Elazığ Bağımsız Milletvekilli Mehmet Ağar, devletin üst kademelerinde görev yapıp ayrılanların sır sayılacak bilgileri rast gele açıklamasının yanlış olduğunu ifade ederek, “Devlet sırrı namustur, devlet adamları, bu sırlarını ölünceye kadar saklamak zorundadır. Devlet sırrının namus olduğunu kimse unutmasın." demiş.
Ne de güzel söylemiş ...
Adam az konuşuyor ama konuşunca da hakkını veriyor ...
Ağar'ın kastettiği "devlet sırlarının" neler olabileceğini düşündük, aklımıza şunlar geldi:
- Kendisine örtülü ödenekten verilen 25 milyon doların akıbeti?
- İsrail'den alınan kayıp silahların (X) ülkesindeki hangi çete mensuplarına dağıtıldığı?
- Tarık Ümit'in neden öldürüldüğü?
- Ömer Lütfü Topal'ın neden öldürüldüğü?
- Mehmet Ağar - Abdullah Çatlı ilişkileri,
- Mehmet Ağar - Haluk Kırcı ilişkileri,
- Mehmet Ağar - Alaattin Çakıcı ilişkileri,
- Mehmet AÄŸar - Erol Evcil iliÅŸkileri,
- Mehmet Ağar - Yaşar Öz ilişkileri,
- Mehmet Ağar - Nurettin Güven ilişkileri,
- Mehmet Ağar'ın kardeşinin uyuşturucu işi ile ilgili yakalanıp-yakalanmadığı?
- Mehmet Ağar'ın bankalarla ilişkileri,
- Mehmet AÄŸar - Turgay Ciner iliÅŸkileri,
- Mehmet AÄŸar - Hayali ihracaat iliÅŸkileri,
- Mehmet AÄŸar - Gizli servis iliÅŸkileri.
Ağar doğru söylüyor. Bu gibi "devlet sırlarının" açıklanması "düzeni" bozabilir.
Bu "namussuzluğu" biz de yaptık, Teftiş kurulları, müfettişler, mahkemeler, basın gibi başka yapanlar da var.
Ama herkesten, Ağar kadar "namuslu" olması beklenemez ki ...
Aferin Ağar'a, "devletin namusunu" koruyan bir devlet adamı gibi konuşmuş ...
Bir de dokunulmazlığa sığınmayıp "milletin namusunu" korusa ... |