 Atin'de yayınlanan "Resimli Roman", Fabrikatör Perinçek'i sıkıntıya sokmuş.
Perinçek gibi özel amaçlar için eğitilmiş kişiler, sözleri değiştirip rahatça çarpıtabiliyor, tersine çevirip karşısındakini suçlayabiliyorlar, ama deklanşörün yakaladığı kareleri saptırmak mümkün olmuyor.
Bu fotoğraflar, binlerce söze, sayfalarca yazıya bedel.
Perinçek'in insanları kandırmakta mahir olduğu biliniyor. Bu zaten onun normal görevi. Ancak, ATİN'deki yayınlar, özellikle İP'de, Perinçek açısından büyük tereddütler ve tepkiler yaratmış.
Perinçek sıkışmış ama daha pes etmiyormuş. Perinçek'te yalandan bol ne var.
Bakın ne diyormuş Perinçek İP'lilere:
"Apo ile yakınlaşma bir devlet göreviydi. Kardeş kanının durdurulması için bu görevi kabul ettim. Bu gizli bir görevdi, onun için daha fazla açıklama yapamam. Genelkurmay'ın konudan haberi var. Ciya'cı ve şeriatçı çevreler beni yıpratmak için sık sık bu resimleri yayınlıyorlar"
Evet, aynen böyle diyormuş Perinçek.
Biz Türk Devleti'nin, PKK ile en yoğun bir şekilde mücadele verdiği bir devrede "PKK ile yakınlaşma" gibi bir politikası olduğunu bilmiyoruz. Bilen varsa söylesin.
PKK ile mücadelede, sayısız şehit veren Silahlı Kuvvetlerimizin de, belli bir hiyerarşik düzen içinde, devletin genel politikasına aykırı bir tutuma girmeyeceği kesin.
O zaman Perinçek'e bu gizli görevi kim vermiş?
Varsayalım ki, belli makamları işgal eden kişiler, kendi başlarına Perinçek'e böyle bir görev verdiler. Peki neden Perinçek'e?
Bu ülkenin gizli faaliyetler için kurulmuş bir teşkilatı varken neden Perinçek?
Yoksa Perinçek istihbarat teşkilatında daire başkanı mı?
Olaya bir de başka açıdan bakalım.
Perinçek, bu günlerde yaptığı gibi, senelerdir her yerde Genelkurmay'ın, askerlerin adını kullanıyor. Elindeki belgeleri sallaya sallaya bunları Genelkurmaydan aldığını belirtiyor, gizli görevleri olduğunu açıklıyor, büyük bir tepki almıyor.
Ä°ki neden olabilir.
Birincisi Perinçek ciddiye alınmıyor, ona "mahallenin delisi" gözüyle bakıldığı için cevap vermeye bile değer görmüyorlar.
İkinci şık Perinçek doğru söylüyor. Emir komuta zinciri dışında, belli bir asker grubu Perinçek'in ajanlık yeteneklerinden faydalanıyor.
O zaman durum vahim. Böyle bir ihtimali düşünmek bile istemeyiz.
Perinçek yıllardır, askerleri, polisleri, MİT'çileri ve muhalif olduğu diğer aşırı uçları teşhir ederek, ihbar ederek, adreslerini, resimlerini yayınlayarak, yüzlerce kişinin öldürülmesine neden oldu. Bilinçsiz insanları cinayete azmettirdi, yalanlarla kütleleri kışkırttı.
Unuttunuzsa, eski Aydınlık yayınlarını kütüphaneden bulup, açıp bakın. Kaç kişinin ölümüne neden olduğunu görürsünüz.
Bütün bunları yaparken onun yanında, bildiğimiz iki üst rütbeli, emekli subay vardı. Enteresandır ki ikisi de "casusluktan" mahkum oldu.
Bizce, aradan epeyi zaman geçti.
Askeri mahkeme, Emekli Albay Turhan Çağlar'ın casuslukla ilgili yargılanmasına koyduğu "yayın yasağını" kaldırmalı.
Türkiye'nin o mahkeme zabıtlarından öğreneceği çok ilginç hususlar olabilir. Perinçek'le ilgili de.
Perinçek'e "yalan makinesi"nden geçmeyi önermiştik. Hiç sesi çıkmadı. Bu önerimizi yeniliyoruz.
Bir de son günlerde, öldürülmesi ile ilgili planlar yapıldığına dair isim vererek açıklamalarda bulundu.
Çakıcı için bir şey söyleyemeyiz ama bizden korkmasına gerek yok. Biz görevdeyken, terörle, casuslukla, organize suçla mücadelede meşru yollardan ayrılmadık. Özel yaşantımızda da kimsenin hayatına yönelik bir düşüncemiz olmadı. Bizden ona o tip bir zarar gelmez.
Esas korkması gereken, kendisini yıllardır kullananlardır.
İyi bilmesi gerekir ki, operasyon tehlikeye girince, izleri süpürme işlemi başlar.
|
