanak teskil eden belgenin bulunamadigi, o tarihte kullanilan erkeklere ait nüfus cüzdani kayit defterinin Içisleri Bakanligi Mülkiye Müfettislerince yürütülen sorusturma nedeniyle incelenmek üzere alindigindan, kayda iliskin belge gönderilemediginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:68)

15- Komisyon Baskanliginin 10.1.1997 tarih ve 119 sayili yazisiyla; Abdullah ÇATLI üzerinde çikan uzman kimligi ile ilgili olarak yapilan tahkikat evrakinin Ankara Cumhuriyet Bassavciligindan talep edildigi, Ankara Cumhuriyet Bassavciliginin 27.1.1997 gün ve Hz.1996/79643 sayili yazisiyla, uzman kimligi ile ilgili hazirlik tahkikatina iliskin evrakin tümü bilirkisi tetkikati yapilmak üzere Adli Tip Kurumuna gönderildiginden talep gereginin yerine getirilemediginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:69)

16- Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 2.10.1992 tarih ve 3127 sayili nüshasinda, Baysa Ticaret ve Gida Sanayii, Anonim Sirketinin kurulusu ile ilgili ilanin yer aldigi, buna göre, Istanbul I. Ticaret Mahkemesinin 24.9.1992 tarih ve E:1992/3924 K:1992/3674 sayili karari ile sirket kurulusunun onandigi, kurucularin Ant Güven Sazak, Ahmet Baydar, Silva Sazak, Mine Baydar ve Alper Baydar oldugu, sirket amacinin ithalat, ihracaat, pazarlama ve imalat isleri oldugu incelenmistir.(Ek:70)

17- Komisyon Baskanliginin 17.1.1997 tarihli ve 161 sayili Botas Genel Müdürlügüne yazdigi yazi ile, Ahmet Baydar ve Mehmet Özbay (Abdullah Çatli)'nin ortak oldugu BAYSA A.S.'nin, Iskenderun'da yapilan ihale ile ilgili bilgi ve belgenin talep edildigi,Botas Boru Hatlari ile Petrol Tasima Anonim Sirketinin bila tarih ve bila sayili yazisinda,Irak-Türkiye Hampetrol Boru Hatti'nin 1990 yilinda Körfez Savasi sebebiyle BM Karariyla kapatilmasindan sonra BOTAS Ceyhan Bölge Müdürlügünde bulunan Petrol Depolama Tanklari bir program dahilinde bakima alindigi, bu kapsamda 1993 yilinda yapilan bir ihale ile sisteme dahil depolama tanklari hem bakim- onarimlarini yaptirmak hem de tank tabanlarinda olusan petrol çamurunu (sludge) temizletmek maksadiyla GÜNEY MAKINA SANAYI ve TICARET LTD. Sirketi isimli firmaya ihale edildigi, adi geçen firma tarafindan yapilan uzun süreli çalismalar sonucunda, tank tabanlarinda olusan yaklasik 20.000 ton petrol çamuru (Sludge) tanklardan temizlenerek açik toprak havuzlara ve sisteme ait olan ve bos durumda bulunan ballast tankina tasindigi, tank tabanlarindan çikarilan ve Sludge (Petrol çamuru) olarak isimlendirilen bu tortulasmis maddenin ekonomik açidan pek fazla bir deger ifade etmedigi, anilan malzemenin petrol sektöründe çogu zaman bedelsiz olarak ya da çok düsük fiyatlarla elden çikarilan bir konuma sahip oldugu, bu konuda sektörün diger kuruluslari olan TÜPRAS ve ATAS Rafinerilerinin de benzer uygulamalari yaptigi, bu noktadan hareketle kurumda petrol çamuru temizligi yapan GÜNEY MAKINA firmasi adi geçen bu atik maddeyi ton basina 150-200 TL gibi düsük bir bedelle satin alarak tesislerinden tahliye etmek istedigi, BOTAS Genel Müdürlügü olarak, hem açik toprak havuzlarda depolanan petrol artigi malzemenin yangin ve benzeri tehlikelerini bertaraf etmek, hem de Irak-Türkiye Boru Hatti'nin açilmasi durumunda ihtiyaç olunacak ballast tankinin bosaltilmasini saglamak gayesiyle yukarida tarif edilen bu atik maddeden kurtulma yollarinin arandigi, bu maksatla Gümrükler Genel Müdürlügü, Çevre Bakanligi ve ilgili diger kuruluslar ile temasa geçildigi, baslangiçta anilan malzemenin Gümrük Müstesarligi Tasfiye Isleri Genel Müdürlügünce tasfiye edilmesinin gündeme geldigi, daha sonra gerekli çevresel tedbirler alinmak ve lüzumlu gümrük islemlerini tamamlatmak sartiyla sözkonusu atik maddenin BOTAS Genel Müdürlügü tarafindan elden çikarilmasinin uygun bulundugu, bu gelismeler üzerinde Kurulusun adi geçen maddeyi satin alabilecek firmalari bulma arayisina girdigi, bu kapsamda ABAK isimli ikinci bir firmanin daha adi geçen atik maddeyi ton basina 200 ile 500 TL arasinda bir fiyatla satinalmaya talip oldugu, ayni dönemde BAYSA A.S. isimli firmanin da 07 Mart 1995 tarihli müracaatiyla anilan artik malzemeyi ton basina 10 ABD Dolari bir fiyatla satin almaya talip oldugu, BAYSA A.S. firmasinca teklif edilen 10 Dolar/Ton fiyatin adi geçen tarihlerde sözkonusu atik maddeye verilen en yüksek fiyat ve BOTAS için en uygun teklif oldugu hususlari gözönüne alinarak 09.03.1995 tarihinde BAYSA A.S. firmasiyla Sludge (Petrol Çamuru) satis sözlesmesi imzalandigi, yapilan sözlesmede her türlü gümrük islemleri, vergiler ve gerekebilecek her türlü yasal yükümlülüklerin anilan firmaca yerine getirileceginin hükme baglandigi, yapilan bu islemin akabinde, daha önce çok düsük fiyat teklifleri veren GÜNEY MAKINA SANAYI ve ABAK isimli firmalarin anilan atik madde için daha yüksek fiyatlar verebileceklerini BOTAS'a yazili olarak bildirdikleri, bu gelismeler üzerine BOTAS Genel Müdürlügünün hem sözkonusu atik maddeden daha fazla gelir elde etmek hem de saglikli bir rekabet ortami olusturmak gayesiyle, BAYSA A.S. firmasiyla daha önceden yapilmis Sludge satis sözlesmesini iptal ettigi, bu islemlerin ardindan Genel Müdürlügün 29.03.1995 tarih ve 387 sayili OLUR'u ile kurum üst düzey yetkililerinden olusan 7 kisilik bir açik artirma ihale komisyonu olusturuldugu, kurulan bu komisyonun sözkonusu atik maddeyi o tarihe kadar almaya talip olan her üç firmayi da 29.3.1995 tarihli yazisiyla yapilacak açik artirma ihalesine davet ettigi, 04.04.1995 tarihinde BOTAS Genel Müdürlügünde yapilan açik arttirma ihalesi sonucunda BAYSA A.S. firmasinin sözkonusu atik petrol çamurunu ton basina 10 ABD Dolari fiyatla almaya hak kazandigi, iki tur halinde devam eden açik artirma ihalesinde GÜNEY MAKINA SANAYI LTD. firmasi ton basina 8 ABD Dolari, ABAK firmasi ise ton basina 7 ABD Dolari fiyatlari teklif ettikleri, daha önceden yüksek fiyat vereceklerini beyan eden her iki firmanin da ihale komisyonuna adi geçen atik maddenin bulundugu tankin içindeki suyun tahliyesi hususu ile BOTAS tarafindan talep edilen teknik emniyet konularinin agirligindan bahisle daha yüksek fiyatlar veremeyeceklerini beyan ettikleri, Ilgi yazida bahsi geçen diger Mehmet ÖZBAY ya da Abdullah ÇATLI isminde bir sahsin adi geçen ihale ile herhangi bir ilgisi bulunmadigi, ayrica gerek ihale öncesi gerekse de ihale safhasinda adi geçen sahsin BOTAS Genel Müdürlügü ile herhangi bir münasebeti veya temasi da olmadigi, Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasi sonrasinda adi geçen sahsin BOTAS'tan ihale aldigi yolunda bazi haberlerin birtakim basin organlarinda yer almasi üzerine Genel Müdürlügümüzce adi geçen konuda ciddi tetkikler yapildigi, bu incelemeler sonucunda Mehmet ÖZBAY isimli sahsin; BOTAS'da yapilan ihaleden 5-6 ay sonra sözkonusu BAYSA A.S. Firmasina Yönetim Kurulu üyesi olarak katildiginin ögrenildigi, ancak adi geçen Mehmet ÖZBAY'in BAYSA A.S. firmasi Yönetim Kurulu üyesi olduktan sonra dahi BOTAS ile herhangi bir temasina veya iliskisine rastlanmadigi, Yukarida genis olarak tarif edilen petrol çamuru (Sludge) tahliye islemlerinin BAYSA A.S. firmasinca halen yürütülmekte olup, isin son kisimlarina gelindigi, ihale kapsaminda günümüze kadar BAYSA firmasinca yaklasik olarak 11.000 Ton Sludge tahliyesi gerçeklestirildigi, bu sonuca göre isin toplam mali hacminin de yaklasik olarak 110.000 (yüzonbin) ABD Dolari oldugunun bildirildigi incelenmistir.(Ek:71)

18- Komisyon Baskanliginin 6.1.1997 tarih ve 103 sayili yazisiyla; 960 303 044 453-7, 950 901 023 601-9, 950 117 009 033-6 simkart nolu telefonlarin kimin adina kayitli oldugu, bu telefonlarla 1.1.1996 tarihinden itibaren yapilan görüsmelere ait komputür listesi ile Istanbul Emniyet Amirligine ait 2144033 nolu telefonu 25.8.1996 günü saat 12-16 arasinda hangi telefonlarin aradigi hususunda bilgi talep edildigi, Türk Telekom Firmasinin 14.1.1997 tarih ve 2101/84 sayili yazisiyla; Anayasanin 22. maddesi, 406 sayili Telgraf ve Telefon Kanununun 20. maddesi, Meclis Içtüzügünün 105. maddesi 3-5 fikralari hükümleri geregince bir sakinca bulun- madigindan simkart numaralarinin sirasiyla Hatay Ili Payas Ilçesinde ikamet eden Ali AKTEKIN adina, Ankara'nin Topraklik'ta ikamet eden Osman TOSUN adina, Istanbul Üsküdar'da ikamet eden Hüseyin KOCADAG adina kayitli bulundugu, 2144033 numarali telefona ait görüsmelerin ve cep telefonlarinin hangi telefonlarla arandigina iliskin hususun teknik imkansizliklar nedeniyle mümkün olamadiginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:37)

19- Komisyon Baskanliginin Içisleri Bakanligina gönderdigi 29.11.1996 tarih ve 4 sayili yazisiyla, Jandarma Genel Komutanligi ve Emniyet Genel Müdürlügü tarafindan Mafya- Yasadisi örgütler ile Devlet iliskileri ve baglantilari, ayrica Susurluk'ta meydana gelen kaza olayi ve arkasindaki iliskiler konusunda rapor hazirlanmissa da bunlarin ve varsa belgelerinin incelenmek üzere Komisyona gönderilmesinin talep edildigi, Jandarma Genel Komutanliginin 6.12.1996 tarih ve 217053 sayili yazisiyla, Balikesir-Susurluk Ilçesi Bursa karayolunun 13 ncü Km.de, 03 Kasim 1996 günü saat 17.00 siralarinda, Istanbul Emniyet Müdür Yardimcisi Hüseyin KOCADAG'in kullandigi 06 AC 600 plakali mercedes otomobilin bir kamyona arkadan çarpmasi sonucu meydana gelen kazada; Emniyet Müdür Yardimcisi Hüseyin KOCADAG, Abdullah ÇATLI, Gonca US öldügü, DYP Sanliurfa Milletvekili Sedat Edip BUCAK yaralandigi, kaza yapan otomobilde; (2) adet MP-5 Mk. tabanca, (5) adet tabanca, (2) adet susturucu, (281) adet muhtelif tabanca fisegi, (3) adet sahte kimlik belgesi, çok az miktarda kahverenkli toz madde ve naylon poset parçasinda toz bulasigi madde bulundugu, olaya baslangiçta Susurluk Cumhuriyet Bassavciliginca el konulmus olup, dosya bilahare Istanbul DGM. Bassavciligina devredildigi, Istanbul DGM Bassavciliginca araçta bulunan silah ve iki maddenin J.Gn.K.ligi Kriminal laboratuvarinda incelenmesi istendigi, elde edilen sonuçlar ilgili Savciliga gönderildigi, Ankara Cumhuriyet Bassavciliginca Mehmet ÖZBAY adina düzenlenmis silah tasima belgesinin incelenmesi J.Gn.K.ligi Kriminal Laboratuvarindan talep edildigi, elde edilecek sonuçlarin ilgili Savciliga gönderilecegi,Yukarida belirtilen hususlardan baska J.Gn.K.liginda bilgi bulunmadiginin bildirildigi,Emniyet Genel Müdürlügünün 9.12.1996 tarih ve 2694-96 sayili yazisiyla; Emniyet Genel Müdürlügünce 6.11.1996 tarih ve 96/272 sayili talimat yazisiyla Susurluk Ilçesinde meydana gelen kaza olayinda, Emniyet Müdürü Hüseyin KOCADAG'in olayin tümü üzerinde degerlendirilerek, gereken inceleme, arastirma ve sorusturmanin yapilmasinin istenildiginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:72)

20- Komisyon Baskanliginin 10.1.1997 tarih ve 112 sayili yazisinda, Emniyet Genel Müdürlügünden Susurluk Kazasinda bulunan ruhsatsiz silahlarla ilgili mensei tespitinin yapilip yapilmadiginin, yapildi ise sonucunun, ayrica bu silahlardan hariç Israil'den hangi cins silahlarin hibe olarak alindiginin bildirilmesinin istenildigi, Emniyet Genel Müdürlügünün 26.1.1997 tarih ve 026292 sayili yazisi ve eklerinde, Susurluk Ilçesinde kaza yapan araçta ele geçen tüm silahlar ile ilgili bilgiler ve Israil'den hibe olarak alinan silahlara ait ilgili Daire tarafindan hazirlanan dökümanlarin liste halinde gönderildigi, Bunlardan A 92571 U seri numarali 22 kalibre Italyan yapimi Baretta Marka tabancanin Ocak 1994 tarihinde yapilan bir anlasmayla bir Israil Sirketi tarafindan Türk Polis Teskilatina satildiginin Israil Interpolünce bildirildigi, ancak, Emniyet Genel Müdürlügü silah kuvve kayitlarinda mevcut olmadigi, Irak yapimi, Tariq marka 9 mm çapli 930647 seri numarali tabancanin seri fabrikasyon numarasi silinip tek tek bu seri numarasi vurulmus oldugu için üretici fabrikadan satim yeri hakkinda cevap almanin mümkün görülmedigi., MP-5 marka 9 mm çapli 21995 ve C 48952 seri numarali yari makinali tabancalarin ise menseilerinin tespitine iliskin olarak konu, 14.2.1997 tarih ve 038646 sayili yazi ile aynen bildirildigi, Buna göre; MP-5 marka silahlarin Ingiltere'de üretildigi, bunlardan C 49952 seri numarali silahin 1985 yilinda Kuveyt'e satildigi, MP-5 marka 21995 seri nolu silahin ise 1980 yilinda Yugoslavya'ya satildiginin, Ingiliz Interpolünden alinan yazilardan anlasildigi, bu bilgilerin ilgili ülkeler nezdinde de alinarak detayli bilgilerle takviye edileceginin bildirildigi, Israil'den bugüne kadar 8.12.1993 tarih ve 31862 sayili yazida belirtilen; 10 Adet Ruger kisa tüfek 0.22 LR, 10 Adet Baretta tabanca cal:22, 8 Adet Remington Model 870 Av tüfegi,5000 Adet``oo'' Buchshot kovan, 5000 Adet Lock-Buster av tüfegi kovani, 100 Adet UZI Yari Mak.tab.7 (sarjörü),100 Adet 9 mm tabanca, 4 Adet Magnum 300 Mac Millan tüfegi,10000 Adet Magnum 300 fisegi, 5000 Adet Cal. 50 fisegi alindigi, bunlarla ilgili olarak 19.2.1996 tarih ve 4016 sayili yazida açiklandigi üzere son kullanici belgesindeki 10 ayri kalem malzemeden bir kisminin gönderildigi ve kullanici olan Özel Harekat Daire Baskanligina orijinal ambalajli olarak teslim edildigi, kurulan muayene ve kabul komisyonunca kabulünün yapildigi ve ayniyatinin kesilerek 15.11.1994 tarihinde kuvve kayitlarinin alindigi, 23.12.1993-15.6.1994 tarihleri arasinda da, 100 Adet 5,56 mm Galli Tüfek, 20 Adet 7,62 mm Galli Tüfek, 100 Adet 9 mm Jeriko 028 Otomatik Tabanca, 60 Adet 9 mm Jeriko 94/15 Otomatik Tabanca, 100 Adet 9 mm Mini Uzi Otomatik Tabanca, 90 Adet 9 mm Mikro Uzi Otomatik Tabanca, 40 Adet 9 mm Uzi Seyyar Dipçikli Tabanca, 50 Adet 9 mm Uzi Sabit Dipçikli Tabancanin Israil Hospro Firmasi tarafindan hibe ve bedelsiz olarak Emniyet Teskilatina gönderildigi, tamaminin Özel Harekat Daire Baskanliginin taleplerine dayali olarak tesellüm belgesi ile bu daireye zimmetle teslim edildiginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:73)

21- Komisyon Baskanliginin 29.11.1996 tarih ve 3 sayili yazisinda; Adalet Bakanligindan, Susurluk Cumhuriyet Savciligindaki tahkikat dosyasi ile dava açilmis ise dava dosyasinin, Ömer Lütfi TOPAL Cinayeti ile ilgili dosyanin, Söylemezler Çetesi ile ilgili dosyanin, 1978 yilindaki Bahçelievler Katliami dosyasinin, Abdi IPEKÇI'nin öldürülmesi ile ilgili dava dosyalarinin ilgili Cumhuriyet Savciliklari ve Mahkemelerden, Ayrica Susurluk'ta meydana gelen kaza üzerine, Istanbul DGM ve Cumhuriyet Savciligindaki sorusturma dosyasinin, Ankara Cumhuriyet Bassavciligindaki tahkikat dosyalarinin Komisyona gönderilmesinin talep edildigi, Adalet Bakanligi Ceza Isleri Genel Müdürlügünün 13.12.1996 tarih ve 031114 sayili yazisi ekinde gönderilen dosyalarda; Susurluk Cumhuriyet Savciliginin 12.11.1996 tarih ve Hz:1996/949 E:1996/407 Iddianame: 1996/145 sayili iddianamesinde; Hüseyin KOCADAG, Abdullah ÇATLI (Mehmet ÖZBAY) ve Gonca US isimli kisilerin ölü, Sedat Edip BUCAK'in yarali, Hasan GÖKÇE isimli sahsin sanik oldugu, suçun 3.11.1996 tarihinde islendigi, Olay tarihinde sürücü Hüseyin KOCADAG yönetimindeki Sedat BUCAK'a ait 06 AC 600 plakali Mercedes marka otomobil ile Izmir Ilinden, Istanbul Iline dogru seyir halinde iken; Ilçenin uçakyolu mevkii 53. Km.ye geldiginde sol taraftaki benzinlikten çikis yaparak Bursa istikametine (ayni istikamete) gitmek isteyen Hasan GÖKÇE yönetimindeki 20 RC 721 plakali ford kamyona sag arka yan taraftan çarparak ölümlü ve yaralamali trafik kazasi meydana geldigi, Kaza neticesinde 06 AC 600 plakali Mercedes otomobilin sürücüsü Hüseyin KOCADAG, ayni araçta bulunan Abdullah ÇATLI ve Gonca US isimli sahislar öldügü, otomobilin sag ön koltugunda bulunan Milletvekili Sedat BUCAK hayati tehlike geçirecek sekilde yaralandigi, Sanigin yargilanmasinin yapilarak eylemine uyan; TCK.nun 455/2, son, 40,2918 sayili yasanin 119. maddeleri geregince cezalandirilmasina karar verilmesi kamu adina talep ve iddia olundugu, Sahislarda ve araçta elde edilen silah ve kimliklere iliskin olarak evrakin tefrik edilecegi ve fezleke ile yetkili Cumhuriyet Bassavciliklarina gönderileceginin kararlastirildigi, Susurluk Cumhuriyet Savciliginin Hz. 1996/961,963,964 Fezleke: 1996/ sayili Istanbul DGM Cumhuriyet Bassavciligina gönderilen fezlekede; 3.11.1996 tarihinde sorumluluk bölgesi içinde meydana gelen trafik kazasi ile ilgili olarak, olay yerine giden jandarma yetkililerine, kazaya karisan Mercedes otomobilde iki adet MP-5 otomatik tabanca, bes adet çesitli marka veçapta tabanca ile bunlara ait iki adet susturucu, toplam onüç adet jarsör ve mermilerin ele geçirildigini, olay yerinde kesif yapildigi, bilirkisi raporu ve olay yeri krokisi ile kaza yapan araçlarin durumlarinin fotografla tespit edildigi, ölenlerin üzerlerinde yapilan incelemede, ölen Hüseyin KOCADAG üzerinde Emniyet Genel Müdürlügüne ait polis kimligi, banka kartlari, sigorta karti ile gazete kagidina sarili olarak 0,33 cm. kahverengi renkli niteligi belirsiz toz madde, 19.050 bin lira para, nüfus cüzdani ve sürücü belgesi, ölen Abdullah ÇATLI'nin (Mehmet ÖZBAY) üzerinde, Mehmet ÖZBAY adina düzenlenmis sürücü belgesi, silah tasima ruhsati, silah tasima izin belgesi, kartvizit, Baysa Ticaret adina düzenlenmis fatura bilgi karti, Viza karti, Yapi Kredi Karti, Barclay Kart, bir adet telefon karti, Istanbul Ticaret Odasi üyelik karti, bir adet üzerinde beyaz toz tanecigi bulunan naylon poset, 44 milyon 500 bin lira, 29 adet 100'lük ABD dolari, yüzelli dolar, 305 Alman Marki, ölen Gonca US'un üzerinde, sürücü belgesi, çesitli fotograflar, gözlük çerçevesi, sol ayaginda 24 cm. uzunlukta altin zincir çiktigi, Basin yayin organlarinin yayinlari ile otomobilde ele geçen silahlar, mermiler ve esyalar ile ölen sahislar üzerindeki esya ve belgelerin degerlendirilmesinde, ayrica Mehmet ÖZBAY kimlikli sahsin gerçekte Abdullah ÇATLI isimli sahis oldugu ve 18 yildir arandigindan, Sahislarin birarada bulunmasi, çesitli silahlar ve sahte belgelerin mevcudiyeti ile TCK.nun 313. maddesine muhalefet suçunu olusturacagi, bu suçun da Devlet Güvenlik Mahkemesi yetkisi ve görevi içinde oldugunun anlasilmasi nedeniyle fezleke düzenlenerek, hazirlik evraki ve diger malzemelerin Istanbul DGM. Bassavciligina gönderildigi, Trafik kazasi ile ilgili olarak Hz/1996/949 sayili sorusturmanin devam etmekte oldugu, hususlarinin fezlekede yer aldigi incelenmistir. (Ek:74)

22- Susurluk Cumhuriyet Bassavciliginin 7.11.1996 tarih ve Hz: 1996/962 , E: 1996/20 sayili yetkisizlik kararinda; 3.11.1996 tarihinde meydana gelen kaza olayinda Abdullah ÇATLI olarak yakinlarinca da teshis edilen sahsin üzerinde Mehmet ÖZBAY adina düzenlenmis sürücü belgesi, çesitli bankalara ait kredi kartlari, Ticaret Odasi üye karti, silah tasima ruhsati ve silah tasima izin belgesi çiktigi, silah tasima izin belgesinin Emniyet Genel Müdürlügünce düzenlendiginin anlasilmasi üzerine, suç yeri itibariyle Savciligin yetkisizligine ve geregi için yetkili ve görevli Ankara Cumhuriyet Bassavciligina gönderilmesine karar verildigi, Susurluk Cumhuriyet Savciliginin 7.11.1996 tarih ve Hz: 1996/949 sayili Tefrik Kararinda; 3.11.1996 tarihinde meydana gelen trafik kazasinda; Trafik kazasi olayi, diger olaylar da ayni olmakla, 1996/949 sayisi üzerinden yürütülmesine, Abdullah ÇATLI üzerinde çikan ehliyetname, silah tasima ruhsati ve banka kayitlarinin düzenlenme yerleri Istanbul Ili olmakla, diger evraklardan ayrilarak, tefrik edilerek hazirligin Hz: 1996/961 sayisi üzerinden yürütülmesine, Abdullah ÇATLI üzerinden çikan silah tasima izin belgesinin düzenlenis itibari ile farkli olmasi nedeniyle tefrik edilerek Hz: 1996/962 sayili üzerinden yürütülmesine, Araçta bulunan çesitli evsaftaki silah, mermi ve jarsörler hakkindaki sorusturmanin saglikli yürütülmesi için tefrik edilerek Hz. 1996/963 no. üzerinden yürütülmesine,

Ölen Abdullah ÇATLI (Mehmet ÖZBAY) üzerinde çikan küçük naylon posetteki beyaz toz bulasigi ve ölen Hüseyin KOCADAG'in cüzdani içinden çikan 0,33 cm. kahverengi toz hakkindaki evrakin tefrik edilerek Hz: 1996/964 no. üzerinden yürütülmesine, karar verildigi incelenmistir.(Ek:75)

23-Komisyon Baskanliginin 29.11.1996 tarih ve 3 sayili yazisinda; Adalet Bakanligindan, susurluk Cumhuriyet Savciligindaki tahkikat dosyasi ile dava açilmis ise dava dosyasinin, Ömer Lütfü Topal cinayeti ile ilgili dosyanin, Söylemezler Çetesi ile ilgili dosyanin, 1978 yilindaki Bahçelievler Katliami dosyasinin, Abdi Ipekçinin öldürülmesi ile ilgili dava dosyalarinin ilgili Cumhuriyet Savciliklari ve Mahkemelerden, Ayrica Susurlukta meydana gelen kaza üzerine, Istanbul DGM ve Cumhuhuriyet Savciligindaki sorusturma dosyasinin, Ankara Cumhuriyet Bassavciligindaki tahkikat dosyalarinin komisyona gönderilmesinin talep edildigi, Adalet Bakanligi Ceza Isleri Genel Müdürlügünün 13.12.1996 tarih ve 031114 sayili yazisi eki dosyalardan Mehmet Özbay'a ait 1996/1136 sayili Silah Tasima dosyasinda;Mehmet Çakir vekili Nihat Yanik'in 28.3.1995 tarihli dilekçe ile 9 mm. Baretta marka L 53461 Z seri nolu silahin Mehmet Özbay'a hibe etmek için dilekçe ile Istanbul Valiligine müracaat edildigi, Mehmet Özbay'in 28.03.1995 tarihli dilekçesi ile Mehmet Çakir'a ait silah hibe yoluyla almak istedigini, bir dilekçe ile Istaanbul Valiligine müracaat ettigi, Emniyet Genel Müdürlügünün 14.11.1991 tarih ve 62159/69 sayili makam onayinda;Emniyet Genel Müdürü'nün teklifinde, Mehmet Çakir'in talebi üzerine yaptirilan tahkikatta, hayatinin harici ve ciddi tehlikeye maruz kaldigina dair herhangibir belge ve bilginin mevcut olmadigini, silah satin aldirilarak tasima ruhsati verilip verilmeyecegi hususunun Bakanlik makaminin taktirine birakildigi, tasima ruhsati verilip verilmeyecegi makaminin tensiplerine arz edildigi, Içisleri Bakanligi tarafindan da tasinan ruhsata verilmesi için onay verildigi, Ankara Valiliginin 5.11.1991 tarih ve 285525 sayili yazisi ile tabancan ve mermi alabilmesi için düzenleme yapildigi, Ankara Valiliginin 4.2.1994 tarih ve 147762 sayili onayi ile, 31.12.1995 tarihine kadar Tasima ruhsati verilmesinin Valilikçe onaylandigi, Istanbul Valiliginin 14.6.1994 tarih ve 11782 sayili yazisi ile Mehmet Özbaya isimli sahsin can güvenliginden bahisle MKE'den silah satin aldirilarak tabaancaanin ruhsati verilmesini talep ettiginden bahisle tasima ruhsati verilip verilmemesi hususunun soruldugu, Emniyet Genel Müdürlügünün teklifinde Istanbul Il'inden 1961 dogumlu Mehmet Özbay isimli sahislarin hayatlari harici ve ciddi tehlikeye maruz kaldigindan bahisle silah tasima izni verilmesinin istenmesi üzerine yaptirilan tahkikatta hayatlarinin tehlikede olduguna dair herhangibir belge ve bilgi bulunmadigini, yönetmeligin 7/a maddesine göre silah tasima izni verilip verilmeyecegi hususunu onaya arz ettigi 4.7.1994 tarihli Bakan Onayi ile tasima ruhsati verilmesinin uygun görüldügü, Istanbul Valiliginin 25.3.1996 tarih ve 11782 sayili Valilik onayi ile de 4.7.1999 tarihine kadar tasima ruhsatinin verilmesi için onay verildigi incelenmistir. (Ek:76)

24-Komisyon Baskanliginin 29.11.1996 tarih ve 3 sayili yazisinda; Adalet Bakanligindan, susurluk Cumhuriyet Savciligindaki tahkikat dosyasi ile dava açilmis ise dava dosyasinin, Ömer Lütfü Topal cinayeti ile ilgili dosyanin, Söylemezler Çetesi ile ilgili dosyanin, 1978 yilindaki Bahçelievler Katliami dosyasinin, Abdi Ipekçinin öldürülmesi ile ilgili dava dosyalarinin ilgili Cumhuriyet Savciliklari ve Mahkemelerden,ayrica Susurlukta meydana gelen kaza üzerine, Istanbul DGM ve Cumhuhuriyet Savciligindaki sorusturma dosyasinin, Ankara Cumhuriyet Bassavciligindaki tahkikat dosyalarinin komisyona gönderilmesinin talep edildigi, Adalet Bakanligi Ceza Isleri Genel Müdürlügünün 13.12.1996 tarih ve 031114 sayili yazisi eki ``ideolojik amaçla 7 kisiyi öldürmek'' suçu ile ilgili dosyada; Ankara 3. Agir Ceza Mahkemesinin 26.12.1996 tarih ve E: 1990/44 K: 1995/278 Savcilik:1986/6517 sayili gerekçeli kararinda; Iddia, savunma, Ankara 4. Kolordu Komutanligi Nezdinde Kurulan Sikiyönetim I Numarali Askeri Mahkemesinin 1984/55 Esas numarali dava dosyasi içerigi, yeminli tanik ve katilanlarin anlatimlari ile dosyadaki diger tüm kanitlarin objektif ve kül halinde degerlendirilmesinden Bahçelievler 15. Sokak No:56/2'deki evde oturan maktüller Serdar Alten, Hürcan Gürses, Efraim Ezgin, Osman Nuri Uzunlar, Latif Can, Salih Gevenci, Faruk Ersan'in olay günü evlerine baskin yapilarak ellerinin arkadan baglandigi ve eter koklatilmak suretiyle bayiltiklari maktüllerden Salih Gevenci ile Faruk Ersan'in bir abrabaya konularak Eskisehir Yoluna götürülüp orada baslaarina kursun sikilmak suretiyle öldürüldükleri, daha sonra evde kalan maktüllerden Osman Nuri Uzunlar'in bogularaka, Hürcan Gürses, Efraim Ezgin, Latif Can ve Serdar alten'inde bas ve gögüs kisimlarina tabanca ile ates edilerek maktüller Hürcan Gürses, Latif Can ve Efraim Ezgin'in evlerinde öldürüldükleri, Serdar Alten'in ise agir yarali olarak hastaneye kaldirilmasini müteakip 17.10.1978 tarihinde hastanede ölmesi suretiyle 7 kisinin katledilmis olduklari Semiha Üstündag adindaki tanigin yolda tesadüfen gördügü iki genç arasindaki konusmalarinda birinin digerine ``tamam mi'' diye soru sormasi üzerine ötekinin ``5-6-2 tamam reis'' seklinde cevap vermesi ve bu gördüklerini bir aile toplantisinda polis memuru Recep Okay'a anlatmasi, katliam olayinin gerçeklestigi ev numarasinin 56/2 olmasi nedeniyle Recep Okay'in öldürülme hadisesi ile ilgili o gençlerin aralarindaki konusmalari irtibatlandirarak durumu mesai arkadasi Selami Ünal'a bildirdigi, Selami Ünal'inda Recep Okay'dan aldigi bilgileri Ankara Emniyeti 2.Subesinde katliam olayini sorusturmakla görevli komiser dürüst Oktay'a anlatmasini müteakip Semiha Üstündag'a fotograflar göstermek suretiyle o konusan sahislardan birinin Duran demirkiran oldugunu saptamasi, Duram Demirkiran'in ise bahçelievler bölgesinde ülkücü görüsün ileri gelenlerinden olmasi nedeniyle gözaltina alinarak yapilan sorgulamasinda olayda adres tesbiti ve gözcülük yaptigini, yakinda Ömer Özcan'in oldugunu söyledikden sonra sorusturma derinlestirilmis saniklar Haluk Kirci, Ahmet Ercüment Gedikli, Ömer Özcan, Duran Demirkiran, ibrahim Çiftçi, Ömer Yavuz Haciömeroglu, Abidin Sahiner, Mehmet Kundakci ve Kadir Temir haklarinda Ankara Sikiyönetim Komutanligi Askeri Savciliginin 30.7.1979 gün 1979/597 Esas, 1979/1061 iddianame sayili iddianemesi ile kamu davasi açilmistir. Adi geçen mahkemece yapilan yargilama sonucunda 19 Aralik 1985 gün 1984/55 Esas ve 1985/311 karar numarali ilamla `` Ibrahim Çiftçi, Ömer Yavuz Haciömeroglu, Abidin Sahiner, Mehmet Kundakçi ve Kadir Temir'in beraatlerine, saniklar Duran Demirkiran ile Ömer Özcan'in TCY,'sinin 149/2, 65/3 ve 59. maddeleri geregince 12'ser yil 6'sar ay agir hapis cezasi ile sanik Ahmet ercüment Gedikli'nin ömür boyu agir para cezasi ile ve sanik Haluk Kirci'nin ise idam cezasi ile cezalandirilmalarina karar verilmis ve karar temyiz edildikten sonra Yargitay'dan geçip Sikiyönetim Mahkemesince yeni bastanhüküm kurularak enson Ankara 1 Numarali Askeri Mahkemesinin 17.06.1988 gün 1987/44 Esas 1988/101 karar numarali ilami ile kesinlesmistir. Saniklar Mahmut Korkmaz, Bünyamin Adanali, Abdullah Çatli, Ünal Osmanagaoglu, Kadri Kürsat Poyrak ve Mahmut Korkmaz haklarinda giyabi tutuklu olmalari nedeniyle dosyanin tefrik edildigi daha sonra bu saniklar hakkinda kamu davasi açilarak saniklar Abdullah Çatli, Ünal Osmanagaoglu Bünyamin Adanali, Kadri Kürsat Poyrat ve Mahmut Korkmaz ile ilgili davanin mahkememizin 1990/44 esas numarali dosyasinda görüldügü, Bir kisim taniklar ve mahkum olan saniklarin olaya Bünyamin Adanali'ninda katildigi yolunda hazirlikda anlatimda bulunmalarina ragmen mahkememizde dinlenilen bu saniklar ve taniklar Bünyamin Adanali'nin olaya katildigini görmediklerini ve duymadiklarini hazirlikda yapilan sorgulama sirasinda baski ve iskence altinda kaldiklarini ve yazilan tutanaklarin kendilerine okutulmadan imzalatilmis oldugunu beyan etmislerdir, Saniklar Abdullah Çatli, Ünal Osman Agaoglu, Kadri Kürsat Poyraz ve Mahmut Korkmaz giyaben tutuklanmalarina ragmen bugüne kadar yakalanamadiklari için bunlar hakkindaki yargilama ile ilgili islemler tefrik edilmek suretiyle baska bir dosyada esas açilip oraya kaydi yapildiktan sonra o dosyada yürütülmesine karar verilmistir. Yukarida anlatildigi üzere, sanik Bünyamin Adanali üzerine atilan suçu islemedigini olay yerine ugramadigini, olay tarihinde Erzurum'da oldugunu savunmus ve bu savunmalari mahkememizce dinlenen taniklar Mesut Nabi Adanali ve Hasan Fehmi Adanali tarafindan dogrulandigi gibi olayda yargilanip cezalandirilan ve cezasini çektikden sonra çikan Duran Demirkiran'da sanik Bünyamin Adanali'nin olaya katilmadigini, Bünyamin Adanali'yi birkez gördügünü ve kendisininde olaya katilmamasina ragmen baski ve iskence sonucunda hazirlikda suçu üzerine aldigini söylemistir. Sanik hakkinda cezalandirilma yoluna gidilebilmek için kesin, inanadirici ve yeterli kanitin elde edilmis olmasi gerekmektedir. Olayda sanik Bünyamin Adanali hakkinda üzerine atilan suçtan hükümlülügünü gerektirir derecede yeterli, inandirici ve kesin kanit elde edilemedigi gibi mahkememizce süpheye varilmis ve süphe sanik lehine uygulanir genel kuralida gözönüne alinmak suretiyle sanik Bünyamin Adanali'nin 7 kisiyi katletmek suçundan beraatine karar verilmesi yoluna gidilmistir. Mahkeme üyesi Kerim Talu ise sanik Bünyamin Adanali'nin cezalandirilmasi yolunda dosyada yeterli kanit bulundugunu ileri sürerek çogunluk görüsüne karsi çikmis ve karsi oy kullanmistir.Gerekçesi yukarida anlatildigi üzere: H ü k ü m: 1- Suçu isledigine dair dosyada hükümlülügünü gerektirir derecede yeterli, inandirici ve kesin kanit elde edilemediginden süphe sanik lehine uygulanir genel kuralida gözönüne alinarak sanik Bünyamin Adanalinin ideolojik amaçla 7 kisiyi öldürmek suçundan Beraatine, Üye Kerim Talu'nun bu sanigin mahkumiyeti gerekir yolundaki karsi oyuyla 2- Saniklar abdullah Çatli Ünal Osman Agaoglu, Kadri Kürsat Poyraz ve Mahmut Korkmaz'in yargilanmalari ile ilgili evraklarin bu dosyadan ayrilarak baska bir dosyaya konulup yeni verilecek esas üzerinden adi geçen saniklar hakkindaki yargilamaya devam etmesine, 3- Saniklar Abdullah Çatli, Ünal Osman Agaoglu, Kadri Kürsat Poyraaz ve Mahmut Korkmaz'in giyabi tutukluluk durumlarinin devamina, 4- Sanik Bünyamin Adanali'nin Serbest birakilmasina, baska bir suçtan tutuklu veya hükümlü degil ise derhal saliverilmesi için Ankara Cumhuriyet Bassavciligina yazi yazilmasina, Katilanlar ve katilanlar vekilleri ile saniklar Abdullah Çatli, Ünal Osman Agaoglu, Kadri Kürsat Poyraz ve Mahmut Korkmaz'in yokluklarinda sanik Bünyamin Adanali ile bu sanik vekili Av, Yalçin Kasaroglunun yüzlerine karsi isteme aykiri ve yargitay yolu açik olmak üzere 26.12.1995 günü açik ve oyçokluguyla verilen karar yöntemine uygun bir sekilde okundu ve anlatildi ``seklinde karar verildigi incelenmistir.(Ek:77)

25- Komisyon Baskanliginin 29.11.1996 tarih ve 3 sayili yazisinda; Adalet Bakanligindan, susurluk Cumhuriyet Savciligindaki tahkikat dosyasi ile dava açilmis ise dava dosyasinin, Ömer Lütfü Topal cinayeti ile ilgili dosyanin, Söylemezler Çetesi ile ilgili dosyanin, 1978 yilindaki Bahçelievler Katliami dosyasinin, Abdi Ipekçinin öldürülmesi ile ilgili dava dosyalarinin ilgili Cumhuriyet Savciliklari ve Mahkemelerden, Ayrica Susurlukta meydana gelen kaza üzerine, Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi ve Cumhuriyet Savciligindaki sorusturma dosyasinin, Ankara Cumhuriyet Bassavciligindaki tahkikat dosyalarinin komisyona gönderilmesinin talep edildigi, Adalet Bakanligi Ceza Isleri Genel Müdürlügünün 13.12.1996 tarih ve 031114 sayili yazisi eki dosyada; Mehmet Özbay ile ilgili sürücü belgesi ve iliskin islemlerde; Ilkokul diplomasinin 21.5.1973 tarih ve 829 no'lu oldugu iyi derece ile Meydan Köyü Ilkokulundan mezun oldugunu gösterdigi, 18.05.1990 tarihinde Motorlu Tasit sürücü kursuna müracaat ederek kayit defterinin 979 numaraasina kaydedildigi, 18.12.1990 tarihinde Trafik Tescil Sube Müdürlügüne müracaat ederek ve Motorlu Tasit Sürücü sertifikasini ibraz ederek sürücü belgesi talep edildigi, 18.12.1990 tarihinde 63241 sayili belge düzenlenerek, ilgisine verildigi incelenmistir.(Ek:78)

26- Komisyon Baskanliginin 10.01.1997 tarih ve 121 sayili yazisiyla; Bakirköy Cumhuriyet Bassavciliginin 14.1.1997 tarih ve Muh: 1997/43 sayili yazisi ve eki belgelerde, Bakirköy Cumhuriyet Bassavciliginin 20.4.1992 tarih ve Hzr.1992/8718 E:1992/5177 Id: 1992/2596 sayili iddianamesi ile 26.2.1992 tarihinde Atatürk Hava Limanindan yurt disina çikarken görevliler tarafindan yapilan kontrollarda Sahin Ekli isimli sahsin Belçika makamlarinca düzenlenmis pasaportun tamamen sahte oldugunun ekspertiz raporunda da belirtildigi gibi igfal kaabiliyetini haiz oldugu, sanigin üzerine atilan suçu isledigi sanik itirafi ve tüm evrak kapsamindan anlasildigi gerekçesiyle Bakirköy Asliye Ceza Mahkemesine dava açildigi,davanin 26.12.1996 tarihi itibariyla 1992-405 sayili davanin devam ettigi incelenmistir.(Ek:79)

27- Komisyon Baskanliginin 3.2.1997 tarih ve 202 sayili yazisiyla; Ankara Cumhuriyet Bassavciligina 6.1.1997 tarih ve 103 sayili Komisyon Baskanligi yazisi ile Türk Telekom Genel Müdürlügünden istenen bilgilerin verilmediginden bahisle kanuna aykiri davranisa giren ve bu suretle komisyonun görev yapmasini engellemekten bahisle gereken cezai kovusturmanin açilmasinin talep edildigi, Ankara Cumhuriyet Bassavciliginin 25.2.1997 tarih ve Hz: 1997/10691 sayili karari ile Genel Müdürlük sorumlulari hakkinda mahkemeye sevklerine yeter delil bulunamadigi gerekçesiyle takipsizlik karari verildigi incelenmistir.(Ek:37)

28- Komisyon Baskanliginin 10.1.1997 tarih ve 116 sayili yazisiyla; Istanbul Cumhuriyet Bassavciligindan Haluk KIRCI isimli sahsin Istanbul Asayis Sube Müdürlügünden gözaltinda iken kaçma olayi ile ilgili olarak yapilan tahkikat ve yargilamalara iliskin belgelerin talep edildigi,Istanbul Cumhuriyet Savciliginin 8.4.1996 tarih ve Hz: 1996/11011 Büro: 1996/171 sayili ek takipsizlik kararinda; ``Küçükçekmece Cumhuriyet Bassavciliginin 1995/1054 sayili ilami ile aranan ankara 1 No'lu Sikiyönetim Komutanligi Askeri Mahkemesinin 1986/68 Esas, 1987/19 sayili karari ile 7 kez idam cezasina hükümlü Sükrü oglu, 1958 dogumlu Haluk KIRCI isimli sahsin emniyetçe yakalandigi, Küçükçekmece Cumhuriyet Bassavciliginin 1.2.1996 tarih ve 105 sayili yazilari ile hükümlünün ilamlar gelene kadar emniyet nezarethanesinde tutulmasi istenilmesine ragmen, yukarida açik hüviyeti yazili Asayis subesi eski Müdürü Sedat DEMIR'in suç tarihinde infaz bürosundaki görevlilere baski yaparak hükümlü Haluk KIRCI'nin kaçmasini kolaylastirdigi iddia edilmekle, Delillerin degerlendirilmesi üst görevli mahkemeye ait olmak üzere sanik hakkinda müsnet suçtan kamu davasi ikame olundu'' karar verildigi incelenmistir.(Ek:80)

29- Istanbul Cumhuriyet Savciliginin 8.4.1996 tarih ve Hz: 1996/11011 Büro: 1996/171 Iddia: 1996/63 E: 1996/3525 sayili iddianameyle; Sanik Emniyet Asayis Sube Müdürlügü Infaz Bürosunda görevli Komiser Servet ATAN, Polis Memurlari Cevat YANAR ve Nihat DEMIRAY haklarinda kamu davasi açilmasinin talep edildigi Istanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 9.7.1996 tarih ve E: 1996/347 K: 1996/830 C.Savcisi: 1996/5617 sayili karari ile; ``Yapilan yargilamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamina nazaran saniklarin müsnet suçu isledikleri hususunda kusurlarinin bulunmadigini, çalistiklari Asayis Sube Müdürlügüne dört kontrollü dis kapidan geçilmek suretiyle girildigi, etrafta ayrica tel örgülerinin de bulundugu, giren ve çikan her sahsin kontrol edildigi, ayrica çikan sahislarin hangi birimden çiktii tesbit edildikten sonra telefonla o kisimdan teyit aldiktan sonra birakildiklari, bu durum muvacehesinde komiser Servet ATAN'in vve Polis Memuru Nihat DEMIRAY'in firar sirasinda olay yerinde bulunmamalari nedeniyle kendilerine hiçbir kusur izafe edilemeyecegi hususunun disinda o sirada kalabalik odada tek basina bulunan ayni zamanda devamli gelen telefona bakan sanik Cevat YANAR'in da olayin meydana gelisinde bir kusur veya kastinin bulunamayacagi, zira firar eden sahis odadan çiksa bile bu kadar önemle korunan bir binadan dis kapiya çikincaya kadar bir yerde takilmasinin gerektigi, dilayisi ile sanigin bir an dikkatsizligi ile bu olayin husule gelemeyecegi neticesine varildigindan saniklarin müsnet suçtan beraatlerine karar verilmesi hak ve nesafet kaidelerine uygun görülmüstür.''saniklarin müsnet suçtan beraatlerine, seklinde karar verildigi incelenmistir.(Ek:80)

30- Istanbul Cumhuriyet Savciliginin 23.12.1996 tarih ve 1996/877 sayili yazisinda; Hürriyet Gazetesinde çikan haberin yeni delil ihtiva ettiginden bahisle 8.4.1996 tarih ve Hz. 1996/11011 Büro: 1996/171 sayili ek takipsizlik kararinin kaldirilarak, yeni hazirlik numarasi verilmesinin Istanbul Cumhuriyet Bassavciligindan talep edildigi, Istanbul Cumhuriyet Savciliginin 23.12.1996 tarih ve Hz: 1996/57583 Büro: 1996/877 Iddia: 1996/224 E: 1996/1466 sayili iddianame ile Istanbul 6. Agir Ceza Mahkemesi Baskanligina Asayis eski Sube Müdürü Sedat DEMIR hakkinda; ``Ankara 1 No'lu Sikiyönetim Komutanligi Askeri Mahkemesinden verilen 1996/68 Esas, 1987/198 Esas Sayili karari ile 7 kez idam cezasina hükümlü Haluk KIRCI isimli sahsin firarina sebebeyit vermek suçundan haklarinda Istanbul Asliye Ceza Mahkemesine kamu davasi açilan saniklar Cevat YANAR, Servet ATAN ve Nihat DEMIRAY'a hükümlüyü nezarete koymamalari hususunda talimat verdigine dair hakkinda dava açilmasini gerektirir delil ve emareye rastlanmadigindan müsnet suçtan sanik hakkinda takibat icrasina yer olmadigina,'' kamu davasi açilmasinin talep edildigi, davanin halen Istanbul 6. Agir Ceza Mahkemesinde 1997/8 sayi ile davanin devam ettigi, incelenmistir.(Ek: 80)

31- Komisyon baskanliginin 18.3.1997 tarih ve 293 sayili yazisinda; Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Bassavciligindan Ibrahim Sahin ve 3 Özel Harekat Sube Müdürlügü mensubu hakkinda düzenlenen iddianamenin talep edildigi, Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciliginin 18.3.1997 tarih ve 1997/561 sayili yazisi, eki iddianamede; Emniyet Genel Müdürlügü Özel Harekat Dairesi eski Baskani Ibrahim Sahin, Polis Memurlari Ayhan Çarkin, Ercan Ersoy, Oguz Yorulmaz, Enver Ulu, Mustafa Altinok, Abdülgani Kizilkaya, Ziya Bandirmalioglu Ayhan Akça, Mehmet Korkut Eken'in sanik oldugu, suç tarihinin 1993-1996 yillarini kapsadigi, suçun ``cürüm islemek için silahli tesekkül olusturmak, hakkinda tevkif ve yakalama müzekkeresi bulunan kisileri yetkili merciilere haber vermemek'' oldugu, 03.11.1996 tarihinde Susurluk Ilçesi civarinda meydana gelen trafik kazasinda, ayni otomobil içerisinde Abdullah Çatli, Sedat Edip Bucak ve Hüseyin Kocadag'in birlikte bulunmalari, o tarihten itibaren, Türkiye gündeminde bas sirayi alarak bugüne kadar süregelen tartismalarin en önemli konusunu teskil etmistir. 12.11.1996 tarihinde Sayin Cumhurbaskani ile bir görüsme yapan, Anavatan Partisi Sayin Genel Baskaninin ... bazi devlet görevlilerinin uyusturucu, kumarhane, haraç ve adam öldürme gibi eylemlere karistiklarini, devlet tarafindan aranan bazi silahli eylemcilerinde bu devlet görevlileri tarafindan kullanildigini ... ifade etmesi sebebiyle Sayin Cumhurbaskani 13 Kasim 1996 tarihli mektupla bu bilgileri Sayin Basbakana intikal ettirmislerdir. Bu mektupta özetle ``.. Emniyet Genel Müdürlügü bünyesinde Özel Harekat Dairesi vardir... bu dairenin bazi elemanlari uyusturucu, kumarhane, haraç ve adam öldürme gibi islere karismaktadir. Ö.Lütfü Topal'i öldürenlerin itiraflari fevkalade enteresandir. Asiret reisi devleti kullanmaktadir. Devlette görevli bazi kisilerin Özel Harekat Daire Baskani Ibrahim Sahin'den talimat aldiklari ve bunun IçIsleri Bakani dahil bir takim yüksek yerlerin bilgisi dahilinde oldugu söylenmektedir.'' seklinde iddia edilen hususlara yer vermislerdir. Bu iddialar nazara alinarak Basbakanlik Teftis Kurulu Baskanligi, Içisleri Bakanligi ve Emniyet Genel Müdürlügü Teftis Kurullari tarafindan arastirmalar yapilmistir. Ayrica, Türkiye Büyük Millet Meclisinde'de bu konularla ilgili bir arastirma komisyonu teskil edilerek arastirmalar sürdürülmüstür. Bu bilgilerin ve arastirmalarin yaninda Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciliginca da hazirlik tahkikati yapilarak yukarida izah edilen olaylar ayri ayri tahkik edilmis ve toplanan deliller ve delillere istinaden olusan kanaat iddianamenin muhtelif bölümlerinde ayrintili olarak izah ve ifade edilmistir. Türkiye'de katliam sanigi olarak giyabi tutuklama karari ile, yurtdisinda uyusturucu kaçakçiligi ve cezaevi firarisi olarak Interpol tarafindan kirmizi bülten ile aranan bir silahli eylemci ile, bu kisiyi yakalamak veya bulundugu yeri derhal güvenlik birimlerine bildirmekle görevli ve yükümlü olan üst düzey bir emniyet mensubunun ve bir milletvekilinin ayni ortamlarda birlikte olmalari ve bu birlikteligi, Abdullah Çatli'nin gerçek kimligi bilinerek, uzun süreli yakin iliskiler içerisinde sürdürülmüs olmasi, Bu kisilerin her üçününde üzerinde ruhsatli tabancalari, yanlarindaki korumalarin ayri ayri zati silahlarinin bulunmasina ragmen ayrica saldiri, suikast ve gizlice cinayet islemekte kullanilabilecek vahim nitelikte ve sayida silahlari ve mermilerle, 34 NUL 63 numarali sahte plakalari (koruma amaçli olmadigi Ist.Emn.Müd. yazi ve arastirmasi ile saptanmistir.) ve birçok sahte belgeleri yanlarinda bulundurduklari nazara alindiginda, bu kisilerin son olaydaki beraberliginin basit bir tatil gezisi veya bassagligi ziyareti ile izah edilmesi inandirici görülmemistir. Kaldiki, yukaridaki tesbitlere göre bu beraberlik tesadüf degil önceden tesbit edilmis bir bulusma oldugu, Istanbul'da bulunduklari ilk günde Abdullah Çatli, Sedat Edip Bucak ve Hüseyin Kocadag'in gizlenen bulusmalari ve görüsmelerinden anlasilmaktadir. Bu durum adi geçen kisilerin, yanlarinda koruma olarak bulundurduklari kisilerle birlikte, yasalara aykiri silahli bir eylem hazirliginda bulunduklari kanaatini olusturmustur. Bu silahlardan ve mermilerden bir bölümünün özel Harekat Daire Baskanligi kaynakli olduklari ve 1993-1994 yillari itibariyle Emniyet Genel Müdürlügünde kuvve kayitlarinda bulunmalari gerektigi tesbit edilmistir. Buna ragmen bu silah ve mermilerin kaza yapan otomobil içerisinde ve orada bulunan kisiler elinde ne maksatla bulunduklari ve onlara nasil intikal ettirildikleri, Emniyet Genel Müdürlügünün cevabi yazilarinda izah edilememistir. Ancak, belirtilen tarihlerde Özel Harekat Daire Baskan Vekili olan Ibrahim Sahin'in talimatlari ve bilgileri dahilinde adi geçenlere intikal ettirildigi kanaati olusmustur. Abdullah Çatli'nin üzerinde bulunan ve yukarida ayrintilari izah edilen sahte belgeler ve özellikle silah tasima izin belgeleri ve hususi yesil pasaportlar düzenlenerek, bu belgelerle Devlet tarafindan aranan ve birçok yasadisi eyleme katilmis olduklari saptanan bu kisilerin kolaylikla silah tasimalari ve kolaylikla yurtdisina çikis ve dönüsleri saglanarak çesitli imtiyazlarla donatilmis olduklari anlasilmistir. Ömer Lütfi Topal isimli kisinin öldürülmesinde (Olay yukarida ayrintili olarak izah edilmistir) kullanilan silahin sarjöründe Abdullah Çatli'nin parmak izi bulunmus ve Abdullah Çatli'nin bu olaya istirak etmis oldugu bu somut delil ile tesbit edilmistir. Öldürülen Ömer Lütfi Topal Istanbul'da ve Türkiye'nin muhtelif yerlerinde faaliyet gösteren birçok kumarhanenin isletmecisidir. Bu isletmelerden çok büyük miktarlarda paralar kazanilmaktadir. Sami Hostan ve Ali Fevzi Bir isimli sahislarda Ömer Lütfi Topal'in Istanbuldaki bir kumarhanesinin ortaklaridir. Bu kisiler bir ihbar üzerine üç polis memuru ile (Ayhan Çarkin, Ercan .Ersoy, Oguz Yorulmaz) birlikte Ömer Lütfi Topal'in cinayet zanlilari olarak gözaltina alinmislardir. Istanbul Emniyet Müdürlügü Asayis Sube Müdürlügünde gözaltinda bulunduklari sirada daha ilk saatlerden itibaren Sedat Edip Bucak Istanbul Il Emniyet Müdürüne defalarca telefon açarak bu kisileri gözaltindan kurtarmaya ve arastirmanin genisletilmesini engellemeye yönelik girisimlerde bulunmustur, arastirmanin 1. günü henüz tamamlandiginda ise, Ibrahim Sahin'in bizzat Istanbul'a gelmesi henüz tamamlandiginda ise, Ibrahim Sahin'in bizzat Istanbul'a gelmesi ile bu kisiler apar topar Istanbul Emniyet Müdürlügünden Ankara Emniyet Genel Müdürlügüne götürülmüs ve orada kisaca ifadeleri alinip yüzeysel bir inceleme ile yasal olmayan bir uygulama ile serbest birakilmislardir. Bu kisilerin acele olarak Ankara Emniyet Genel Müdürlügüne götürülmeleri, özel timler hakkinda kamuoyunda olumsuz kanaat olusmasini önlemek olarak izah edilmeye çalisilmistir. Ancak, bu kisilerden ikisi sivil sahistir, özel timlerle iliskileri yoktur. Diger polis memurlarinin ise önceki tarihlerde Özel Harekat Dairesi ile iliskileri zaten kesilmistir. Kaldiki, bu tür uygulamanin mutad olmadigi bizzat Istanbul Il Emniyet Müdürünün ifadesinde belirtilmistir. Söyleki; Emniyet Amiri, Baskomiser ve Komiser rütbelerinde birçok Emniyet mensubu muhtelif suçlardan muhtelif tarihlerde Istanbul Emniyet Müdürlügünde gözaltina alinarak sorgulamalari yapildigi halde (hatta bir bölümü orada suimuameleye maruz kaldiklarini iddia etmislerdir.) Emniyet Genel Müdürlügü veya Içisleri Bakanliginin bu kisiler hakkinda yapilan islemler ile herhangi bir sekilde ilgilenmedikleri ve ayrica Emniyet Genel Müdürlügü nezdinde de herhangi bir arastirmaya kalkismadiklari, zaten bu olayda Emniyet Genel Müdürü'nün de devre disi birakildigi ve kendisine herhangi bir bilgi verilmedigi anlasilmistir. Bunlarin disinda, Ö.Lütfi Topal'in öldürülmesi olayi sebebiyle gözaltina alinan bu üç polis memuru (Mustafa Altinok, Enver Ulu ve Ömer Kaplan isimli polis memurlari ile birlikte) Ö.Lütfü Topal'in öldürülmesine tekabül eden zaman diliminde, Sedat Etip Bucak'a koruma görevlisi olarak tayin edilerek orada toplanmalari saglanmistir. (Koruma tayininde aciliyet unsurunun bulunmadigi ve bir kisim islemlerdeki usulsüzlükler Basbakanlik Teftis Kurulu Raporunda ve yukaridaki ilgili bölümlerde izah edilmistir.) Ö.Lütfü Topal'in öldürülmesine istirak ettigi somut delillerle saptanan Abdullah Çatli ile bu olayin zanlilari olarak gözaltina alinan ve ayni zamanda ortaklari olan Sami Hostan ve Ali Fevzi Bir ile, Sedat Edip Bucak ve onun yukarida isimleri yazili korumalari, uzun süreden beri tanismaktadirlar ve sik sik biraraya gelmektedir. Keza, bu kisilerin hepsi Ibrahim Sahin ile de tanismakta ve onlarla da iliskili bulunmaktadirlar. Ö.L.Topal'in öldürüldügü günlere tekabül eden zaman diliminde ve ayrica bu olaydan önceki ve sonraki günlerde, Abdullah Çatli, Sedat Edip Bucak, Sami Hostan, Ali Fevzi Bir ve Sedat Edip Bucak'in korumalari arasinda yogun ve dikkat çekici sekilde telefon görüsmeleri yapildigi tesbit edilmistir. (Telefon görüsmelerinin detaylari yukarida ayrintili olarak izal edilmistir.) Yine, olayin vukuu buldugu tarihe yakin zamanlarda Abdullah Çatli, Sami Hostan, Ali Fevzi Bir ve S.Edip Bucak'in korumalari, Siverek'te S.E.Bucak'in ikametgahinda toplanmislardir. (Fotograflarla ilgili bölümde izah edilmistir.)

Adi geçen bu kisilerin böyle bir olay etrafinda yogun görüsme, beraberlik ve dayanisma içerisinde bulunmalari, özel kasitla hareket ettikleri kanaatini olusturmaktadir. Tarik Ümit'in kaybolmasi olayi ile ilgili bölümde izah edildigi üzere; Tarik Ümit'in kayboldugu gün, en son görüstügü kisiler Ibrahim Sahin'in uzun süredir yaninda bulunan ve görev iliskilerinin disinda daha ileri özel iliskiler içerisinde olduklari anlasilan polis memurlari Ayhan Akça ve Ziya Bandirmalioglu'dur. Ayhan Akça ve Ziya Bandirmalioglu'nun Tarik Ümit'in kaybolmasi olayi ile ilgilerini tesbit eden ve bu istikamette arastirma yapan Jan.Astsubay Ahmet Altuntas'a Ibrahim Sahin yasal olmayan bir sekilde müdahale ederek arastirmanin sürdürülmesini önlemistir. Bu olayda yine Abdullah Çatli, Sami Hostan, Haluk Kirci, Ibrahim Sahin, Ayhan Akça, Ziya Bandirmalioglu ve Ayhan Çarkin'in isimleri geçmektedir. Tarik Ümit'in kaybolmasi olayinda bu kisilerle iliskiyi tesbit eden MIT Konturterör Merkez Yöneticisi Mehmet Eymür, Tarik Ümit'in Abdullah Çatli ve adamlari tarafindan kaçirildigini ve sorgulandigini ifade ederek durumu Özel Harekat Daire Baskan Vekili Ibrahim Sahin'e intikal ettirmistir. Bu isimler ve bildirim karsisinda Ibrahim Sahin'in davranislari, bu olayda Abdullah Çatli'nin varligi ve adi geçen diger kisilerle birlikte eylemleri hususunda bilgi sahibi oldugunu göstermistir. Ayhan Akça ve Ziya Bandirmalioglu'nun çocuklarinin Istanbul'da bir gazinoda 03.09.1995 tarihinde yapilan sünnet dügününde, dosyada mübrez davetiye ve fotograflarda da görülecegi üzere, Abdullah Çatli, Ibrahim Sahin ve iddianamede adi geçen polis memurlari saniklarin birlikte olduklari görülmektedir. Ayrica, bizzat Ziya Bandirmalioglu'nun Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi.. Cumhuriyet Bassavciliginda sanik olarak alinan ifadesinde, Haluk Kirci'nin da orada bulundugu ve onlarla birlikte olduklari anlasilmistir. Bu dügünün kirveligini Abdullah Çatli (Mehmet Özbay sahte kimligi ile) ve Ibrahim Sahin birlikte üstlenmislerdir. Yine Ziya Bandirmalioglu'nun ifadesine göre kirvelik görevi Ankara'da Sedat Edip Bucak'in yazihanesinde kararlastirilmistir. Sünnet dügününde bulunan sanatçinin basina yansiyan beyanlarina göre bu dügün için kendisine 400 milyon lira ücret ödenmistir, ayrica salon masraflari olarak da 300 milyon lira üzerinde para ödenmistir. Ziya Bandirmalioglu'nun ifade ettigi üzere, yaklasik 700-800 milyon lira tutarindaki dügün masraflarinin tamami Abdullah Çatli tarafindan karsilanmistir. 1995 tarihi itibariyle, 700-800 milyon TL. tutarindaki dügün masraflarinin Abdullah Çatli tarafindan karsilanmis olmasi ve en üst düzeyde bir Emniyet görevlisinin bu sahis ile ayni dügünde kirveligi üstlenmis bulunmalari, bu kisiler arasindaki mutad arkadaslik iliskileri ile izah ve kabul etmek mümkün bulunmamaktadir. Aksine, bu kisiler arasindaki büyük menfaat iliskileri bulundugunu göstermektedir. Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciliginda sanik olarak ifadesi alinan Ziya Bandirmalioglu, müsnet suçlardan tutuklanmasi üzerine henüz cezaevine gönderilmeden, sevk islemleri yapildigi sirada 27.01.1997 tarihinde Istanbul DGM. binasindan firar etmistir. Ayrica, Ibrahim Sahin'in koruma görevlisi olan Ayhan Akça'nin, yurtdisinda uyusturucudan elde edilen parayi ülkeye getirdigi sirada yakalanan Dilek Örnek hakkinda Ist.DGM.'ne açilan davada da sanik bulundugu yukarida ayrica izah edilmistir. Emniyet Genel Müdürlügü Istihbarat Daire Baskan Vekili olarak görevli bulunan Hanefi Avci ve Milli Istihbarat Teskilati Kontrterör Merkez Yöneticisi Mehmet Eymür'ün Istanbul DGM. Cumhuriyet Bassavciligindaki ifadeleri ile teyid ettikleri (bu ifadelerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Susurluk Arastirma Komisyonunda verdikleri ifadeleri de aynen tekrar etmislerdir) ve dosyada mevcut bilgi, belge ve delillere göre: Yasadisi bölücü terör örgütlerine destek veren kisilerle hukuki yollarla mücadele edebilmek imkani bulunmadigini düsünen bir kisim görevliler tarafindan baska yöntemler aranmaya baslanmistir. Bu düsünce ile Emniyet, MIT ve Jandarma Teskilatlarinda bazi görevliler tarafindan bu istikamette çalismalar baslatilmistir. (MIT ve Jandarma hakkindaki iddialara iliskin ifadeler Ankara DGM. Cumhuriyet Bassavciligina, Güneydogu Anadolu Bölgesindeki olaylara iliskin ifadeler Diyarbakir DGM.Cumhuriyet Bassavciligina gönderilmistir.). Emniyet Genel Müdürlügü ve Özel Harekat dairesinde bazi üstdüzey görevliler ve yine Özel Harekat Dairesinde görev yapmis birkisim polis memurlari ile, bu görevliler tarafindan önceki tarihlerden beri bilinen ve taninan ancak, muhtelif suçlari sebebiyle giyabi tutuklu olarak aranan bir kisim sivil kisilerden olusan tesekkül meydana getirilerek terör örgütlerine destek saglandigini düsündükleri kisilere yönelik eylem ve faaliyetlerde bulunulmustur. Bir süre sonra, bu tesekkülün eylem yapacaklari hedef veya eylemlerini hakli gösterecekleri sebep bulunmadigi görülmekle beraber, olusturulan bu guruplar dagilmamis aksine, bir kisim siyasetçi ve kumarhane isletmecisinin de katilimi ile, kisisel çikarlar saglamaya yönelik eylemler yaptiklari ifade edilmistir. Nitekim, Susurluk Ilçesi civarinda meydana gelen malum trafik kazasinda birarada bulunan kisiler, bunlarin yanlarinda tasidiklari silahlar ve belgeler ile bu kisilerin, iddianamede isimleri zikredilen diger kisilerle iliskilerinin boyutlari ve yine yukarida izah ve ifade edilen bir kisim olaylar bir bütün olarak degerlendirildiginde, Susurluk kazasinda birarada bulunan kisilerin yukarida ifade edilen sekilde, yasadisi eylemlerinden birinin daha hazirlik hareketlerine basladiklarini göstermektedir. Bu tesekkülde yer alan sahislarin kisilikleri, görev alanlari ve ülkedeki etkinlikleri nazara alindiginda (saniklardan Korkut Eken'in beyaninda da belirttigi üzere) tesekkülün eylemlerinin yetkili ve görevli merciiler tarafindan artik kontrol edilemez boyutlara ulastigi görülmüstür. Ancak, Susurluk kazasi ile, bu tesekkül ve bir kisim mensuplari meydana çikmistir. Tüm bu delille ve belgeler birlikte nazara alindiginda, haklarinda iddianame ile dava açilan bu kisilerin birçok olayda isimlerinin birlikte geçtikleri görülmektedir. Bu birlik ve beraberligin tesadüflerden ibaret olmadigi, Polis Memurlari saniklarin sadece koruma görev yapmak maksadiyla tayin ve tahsis edilmedikleri, bunlarin Özel Kasit altinda biraraya toplandiklari ve bu suretle: Devlet tarafindan muhtelif suçlardan aranan kisiler, kumarhane isletmecileri, bir kisim yönetici ve siyasetçiler ile Özel Harekat Daire Baskanliginda görevli bazi polis memurlarinin cürüm islemek için tesekkül olusturduklari veya bu tesekküle katildiklari anlasilmistir. Cürüm islemek için tesekkül olusturmak suçu: TCK.'nun 313. maddesinde düzenlenen bir tehlike suçudur. Bu madde ile Türk Ceza Hukuku'ndaki genel ilkeye bir istisna getirilmek sureti ile toplum yararina hazirlik hareketleri de cezalandirilmaktadir. Amaç, müstakbel suçlari önlemektir. Suçun olusumu için, iki veya daha çok kisinin ayni gaye dogrultusunda yani, suç islemek için irade mütabakati içinde bulunmalari yeterlidir. Su halde, anlasma ile suç olusacagindan, herhangi bir cürüm islenmesine gerek te bulunmayacaktir, baska bir deyisle, cürüm islemek için tesekkül meydana getirmek suçunun olusabilmesi için, bu tesekkülün herhangi bir suç islemis ve tamamlamis olmasi da gerekli bulunmamaktadir. Yukarida ifade edildigi gibi suçun olusumu için hazirlik hareketleri yeterlidir. Ayrica, tesekkül üyelerinin ayni derecede görev almalari da gerekli degildir. Bir kismi koruma, kollama, bir kismi ikmal, bir kismi talimat ve direktif, bir kismi icraci, bir kismi da suçtan menfaat temin etmis olmasi suçun olusumu için yeterlidir. Bu eylemle birlikte tüm saniklarin ayrica, haklarinda yakalama ve tevkif müzekkereleri bulunan (Abdullah Çatli, Haluk Kirci) kisilerin sakli bulunduklari yeri bildikleri halde yetkili merciilere de haber vermedikleri ve bu sekilde bu suçu da isledikleri anlasilmistir. Susurluk kazasi olarak Türkiye'nin gündeminde yer alan olaylarin, ülke genelinde tüm yönleriyle aydinliga kavusmasi ve olaylarda istiraki olan baska kisilerin de varliginin belirlenmesi için, Sariyer Cumhuriyet Bassavciliginca tahkikati sürdürülen Ö.Lütfi Topal'in öldürülmesi olayi, Silivri Cumhuriyet Bassavciliginca tahkikatlari sürdürülen Tarik Ümit'in kaybolmasi ve Iran Uyruklu Asker Smitko-Lasem Ecmaili'nin öldürülmesi olaylari, Sapanca Cumhuriyet Bassavciliginca tahkikati sürdürülen Behçet Cantürk ve arkadaslarinin öldürülmesi olayi, Gaziantep Cumhuriyet Bassavciliginca tahkikati sürdülen Mehmet Ali Yaprak'in kaçirilmasi olayi, Istanbul DGM. Cumhuriyet Bassavciligi tarafindan Diyarbakir ve Ankara DGM. Cumhuriyet Bassavciliklarina gönderilen evraklarla ilgili tahkikatlarin ikmal edilmesi, olay faillerinin somut delilleri ile ortaya çikarilmasi gerekmektedir. Bu tahkikatlarin sonuçlanmasi halinde, olaylara istirak ettikleri tesbit edilen saniklar hakkinda, görevli Cumhuriyet Savciliklarinca yapilacak yasal islemlere ek olarak, Istanbul DGM. Cumhuriyet Bassavciliginin görev alanina iliskin olarak, cürüm islemek için tesekkül meydana getirmek suçundan da ayrica, ek mukteza tayin olunacaktir. Zaten, iddianame münderecatinda isimleri geçen ve halen firarda bulunan ve yakalama ve Giyabi Tevkif müzekkereleri ile aranan ancak, ifadeleri alinamadigi için haklarinda dava açilmayan birkisim saniklar hakkinda hazirlik evraki tefrik edilmis olup, tahkikat Istanbul DGM. Cumhuriyet Bassavciliginca sürdürülmektedir. Saniklarin yargilamalarinin 2845 Sayili Kanunun 20.maddesine göre Mahkemenizde yapilarak; tüm saniklarin eylemlerine uyan ve yukarida zikredilen Kanun maddeleri geregince ayri ayri Cezalandirilmalarina karar verilmesi kamu adina iddia olunur. 1- Sedat Edip Bucak ve Mehmet Kemal Agar'in Milletvekili olmalari sebebiyle hazirlik evraklari tefrik edilmis ve Istanbul DGM. Cumhuriyet Bassavciliginin 30.01.1997 tarih ve 1997/221-1 sayili Fezleke'si ekinde Adalet Bakanligi'na gönderilmistir. 2- Müsnet suçlardan saniklar (Giyabi Tutuklu) Sami Hostan, Ali Fevzi Bir, Yasar Öz ve Haluk Kirci haklarindaki evrak tefrik edilmis olup, adi geçen saniklar aranmaktadir. Yakalandiklarinda haklarinda ek iddianame ile dava açilacaktir. (Hazirlik No: 1997/478). 3- Abdullah Çatli, Hüseyin Kocadag ve Gonca Us'un ölmüs olmalari sebebiyle, saniklar Sedat Hostan ve Ömer Kaplan hakkindaki delil durumu nazara alinarak bu kisiler hakkinda Ek Takipsizlik karari verilmistir. 4- Diyarbakir, Ankara ve Izmir Yargi çevresine iliskin iddialarla ilgili evraklar Diyarbakir, Ankara ve Izmir DGM. Cumhuriyet Bassavciliklarina tefriken gönderilmistir. (26.02.1997 tarih ve 1996/2303 Hz.)

5- Tuggeneral Veli Küçük hakkindaki iddia ve ifadelere iliskin evrak, Genel Kurmay Baskanligina gönderilmistir. (24.02.1997 tarih ve 1996/2303 Hz). 6- Yasar Öz isimli kisi hakkinda Emniyet Genel Müdürlügünde Teknik Danismanlik Hizmeti yürüttügünden bahisle düzenlenen evrakta sahteçilik bulundugu nazara alinarak, Mehmet Agar hakkindaki evrak tefrik edilmis ve 1997/9-1 sayili Görevsizlik Karari ile Ankara Cumhuriyet Bassavciligina gönderilmistir. 7- Yasar Öz isimli sahista yakalanan silahlar, sahte belgeler ve pasaportlarla ilgili evrak tefrik edilerek Yasar Öz hakkinda evrakta sahtecilik, 6136 sayili kanuna muhalefet ve olay tarihinde Istanbul Emniyet Müdürlügünde görevli olanlar hakkinda evrak tefrik edilerek 1997/10-2 sayili Görevsizlik karari ile Bakirköy Cumhuriyet Bassavciligina gönderilmistir.)


8- Abdullah Çatli'ya Mehmet Özbay sahte kimligi ile nüfus cüzdani veren görevliler hakkinda evrak tefrik edilerek Görevsizlik Karari ile Istanbul Cumhuriyet Bassavciligina gönderilmistir. (Hazirlik No: 1997/23). 9- Abdullah Çatli'ya Mehmet Özbay sahte kimligi ile sürücü belgesi veren görevliler hakkinda evrak tefrik edilerek Görevsizlik Karari ile Istanbul Cumhuriyet Bassavciligina gönderilmistir. (Hazirlik No: 1997/25). 10- Abdullah Çatli'ya Mehmet Özbay sahte kimligi ile umumi ve hususi (Yesil) pasaport verenler hakkinda evrak tefrik edilerek Görevsizlik Karari ile Ankara Cumhuriyet Bassavciligina gönderilmistir. (Hazirlik No: 1997/24)
Devamı