SON TV Yazıları: İRANGATE VE NEDİM SULYAK
23 Mart 2013 tarihinde Son.Tv’de “ERGENEKON VE SENKAL ATASAGUN” başlıklı bir haber yayınlamış ve Ergenekon şeması ve belgelerini saçma sapan ve ciddiyetsiz bulduğu halde ilgili makamlara yollayan, bir zamanların MİT Müsteşarı, Şenkal Atasagun’dan bahsetmiştik.
Biz Şenkal Atasagun’dan cevap beklerken, yanıt Genel Havacılık Şirketinin sahibi Nedim Sulyak (Sülyak)’ın avukatlarından geldi. Öncelikle onların mektubuna yer verelim:
“CEVAP VE DÜZELTME TALEPLİ AÇIKLAMALARIMIZ
www.son.tv isimli internet sitesinde “ERGENEKON ŞEMASI VE ATASAGUN”, “ORTAYA ÇIKMASAYDI ‘KAHRAMAN’ OLACAKTI AMA ORTAYA ÇIKINCA …” başlıklı yazıda müvekkilimiz NEDİM SULYAK hakkında yer alan ifadelerin asılsızlığına ilişin aşağıda yer açıklamalarımızı kamuoyunun dikkatine önemle arz ederiz.
Müvekkilimiz tarafından yeni farkedilen ve esefle karşılanan söz konusu haberde:
‘TİT’ci MİT’çi - Şenkal Atasagun, Özel Harp’çi Yavuz Ataç’a hep sahip çıktı ve onun her türlü kirli ilişkisine tepkisiz kaldı. Yabancı İstihbaratçılar ile dikkat çeken irtibatları olan, Amerikalıların “İran Gate” olayında kullandıkları hava şirketi sahibi Nedim Sulyak ile çok yakın birlikteliği bulunan Yavuz Ataç’a, Fransa’da yakalanan Alaattin Çakıcı ile çıkar ilişkilerinin açıkça belirlenmesi üzerine daha fazla sahip çıkamadı, emekli olmasına göz yumdu” ifadelerine yer verilmiştir. Söz konusu ifadeler, tamamen asılsız olmakla birlikte; hiçbir mahkeme kararına dayanmayan, somut verilerle desteklenmeyen bir iddianın ‘haber’ kisvesi altında yayınlanması, habercilik ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.
Müvekkilimiz Nedim Sulyak’ın “İran Gate” olayi ile hiçbir ilgisi olmamıştır. Kaldı ki, www.son.tv isimli internet sitenizde yer alan “Amerikalıların ‘İran Gate’ olayında kullandıkları hava şirketi sahibi Nedim Sulyak’’ ifadesini destekleyen hiçbir somut veri de bulunmamaktadır. Nitekim “İran Gate” gibi en üst düzey bir A.B.D. siyasi skandalı hakkında gerek A.B.D. Kongresi nezdinde gerekse uluslararası alanda yapılan çok geniş araştırmalarda müvekkilimiz Nedim Sulyak’ı bu olaylarla ilişkilendirebilecek hiçbir belge ve bilgiden söz dahi edilmemektedir.
Müvekkilimizin kişisel güvenliğini etkileyebilecek, onun itibarını sarsan, kişilik haklarına zarar veren, maddi ve manevi açıdan zarara uğramasına sebebiyet veren ve vermeye de devam etmekte olan bu haberin 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un md. 9 hükmü gereğince yayından ivedilikle kaldırılmasını ve işbu cevap ve düzeltme yazımızın anılan Kanun’da öngörülen bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasını talep eder, konuyu kamuoyunun bilgilerine saygıyla sunarız. 16.08.2013
Nedim Sulyak Vekilleri
Av. Dr. M. Fehmi Ülgener
Av. Atiye İstanbullu Pehlivan”
NEDİM SULYAK KİMDİR?
Bosnalı bir aileden gelen 1952 Fatih Karagümrük doğumlu, evli iki çocuklu Nedim Sulyak’ın adı, ilk olarak 1981 yılında, ABD’nin ambargo uyguladığı Libya'ya gizlice askeri malzeme sattığı için FBI tarafından yürütülen bir soruşturmada sonunda ortaya çıktı. Önce, hakkında yazılanlarla onu bir tanıyalım…
ABD'YE DÖNMEYECEĞİM
09 Eylül 1983 tarihinde, Milliyet Gazetesi’nden Numan Ceyhan’ın Nedim Sulyak’la yaptığı söyleşi yayınlandı. Bu söyleşiye bir göz atalım:
“Şikago eyalet mahkemesince, Libya'ya yasaklanmış sivil uçak parçası saltığı iddiasıyla hakkında dava açılan Türk işadamı Nedim Sulyak, "Amerika'ya dönmeyeceğim" dedi. Bir süre önce özel uçağıyla İstanbul'a gelerek yakınlarının yanında kalan Nedim Sulyak, uçak sanayiindeki çalışmalarını Türkiye ve Avrupa'da sürdüreceğini belirtti.
Amerika Birleşik Devletleri Şikago eyaletinde, uçak sanayinin güçlü kuruluşlarından Tencom Corporation şirketinin sahibi olan Türk İşadamı. 1981 yılında Libya'ya sattığı sivil uçak yedek parçalarından dolayı mahkemece suçlu bulunmuştu Libya'ya 16i milyon dolar tutarında uçak yedek parçası satan Sulyak, olayın içyüzünü Milliyet'e anlattı.
ABD basını tarafından kendisine kaçakçı gözüyle bakıldığını da ileri süren Sulyak, olayın esası "Bir Türk'ün uçak sanayiinde söz sahibi olmasıdır' şeklinde konuştu.
Şikago'da mahkemenin yapıldığı sırada Avrupa'da olduğunu belirten Sulyak. kararı öğrendikten sonra Türkiye'ye geldiğini söyledi. 30 yaşında 7 yabancı dil bilen Türk işadamının sahibi olduğu Tencom şirketi hakkında ayrıca 1 milyon 400 bin dolar para cezası isteniyor, Şirket genel müdür yardımcısı Donald Malsom hakkında da 96 yıl hapis cezası isteyen Şikago mahkemesinin Sulyak İçin henüz bir karar almadığı öğrenildi.
Özel uçağını kendi kullanan Sulyak, bugünkü yerine kişisel çabaları sonucu ulaştığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Olay bir ticarî olaydan çok, bir siyasi olaydır. Sahibi olduğum Tencom şirketi tüm dünya tarafından tanınan bir şirkettir. Gücümüz ortadadır. Yıllardır bu tekeli elinde tutan yabancılar uçak sanayiinde başkasının hele hele bir Türk’e hayat hakkı tanımak istemiyorlar. Ticari güçleri yetmediğinden devleti ve basını kullanıyorlar."
Amerika'nın kendisini Libya'ya yasaklanmış uçak parçası satmakla suçladığını söyleyen Sulyak, "Bu iddialarda bulunan bir devlet, benim suç ortağım olduğunu ileri sürdüğü Libyalı pilot Albay Necmettin Elyazgı'nın, iki uçağını bir ay önce Amerika'da tamir edip, yedek parçalarını değiştirmiştir. Bu da olayın amacını göstermektedir" dedi.”
GERÇEKLER DEĞİŞİK
Durum Nedim Sulyak’ın anlattığı ve magazin muhabiri iken zengin bir patron olan Numan Ceyhan’ın yazdığı gibi değildi:
Bir kere Sulyak’ın Tencom şirketi bahsedildiği gibi yüzlerce kişinin çalıştığı güçlü bir sanayi kuruluşu filan değildi. Patron Nedim Sulyak’ın satışla, yardımcısı Genel Müdür Donald Malsom’un da yükleme işleriyle uğraştığı, 2 tane de sekreteri olan tamamı 4 kişilik küçük bir şirketti.
Illinois üniversitesinden mezun olan Nedim Sulyak, 1971 yılında ABD'de çalışma ve oturma iznine sahip olmuş, Chicago'da uçak ve uçak yedek parçası ihraç eden, ayrıca uçak bakım hizmeti veren bir firmada çalışmıştır.
1978 yılında kazandığı iş ve iş yönetimi tecrübesi ile Tencom şirketini kurmuş, ABD ve Türkiye dahil muhtelif ülkelere uçak parçası satmıştır. Tencom, faaliyet sahasını ticari ve havacılık malzemesi satışı olarak belirtmiş ve kendini her türlü askeri donanım tedarikinde uzmanlaşmış bir kuruluş olarak tanıtıyordu.
Resmi kayıtlara göre Tencom 1980’in Ekim ayında iflas noktasına gelmişti. Kısa bir süre sonra Sulyak, kendisini Birleşik Afrika Havayolları temsilcisi maskesiyle tanıtan, ancak esasında Libya Hava Kuvvetlerinde subay olan ve Libya silahlı kuvvetlerine uçak parçası temin etmekle görevli Abay Necmettin Elyazgı ile tanıştı.
Sulyak onunla 20 milyon dolarlık bir kontrat yaptı. Sipariş listesinde Libya’nın daha önce aldığı C-130 kargo uçağı ve CH-47 helikopter parçaları da vardı.
1978’de Nedim Sulyak ABD Dışişleri Bakanlığına başvurarak, ihracat lisansı almak için müracaat numarası istedi. Bakanlık bu numarayı ve ayrıca ABD ihracat rejimi ve lisansı ile ilgili açıklamalar ihtiva eden bir paketi kendisine yolladı. Buna rağmen Tencom hiçbir zaman Libya’ya yüklediği uçak parçaları için Dışişleri veya Ticaret Bakanlığına müracaat etmedi.
Kasım 1981’de The Chicago Tribune gazetesi Nedim Sulyak isimli Türk uyruklu bir işadamının sahibi bulunduğu ufak bir firmanın Libya'ya 10 milyon dolarlık askeri uçak parçası satışında rol oynadığını ve olayın federal makamlarca soruşturulmakta olduğunu yazdı. Gazete firmanın sahibinin 29 yaşındaki Nedim Sulyak olduğunu ve ABD Gümrük Dairesinin Libya’nın sipariş ettiği malzemeye O’Harre Havaalanı’nda el koyduğunu duyurdu.
Neticede Genel Müdür Donald Malsom 5 yıl hapis ve 120,000 dolar para cezasına, Tencom şirketi ise 4,187,259 dolar para cezasına çarptırıldılar. Nedim Sulyak ve Albay Necmettin Elyazgı ABD dışında olduğu için duruşmalara getirilemediler ve haklarında yakalama emri çıktı.
ABD NEDEN PEŞİNİ BIRAKTI?
Enteresan olan bütün dünyada suçluları takip edip yakalamakla ve ABD’ye götürüp yargılamakla ün yapmış olan ABD’nin Nedim Sulyak’ın peşini bırakması.
İstihbarat dünyasında bu tip suçların göz ardı edilmesinin muhakkak bir bedeli vardır. Yoksa Nedim Sulyak Avrupa’da değil, Türkiye’de bile rahat dolaşamazdı.
Nedim Sulyak’la ilgili bilgilere devam edelim. , 1983’te Doğan Giray’ın kurduğu bir şirkete ortak oldu. 1984 Mayıs ayında kurulan Gökkuşağı Sportif Havacılık ve Ticaret A.Ş.’de ismi gözükmese de havacılık camiası asıl sahibinin Nedim Sulyak olduğunu biliyordu.
Gökkuşağı Sportif Havacılık 1991 senesinde şirket merkezini Atatürk Hava Limanı Özel Hangarlar Bölgesi Polis Koleji Arkası Beşyol Mah. Safaköy İst. adresine taşıdı. Şirket ortaklığında meydana gelen değişim akabinde en yüksek hisse sahibi olan Haşmet Mehmet Topçuoğlu'nun ayrılması ile şirket yönetimine Cemil Akyüz, Emine Bayraktar. Namık Ekin ve Kemal Gökberk geldi. Nedim Sulyak’ın adı yine gözükmüyordu.
Temmuz 1993 tarihinde ise Gökkuşağı Sportif Havacılık ticaret unvanı değişerek, günümüzde Nedim Sulyak’a ait olduğu bilinen, oğlu Ali Sülyak’ın CEO’su olduğu “Genel Havacılık Aş.” olarak değişti.
Nedim Sulyak ayrıca 1986 yılında kurduğu “Nesu Air” şirketini de 1989 yılına kadar çalıştırdı. 1989’da ekonomik problemler nedeniyle kapanan şirketin filosunda Tu-134A-3 ve B.727-269 tipi uçaklar mevcuttu.
1993 yılı Nedim Sulyak için başarılı ve karlı bir yıldı. nda Mısır'dan 12 yolcu kapasiteli, 4 motorlu 2 uçağı 250.000 ABD Doları karşılığı satın almış ve Eskişehir'den gelen teknisyenlere modernize ettirerek 800.000 ABD Doları karşılığı Sudan'a satmıştır.
İRANGATE
1987 yılında dünya ABD’de CIA’nın da içinde olduğu “İrangate” skandalıyla çalkalandı. İrangate skandalı patladığında Özal Başbakandı.
Daha önce Nikaragua’da Kontrgerilla’ya silah satışı ile gündeme gelen Yarbay Oliver North’un adı İran’a gizli silah gönderilmesi operasyonunda da öne çıkıyordu…
Amerikalı rehinelere karşı İran’la silah pazarlığı yapıldığı iddialarını soruşturan ABD Kongre Komisyonu daha sonraki yıllarda Türkiye üzerinden hava yoluyla silah sevkiyatını planlandığını öne sürüyordu.
Kongre belgelerine göre CIA’nın gizli silah operasyonunda Türk hava sahasını kullandığı tarihler 20 – 23 Kasım 1985 olarak geçiyordu.
Kemal Horzum’un askerlerle ve özellikle Özel Kuvvetler Komutanlığı mensuplarıyla yakınlığı hep söylendi. Nitekim Hortaş isimli şirketinin, hisselerinin % 80'i, Mustafa Arda ve Orhan Süerdem isimli, iki emekli paşaya aitti. Ayrıca bu paşalardan, Emekli Tümgeneral Mustafa Arda, MİT eski Müsteşar Yardımcısıydı. Emekli Korgeneral Orhan Süerdem ise Özel Harp Dairesi'nin eski komutanlarındandı. Üstelik Kemal Horzum ile Mustafa Arda'nın, 9. 11. 1984 tarihinde kurdukları, B. C. Havayolları A.Ş. isimli şirketin adı, CIA ile birlikte, meşhur 'İrangate' skandalına da karışmıştı. Kemal Horzum muhtemelen Özel Kuvvetlere bağlı Beyaz Kuvvetlerdendi.
NEDİM SÜLYAK – ÖZEL KUVVETLER İLİŞKİSİ
Nedim Sulyak’ın da Özel Kuvvetler mensuplarıyla yakın ilişkisi vardı. Bilmem hatırlıyor mudur? Kendisiyle Aralık 1995’de Ankara’da bir görüşme yapmıştık. O zaman ben Operasyon Başkanlığı Başyardımcılığı görevindeydim. Operasyon Başkanı da Şenkal Atasagun’du. Yanımda Özel Kuvvetlerden emekli Albay Orhan Çoban ve diğer bir subay vardı. Kimin fikriydi, nereden çıkmıştı bilmiyorum ama MİT’e idari ve operasyonel alanda kullanılması düşünülen uçaklar alınması bahse konuydu.
Nedim Sulyak, Antonov ve İliyujien tipi uçakları önermiş, ticari kargo uçuşlarında 1 saat öncesinde bildirim yapılarak gereken uçuş izninin alınabildiğini belirterek, her birinin, şu andaki fabrika çıkış fiyatlarının, 5 milyon dolar civarında olduğunu, ancak, kısa süre kullanılmış, iyi durumda olanlarının, 2,5-3 milyon dolara satın alınabileceğini, bu fiyatların önümüzdeki 15-20 gün için geçerli olduğunu belirtmişti.
CIA’NIN PARAVAN UÇAK ŞİRKETLERİ
O tarihlerde Genelkurmay’ın bir faaliyetinde de yer alan Nedim Sulyak’la iki saat kadar süren görüşmede, birçok başka konulara da yer verdik. Sulyak, uçak alma düşüncesinin çok isabetli olduğunu, ABD'nin İstihbarat servisinin, Southern Transport ve Evergreen adlı iki adet paravan hava nakliyat şirketinin bulunduğunu, bu firmaların bazı hallerde zarar etmeyi bile göze alarak Ortadoğu ve Afrika'daki ticari işlere katıldıkları ve bu vasıta ile önemli operasyonel faaliyetler yürüttüklerini vurguladı.
Uçak alma projesi sonradan gerçekleşti mi bilmiyorum. Ancak benim zamanımda böyle bir şey olmadı. Keza İrangate’de hangi uçakların kullanıldığı, Türk hava sahasının kullanılmasına kimin izin verdiği gibi hususlar da hiç ortaya çıkmadı, gizlendi. Ancak Kemal Horzum gibi Özel Kuvvetlere çok yakın olan Nedim Sulyak, başka bir takım istihbari bilgilerle baş şüpheliler arasında yer aldı. Belki Nedim Sulyak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Genel Havacılık A.Ş. hakkında kaçakçılıktan niçin soruşturma açıldığını, Genel Havacılık’a kayıtlı 532-312-7793 numaralı telefonu o tarihte MİT’te görevli Yavuz Ataç’ın ne sebeple kullandığı, Yavuz Ataç’la getirip eşe-dosta dağıttıkları minyatür silahları nereden aldıklarının da cevabını verir.
Vermese de nasıl olsa bir gün ortaya çıkar. Hiçbir şey sonsuza kadar gizli kalmıyor.