Analiz 14 - 1972 Muhtırası
[ 1/8/1991 - 11:14 ]  By Atin  anadolu@atin.org

Durmadan dinlenmeden çalışıyorduk ama bir şeylerin iyi gitmediğinin farkındaydık. Teşkilat’da iyiye doğru bir gelişme yoktu.

MİT Yönetimine Öneriler

Durmadan dinlenmeden çalışıyorduk ama bir şeylerin iyi gitmediğinin farkındaydık. Teşkilat’da iyiye doğru bir gelişme yoktu. Birçok olumsuzluğu görüyor ve yaşıyorduk. Sonunda düşüncelerimizi ve kendi aramızda konuştuklarımızı kaleme alıp, gördüğümüz aksaklıkları kademeli üstler aracılığı ile Müsteşar'a sunmayı kararlaştırdık. Ekim 1972'de kaleme aldığımız ve Hiram Bey'le benim de dahil olduğum 30 imzalı bu yazımız Müsteşarlık tarafından bir “muhtıra” olarak değerlendirildi ve önce bir “başkaldırı” olarak nitelendirildi. Müfettişler geldi, ifadelerimizi almaya yeltendiler. Reddettik. Neticede müfettişlerle toplu halde görüştük. Müsteşar “gerekirse İstanbul'a kilit vururuz” demiş. Aldırmıyorduk. Zira imza atanlar olarak hepimiz işimize son derece hakim kişilerdik. Her birimiz birçok takdirname ve ödül almıştık. İstanbul Merkezinin bütün yükünü çekiyorduk. Ölesiye çalıştığımız ve bütün yükünü çektiğimiz bu teşkilatta bir robot gibi davranamazdık. Ortada gizli bir şey yoktu. Açıkça imzalarımızı atmıştık. Önerilerimiz iyi niyetli ve tamamen Teşkilat'ın sorunlarıyla ilgiliydi. Kişilere yönelik bir tavrımız yoktu. İstanbul'un kapısına kilit koyarlarsa biz de kendimize başka iş bulurduk. Neticede müfettişler gelip gittiler ve olay soğumaya bırakıldı.

Şimdi 1 8 yıl önce yazılmış olan bu yazıya bir göz atalım:

'1stanbul ve Bölge Daire Başkanlığına Servisimizi çok seven ve vatanımıza bağlı olan bizle1; şimdiye kadar dışarıda daha iyi imkanlarla çalışmayı reddederek çeşitli görevleri istekle yerine getirmiş, çalışmalarımızla Amirlerimizin takdirlerini kazanmış kişileriz. Amacımız her zaman olduğu gibi halen de vatanımıza faydalı olmak ve Teşkilatımızı yükseltmektir: Servisimizin çeşitli nedenlerle tam randıman ile görev görmediğini, diğer devlet teşekkülleri ile arasında intibaksızlar olduğunu, işlerin aksadığını görmekte ve Teşkilatımızda geniş çapta bir reforma gitmek ihtiyacını kuvvetle duymaktayız. Daha iyi bir Servis ve daha iyi bir Türkiye için en iyi niyetlerimizle çalışma ve mücadelemize, bundan sonra meydana gelebilecek bütün fart ve ortamlarda da devam edeceğimize, şahsi kaygı ve düşüncelerin tutumunuz üzerinde rol oynamayacağına inanılmasını üstlerimize arzederiz.

Teşkilatımızdaki bugünkü aksaklıklar ile randımanı düşürücü hususlar, bunların görüşümüze göre düzeltilebilmesi için gerekli reformlar aşağıda bilgilerine sunulmuştur:

Personel,

Teşkilatımız, yüklendiği görevlere nazaran devamlı eksik ve kifayetsiz bir kadro ile çalışmaktadır: Mali fartlar muvacehesinde Servis, personeline imkan sağlayamadığından Servisten ayrılmalar olmakta, kaliteli yeni personel de Servise intisap etmek istememektedir.

Teşkilata yeni alınan bir memurun verimli olabilmesinin 3 ila 5 seneye ihtiyaç gösterdiği göz önüne alındığı takdirde, ileride randıman sağlayacak kalitede eleman alamamanın yanında, Servisten vaki ayrılmaların Teşkilatımızı, memleketimizin içinde bulunduğu Şartlara rağmen daha uzun yıllar randımansız bir durumda tutacağı meydandadır:Diğer yandan, devletin diğer müesseselerinden bilhassa Ordudan yapılan tayinlerle, Servisimizin alt kademelerinde hasıla sağlayacak memura, K/OE ihtiyaç varken üst kademeler doldurulmakta ve masa haricinde çalışacak memurlar yerine 1efkilat'a tecrübe ve ihtisası bulunmayan üst derecede idareci alınmaktadır:Çeşitli devlet müesseselerinden yapılan atanmalar; Servis tecrübesi bulunmayan şahısların özel ihtisası gerektiren durumlar haricinde ( teknik işlet; askeri kıymetlendirme gibi), Servisin idari karar kadrolarında (Gr, Amr, Şube Müdürü, Operasyon Muavini, Bölge Daire Başkanı, Merkez Daire Başkanı gibi) istihdam edilmesinin, 1efkilatın randımanına menfi yönden tesir edeceğini, her şeyden evvel bu görevlerin bir ihtisası gerektirdiğinin düşünülmesini, muayyen süre alt kademelerde başarılı bir şekilde çalışmadan bu makamlara getirilenlerin gerekli değerlendirmeyi yapamayacağına inanılmasını arzu etmekteyiz. Ordudan Servise mal edilecek subayların da azami Yzb. rütbesine kadar genç olarak Servisimize alınmalarının ve bir daha Orduya dönmeyerek Servis çalışmalarına intibak etmelerini, verebilecekleri hasıla yönünden zaruri görmekteyiz. Yıllarca Serviste muvaffakiyetle hizmet görmüş olan bir şahsın hak kazandığı bir mevkiye dışarıdan yapılan bir tayinle başka birinin atanmasının, bu mensubumuzun çalışma ve yükselme azmini kıracağına ve dolayısıyla randımanının azalacağına bizlerce muhakkak nazarıyla bakılmaktadır: İstikbalden ümit edilenler, yani terfi etmek ve yükselmek düşüncesi çalışma fevkini ve randımanını arttırır: Aksi halde küskünlükler ve kopmalar meydana gelecektir. Servise yeni alınacak personel mevzuuna gelince;

Her yeni alınacak personelin ciddi bir tetkik tahkikten sonra, istihdam edileceği kadroya göre (şoför, K/O, daktilo, takip memuru vs. gibi) bir doktor ve psikologun da dahil olduğu heyet tarafından tetkik edilerek, yeteneklerinin, ruhi, fikri ve bedeni durumunun incelendikten sonra Servise intisap ettirilmesi uygun olur kanaatindeyiz. 1efkilatımızda kaliteli personel istihdamı ve halihazırda bulunanların Servisten ayrılmalarını önleyebilmek için “ Devlet personel” ve “MİT Teşkilatı” kanunlarında gerekli düzeltmelere artık acilen gidilmesi, kadroların yeniden ele alınarak tanzimi, yan ödemelerde teşkilat içinde ayrılıklar yaratmayacak adil bir hal feklinin bulunması elzemdir ve bu hususun derhal kesin şekilde devletimiz üst kademe idarecilerine belirtilmesi takdirlerine arz edilir. Keza Servisimize, özel ihtisas sahibi ve üstün yeteneklere haiz 0lanlar hariç emekli personel alınmaması Servis kadrolarının hasıla sağlayamayan personel ile işgal edilmemesi yönünden lüzumludur. Aktif politika içinde bulunan şahısların yakınlarının, bir ailenin bütün. fertlerinin ve çok miktarda hanım memurun da 1efkilatımızda çalışmasını mahzurlu bulmaktayız. Bilhassa son zamanlardaki olaylar göz önüne alınarak yeni alınacak personel seçiminde çok dikkatli davranmak gerekmektedir düşüncesindeyiz.

2-Tayinler

Gerek iç gerekse dış tayinlerin bir mükafatlandırma ve cezalandırma olarak mütalaa edilmemesini, ihtisasa önem verilmesini ve muvaffak olunan görevlerde memurların gerektiğinde uzun yıllar kullanılmasına lüzum olduğu kanaatindeyiz.

“Dış görevlere ancak bir defa gidilir ve bu masa başında yapılacak bir imtihan ile olur, dışarıdan gelen bir memur muhakkak Anadolu'ya tayin edilir”gibi katı prensiplerin Servisimizde yer almamasını, tayinlerde görevin özelliği ile şahsın yeteneklerinin göz önüne alınmasını uygun mütalaa etmekteyiz. Faal görevin esas imtihan olduğunu, tecrübe ve ihtisas sahibi memurların göreve göre dış ve iç vazifelere verilmesini, bunda sıra, asli maaş, kıdem, yaş değil görevin ve şahsın özelliğinin, maske durumunun göz önüne alınmasını düşünüyoruz. (Mesela 50yafında bir memurun 1 veya 2nci katip olarak dış göreve gönderilmesi uygun kaçmamaktadı1:) Ayrıca Bölge Daire ve Merkez Daire Başkanlarına, gerekçelerini göstermek suretiyle kendi personeli arasında gerekli ayarlama ve iç tayinler yapmalarına yetki verilmesini, yani dahili tayinlerde personelini daha iyi tanıyan ve değerlendiren bu makamların söz sahibi olmasını, keza terfi edecek ve dış göreve gidecek personelin seçiminde de bu makamların tavsiyelerine tam uyulmasını uygun mütalaa ediyoruz. Mühim olarak nitelendirdiğimiz diğer bir husus, Servis Başkanı ve diğer idari makamların görevde devamlılık prensibine uygun şekilde uzun yıllar aynı makamda kalmalarının sağlanması hususudur.

3 - Eğitim ve Kurslar

Servis mensuplarına nazari olarak değil, tatbiki ve gerçekçi olarak tatbik edilmeli, bu arada yine konularda kurslar uygulanmaya bağlanmalı, bu eğitim ve kurslardan geçen bir Servis mensubu gerçekten verimli bir hale gelebilmelidir. Kurs öğretmenleri de bu işlerde uzun müddet çalışmış tecrübeli şahıslar olmalı, kurslar sadece notlardan okunarak verilir durumdan çıkarılmalı, tatbikata kurslarda önem verilmelidir.

Çalışma Usul Metot ve Araçlarında Yenileme

a. Fikri 1efkilatımızın çalışmalarında süratle bir modernizasyona gitmesi zaruridir. Her şeyden önce modern bir çalışma zihniyetinin teşkilata girmesi, muhafazakarlığın, bürokrasinin ve kırtasiyeciliğin asgariye indirilmesi, çalışmanın süratlenmesi ve verimli olması bakımından katı normların kaldırılarak elastiki bir tutumla hareket edilmesi uygun olacaktı1:Zamanımızda bütün dünya servisleri, iktisadi, teknik, içtimai, biyografik ve coğrafi istihbarata en az askeri ve siyasi istihbarat kadar önem vermektedir. Servisimizin de yeniden bir teşkilatlanma ile bu konulara yeterince eğilmesi zaruridir

b. Teknik Bütün dünya servisleri istihbari çalışmalarda esas olan arşivlerini elektronik makineler ile sağlarken (Suriye servisinin iki seneden beri), Teşkilatımızda bu husus h!il!i dikkate alınmamıştır Dolayısıyla herhangi bir vakada arşivlerimizdeki bilgilerden tam manasıyla istifade imkanı hasıl olmamaktadır. Diğer taraftan dünya istihbarat servislerinin topladığı bilgilerin en az yüzde sekseninin açık kaynaklardan olduğu malumlarıdı1: Servisimiz, açık bilgileri toplayıp tasnif etmek, ancak bunların dışında kalan tamamlayıcı bilgileri operasyonel çalışmalarla elde etmek gibi bir faaliyete tam manası ile girememiştir. Böyle bir çalışmaya girebilmenin ancak kuruluş ve Teşkilat’da yapılacak büyük bir reform ile gerçekleşebileceği muhakkaktır Mevcut araç ve teknik malzeme de halihazırda randımansız bulduğumuz çalışmalarımıza dahi kifayetten çok uzaktır Yabancı memleketlerde açılan istihbarat araçları sergilerine kifayetli ve lisan bilir mensuplarımız gitmeli ve çalışmalarımızda kullanacağımız modern teknik aletlerle teşkilatımız kuvvetlendirilmelidir. Bütün bunların mali imkanlarla tahditli olduğunu biliyo1; bu bakımdan gerektiğinde Servisimizin mali gücünü geliştirmek ve devlete yük olmayı bir nebze azaltmak için emsal Servisler gibi bazı ticari yatırımlara girişerek, Servisimizin gelir kaynakları temin etmesini teklif ediyoruz. (Dış memleketlerde İngilizler ve İsrail ve Amerikalılar tarafından kurulan, çalışmalara maske sağlayan, ayrıca operasyonların mahallinde finansmanına imkan veren firmalar)

Eleman Durumu İstihbarat servislerinin can damarı olan eleman çalışmaları da istendiği gibi yürümemektedir. Mezkur konuyu ikiye ayırmak mümkündür;

a- Türkiye İçindeki Elemanlar.

Bu elemanlar, artık bütün maddi menfaatleri çok kısıtlı iken sadece vatanı için ideolojik olarak çalışmayı kabul etmekten uzaktırlar. Kendilerini hizmete razı etmek bazı şartlara bağlı kalmaktırlar. Bu şartlar Servisçe yerine getirilmedikçe hasıla sağlamak mümkün değildir. Elemanlara tatminkar ödemeler yapılabilmesini lüzumlu görmekteyiz.

b- Dıştaki elemanlar için de bunların çoğu ideolojik veya başka . motifler ile değil maddi motifler ile çalışmaya razı edilebileceklerinden tatminkar bir bütçenin bu işe tahsisini gerekli bulmaktayız.

Diğer Devlet Teşekkülleri ile İlişkiler

Servisimizin Türkiye iç ve dış politikasında rol oynamasını ve bunun hükümet ve Bakanlıklarca normal karşılanmasını gerekli görmekteyiz. Son sol hareketlerde, Servisin geçmiş yıllarda ne kadar haklı olduğu anlaşıldığı, Dış 1emsilciliklerimizdeki bazı casusluk olaylarında Servisimizin buralarda ne kadar lüzumlu bulunduğu görüldüğü halde Servis, ilgili Bakanlıklardan ve Hükümetten çalışmalarla ilgili gerekli tavizleri alamamıştır. Milli Dışişleri Bakanlığı elçiliklerde Servise bir kadro vermeyi prensip olarak güçleştirmekte, ancak muayyen küçük kadrolar tahsis ederek, gerek kadrolarla gerekse Dışişleri Bakanlığı personelinin davranışlarıyla mensuplarımızı deşifre etmektedir. Dış görevlerde diğer devlet müesseselerinin (Turizm 1tınıtma, Ticaret Bakanlığı, Türk Hava Yolları, Basın-Yayın, TRT gibi) kadrolarından da faydalanma cihetine gidilmesi uygun olacaktı1:Türkiye içerisindeki durumlarda da Servisimizin hiçbir parti ve zümrenin tesirinde kalmadan Türkiye’nin güvenliği için görüşünü empoze etmesi, diğer devlet teşekküllerinin bu servis politikasına yardımcı olmaları, lüzumludur kanaatindeyiz.

7- Diğer Bazı Hususlar Planlama Büyük operasyonlarda ve servisin varmak istediği nihai hedeflerde Serviste tecrübeli ve çeşitli kademelerde yetişmiş olgun kimselerin planlamaları yapmasına ve planın uygulanması sırasında çeşitli devlet teşekküllerinin tesiri altında kalınmamasına taraftarız. Servis politika dışında, fakat Türkiye politikasını etkileyen ve hatta politikaya yön veren bir müessese haline gelmelidir.

Servisin Memuruna Sahip Çıkması Servis, görev verdiği bir memurun başına görevin ifasında gelebilecek hadiselerde onun yanında olmalı, ona destek sağlamalıdır:Bu husus memurlarımızda güvenlik duygusu bırakmamakta, randımansız çalışma sonucunu doğurmaktadır: Servisimizin el altından dahi olsa, daima memurunu etkili şekilde desteklemesi, onun yanında olması lazım geldiğine inanıyoruz.

8- Netice Olarak:

Serviste acilen köklü bir reforma ihtiyaç olduğunu, böyle bir reforma gidileceği zaman en idealini düşünerek veya başka yerlerden adapte ederek değil, en alt kademeye kadar inerek bizzat çalışmaları ve gerekli ihtiyaçları müşahede etmek suretiyle kararlara varılmasını, fikir teatisinde bulunulmasını, bu hususta tecrübeli, güvenilir kimselerden faydalanılmasını elzem buluyoruz. İspat edemeyeceğimiz fakat emarelerini şifahi olarak karinelerle belirtebileceğimiz bir husus, servis içinde idari mekanizmaya etkisi olan, yabancı devletler lehine çalışan şahıs veya şahısların bulunduğudur:Geçmiş senelerde birçok emsal Servislerde bu gibi olayların meydana çıkarılması nedeniyle bu hususa önemle eğ ilinmesini ve gerekli çalışmaların güvenilir şahıslar tarafından gizlilikle yapılmasını istemekteyiz. Yetişmiş personelimizin devamlı kaçmasına çalışan kadrolara, Servis içerisinde yükselme tanınmamasına, üst makamlara dışarıdan Servis tecrübesi olmayan kimselerin atanmasına, diğer devlet dairelerinden tamamen ayrı bir görev içerisindeki memurlarımızın personel kanunu muvacehesinde geçimlerini güçlükle sağlar duruma 4üjürülmelerini Servisimizi güçsüz hale itmek politikası olarak karşılamaktayız. En az diğer devletler gibi Türkiye de iyi işleyen, iyi bir istihbarat Servisine muhtaçtır kanaatindeyiz.

Servisimizin gelişme ve kalitelenmesi çalışmalarına karşı çıkanların dolaylı şekilde Türkiye aleyhine davranışa girdikleri düşüncesini taşımaktayız. Türkiye ve Servisi çok seven, uzun senelerden beri sadece Servisin malı olan bizlerin yukarıda sunduğumuz hususları kaleme almaktaki gayemizin yapıcı ve iyi niyetli olduğuna inanılmasını ve yazımızın sayın Müsteşarımıza intikal ettirilmesini saygılarımızla arz ederiz.

17Ekim 1972

2 Şb. Md.

1-4 Gr. Amr

II-4 Gr. Amr

Kar: Gr. Amr

1-2 Gr. K/O

II-5 Gr. K/O

IV-2 Gr. K/O

II-2 Gr. K/O

4. Gr: Md.

II-1 Gr. Amr

II-5 Gr. Amr

II-7 Gr. Amr

II-3 Gr. K/O

II-7 Gr. K/O

IV-3 Gr. K/O

II-3 Gr. K/O

2 Şb. Md. Mua 4 Şb. Md. Mua

II-2 Gr. Amr II-3 Gr. Amr

II-6 Gr. Amr Şah. Gr. Amr

IV-3 Gr. Amr. IV-7 Gr. Amr.

II-3 Gr. K/O II-5 Gr. K/O

II-8 Gr. K/O IV-2 G1. K/O

IV-4 Gr. K/O II-I Gr. K/O

Teşkilat'ın çalışanları ve Teşkilatı yakından bilenler 18 yıl önce yazılan bu satırların bazı bölümlerini halen geçerciliğini taşıdığını düşüneceklerdir. Muhtıranın yazılmasından 4 ay sonra hepimize birer ikaz yazısı geldi. Müsteşarlığın 21 Şubat 1973 tarihli ikaz yazısında şunlar yazılıydı.

”İstanbul ve Bölgesi Daire Başkanlığında görevli bulunan 30 memur tarafından hazırlanıp imza edilerek sözü edilen Daire Başkanına verilen .17 Kasım 1972 tarihli muhtırada; 1efkilat ve personel konularında yapılması gereken bazı reformlara değinildiği ve Müsteşarlık Makamının tasarrufunda bazı işlemlerin tahlil ve tenkide tabi tutulduğu ve taleplerde bulunduğu görülmüştür. 1:

Muhtırada söz konusu edilen hususların bir kısmının yapılmış olduğu ve bir kısmının da yapılmasına çalışıldığı 3 Mayıs 1972 tarihli ve 5 numaralı Müsteşarlık günlük emrinde açıkça izah edilmiştir. Bu emri okuduğunuzu imzalamak suretiyle tescil etmiş olduğunuz halde yapılan ve yapılmakta olan reformların yapılmadığını ileri sürmeniz gerçekle ve 5 numaralı günlük emirdeki bilgiler ile bağdaşmamaktadır: .Bu davranışla yetinmeyip, grubunuzu teşkil eden arkadaşlarınızın tamamı veya bir kısmı tarafından kaleme alındığı şüphe götürmeyen aynı mealdeki imzasız bir mektup Cumhurbaşkanına, Başbakana, Genelkurmay Başkanına ve Kuvvet Komutanlarına gönderilmiştir. Üç sayfadan müteşekkil 2 Aralık 1972 tarihini taşıyan bu imzasız mektubun evvelki davranışı gölgede bırakacak seviyede, teşkilat birliğini, kademeler arasında bulunması gereken güven> saygı ve gizlilik prensiplerini tamamen haleldar edecek mahiyette olduğu görülmüştür Mezkur muhtıra ve mektupta ileri sürülen hususların; gerçekleri inkar ve art fikirlerle değerlendirerek onları özel maksatlar için istismar vesilesi olarak kullanıldığı hükmünden başka bir görüşe varmak mümkün görülememektedir. Nitekim Teftiş Kurulunun yaptığı araştırma da bu görüşümü teyit etmektedir. Bundan sonra,. üst kademeleri işgal eden ve idari tasarrufu elinde bulunduran kimseleri zayıflatmak suretiyle itimatsızlık telkini ve birliği bozucu hareketlere iştirakten kaçınmanız hususunda sizi bu defalık ikaz ediyorum. Tekerrürü halinde gereken kanuni işleme tabi tutulacağınızı önemle tebliğ ederim.

Nurettin Ersin

Korgeneral

MİT Müsteşarı ,,

Bu da nereden çıkmıştı. Bizim böyle imzasız mektuplarım bir ilişkimiz olamazdı. Tenkitlerimizi açıkça ve imzalarımızı atarak yapmıştık. Bizler için ağır bir iddiaydı. Hemen oturup cevap hazırladık. Sessiz kaldığımız takdirde olay üzerimizde kalırdı. Bir müddet sonra sağa sola imzasız mektup gönderenlerin tespit edildiğini öğrendik. imzasız mektuplar Ankara'da, başında bir albayın olduğu daire başkanlığından çıkıyordu. “Personel Güvenirliğini Tahkik Etmek” için kısa bir süre önce kurulmuş olan bu özel birim bir müddet sonra kapatıldı. İkaz emri üzerine Hiram Bey'in, Müsteşar Nurettin Ersin'e verdiği cevapla bu konuya son verelim:

"01 Mart 1973

Sayın Korgeneral Nurettin Ersin

MİT Müsteşarı

Sayın Generalim,

21 Şubat 1973 gün ve Prs. Şb. 804702 sayılı ikaz etme emrini tebellüğ etmiş bulunuyorum. Yanlış bir kıymetlendirmeye tabi tutulduğu kanaatini edindiğim bazı hususları Müfettişler ile yapılan görüşmeden sonra bir defa da nezdinize izah etmeyi faydalı gördüm.

17Kasım 1972 tarihli ve otuz imzalı yazımızın muhtıra olarak kıymetlendirilmesinin niyetimiz ve hakiki durumla bağdaşmadığı Müfettişlere de izah edilmiftir.5 Mayıs 1972 Tarihli ve 5 numaralı Müsteşarlık günlük emriyle, Müsteşarlıkça muhtıra olarak vasıflandırılan .J7 Kasım 1972 tarihli 30 imzalı temenni .yazımız karşılaştırıldığında Müsteşarlık reform planlamalarının inkar edilmesi gibi bir tutumun mevcut olmadığı, ayrıca bu reformların bir bütün haline gelmesi için iyi niyetli bir çalışmanın tarafımızdan yapılmış olduğu da barizdir düşüncesindeyim. Diğer taraftan, ikaz. emrinizde Sayın Cumhurbaşkanına, Sayın Başbakana, Sayın Genelkurmay Başkanına ve Kuvvet Komutanlarına gönderildiğini belirttiğiniz imzasız mektubun tarafımdan veya tarafımızdan gönderildiği hükmüne varılmış olması beni şaşırtmış ve üzmüştür. İmzasız bir mektubu gönderecek kadar şerefsiz ve Servis terbiyesinden uzak olmadığım kanaatindeyim. Aksi ispat edilmedikçe böyle beni şerefsiz bir duruma düşürecek hususu da kabul etmemekteyim. Aksi durum tebellür ederse ağır şekilde cezalandırılmamı da şimdiden emirlerinize arz ederim.

Sayın Generalim, mezkur noktada bir hususu daha bilgilerinize sunmak isterim. Sayın Cumhurbaşkanımızın Tunus seyahatine kendilerini korumak üzere iştirak etmek şerefine erişmiştim. Hürmet ettiğim diğer kumandanlar ve makamlardan da tanımak şerefini taşıdıklarım mevcuttu1: Servis ve Türkiye’nin menfaatine olan hususlardan mezkur makamlara bir müracaatta ismimi saklamak gibi küçük davranışa teşebbüs etmek ihtiyacını duymayacak karakter ve durumdayım.

Sayın Generalim, 1957yılında üniversite tahsilimden hemen sonra Servise girdim ve Müsteşarlık görevini yürütmüş Sayın Ahmet Salih Korur; Sayın Hüseyin Avni Göktürk, Sayın Ziya Selışık, Sayın Naci Aşkun, Sayın Celal Karasapan ve Sayın Fuat Doğunun emrinde görev gördüm. Geçmiş Müsteşarlarımızın bazıları tarafından zamanın Başbakanlarına, İçişleri Bakanlarına iyi sonuç alınmış işlerin izahı için çıkarıldım. 1ebrik edildim. Hizmet anlayışını şahıslara hizmet değil Türkiye’nin menfaatleri için çalışmaktır. Bu sebeple üst makamı zayıflatmak itimatsızlık telkin etmek gibi bir harekete tevessül ettiğimi kabul etmemekteyim.

Sayın Generalim, işimi çok severim. Türkiye'ye de hizmet vazifem ve amacımdır. Ancak gururuma, ismime düşkünüm. Bunların zedelenmemesi halinde Servis prensiplerine uygun tarzda uzun seneler teşkilatta çalışacağım. 1ejkilat'ın ilerlemesi için her mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimi arz ederim. . saygılarımla

Hiram Abas

K/E Şb. Md.


İstanbul ve Bölgesi Daire Bşk.lığı"