Header $articleheadline_he$ "ArticleHeadline" Detay Sayfa Header

 

 

     

 

 

 
2021-08-24

Detay Sayfa

Tüm Dosyaların Listesi

News Database Template Page Example

Ä°smet Berkan'a Cevap

1/7/2000 - 11:00 - AtinYorumlar Bu Yazıyı Bir Tanıdığına Yolla Bu Yazıyı Yazdır  

      

Radikal Gazetesi'nden İsmet Berkan, evelsi gün köşesinde Asgar SMİTKO ve Lazım ESMAEİLİ olayına değinmiş.

Berkan'ın yazısı şöyle:

İki İranlıyı kim öldürdü?

Hürriyet'te Enis Berberoğlu her zamanki gibi tuttuğu işin peşini bırakmıyor. Konu, meşhur iki İranlı eroin kaçakçısıyla ilgili. Yani, Lazım Esmaeli ve Asgar Smitko'nun öldürülmeleri.

Konunun tamamen yabancısı okurlar için hatırlatmam gerek: Esmaeli ve Smitko, bir yandan eroin kaçakçılığı yapan, bir yandan da hem İran gizli servisi için Türkiye'deki rejim muhaliflerini tespit edip ihbar eden, hem Kürt olmalarından ötürü PKK ile ilişki içinde olan ve hem de bu nedenlerle Türk narkotik polisi ve MİT tarafından bilinen, hatta kullanılan insanlardı.

Bu iki İranlı'nın varlığını bilmeyen, yaptığı işlerden haberi olmayan birim ise polisin Terörle Mücadele Şubesi'ydi. Ama bir gün, PKK'nın İstanbul sorumlusu olduğundan şüphelenilen bir kişinin telefonunu dinleyen Terörle Mücadele ve İstihbarat, iki İranlıyı keşfetti!

Takibe geçildiğinde iki İranlının gerek narkotik ve gerekse MİT tarafından bilindiği anlaşıldı. Her iki birim de İranlılara dokunulmamasını isteyince Terörle Mücadele polisleri İranlılar üzerinden PKK'ya ulaştılar ve sadece PKK'lıları yakaladılar.

Bunun üzerine PKK iki İranlıyı hain ilan etti ve ölüm listesine aldı.

İşte bu gelişmeler üzerine kamuoyunda Yeşil diye bilinen 'efsanevi' kişi, devletteki bazı yakınlarının da yönlendirmesiyle para kokusu aldı. Zamanın üst düzey bir polis yöneticisinin de yardımıyla istihbaratın bilgilerine kolayca ulaştı, teknolojik imkânlar sayesinde operasyon yapacağı anda İranlıların nerede olduğunu tespit etti, Behçet Cantürk için, Buldan'lar için kurulan tuzağın aynısını İranlılara kurdu, aileleriyle birlikte iki arabada yolculuk yapmakta olan İranlılar, polis çevirmesi süsü verilmiş çete çevirmesine yakalandılar, ailelerinin yanından alınıp götürüldüler.
Amaç fidye istemekti. Lazım Esmaeli'nin cep telefonundan onun kardeşiyle ilişkiye geçti Yeşil. İddiaya göre istediği fidye 5 milyon Alman Markı'ydı. Bu para kolayca toplanamayacaktı, Ahmet Esmaeli ilk etapta 1 milyon marka yakın parayı Yeşil'in banka hesabına gönderdi.

Yeşil bu paraları almaya Ankara'ya gitti, o gece Ankara pavyonlarını dolaşmaya çıktı. 'Aksilik' bu ya, Ankara polisi o gece Yeşil'i gözaltına aldı. İddiaya göre dönemin Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar'ın da bizzat katıldığı hayli sert bir sorgudan geçti. Yeşil, sorgusunda yalan-doğru çok şey anlattı, bu arada "Beni Mehmet Eymür'e sorun" da dedi, telefonunu verdi.

Orhan Taşanlar, Eymür'ü aradı gece yarısı. Eymür tuzağa düşmedi, "Neyse yasal işlem yapın" dedi. Polis, Yeşil'i elinde tutmanın tehlikeli olacağına karar verdi ve serbest bıraktı. Savcıların bu gözaltından ve sorgudan hiç haberi olmadı. Aynen İstanbul Emniyeti'nin Ömer Lütfü Topal cinayeti için üç özel tim polisini sorgulayıp Ankara'ya gönderdiği gibi...

Kaburgaları kırılmış, çırılçıplak sorgulanıp öyle resimleri çekilmiş olan Yeşil'in tedavisini MİT üstlendi.

Ankara'da bütün bunlar olurken İstanbul'daki rehinelerin yanında Yeşil'in iki yakın adamı vardı. Muhtemelen eski itirafçı ve tetikçi olan bu adamlar Yeşil'in gözaltına alındığını duyunca korkuya kapıldılar ve iki İranlıyı öldürdüler.

Yeşil'in tedavisi devam ederken iki İranlının cesedi bulundu. PKK bir bildiriyle cinayeti sahiplendi. Yeşil üzülmüştü.

Ahmet Esmaeli'yi aradı, kardeşinin 'yanlışlıkla öldürüldüğünü' söyleyip özür diledi ve parayı iade etti. Bir süre sonra PKK cinayetle ilgisini reddetti.

H H H

Dün Enis Berberoğlu'nun köşesinden anladığım kadarıyla eski MİT'çi Mehmet Eymür, 'İranlıları kaçıran çetedir ama öldüren kimdir' diye soruyormuş, PKK bildirisini hatırlatarak.

Öldüren de çete ve bence Eymür bunu çok iyi biliyor. PKK ele geçirseydi öldürürdü ama çete daha atak davrandı.

Bence Mehmet Eymür, Yeşil'i bu işi yapmaya kimin teşvik ettiğini de çok iyi biliyor. Ankara'da kırık kaburga kemikleri sarılırken, Yeşil acaba Eymür'e neler anlattı? Eymür, herkesin elinin altındaki arşivleri bölük pörçük nakledeceğine hiç bilinmeyen bu tür arşivleri bizimle paylaşsa daha iyi olmaz mı?

İddialı Yazılar

İsmet Berkan, yazdığı konular ilgi sahamıza girdiği için sıkça okuduğumuz bir köşe yazarı.

Ancak yukarıda da görüldüğü gibi, yazılarında bazen çok iddialı.

Geçenlerde, "Şüpheler" başlığı altındaki yazısında, Uğur Mumcu cinayeti ile ilgili olarak gözaltına alınan Yusuf KARAKUŞ'un MİT elemanı olduğunu aynı iddialı eda ile yazmış ve gazetesi de bunu başlık yapmıştı.

Sonra ne oldu?

Sonrası gelmedi!.... Konu bir daha açılmadı.

Åžimdi bizim konuya gelelim.

İranlı'ların PKK İlişkisi

Eylül 1992'de, Yüksekovalı olup, İstanbul'da galeri sahibi N. A. telefonla Lazım ESMAEİLİ'yi arar. Telefona Ahmet İSMAİLİ cevap verir. N.A. kendisini galeriye çağırır. Ahmet ESMAEİLİ galeriye gittiğinde, orada bulunan Zeynel ve Fatma kod adlı iki PKK militanı kendilerini PKK'nın üst düzey sorumluları olarak tanıtarak Ahmet ESMAEİLİ'den PKK'ya yadım amacıyla 5 milyar lira isterler ve makbuz vererek en kısa sürede paranın ödenmesini talep ederler.

Konu istihbarat birimlerine intikal eder, bir süre sonra Ahmet İSMAİLİ'nin Beyazıt Marmara Çarşısı'ndaki deri mağazasına parayı almak için gelen Zeynel Kod polis tarafından yakalanır. Bu operasyonda PKK'nın Marmara Bölge Sorunlusu ile birçok örgütsel doküman ve silah ele geçirilir.

PKK konusu böyle.

5 Milyon Alman Markı !

Yeşil'e gelen paraların miktarını daha önce yazdık, ayrıca yukarıdaki bölümde teferruatlı olarak miktarlar belli. Berkan'ın yazısında geçen 5 milyon mark istendiği ve 1 milyon marka yakın paranın gönderildiği konusu doğru değil.

Yeşil bu olay sırasında Ankara'daydı. Başka bir yere gitmedi.

İsmet Berkan, yazısında Yeşil'in "Behçet Cantürk için, Buldan'lar için kurulan tuzağın aynısını İranlılara kurdu, aileleriyle birlikte iki arabada yolculuk yapmakta olan İranlılar, polis çevirmesi süsü verilmiş çete çevirmesine yakalandılar, ailelerinin yanından alınıp götürüldüler" demek suretiyle kaçırma faaliyetinin, "devletteki bazı yakınlarının da yönlendirmesiyle" Yeşil tarafından yapıldığını iddia etmektedir.

Ä°simsiz Ä°ddialar

Öncelikle, Yeşil'in "devletteki bazı yakınları" suyu bulandıran, her yana çekilebilecek geniş bir tarif. Böyle bir yazıyı yazan, isim vermekten çekiniyorsa bile, tarifi daraltmalı.

Diğer yandan, bu iddia temelinden yanlış.

Zira, Behçet CANTÜRK ve BULDAN'ları kimlerin kaçırdığı ve infaz ettiği, aşağı yukarı belli. Yeşil'in kaçırdığı iddiası ilk defa İsmet Berkan tarafından ortaya atılan, herhangi bir temele dayanmayan bir iddia. Berkan, TBMM'deki soruşturma dosyalarını ve bu konuda alınan ifadeleri okusa daha doğru verilere ulaşır. Gizli bilgilere ulaşmaya gerek yok. Araştırılırsa açık kaynaklarda, senelerce yazabileceği kadar bilgi mevcut.

Bir Örnek

Bu konuda SavaÅŸ BULDAN'la ilgili bir misal vereyim.

TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Raporu - Ek:216

Tarık ÜMİT'in amcası Cemalettin Ümit'in ifadesi:

Tarık Ümit'in niçin öldürüldüğü yolundaki duyumlarının ise; devlete zararlı bazı insanların yok edilişinde, özel olarak Savaş Buldan'ın yok edilişinde Tarık'ın işin içinde olduğunu sandığını, çünkü Savaş Buldan'ın cesedinin bulunduğu yeri (Yığılca civarında) Tarık'tan başka bir polisin bilebileceğini sanmadığını, Tarık'ın son zamanlarda bazı arkadaslarına ``ben bu insanların arasındayım, ama, daha fazla bunlarla çalışmam mümkün değil, yedikleri halt bini geçti, ciddi olarak uyuşturucu kaçakçılığı yapıyorlar, bütün ikazlarıma, israrlarıma rağmen mani olamadım, notere gidip bütün bu bildiklerimi tespit ettireceğim ve ben bu insanları kamuoyuna deklere edeceğim'' dediğini, bu sözlerden sonra demin söylediği tehditlerin gelmeye basladığını......."

Kim, Ne Zaman, Nerede?

Berkan yazısında, Yeşil'in, İranlı'ların yanında olan iki adamından bahsetmiş. Bu iki kişi kim, adları ne?

Öldürme olayını PKK yapmadı, "PKK cinayetle ilgisini reddetti. H H H" demiş.

Yani Özgür Gündem'in yazdıklarını, PKK yalanladı mı?

Nerede, ne zaman?

Bu "HHH" ne manaya geliyor bilmiyorum ama sevdim.

Zaman zaman bende kullanacağım.

Yanlış Alıntı

Ben, 'İranlıları kaçıran çetedir ama öldüren kimdir' değil,

"Öldüren Belli, Kaçıran Kim?" diye başlık attım.

Enis Berberoğlu da o şekilde yazmış

HHH

Yazının sonu çok ilginç.

"Bence Mehmet Eymür, Yeşil'i bu işi yapmaya kimin teşvik ettiğini de çok iyi biliyor. Ankara'da kırık kaburga kemikleri sarılırken, Yeşil acaba Eymür'e neler anlattı? Eymür, herkesin elinin altındaki arşivleri bölük pörçük nakledeceğine hiç bilinmeyen bu tür arşivleri bizimle paylaşsa daha iyi olmaz mı?"

Dereyi Görmeden

Bir kere, yazı dizisi devam ediyor.

Daha bitmemiş bir dizi için bilgiç tavırlarla ahkam kesmek neyin nesi?

Belki yazdıklarımız Berkan'ın versiyonuna uymaz ama, biraz sabrederse Yeşilin bize neler anlattığını öğrenebilir.

Bir de Berkan, arşivlerimi kendisiyle paylaşmamızın daha iyi olacağını söylemiş.

Neden Paylaşacağız

Neden?

Bu konuda uzman olduğu için mi?

Hem daha iyi bildiğini ima edip, ahkam kesecek, hem de paylaşmayı önerecek.

Bence, daha iyisini nerden öğreniyorsa o kaynaklarla paylaşmaya devam etsin.

Benim arşivim, adeta Berkan'ın yaşına yakın bir mesleki birikim, içinde bizzat yaşadığım olaylar, kafamdakiler.

Kafamdakileri, paylaşsam da, hazıra alışmışlar için, çözümü kolay olmaz.

Ben dahi, bazen kafamdakileri çözemeyip, yanlışlık yapmayayım diye çeşitli kaynaklara müracaat ediyorum.

Hazır metinlere itibar etmeyip, araştırıyor, araştırıyor, araştırıyorum.

Yani benimle paylaÅŸmak biraz zor.

Beceriyi PaylaÅŸsak

Konu, TARIK ÜMİT'den açılınca aklıma geldi.

Bir yakınından, Tarık ÜMİT'in hissesi olan First Merchant Bank'ın kuruluşunda, eski Merkez Bankası Başkanımız ile Emlakbank'ın hadiseli Genel Müdürünün de ortaklığının bulunduğunu öğrenmiştim.

Bu ortaklığı gösteren dökümanlar Tarık'ın bahsigeçen yakınında duruyor.

Daha sonra, mesleği "para" ile ilgili olan bu sabık Merkez Bankası Başkanımızın, "Makro" adında bir şirketi olduğunu duydum.

Öğrendiğime göre, bu şirkete, Bankasına yakın tarihte el konulan meşhur soyatlı bir zat ile yine "para" konularında tanınmış isimler de ortaktı.

Beni şaşırtan, ortaklar arasında Gazeteci İsmet BERKAN'ın isminin de geçmesiydi.

Doğru mu? Berkan, gazeteciliğin yanısıra para işleriyle de uğraşıyor mu?

Bu kadar işi bir arada nasıl yapıyor?


Bu beceriyi bizimle paylaşabilse, biz de öğrensek ...




FastCounter

 

Hit Counter

  Anadolu Türk Ä°nterneti

 

Güncelleştirme : 24.08.2021 - 15:50