Mart 1996'da yurtdışına gönderildi. Dönüşünde Türkiye içinde büyük bir trafik kazası yaptı. Arabayı kendi kullanıyordu. Herhalde yine bir konuya kitlenmişti.
Kaza neticesinde boyun kemiklerinde kırıklar meydana gelmiş, ilk yardım ve doktor tedavisinden sonra dinlenmeye Antalya'ya gitmişti.
Antalya'daki Ev
O günlerde "Antalya'da evin nerede?" diye sormuştum. "Lara'da Ofo otelinin tam karşısında" diye cevapladı.
"Ofo otelinin arkasındaki sitede de benim ev var, şu anda kirada, kaça aldın?" dedim.
"Ben para vermedim, Gazinocu Ömer Lütfü Topal hediye etti. Jandarmadan ve polisten bir iki arkadaşın daha orada dairesi var diye" konuştu.
Ömer Lütfi Topal, YEŞİL'e daireleri kendisini koruması için hediye, etmişti. Antalya'ya gidince rahat ettiğini, yemeğinin de gazinodan yollandığını söylüyordu.
Ahmet Türk Dertli
YEŞİL'i Mart ayında DEP Milletvekili Ahmet TÜRK aramıştı. Sırrı SAKIK'ın bürosunda buluşup hep birlikte yemeğe gitmişlerdi. TÜRK'ün bir derdi vardı. Akrabası "Zekiye" PKK'dan kaçmıştı.
Avrupa'ya göndermek için pasaport çıkarmışlar, bilahare Avrupa'ya gönderirlerse iyi olmayacağını, tekrar örgüte bulaşacağını düşünmüşlerdi. Devlet'e teslim etmeyi de düşünmüyorlardı. İtirafçı konumuna düşüp halkına zarar vermesini istemiyorlardı. Heran yakalanacağından korkuyorlardı. Bu sorunu YEŞİL halledebilirdi.
YEŞİL, bu şartlarda yardımcı olmasının imkansız olduğunu söyledi "ya Avrupa'ya gönder yada Devlet'e teslim et" diye cevapladı.
TÜRK, bu cevaptan hoşnut olmamıştı ama bozuntuya vermedi. YEŞİL'e şaka yollu "arkadaş çok sıkışırsam senin evine gönderirim, Zekiye senin yeğenin sayılır sen ne yaparsan yap" diyerek konuyu kapattı.
Emniyet Müdürü ile Yemek
Orhan TAŞANLAR'ın Ankara Emniyet Müdürlüğünden gitmesinden sonra YEŞİL daha rahat hareket ediyordu. Antalya'da Emniyet Müdür Muavini ile görüşmüştü. Bir sorunu yoktu. Ankara'da ise Emniyet Müdürü ile Çiftlik Merkez Lokantasında yemek yemişti. Yemek fotoğrafı YEŞİL'in MİT'deki yöneticileri tarafından fotoğraflanmıştı.
Bir akşam İşkembeci'ye gittiğinde Mehmet AĞAR ve Ünal Erkan ile karşılaşmıştı. Ayak üstü kısa bir konuşmaları olmuştu. YEŞİL, Ağar'a karşı tavırlı hareket ettiğini söylüyordu.
Polis ve Jandarma'dan verilen hüviyetleri hala taşıyor, Yurtdışı görevlere giderken bunları MİT'teki yöneticilerine bırakıyordu.
Son Görev
23 Kasım 1996'da tekrar bir yurtdışı göreve yollandı. 28 Kasım 1996'da görevden döndü. 29 Kasım 1996 günü, bu görev ile ilgili raporunu yazdı.
1 Aralık 1996 Pazar günü bu görevle ilgili bir toplantı yapılacaktı, toplantıya gelmedi. Onun üzerine ilgili personel evinden aradılar. Bir gece önce evden çıkmış ve halen dönmemişti. Çağrı cihazına gönderilen mesajlara da cevap vermiyordu.
Devamlı yanında gezen arkadaşı V.Ö, YEŞİL'in, 30 Kasım 1996 Cumartesi günü, Gülhane Askeri Tıp Akademisi önünde Macaristan'dan gelen ve Macar İsmail lakaplı İsmail Hoşkaya'nın adamlarından Coşkun ile buluştuğunu, 1 saat kadar görüştüklerini, Coşkun'u Maltepe semtine bırakıp ayrıldığını, daha sonra aynı akşam Coşkun'la bir görüşme daha yaptığını, bilahare Coşkun'un Mersin'e gittiğini, bu husuları Coşkun'dan öğrendiğini belirtti.
V.Ö., YEŞİL'in 02 Aralık 1996 günü Beyler Sofrası Restaurant'da A.Ş. ile telefonla görüştüğünü de öğrenmişti. V.Ö. de YEŞİL'e ulaşamıyordu.
Kayboldu
YEŞİL kaybolmuştu. Önce yeniden polis tarafından alındığını düşündük. Ancak bu konuda bir bilgi alamadık. Çağrı cihazını, telefonlarını, temas edebileceği kişileri kontrola aldık. YEŞİL'den hiç bir emare yoktu. Ne ailesi, ne yakınları nerede olduğunu bilmiyorlardı. Beyaz renkli otomobili de kayıptı.
O tarihten sonra YEŞİL'le görüştüğünü, talimat aldığını, kouştuğunu söyleyenler çıktı. Hatta televizyonlara çıkan, gazetelerde beyanat veren YEŞİL'ler de vardı.
Ancak YEŞİL Kod Mahmut YILDIRIM, o tarihten beri, yani 4 senedir kayıp.