Ankara Kulisleri
[ 31/8/2003 - 23:57 ] By Caner Kayhan ckayhan@hotmail.com
Sıcak yaz günleri, Ankara’nın hareketliliğini biraz olsun yavaşlatsa da siyaset gündemindeki hareketlilik devam ediyor. Tüm gözler Başbakan Erdoğan
Sıcak yaz günleri, Ankara’nın hareketliliğini biraz olsun yavaşlatsa da siyaset gündemindeki hareketlilik devam ediyor. Tüm gözler Başbakan Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi üzerinde odaklanıyor.
Bilindiği üzere Adalet ve Kalkınma Partisi, geçtiğimiz hafta II. Kuruluş Yıl Dönümünü kutladı. Kutlama törenleri sırasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de beraberinde sekiz metropol ilçe belediye başkanı ile birlikte partiye girdi.
Kamuoyundaki yaygın kanaat; yaz aylarında iyice arttırdığı çalışma temposu ile Ankara’nın bir çok yerini inşaat şantiyesi haline getiren Melih Gökçek’in, son siyasi hamlesiyle 2004 yılında yapılacak olan yerel seçimlerde Büyükşehir belediye başkan adaylığını yeniden garantilediği yönünde. İki dönemdir Ankara gibi bir dünya kentinde seçim kazanan Gökçek’in bir dönem daha Büyükşehir Belediye Başkanlığını hedeflemesi olağan görünüyor. Gerçekten de Gökçek, bu hedefine ulaşmak için mümkün olan her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Özellikle 3 Kasım seçimlerinden sonra tek başına iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi’nin TBMM grubu üzerinde etkinlik sağlamaya yönelik olarak, Gökçek’in belediyeye işçi alımı için müracaat edenleri yeni milletvekillerine göndererek onların ricaları üzerine hareket ettiği ve böylece onlarla olan yakınlığını perçinlediği ifade ediliyor siyaset kulislerinde.
Ancak, ulaşan bilgiler Gökçek’in -Ankara için şu anda en şanslı aday olarak görülse de- bu hedefine ulaşmasının çok da rahat olmayacağını gösteriyor: Zira Adalet ve Kalkınma Partisi içerisinde Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan’dan sonraki en güçlü isim olan partinin çıkardığı ilk Başbakan Abdullah Gül’ün bu işe hiç de sıcak bakmadığı biliniyor. Gül’ün katılım törenine 20 dakika geç gelip, kısa bir süre oturduktan sonra ayrılması da dikkatlerden kaçmadı.
Abdullah Gül, “kol kırılır yen içinde kalır” felsefesini benimsemiş olan siyasilerimizden biri. Üstelik bu tip, çok dikkatli ve ölçülü davranmayı tercih ediyor, tepkisini dışa vurma yanlısı değil. Ama Gökçek’in katılım töreninde Abdullah Gül bu stilini bir kenara bıraktı ve belki de ilk kez açıkça tepkisini gösterdi.
Gül’ün bu tepkisi de kulisleri hareketlendirmeye yetti. Adalet ve Kalkınma Partisi’ni tanıyan güvenilir kaynaklar, Gül’ün Gökçek’e karşı göstermiş olduğu tavırda yalnız olmadığını ve katılım töreni ile birlikte sayıları gittikçe artan bir milletvekili-bakan grubunun Erdoğan üzerinde baskı unsuru olacak kapasiteye ulaştıklarını ifade ediyorlar. Aynı kaynaklar, parti içinde Gökçek’in alternatifi olarak görülen Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’un da fazla şanslı olmadığını ve Ankara Milletvekillerinden birinin sürpriz yaparak aradan sıyrılabileceğini belirtiyorlar.
Öte yandan, Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhurbaşkanlığı ile TBMM arasında gidip gelen “Orman vasfını yitirmiş arazilerin satışı” ile ilgili değişiklik tasarısını Cumhurbaşkanı’nın referanduma götüreceği hesabı üzerine hareket ediyor ve yerel seçimlerin yanı sıra bu olasılığa karşı da çift sandıkla seçime girme hazırlığı yapıyor. Hatta Yüksek Seçim Kurulu (YSK)’ya bu konu ile ilgili hazırlık yapması için talimat bile verilmiş. Ama Ankara siyasetini iyi bilen kaynaklar, bu olasılığı sıfıra yakın gördüklerini, Cumhurbaşkanı Sezer’in, “ben iki defa geri göndererek üzerime düşeni yaptım” diyerek referanduma yol açmayacağını ifade ediyorlar.,
Uzun lafın kısası, Irak’a asker gönderme konusu ile birlikte Ankara da sonbahar yazdan daha sıcak geçecek gibi görünüyor…