Header $articleheadline_he$ "ArticleHeadline" Detay Sayfa Header

 

 

     

 

 

 
2021-08-24

Detay Sayfa

Tüm Dosyaların Listesi

News Database Template Page Example

Deprem ve Tutanaklar

20/9/2000 - 11:00 - AtinYorumlar Bu Yazıyı Bir Tanıdığına Yolla Bu Yazıyı Yazdır  

      

TBMM Tutanaklarından:

14 yıl önce...

Tarih 2 Mayıs 1985.

Tek başına ANAP iktidarı donemi. Mecliste bir yasa tasarısı görüşülüyor: İmar Yasası.

Halkçı Parti Kayseri Milletvekili (1948 doğumlu, inşaat mühendisi) Mehmet Üner ve arkadaşları tarafından 'Yapı ruhsatı almak için dilekçeye zemin etüdü projesi (arazinin depreme uygun olduğuna ilişkin bilimsel rapor) eklenmesi zorunludur.' şeklinde bir önerge verilmiş.

Zamanın Devlet Bakanı, Bolu Milletvekili Kazım Oksay ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı da İstanbul Milletvekili İbrahim Özdemir.

Şimdi tutanakları okuyalım:

BAŞKAN: Komisyon üyeleri ve hükümet bu önergeye katılıyor mu efendim?

İBRAHİM ÖZDEMİR (İstanbul): Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı İbrahim Özdemir (İstanbul): Katılmıyoruz efendim.

KAZIM OKSAY (Bolu): Katılmıyoruz efendim.

MEHMET ÜNER (Kayseri): Her yerleşim yeri doğal çevrenin bir parçasıdır. Düzenli,dengeli ve sağlıklı yerleşimin bas koşulu, yer seçiminin uygun yapılmasına bağlıdır. Yasa tasarısında jeolojik özelliklerin gözönüne alınmadığı görülmektedir. Oysa ülkemiz doğal afetler açısından böylesine bir ihmalin sonuçlarına katlanır gibi olmadığını yasayarak öğrenen ve bunu en iyi bilen ülkelerden biridir. Ülkemiz doğal afetler ve jeolojik nedenlerden kaynaklanan ve yarattığı sonuçlar açısından da doğal afetlerin en acımasızı olan depremlerin yoğun olarak yaşandığı ülkelerden biridir. Yüzde 92'si deprem bölgesi içinde olan ülkemizde nüfusun yüzde 95'i deprem tehlikesi altında yaşamaktadır. Sanayimizin yoğun olduğu kentlerimizin yüzde 75'i, barajlarımızın yüzde 4l'i, birinci ve ikinci derecede tehlikeli deprem bölgelerinde yer almaktadır. Bu verilere ülkemizde bir yılda 1.1 yıkıcı deprem olduğunu da eklersek, bu konuda ciddi kuralların konulmasının ne kadar zorunlu olduğu kendiliğinden anlaşılır. Ülkemizde sadece son 45 yılda depremlerden 60 bin kişi hayatini kaybetmiş, 400 bin konut yıkılmıştır. Yalnızca depremlerin yol açtığı ekonomik değer kaybının en az 15 Atatürk Barajı'nı yapabilecek boyutta olduğu anlaşılır. Depremin ülkemizde yol açtığı zararlar Japonya'ya oranla 30 kat daha fazladır. Bu bize çevre planlamasında jeolojik bilgilerden yararlandığımız takdirde zararımızın 30 kat azaltılabileceğini gösteren somut bir örnektir... Bu durumu yaratan en önemli neden, jeolojik incelemeler sonucu sakıncalı görülen yerlerin yerleşime açılmasıyla, jeolojik inceleme yapılmaksızın iskana (yerleşime) izin verilmesi olgularıdır.

BAŞKAN: Sayın Üner toparlayınız lütfen.

MEHMET ÜNER (Kayseri): İl ve ilce imar isleri kurullarında jeoloji mühendisliği disiplininin temsil edilmesi yanında, belediyelerde jeoloji mühendislerinin istihdamına geçilmesi sağlanmalıdır... Bu hizmetlerin imar yasası kapsamına alınması önemlidir.

BAŞKAN: Sayın Üner lütfen tamamlayınız. Zamanınız üç dakika geçiyor. Müsamahamızı kötüye kullanmayın.

MEHMET ÜNER (Kayseri): Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.

BAŞKAN: Teşekkür ederim. Önergeyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Kazım Oksay ve İbrahim Özdemir, "Aids'i nezle sanan" sıradan insanlardan değil. Onlar seçildikleri bölgenin halkını, haklarını korumakla yükümlü milletvekilleri.

Peki, neden böyle bir ciddi ve ilmi bir öneriye hiç bir gerekçe göstermeden "hayır" deyip, vekili oldukları bölge halkının ilerideki yıllarda büyük felaketine neden olmuşlar?

Soygun düzeni bozulmasın diye...

Depremde binaları çöken müteahhitlere hala "deprem evleri inşaatları ihaleleri veren" aynı zihniyet değil mi?


Kazım Oksay ve İbrahim Özdemir acaba şimdi ne yapıyor, ne düşünüyorlar?




FastCounter

 

Hit Counter

  Anadolu Türk Ä°nterneti

 

Güncelleştirme : 24.08.2021 - 15:50