Header $articleheadline_he$ "ArticleHeadline" Detay Sayfa Header

 

 

     

 

 

 
2021-08-24

Detay Sayfa

Tüm Dosyaların Listesi

News Database Template Page Example

Henri Barkley ve "Tesir Ajanlığı"!

4/7/2000 - 11:00 - Atila OlgunYorumlar Bu Yazıyı Bir Tanıdığına Yolla Bu Yazıyı Yazdır  

      

Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal Atatürk ve O'nun silah arkadaşlarının Türkleri tarih sahnesinden silmek için Bati Emperyalizmine karşı verilen bir Kurtuluş Savaşı sonrası kurulmuştur. Osmanlı'nın son döneminde aşağıda sayın Yargıtay başsavcısı Vural Savaş'ın belirttiği gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin son on yılı ile bir paralellik arz etmektedir. Bu paralellik Vural Savaş'ın ifadesindeki "Neredeyse bize ne mutlu Türküm diyene" demeyi yasaklayacaklar" cümlesi ile Osmanlı'nın son döneminde Türk'e "KÖPEK" yakıştırması yapan azınlık ırkçılarının günümüz izdüşümüdür. Osmanlı'nın emperyalizm tarafından parçalanması ve yine bu güçler tarafından Anadolu'nun paylaşımı karsısında zor şartlarda Yüce Atatürk arkasına aldığı Türk Ulusunun desteği ile basariya ulaşmış ve tarihte Göktürklerden sonra ikinci defa Türk adıyla bir devlet kurulmuştur. Fakat butun bu zor şartlar altında Yüce Atatürk'e karşı Erzurum ve Sivas kongrelerinde AMERİKAN MANDACILIĞINI savunan "tesir ajanları" çıkmıştır ki benzerleri günümüzde daha açık, korkusuz ve pervasız bir şekilde propagandalarını yapmaktadırlar. Bunlar Türkiye'de yasayan nüfusu beş bini geçmeyen etnik toplulukların bile "insan haklarını" savunurken Türk'ün insan haklarına ilgisizdirler, çünkü gerçek amaçları aslında insan hakları değil, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetini bölmek, güçsüz bırakmak ve Amerikan Emperyalizmine karşı tam bağımlı kılmaktır.

Amerika'nın Türkiye'ye karşı uyguladığı amansız psikolojik savaş yoğun bir şekilde devam etmektedir. Bu gizli savaşta değişik yöntemler kullanılmakta olup bunlardan en önemlisi Türkiye'de bulunan gazeteciler, diplomatlar ve bazı bilim adamları vasıtası ile Türk kamuoyunu ve devlet görevlilerini yönlendirme faaliyetleridir. Bu yönlendirme faaliyetleri içine ne yazık ki bazı "TC devlet görevlilerinin de" bulaşması oyunu daha kirli hale getirmektedir. Yabancı istihbarat örgütlerinin 1980 öncesi izledikleri yöntem olan Türkiye'de ki bazı gazete yazarları ve bilim adamlarını tesir ajanlığında toplumu yönlendirmede kullanmasının yanında son yıllarda "yönlenmemesi gereken bazılarının da" yabancı istihbarat örgütlerinin etki alanına girdikleri açık bir şekilde izlenmektir.

Etki alanına giren bu kişilerin bir çoğu ABD'de Merkezi İstihbarat Teşkilatı ile (CIA) dolaylı veya dolaysız iletişim halinde olan Amerikalılar ile kontak halinde bulunan şahsiyetlerdir. Türkiye üzerine çalışan ve CIA ile iletişim halinde bulunan Amerikalıların bir çoğunun Türkiye aleyhi lobiler ile de çok yakin temasları mevcut olup, bu lobileri Türkiye'ye karşı mümkün olduğunca kullanmakta ve desteklemektedirler. Yukarıdaki başlıkta belirtildiği üzere ABD'de yukarıdaki tanımlamaya uyan en önemli isimlerden sadece birisi Türkiye'ye karşı her turlu saldırgan ve nefret faaliyetinin arkasındaki kişi olan HENRİ BARKEY'dir. HENRİ BARKEY Türkiye aleyhi faaliyetler içinde Kurt sorununda PKK'yı desteklemekte, Abdullah Öcalan'ın Roma'da olduğu donemde CIA eski görevlisi Graham Fuller ile birlikte terorist lideri ziyaret etme girişiminde bulunmuş fakat Öcalan'ın İtalya'dan zamanından önce ayrılması sonucu bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştır. BARKEY PKK'nın siyasallaşma surecinde çok aktif bir rol almış ve bu terorist örgütün Türkiye'de yasallaşması için yoğun bir propaganda yapmış, makale ve kitap çıkarmıştır. Barkey ermeni soykırımı masalı içinde Türkiye ve Türk insani aleyhi faaliyetlerine devam etmiş, bu amaçla ABD kongresinde Ermeni masasından esinin Türkiye aleyhi faaliyetlerinden ötürü Türkiye'ye girmesi yasaklanmış Türk düşmanı Illinois milletvekili ABD kongresindeki Türkiye karşıtı lobinin çıbanbaşı John Porter ve esi ile defalarca görüşmüş, Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine Vaşington'da lobi yapan Türkiye'deki radikal dinci guruplara destek vermiş, onların ABD programlarını hazırlamış, ABD Dışişleri bakanlıkları ile görüşmelerinde randevuları almıştır. Bunlar sadece HENRİ BARKEY'in "bu satırlarda açıklanabilen" Türkiye aleyhi faaliyetlerinin sadece küçük bir kısmıdır.

Azerbaycan'ın secimle iktidara gelmiş bir Cumhurbaşkanı olan, Atatürkçü kişiliği ve demokrasiye inanmışlığı ile bir simge konumundaki Ebulfaz Elçibey ile görüşmeyi reddedenlerin HENRİ BARKEY gibi tesir ajanlarına Türk elciliklerinde kokteyl vermeleri ve bu şahısı oralara davet ederek meşruiyet kazandırmaları üzüntü vericidir. Bazı Türk devlet görevlilerinin Türk'e olan alerjileri, Yüce Atatürk'e karşı amerikan mandacılığını savunanlar ile ayni paraleldedir. Bu şahıslar sadece Elçibey'e mi önyargılıdırlar? HAYIR. Daha iki hafta evvel Vaşington'da bulunan Kirim Türklerinin lideri Mustafa Cemil Kırımoğlu'na da ayni "ilgiyi" göstermişlerdir.

Bunlar Ermeni lobisine karşı büyük bir mücadele veriyoruz masalını Türkiye'ye yutturmaktadırlar. Oysa Ermeni karşıtı çalışma yapmaya başladıkları günden beri ABD kongresi ve eyaletlerinde ardı sıra Ermeni Soykırımı tasarıları geçmektedir. Zaten Türkiye'nin Ermeni sorunu da yoktur olmayan bir sorunla uğraştıklarından çalışıyormuş izlenimi yaratmaktadırlar. Türkiye'de Ermeni olmadığından, Ermeni sorunu da yoktur, olmayan bir soruna karşı mücadele edenlerin esas amaçları çıkar, mevki, para kısaca kendi kişisel menfaatlerdir. Ayrıca bu soruna başka bir perspektiften bakarsak, acaba Ermeni Soykırımı tasarısının ABD kongresinden geçip geçmemesi gerçekten o kadar önemli midir, acaba bu "sorunu" biraz da bundan "MADDİ ÇIKAR ELDE EDEN ÇEVRELER Mİ" büyütmektedirler. Kiraladıkları lobi şirketlerine yoksul Türk halkının parasını saçmakta, lobi şirketleri ise Türkiye'yi yolunacak tavuk gibi görmektedirler. Yunan lobisinin en önemli ismi olan Andrew MANATOS'un su cümleleri gerçekten üzüntü vericidir, ama ne yazık ki gerçektir: "Türkiye lobi yapmıyor sadece kendi halkının parası ile bazılarını zengin ediyor". Bunu söyleyen bir Yunanlıdır. 1998 yılındaki Türk lobi şirketi daha evvel ki senelerde Türkiye aleyhi çalışan bir lobi şirketidir. Hiç tarihini araştırmadan Türkiye'nin lobisini üstlenecek bir kuruma 2.5 milyon dolar verenler, yılın yarısı olmadan ayni lobi şirketinin bir iki bucuk milyon daha talep etmesi karşısında bozguna uğramışlardır. Oysa Türkiye'de 17 Ağustos depremi ile hala çadırlarında yasayan Türk halkı bu yöneticilere layık değildir. Atatürk'ün ve Kurtuluş Savaşını verenlerin ve bu ülke uğruna şehit olanların üzerine soğuk su içip, kendi zevkleri için kokteyl verenlerin HENRİ BARKEY gibi ajanları Türk elciliklerine davet etmemeleri gerekir. Çünkü orasının parasını yoksul Türk halkı vermektedir. Türk Elcilikleri Türkiye aleyhi çalışanların evi değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ulusal çıkarlarını koruyan bir müessesesidir.

ABD yasalarına göre Amerikan hükumetinin önemli görevlerinde çalışanlar başka bir devletin vatandaşı olamazlar. Ya Türkiye'de, HENRİ BARKEY'E davet verenlerin acaba bırakın birinci derece akrabalarını, kendi aile fertleri içinde Amerikan vatandaşı olanlar var mıdır? Varsa bile ne yapılmaktadır?

Türkiye'de Türkleri hor gören, Azerbaycan'daki, Bati Trakya'daki Kuzey Irak'taki Çeçenistan'daki, Bosna'daki insanları veya diğer Türk topluluklarını hor görmesi gayet doğaldır. Çünkü kendisi azınlık ırkçısıdır, kişisel menfaatleri her şeyin üzerinde tutan bir parazittir. Türk Halkı parazit, hırsız, soyguncu, kendi kültürü ile barışık olmayan yöneticilere layık değildir, hele ki tesir ajanı konumundakilere hiç bir ülkenin insanları layık değildir.


Bu satırlar TÜRKİYE'NİN BAĞIMSIZ BİR DEVLET OLDUĞU İDDİASI ÜZERİNE YAZILMIŞTIR. BU İDDİA YÜCE ATATÜRK'ÜN TÜRK ULUSUNA BİR EMANETİDİR.

http://www.geocities.com/turkishcpc/turkish.html
--------------------------------------------------------------------------------------
Bu sayfa "Konuk Yazarımız" tarafından yazılmıştır. Anadolu Türk İnterneti, okuyucularının olumlu ve seviyeli yazılarına her zaman açıktır. Atin'de yayınlanmasını istediğiniz yazıları lütfen bize iletin. Açık kimliğinizi veya takma bir ismi kullanabilirsiniz. Görüş ve düşüncesi ne olursa olsun, hakaret ve küfür içermeyen, seviyeli bir şekilde yazılmış yazıları yayınlayacağımızdan şüphe duymayın. Konuk yazarlara ait yazıların yayınlanması, bu yazılardaki görüşlerin Anadolu Türk İnterneti'nce paylaşıldığı veya paylaşılmadığını yansıtmaz. ATİN.




FastCounter

 

Hit Counter

  Anadolu Türk Ä°nterneti

 

Güncelleştirme : 24.08.2021 - 15:50