Header $articleheadline_he$ "ArticleHeadline" Detay Sayfa Header

 

 

     

 

 

 
2021-08-24

Detay Sayfa

Tüm Dosyaların Listesi

News Database Template Page Example

Mülâkat
23/1/2003 - 18:27 - C. ÜnlüBu Yorumu Yazdır 
Mehmet Şevket Eygi'nin yazısı:

SORU: O gazete hakkındaki görüşleriniz nedir?

CEVAP: O gazete, yüksek idare ve yazı kadrosuyla bir Sabataycı gazetedir. Başka bir şey söylemek gerekmez.

SORU: Yayın siyaseti Sabataycı olduklarını göstermiyor...

CEVAP: Yahudiler hem tezin, hem de antitezin kendi kontrollarında olmasını isterler. Poppini'nin "Gog" adlı kitabında "Ben Rubi'nin İtirafları" başlıklı bölümü okursanız ne demek istediğimi anlarsınız. (Adı geçen kitap İş Bankası Yayınları arasında çıkmıştır.)

SORU: Geleceği nasıl görüyorsunuz?

CEVAP: Son derece fırtınalı, karışık ve karanlık... Hattâ kıyametimsi hadiseler olabilir, büyük facialar yaşanabilir...

SORU: AKP'nin iktidar olmasında dış destek var mıdır?

CEVAP: Kulakları delik olanlar, siyasetten ve stratejiden anlayanlar ABD, AB ve İsrail'in Recep Tayyip Erdoğan'la anlaştıklarını, ona destek verdiklerini, partisinin iktidar olmasına yol açtıklarını söylüyor.

SORU: ABD'ye, israil'e ne gibi vaadlerde bulunulmuş, ne gibi tâvizler verilmiş olabilir?

CEVAP: Kıbrıs konusunda bazı mühim ve hayatî tavizler verilmiş olduğu anlaşılıyor. Kıbrıs'ın Türkiye için stratejik önemi vardır. Kuzey Kıbrıs elden giderse ülkemiz sarılmış olacaktır. Böyle bir şeye müsaade etmek mümkün değildir. Kıbrıs'ta, Türkiye aleyhinde bir çözüm imzalayanlar bunun ağır faturasını ödemek zorunda kalacaklardır. İkinci mesele de Irak savaşıdır. Bu konuda yapılacak bir yanlışlık Türkiye'nin bölünmesine kadar varacak felâketlere sebep olabilir.

SORU: AKP'nin iktidar olması üzerine bazı derin ve perde arkası güçlerin "Cumhuriyet tehlikede" alarmını verdikleri ve sessiz sedasız harekete geçtikleri söyleniyor...

CEVAP: Onların cumhuriyetten anladıkları, kendi ideolojilerine, inançlarına, felsefelerine, sistemlerine uygun olan cumhuriyettir. Yoksa ülkemizde cumhuriyet kesinlikle tehlikede değildir. Ancak onlar ille de bizim istediğimiz, bizim anladığımız, bizim ideolojimize göre cumhuriyet olacaktır diye diretiyor.

SORU: Müslüman kesimin üst tabakası, seçkinleri, ünlü politikacıları siyasetten anlıyor mu?

CEVAP: Anlıyor demek mümkün değildir. Belki nâdir istisnaî şahıslar anlıyordur, onların da ağırlığı yoktur, sözleri dinlenilmez. İslâmî kesimde maalesef genellikle popülizm ve demagoji hakimdir. Hayaller, ütopyalar, kendimizi aldatmalar, oyuna gelmeler ve daha neler neler...

SORU: Büyük medya başlangıçta, seçimden önce ve seçimden sonra bazı politikacıları, bazı İslâmcıları destekledi ve alkışladı...

CEVAP: Bunlar onların stratejilerinin, taktiklerinin, siyasetlerinin icabıdır. Kullandıktan sonra feci şekilde harcayacaklar, dehşetli saldırılar yapacaklardır.

SORU: İsrail'in ve MOSSAD'ın Türk siyasetinde rolü nedir?

CEVAP: Sanıldığından çok büyük ve tesirlidir.Medya bu konuda gerçekleri yazmıyor, yazamıyor.

SORU: AKP'de iki başlılık olduğu söylenebilir mi?

CEVAP: Açıkça görülüyor. Şimdi Babakan Abdullah Gül, Amerikalılara, Avrupa Birliği'ne ve İsrail'e söz vermemiş, vaadlerde bulunmamış olduğu için daha serbest hareket edebiliyor. Erdoğan ise bağlanmıştır. Nâzik konu olduğu için daha fazla açıklama yapmak istemem.

SORU: Müslümanların bugünkü durumda ilk iş olarak ne yapmaları gerekir?

CEVAP: Hiç vakit geçirmeden bir iki ay içinde, günde bir milyon adet satılan veya dağıtılan çok güçlü, çok tesirli, çok vasıflı bir gazete çıkartmaları gerekir.

SORU: Bunu yapacak paraları, maddî imkânları var mıdır?

CEVAP: Bir değil, böyle birkaç gazete çıkartacak imkânları vardır ama akılları, kültürleri, uzmanlıkları, vicdanları, ahlâkları yeterli değildir.

SORU: Gelecekte bir hareket veya darbe olabilir mi?

CEVAP: Kuvvetle muhtemeldir, hazırlıkları yapılmaktadır.

SORU: Halk yığınlarının olup bitenlerden, bugünkü durumdan, istikbalde olabileceklerden haberi var mıdır?

CEVAP: Kesinlikle yoktur. Gazete okumakla, televizyon seyretmekle bunlar anlaşılmaz. Türkiye'de bir devlet var, bir de derin devlet; bir siyaset var, bir de derin siyaset. Olup bitenleri anlamak için önemli konuları cesaretle işleyen haber ve bilgi kaynaklarına ulaşmak gerekir. Meselâ “www.atin.org” internet sitesinde 10.1.2003 tarihinde çıkan “SÖYLEŞİ” başlıkla röportajı okumuş olmak gerekir.

SORU: Sabataycıların Türkiye’nin en güçlü, en tesirli, en ağırlıklı lobisi ve baskı gücü olduğunu biliyoruz. Onlardan başka ne gibi güçlü lobiler bulunmaktadır?

CEVAP: Arnavut-Bektaşi-Rumeli lobisi... Çerkes lobisi...

SORU: Kürt Yahudileri konusunda ne dersiniz?

CEVAP: Halkımız, aydınlar, seçkinler bu konuyu hiç bilmiyorlar. Tarih ve Düşünce dergisinin Aralık 2002 tarihli sayısının kapağında şu cümle yer alıyordu: “Hahamların torunları Barzanî’ler...” Kürt Yahudileri konusunda, kendisi de Kürtçe konuşan bir Yahudi olan Kaliforniya Üniversitesi İbranî dili profesörü Yona Sabar’ın araştırmaları bulunmaktadır.

SORU: İslâmî kesimin içine sızmış Sabataycı var mıdır?

CEVAP: Böyle iki kimlikli kişiler olduğu söyleniyor. Tarihî kaynaklar Sabataycıların bazı tarikatlara sızdıklarını yazmaktadır. Yunanistan’da “Yahudiler ve Dervişler” adında İngilizce bir kitap yayınlanmıştır. İnanmak zor ama bizde de, cuma günü camiye giden, cumartesi günü de gizli Sabataycı Sinagog’unda ibadet eden kimseler olduğu söylenmektedir.

SORU: “Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü” kampanyası samimî ve mâsum bir hareket midir?

CEVAP: Üzerinde dikkatle durulması gereken çok hassas ve hayatî bir konudur. On dokuzuncu asırda emperyalistler Osmanlı devletinin ve hilafetin temellerini misyonerlik hareketiyle, misyoner okullarıyla dinamitlediler. Şimdi de diyalog ve hoşgörü ile cumhuriyeti yıkmak, Türkiye’yi parçalamak istiyorlar.

SORU: 1950 yılındaki Müslümanlarla bugünkü Müslümanları mukayese etmek gerekse...

CEVAP: O zaman İslâmî hareket çok zayıftı, siyasal İslâm yoktu ama az sayıda da olsa çok güçlü, çok kapasiteli, çok ağırlıklı büyük Müslüman şahsiyetler vardı. Birkaçını sayayım: İst. Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Kürsüsü Başkanı Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil. İstanbul müftüsü dersiâmdan büyük fıkıhçı, muhalled eserler sahibi, Hukuk-ı İslâmiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu adlı eserini İst. Üniversitesinin bastırdığı Erzurumlu Ömer Nasuhi Bilmen, Necip Fazıl, Nurettin Topçu, Eşref Edib, Mümtaz Turhan ve emsali kalemler, beyinler, mütefekkirler, hocalar, dava ve aksiyon adamları bulunuyordu. Galiba o eski aylar kırpılıp kırpılıp bir hayli yıldız haline getirilmiştir.




FastCounter

 

Hit Counter

  Anadolu Türk İnterneti

 

Güncelleştirme : 24.08.2021 - 15:50