Header $articleheadline_he$ "ArticleHeadline" Detay Sayfa Header

 

 

     

 

 

 
2021-08-24

Detay Sayfa

Tüm Dosyaların Listesi

News Database Template Page Example

Fabrikatör'den Mektup 01 - Perinçek'ten Düzeltme

22/9/2000 - 11:00 - Atinİlgili Bağlantı Yorumlar Bu Yazıyı Bir Tanıdığına Yolla Bu Yazıyı Yazdır  

      

Karanlıklar Prensinden Mektup Var

Fabrikatör Perinçek, 19 Eylül 2000 tarihinde e-posta ile ATİN'e bir açıklama göndermiş. Fabrikatör'ün açıklaması şöyle:

"19 Eylül 2000

ATİN İnternet Sitesi Sorumlusuna,

Amerika’dan yayın yapan sitenizde, 16 Eylül 2000 günü yayınladığınız Doğu Perinçek’le ilgili yazıda yer alan haberler bütünüyle asılsızdır ve yalandır.

Böyle Birşey Söylemedim

Hiçbir yerde hiçbir zaman, “Apo ile yakınlaşma bir devlet göreviydi. Kardeş kanının durdurulması için bu görevi kabul ettim. Bu gizli bir görevdi. Genelkurmay’ın konudan haberi var” diye konuşmadım. Çünkü bunların hepsi gerçek dışıdır. Nitekim Apo ile görüşmemden sonra iki kez, 1990 yılı Ağustos ayında ve 1998 yılı Eylül ayında Kurt meselesinde Kardeşlik Çözümü’nü savunduğum için hapsedildim.

Bireysel Teröre Karşıyım

İkincisi, her zaman bireysel terörün karşısında oldum ve bu nedenle Süper NATO’nun yönlendirdiği Sol kisveli terör örgütlerinin bas hedefleri arasında yer aldım. Bu örgütlerin eylemlerini kışkırttığım türünden yalanlar da Mehmet Eymür’ün mesleğiyle bağlantılı psikolojik savaş imalatıdır. ABD ve Avrupa’nın, Türk Ordusu’na karşı yürüttüğü nifak faaliyeti, sitenizde de kendini göstermektedir.

Türkiye'nin Bütünlüğünü Koruyorum

Kemalist Devrim rotasında bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emir komuta zinciri altındaki bütünlüğü, bugün Türkiye için hayati önemdedir. İsçi Partisi’nin 1999 yılı Aralık ayında toplanan 5. Genel Kongresi, bu bütünlüğü korumayı temel görevlerimizden biri olarak saptamış ve ilan etmiştir. İsçi Partisi Genel Başkanı, bu ulusal ve devrimci görevi yerine getirirken, hiçbir devlet kurumunun emri altına girmez; kendi Partisinin program, karar ve disiplinini uygular.

Süper Nato, CIA, Mehmet Eymür

Her zaman Süper NATO (Kontrgerilla) faaliyetine karşı Türkiye’nin bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve iç barışı savundum. Türkiyemiz, emperyalist ABD ve Avrupa devletlerinin Kuzey Irak, Ege ve Kıbrıs üzerinden yönelttikleri tehditle yüz yüze gelmiştir. CIA ve Süper NATO, bu tehdide karşı duran Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve İşçi Partisi’ne karşı her aracı kullanarak yıpratma faaliyeti yürütmektedir. Mehmet Eymür, bütünüyle bu görevi yerine getirmektedir. ATIN Sitesi, ABD’den konuşmaktasınız; İşçi Partisi Türkiye’den konuşmaktadır; olay bundan ibarettir.

Bu açıklamanın Atin Sitesi’nde yayınlanmasını rica eder, iyilikler dilerim.

Doğu Perinçek
İşçi Partisi Genel Başkanı



Evet, Fabrikatör böyle demiş...

Bundan dokuz yıl önce.

Ankara'daki büromda, yardımcı ajan Hasan Yalçın'la konuşuyoruz.

O tarihte Fabrikatör'ün "Aydınlık Gazetesi" kapatılmış ama "2000'e doğru" ismi ile yayın devam ediyor.

Çizginiz Nedir?

M.Eymür- 2000'e doğrunun çizgisi nedir? Amaçları nedir, ideolojik yelpaze içinde yeri nedir? Bunu Aydınlık zamanından alalım. Bundan bazı başka suallere geçmek istiyorum. Nedir yani çizginiz. Bu günkü ile başlangıç çizginiz arasında farklılaşma var. Yakın tarihte bir özeleştiriniz filan da oldu. Saçak'ta çıkan. Bir oturmamışlık görüyorum ben çizgilerinizde.

H.Yalçın- Hi hi hi (gülüyor)

M.Eymür- En azından bu günkü konum nedir? Bugün ideolojik yelpaze içindeki yeriniz tam nedir, gazetecilik anlayışınız nedir?

MİT'den, Genelkurmaydan Fazla Karşı Çıktık

H.Yalçın- Şimdi çizgi olarak solcu. En geniş anlamda solculuk. Sırf bir Aydınlıkçılık veya sırf bir Mao düşüncesinin temsili değil genel anlamda Türkiye'nin, Türkiye'de yaşayan bütün insanların menfaatini savunmaya ve özellikle emekçilerin menfaatlerine dayanan bir solculuk. Eski çizgiyi söylüyorsunuz da. 1978'de Sovyetler Birliğinden gelmekte olan bir tehlike gördük Türkiye'de. Buna MİT'ten de fazla karşı çıktık, Genelkurmaydan da fazla karşı çıktık. Fazla karşı çıktığımız için hata yaptık. Çok fazla. Tehlike o kadar büyük değilmiş.

M.Eymür- Şimdi ben de ona değinmek istiyorum. Hatırlıyorum ilk yıllarınızı. Sokaklarda yazılar görüyordum ''Ne Amerika, ne Rusya'' . Herhalde dedim yeni bir milliyetçi akım doğdu. Sonra bir baktım daha ziyade bir Maoist çizgi içinde yeni bir akım başladı. Esasında bizim yapamadığımızı, Batı Devletlerinin yapamadığı bir misyonu üstlendiniz. Yapılan işin niteliği dolayısıyla bunlar acaba bir başka yere angaje olmuş bir grup mu?

H.Yalçın- Amerikancı demek istiyorsunuz.

M.Eymür- Amerikancı da demeyelim. Batı. Çünkü bir anti-Sovyet yapınız vardı . Solu bizim başarmadığımız derecede bölmeyi.

Bizi Sola mı Şikayet Ediyorsunuz?

H.Yalçın- Siz bizi sola mı şikayet etmek istiyorsunuz.

M.Eymür- Hayır hayır, Gerçekleri konuşuyorum. Söylediklerimde gerçek yoksa. Kendi öz eleştirinizi yaptığınız zaman birtakım hatalar yaptığınızı kabul ediyorsunuz.

H.Yalçın- Tabii.

M.Eymür- Yarın gene bir öz eleştiri yapıp bunünki faaliyetlerimizde hata yaptık diyebilir misiniz?.

H.Yalçın- Hata yapmamak mümkün değil. Hatalar yapılıyor. Meziyet hataları görüp düzeltmek, hata yaptık onu düzeltiyoruz demektir.

Marksist, Anti-Sovyet, Maoist, PKK'cı, Kemalist, Militarist

Peki, yıllardır belli bir çizgiyi tutturamayan, bir gün Marksist, bir gün Anti-Sovyet, bir başka gün Mao'cu, PKK'cı olan, bir "özeleştiri" yapıp kılıktan kılığa giren Doğu Perinçek kim?

Doğu Perinçek 1969 yılında Milli Demokratik Devrim konusunda Mihri Belli ile arasında görüş ayrılığı çıkması üzerine, bir sol grubun liderliğini üstlenmişti. 1978 yılında Perinçek Siyasi bir parti kurdu ve genel başkanlığını üstlendi.

Partinin amaçları arasında " fırsat kollamak, uzun süreli bir çalışma ve mücadele yürütmek, düşmanı daraltmak, birleşebilenecek bütün güçlerle birleşmek" gibi yöntemler vardı. Legal olanaklar sonuna kadar kullanılarak güçlenmeli, silahlı eylemler ilerideki aşamada düşünülmeliydi.

12 Eylülden sonra Perinçek, hemen taktik değiştirdi. Partisine, yasalara dikkat edilmesini, yönetim aleyhine herhangi bir tavır alınmamasını, aleyhte söz söylenmemesini tembih ediyordu. Taktikleri fayda vermedi, askeri yönetim diğerleri gibi bu partiyi de kapattı.

Perinçek, 1988'de yeni bir parti kurdu.

Milli Demokratik Devrim

Yeni parti, "Milli Demokratik Devrim" stratejisini benimsemekte ve sosyalist bir devlet biçimini amaçlamaktaydı.

Parti aynı zamanda, bir zamanlar en büyük düşmanı olan PKK'nın ve Abdullah Öcalan'ın da yanındaydı. PKK'nın propagandasını yapıyordu.

Fabrikatör, 1978 Mart ayının ortalarında "Aydınlık Gazetesini" yayınlamaya başladı.

Partisinin, duvar yazılarına ve sokak afişlerine yansıyan sloganı; “Ne Amerika, Ne Sovyetler Birliği” idi.

Parti, proleter devrimci çizgide, ABD ve Sovyet aleyhtarı, Maoist düşüncede bir görüntü sergiliyordu.

Hedef Sovyet Yayılması

Ara sıra, usulen batı devletlerine çatsa da, esas hedefi "Emperyalist Sovyetler" ve "Sahte TKP" idi.

Bu, Türkiye'de hızla gelişen ve batı için tehlikeli hale gelen Sovyet yanlısı aşırı solu, yeni bir doktrinle bölmek, birbirine düşürmek, parçalamak, etkisiz hale getirmek için düşünülmüş güzel bir operasyondu. Başarılı da oldu.

Ancak, Perinçek'in görevi bununla sınırlı değildi.

Türkiye'de hızla gelişen Sovyet etkinliğini silmek isteyen güçler, Türkiye'nin yönetimi üzerindeki denetimi de arttırmayı amaçlıyorlardı.

Perinçek'in görevi, angaje olduğu güce yakın kişilerin, kadrolaşmasını sağlamaktı.

Kilit müesseselerden, karşı görüşlülerin yanı sıra, tarafsız, bu operasyonu deşifre edebilecek, milli duyguları yüksek, satın alınması zor unsurlar da temizlenmeliydi. Bunlar operasyonu zedeleyebilecek "zararlı" unsurlardı.

Tasfiye

Fabrikatör Perinçek kolları sıvadı. 7 Ağustos 1978 günü Aydınlık Gazetesinde “Kontrgerilla Şeflerini Açıklıyoruz” diye yayına başladı. Hedefi güvenlik güçleriydi. Ordu, MİT ve Polis.

Aydınlık zaman zaman isim değiştirerek, günümüze kadar yayınlarını devam ettirdi.

Bakın bu gün kendisini ordu ile özleştiren, "Türkiyemiz, emperyalist ABD ve Avrupa devletlerinin Kuzey Irak, Ege ve Kıbrıs üzerinden yönelttikleri tehditle yüz yüze gelmiştir" diyen Perinçek, o tarihte gazetesinin baş sayfasında çıkan yazısında ne diyor:

“Kıbrıs'taki Bayraktarlık, Türkiye'deki tertip ve kışkırtmaların ocağıdır”.

Evet, Fabrikatör Perinçek, “Bayraktarlığın Özel Harp Dairesinin Kıbrıs’taki Özel Şubesi olduğunu ” söylüyordu.

Demek ki Kıbrıs'taki Türk faaliyeti, Özel Harp Dairesinin milli menfaatler doğrultusunda kullanılması, operasyonu yönetenleri tedirgin etmişti. Bağımsız milliyetçi hareketler operasyonu zedelerdi.

Türkiye'de politik ve ekonomik istikrarsızlık devam etmeli, ülkenin güçlenip, bağımsız ve milli bir politika izlemesi engellenmeliydi.

Fabrikatör, 1980 yılına kadar bu misyonunu başarılı bir şekilde yerine getirdi.

Yalanlar (Fabrikasyon)

"Bireysel terörün her zaman karşısında olduğunu söyleyen" Perinçek, her zamanki gibi yalan söylüyordu.

8 Ağustos 1978 tarihli Aydınlık gazetesinin manşetten haberi şöyleydi:


“CIA'nın okullarında 4 yıl eğitilen Kontrgerilla şefi, İstanbul'daki bütün provokasyon ve tertiplerin ardındaki beyin:

M.HİRAM ABAS

M. Hiram Abas, İstanbul'daki bütün provokasyon, tertip ve operasyonları planlayan Kontrgerilla şefiydi. CIA ve MİT adına Faik Türüne danışmanlık yapıyor. İstanbul Kontrgerilla Karargahı ile CIA ve MİT'in irtibatını sağlıyordu.

Gemi batırma olayları, İsrail Büyükelçisi Elrom olayı, Fırtına Tatbikatları gibi tertip ve saldırılar Hiram Abas'ın başı altından çıktı. Hiram Abas, işkence ve operasyon hastası. Görevli olmadığı halde 12 Marttaki bütün baskınlara, operasyonlara en önde katıldı. Provokasyonları yönetti. Yeni işkence yöntemleri geliştirdi ve bu yöntemlerin uygulanmasına bizzat katıldı".

Fabrikatör, baş köşeye Hiram Bey'in 18x12 cm. ebadında bir fotoğrafını koymuştu. Fotoğrafın altında şunlar yazıyordu:

"12 Martta Görevi:

Künyesi Mustafa Hiram Abas

1932- İstanbul Fatma Hilmi

1952'de Saint Joseph Fransız Lisesi,

1957'de Siyasal Bilgiler Fakültesi CIA ve MİT adına Faik Türün'e danışmanlık Kontrgerillanın giriştiği bütün provokasyon, tertip ve saldırı harekatlarını planlamak, İstanbul Kontrgerilla Karargahı ile CIA ve MİT'in irtibatını sağlamak

Adresi : Cemil Topuzlu Caddesi 32/2 Çiftehavuzlar. Tlf.: 554170”

Suça Azmettirme

Gerisi malum.

Hiram Bey, Perinçek'in yayınladığı adresten çıkıp, işyerine giderken şehit edildi.

Hiram Bey, ne kontrgerilla şefiydi, ne de CIA ve MİT adına Faik Türüne danışmanlık yapıyordu. CIA'de 4 yıl eğitim gördüğü yalandı. O iyi, düzgün, ülkesini seven, başarılı bir istihbarat görevlisiydi. Aydınlık'ta Hiram Bey'le ilgili bütün bilgiler yalandı.

Hiram Bey, Perinçek ve bağlı olduğu güçlerin yürüttüğü operasyon için "zararlıydı" ve ortadan kaldırılmalıydı. O sebeple kendisinin, arabasının resmi, adresi, telefonu Aydınlık'ta defalarca yayınlandı, hedef gösterildi.

Daha yakın tarihte, benim adresimi, telefonumu, e-postamı yayınlamadı mı, "bireysel teröre karşı Perinçek?"

Hedef gösterilen bir kimsenin adresi neden yayınlanır? İyilik olsun diye mi?

İstediği Gibi Olmamış

Perinçek, 1991'de Milliyet gazetesinde yayınlanan bir yazısında şöyle diyor:

''Beşinci karşılaşma MİT raporunu açığa çıkarmamız . Abas ve Eymür'lerin meslek hayatlarına hiç olmazsa resmi planda son verdik ''


Yani hayatlarına son vermek için uğraşmış ama, bu kadarını yapabilmiş.

(Devam edecek)




FastCounter

 

Hit Counter

  Anadolu Türk İnterneti

 

Güncelleştirme : 24.08.2021 - 15:50