SON TV Yazıları: TÜBİTAK
[ 1/3/2014 - 22:28 ]  By Mehmet Eymür  admin@atin.org

Motorola markaydı. Keza izleme faaliyetinde kullanılan kriptolu el telsizleri de vardı. Bu konularda biraz bilgisi olan bunların üreten ülke tarafından rahatlıkla dinlenebileceğini bilir, ancak en azından hasım ülkeler dinleyemez diye düşünürdü.

SON TV Yazıları: TÜBİTAK


Eskiden MİT’in ve Askerlerin üst makamlarında önemli konularda muhabere için kriptolu masa telefonları vardı. Bunlar Motorola markaydı. Keza izleme faaliyetinde kullanılan kriptolu el telsizleri de vardı. Bu konularda biraz bilgisi olan bunların üreten ülke tarafından rahatlıkla dinlenebileceğini bilir, ancak en azından hasım ülkeler dinleyemez diye düşünürdü. Yani “ehven-i şer”, kötünün iyisi…

Dün televizyonda birisi kriptolu telefon tanıtıyor ve dinlenmesinin imkânsız olduğunu söylüyordu. Devamlı değişen ve atlamalı sistemlerle bu bir süre için geçerli olabilir. Kripto uzmanlarına göre çözülemeyen şifre yoktur. Sadece çözme süresi değişebilir. Hele imal edenin dinleyememesi pek mümkün değildir.






Bu bakımdan kriptolu telefonlar bazen çok daha tehlikelidir. Zira nasılsa dinlenmiyor diye rahat ve açık konuşulur.


Sene 2003. Yabancı istihbarat teşkilatlarında, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, kısaca TÜBİTAK’a karşı bir ilgi ve yönelme var. Nedenini merak ediyorum ve araştırıyorum. Sebep belli oluyor. Tübitak “Milli Kripto sistemi konusunda çalışıyor. Böylesine önemli bir projeye, dost-düşman bütün istihbarat teşkilatlarının kulaklarını dikmesi normal…






TÜBİTAK 1963’TE KURULUYOR


TÜBİTAK, Türkiye’de planlı ekonomi döneminin başlangıcı olan 1963 yılında Cemal Gürsel tarafından hükümete danışmanlık ve milli bilim politikasına rehberlik amacıyla kurulmuştur. Günümüzde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na bağlı olup özel hukuk hükümlerine tabidir.


Kuruluş aşamasında en temel görevleri, özellikle doğa ilimlerinde temel ve uygulamalı akademik araştırmaları desteklemek ve genç araştırmacıları teşvik etmek, özendirmekti. Bu görevleri yerine getirebilmek amacıyla, temel bilimler, mühendislik, tıp, tarım ve hayvancılık alanlarında dört araştırma grubu içeriyordu. Günümüzde amaç ve görevleri hayli genişlemiş, 1993 yılından itibaren Popüler Bilim Kitapları basılmaya başlanmıştır. Kurum’un, ilk Genel Sekreteri (şimdiki başkana eşdeğer) Mart 1964-Temmuz 1966 arasında görev yapan Prof. Dr. Nimet ÖZDAŞ’tır.






TÜBİTAK’TA NELER OLDU:


Şimdi Milliyet Gazetesinin arşivinden faydalanarak, 2003’den itibaren TÜBİTAK’ta neler olmuştu, hep birlikte bakalım, hatırlayalım:


25 Temmuz 2003 - TÜBİTAK: Heyecanımız ve şevkimiz azalıyor. - TÜBİTAK Başkanvekili Prof. Dr. Tuğrul Tankut, Bilim Kurulu'nun TÜBİTAK Başkanı Namık Kemal Pak'ı 2. bir dönem için yeniden seçtiğini ancak hükümetin (AKP) henüz atamayı yapmadığını belirterek, "Bu belirsizlik şevkimizi ve heyecanımızı azaltıyor" dedi. Tankut, TÜBİTAK'ın 40. Yıldönümü ve TÜBİTAK Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri'ni açıkladığı basın toplantısında, toplantıyı kendisinin değil, seçilmiş başkanın yapmasını dilediğini söyledi.

28 Temmuz 2003 - TÜBİTAK iki aydır başkanını bekliyor. - Türkiye Bilimsel Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), yaklaşık 2 aydır yeni başkanının atanmasını bekliyor. Görev süresi 31 Mayıs'ta sona eren Pak'ın adı 6 Mayıs'ta Başbakan Tayyip Erdoğan'a gönderildi. Ancak TÜBİTAK'ın yeni başkanıyla ilgili bir işlem yapılmayınca, görev süresi dolan Pak da Ortadoğu Teknik Üniversitesi'ne döndü. Prof. Dr. Celal Şengör, "Başbakan Pak'ı beğenmeyebilir, o zaman, 'Lütfen bir başka ismi getirin bana' der. Ama Başbakan ne onu sunuyor, ne onu" dedi.

31 Temmuz 2003 - Bu kitabı 'çeviren' yandı - Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'nin evrim kuramını anlatan "Bilim ve Yaratışçılık" adlı kitabını 2002'de Türkçeye çeviren bilim adamlarının başına gelmedik bela kalmadı. Kitabın basım aşamasında TÜBA Başkanı Prof. Dr. Engin Bermek, Kızıltoprak'taki evinde bombalı saldırıya uğradı. Oğlu yaralandı, olay faili meçhul olarak kaldı. Prof. Dr. Şevket Ruacan, Nörolog Yrd. Doç. Dr. Ümit Sayın, Prof. Dr. Aykut Kence ile Prof. Dr. Işık Bökesoy da, çeşitli tehditlere, karalama kampanyalarına maruz kaldıklarını belirttiler.

17 Eylül 2003 - TÜBİTAK başkanını seçti, ancak atanamıyor. - Kulislerde ise hükümetin TÜBİTAK Yasasını değiştirmeye hazırlandığı konuşuluyor. Hükümetin, böylece kendine yakın isimleri TÜBİTAK Başkanı ya da Bilim Kurulu üyesi olarak atamasının mümkün olabileceği belirtiliyor. Kurulun bazı üyelerinin görev süresinin önümüzdeki günlerde dolacağı, hükümetin tutumunu sürdürmesi halinde, aynı sıkıntının yaşanacağı vurgulanıyor. Yeni üyeleri de prosedür gereği kuruldaki seçimin ardından Başbakanlık atıyor. TÜBİTAK Bilim Kurulunun ikinci kez başkanlığa seçtiği Prof. Dr. Namık Kemal Pakın atama kararnamesi 3.5 aydır Başbakanlıkta bekliyor. Askeri projeler nedeniyle hayati görevler üstlenen kurum, vekâletle yönetiliyor. Şubatta toplanan Bilim Kurulu, 4 yıllık görevini 30 Mayısta tamamlayan Pakı yeniden başkan seçip, ismini atamanın gerçekleşebilmesi için Başbakanlık’a bildirildi. Ancak kararnameyi Köşke göndermeyen Başbakanlık, gerekçe göstermedi.






20 Eylül 2003 – Abbas Güçlü - TÜBİTAK'ta neler oluyor? - TÜBİTAK Yasası TBMM'den geçti, Cumhurbaşkanı Sezer'in onayını bekliyor. Muhtemelen veto yiyecek ama AKP iktidarı bu konuda kararlı. Aynı yasayı bir kez daha TBMM'den geçirdikten sonra yeniden Çankaya'ya gönderecek. Sezer'in bu kez onaylamaktan başka seçeneği olmadığı için yasa yürürlüğe girecek. Eğer iddia edildiği gibi bilimde siyasallaşma süreci söz konusu ise üniversitelerin ayağa kalkması gerekiyor. Çünkü bu süreç, en fazla onları ilgilendiriyor. Tepkiler yok mu? Elbette var. Ama o kadar cılız ki! YÖK, geçen aylarda mevcut TÜBİTAK yönetimini yasal bulmayarak, üniversitelerin TÜBİTAK'la diyalog kurmasına ambargo getirdi. Ama uzun sürmedi. YÖK'e rağmen ikili ilişkiler çoktan başlamıştı. Peki, şimdi ne olacak? Bu konuda Başbakan Erdoğan'a çok büyük sorumluluk düşüyor. 14 kişilik Bilim Kurulu'nun çok üyesini o atayacak. Başkanı da o belirleyecek. Eğer bu aşamada objektif olursa, YÖK yasası konusunda da epeyce yol kat eder. Çünkü bu konudaki tavrı, YÖK yasası ve ÖSS için çok önemli bir referans olacak. Benzeri bir düzenleme, daha önce Erdal İnönü'nün başbakan yardımcılığı döneminde gerçekleşmişti. Atamaları o yapmış ve herhangi bir sıkıntı yaşanmamıştı. Erdoğan, bilime mi yoksa ideolojiye mi önem veriyor? Bunu hep birlikte göreceğiz.


TÜBİTAK yönetimin AKP döneminde şekillendirilmesi süreci Prof. Dr. Nükhet Yetiş’in 2004 yılında vekâleten başkanlığa getirilmesi ile başladı. Yetiş, 2008 yılında adı “Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu” olarak değiştirilen ve yeniden düzenlenen yapısıyla TÜBİTAK’a bu kez asaleten atandı. AKP’ye muhalif olduğu bilinen insanlar görevlerinden alınıp farklı pozisyonlara getirtildi. Bazıları farklı şehirlere sürülerek ailelerinden ayrılmak zorunda kaldı. Boşalan kadrolar AKP yandaşlarıyla dolduruldu. Temel bilim alanlarından gelen üye sayısı azaltılırken sağlık ve mühendislik gibi uygulamalı bilimlerden ve özellikle özel sektörden gelen üye sayısı arttırıldı. Bu isimlerden biri de Adnan Dalgakıran. Babası tarafından kurulan Dalgakıran Kompresör’ün sahibi Adnan Dalgakıran iş dünyasında ismini duyduğumuz bir isim.

Özgeçmişinde bilim adına herhangi bir katkısı bulunmamasına rağmen TÜBİTAK’ın Bilim Kurulu üyeliğine kabul edildi. Yine bu dönemde Nükhet Yetiş’in eşi Önder Yetiş, TÜBİTAK’ın Gebze yerleşkesinde bulunan Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Araştırmalar Merkezi (BİLGEM )’in başına getirtildi. BİLGEM, teorik fizik alanında önemli çalışmalar yapan Feza Gürsey Enstitüsü’nün işlevsiz bulunarak bağlandığı birim. AKP'nin üniversitelere yönelik daha önceki icraatlarından ağzı yananların, bu konuya aşırı duyarlılık göstermeleri doğal. Ben yaptım oldu mantığı, ne Erdoğan'a ne de AKP'ye bir şey kazandırır. TÜBİTAK, ele geçirilmesi gereken sıradan bir kurum ya da sivil toplum örgütü değildir. Ülkemizin geleceğidir. Umarız bunun farkındadırlar!






27 Eylül 2003 - Hükümet gözünü TÜBİTAK'a dikti - Hükümetin, dört aydır TÜBİTAK'a başkan atamaması, kurumda büyük rahatsızlığa yol açtı. TÜBİTAK Başkan Vekili Prof. Dr. "Tuğrul Tankut, "Hükümetten aldığımız izlenim Başbakanlığın önerdiği adaylardan birisinin Bilim Kurulu'nca seçilmesidir. Bu durum, yürürlükteki yasa ile bağdaşmamaktadır' dedi.


3 Ekim 2003 - İşte hükümetin TÜBİTAK adayı! - Başbakan'ın TÜBİTAK Başkanlığı için önerdiği, kurumun ise uygun bulmadığı ismin Prof. Dr. Nükhet Yetiş olduğu öğrenildi. Başbakan'ın Başdanışmanı Ömer Dinçer'in, Yetiş'in seçilmesi için TÜBİTAK Bilim Kurulu'na mesaj gönderdiği öğrenildi. Ancak Bilim Kurulu tarafından, Yetiş'in, TÜBİTAK Başkanı olacak özelliklere sahip olmadığı belirtilerek, "Yürürlükteki yasa ile bağdaşmayan böyle bir işlem yapılmasının Bilim Kurulu'ndan beklenmeyeceği açıktır" denildi.


12 Ekim 2003 - İnönü: Bilime müdahale var - Prof. Dr. Erdal İnönü, TÜBİTAK'a bağlı Kandilli'deki Feza Gürsey Enstitüsü'ndeki odasında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın seçilen TÜBİTAK başkanını atamamasını ve hükümetin bu konudaki tutumunu değerlendirdi.






13 Kasım 2003 – TÜBİTAK Başkanı’nı Başbakan Seçecek. – TÜBİTAK Başkanını “bir defaya mahsus” olarak Başbakanın teklifi üzerine Cumhurbaşkanı tarafından atanacak.


20 Kasım 2003 – TÜBİTAK yasasına veto – Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer “TÜBİTAK Başkanı ve 6 Bilim kurulu üyesinin bir defaya mahsus olmak üzere Başbakan tarafından atanmasına “ ilişkin yasayı veto etti.


11 Aralık 2003 – TÜBİTAK Yasası aynen kabul – Veto edilen yasa, Sezer’in önerisi dikkate alınmadan Meclis’te kabul edildi.


21 Aralık 2003 – Sezer TÜBİTAK yasasını onayladı.


23. Aralık 2003 – Hükümet Sezer’i yalnız bıraktı… - Cumhurbaşkanı Sezer, TÜBİTAK Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri törenine katıldı. Hükümet üyelerine ayrılan koltuklar boş kaldı.


21 Ocak 2004 - TÜBİTAK'ın beyin takımı olarak adlandırılan 81 uzmana yapılan ödemeler, asgari ücretin altına düşürüldü. Neden olarak, hükümetin mevcut bilim adamları yerine AKP'ye yakın elemanları getirmek istemesi gösterildi. İstifa eden TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Cemal Saydam, bu şartlarda görev kabul edecek kişinin, ya siyasi ideolojiye sahip, ya da aklından zoru olması gerektiğini söyledi. Her şeyin para olmadığını ama yapılan işin de bir bedeli olması gerektiğini belirten Saydam, "Bu bedelin altında ödemeye kalkarsanız, ya siyasi bir ideolojiye hizmet eden, ya da niteliksiz insan bulursunuz. Bilimin, tekniğin ideolojisi olmaz" dedi.






31 Ocak 2004 - TÜBİTAK Köşkten döndü - Cumhurbaşkanı Sezer, Başkan Vekili Nüket Yetiş’in TÜBİTAK Başkanlığına atanmasıyla ilgili kararnameyi, Anayasa Mahkemesinin kararını gerekçe göstererek Başbakanlığa gönderdi. Kararnamenin, atamanın dayanağını oluşturan ve 278 sayılı Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Kurulması Hakkında Yasaya 5016 sayılı yasa ile eklenen geçici 3. maddenin iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle açılan davada, Anayasa Mahkemesinin söz konusu maddenin yürürlüğünün durdurulmasına karar vermesi nedeniyle iade edildiği bildirildi.


05 Mayıs 2004 – TÜBİTAK Başkanlığı arapsaçına döndü.


21 Mayıs 2004 – NATO’nun güvenliği Türkiye’ye emanet! – NATO’nun haberleşmesinde kullanılan kriptoları yapan TÜBİTAK, şimdi de NATO’nun geniş bant haberleşme sistemi için açılan uluslararası ihalede Almanya ve İngiltere ile yarışıyor.


10 Haziran 2004 - TÜBİTAK atamasına yargıdan iptal kararı - TÜBİTAK Başkanlığı'na yeniden seçilmesine karşın ataması yapılmayan Prof. Pak, yargı tarafından yeniden haklı bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, TÜBİTAK Başkanlığı'na yeniden seçilmesine karşın atamasını yapmadığı Prof. Dr. Namık Kemal Pak'ı yargı yeniden haklı buldu. Ankara Bölge İdare Mahkemesi, Başbakanlık'ın, "TÜBİTAK Başkanlığı'na Prof. Nükhet Hotar'ı ataması hakkındaki yürütmeyi durdurma" kararına yaptığı itirazı reddetti.






11.Mart 2009 - Sen misin Darwin’i kapak yapan! - TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi Yayın Yönetmeni Dr. Çiğdem Atakuman’a, Evrim Teorisi’nin kurucusu Darwin’i kapak yaptığı için görevden alındığı söylendi ve derginin 2009 Mart sayısı, son anda kapağı değiştirilerek basıldı.






29 Ağustos 2011 - tarih ve 28040 sayılı Resmi Gazete’de 29 Ağustos 2011’de yayımlanan 2011/647 Sayılı Karar ile TÜBİTAK Başkanlığına Prof. Dr. Yücel ALTUNBAŞAK atanmıştır.


Evet, eskileri okuyunca yapılan bir sürü yanlışlık gözümüzün önüne geldi değil mi? Bütün bu yanlışlıkları Başbakan ve AKP Hükümetine kim yaptırdı acaba? “Milli Kripto Sistemine” ve milli güvenliğimize verilen zararlardan kimi mesul tutacağız?