Header $articleheadline_he$ "ArticleHeadline" Detay Sayfa Header

 

 

     

 

 

 
2021-08-24

Detay Sayfa

Tüm Dosyaların Listesi

News Database Template Page Example

Çakıcı Bantları 05

15/4/2000 - 11:00 - AtinÄ°lgili BaÄŸlantı Yorumlar Bu Yazıyı Bir Tanıdığına Yolla Bu Yazıyı Yazdır  

      

Kemal Sunal

04 .02.1998

Alaattin Çakıcı: Ha ağabey dinliyorum

Erol Evcil: Irak davası çıktı, yirmi dört saat ortalık karışıyor, bu işte herkesin suratı asıldı, dedik, dedim ki yani, ben sana söyleyeyim bak ben seninle arkadaşım

Alaattin Çakıcı: Evet ağabey ha ağabeyciğim

Erol Evcil: Ben seninle arkadaşım, yani ben sana bunu söylüyorum bu benim arkadaşlık vazifem tamam mı, bak ondan sonra bak dedim, bunları yaptı gitti ..karşı bu az bile tamam mı, her taraftan duyum alıyorum ki dedim, tamam bu her türlü itliği yapıyorlar, ya Erol dedi, ben bu kadar oynayabilir miyim, bunlar dedi, niye haber vermiyor onu da bilemem dedi, niye haber verdiklerini, niye haber versinler ama böyle bu itlik, ama dedim ben bilmiyorum tamam mı, sakın şey yapma dedim vallahi sakın bana da öyle EYÜP (EYÜP AŞIK) şey yaptı, ne dedi EYÜP’ü (EYÜP AŞIK) dedi, anamız s...lir dedi, ne EYÜP’ü (EYÜP AŞIK) dedi, bu şeylik de kalır mı dedi.


Kemal Sunal'da Sıkı Güvenlik - Engin Civan Ne Oldu?

Alaattin Çakıcı: Olmasa da sizden birine çaktıracak yani, bu KEMAL SUNAL’daki (MESUT YIMAZ) o mevzu, sıkı güvenlik

Erol Evcil: Ben onu da söyledim, bak dedim bu iş kuru kuru da çıkmaz tamam mı, bu iş dedim kuru kuru çıkmaz, ne olur dedi, ENGİN CİVAN ne oldu dedim, biri bir vurdu dedim, tamam mı, arkasından bu yüzden vurdu dedim, anasının a...nı görürsünüz dedim, ondan sonra ben hepsini söyledim bugün artık, çünkü ya bugün, ulan a.... koyayım, herif bana dün diyor ki böyle böyle,


İçişleri Bakanı Kel'i Terslemiş

bugün adam arıyor ben gene, ulan, ya bu salak, ya bu da bir şey söylemiyor, aptal bu, fakat bugün İçişleri Bakanıyla acayip ters düştü, İçişleri Bakanı bunu terslemiş KEL’i (EYÜP AŞIK)

Alaattin Çakıcı: Ciddi mi terslemiş?

Erol Evcil: KEL’i (EYÜP AŞIK), KEL’i

Alaattin Çakıcı: Ha ne diye terslemiş

Erol Evcil: Her boka maydanoz oluyor, İçişlerine karışıyor iste, sağda solda açıklamalar yapıyor diye terslemiş, ondan sonra başka da

Alaattin Çakıcı: KEMAL SUNAL (MESUT YILMAZ)' a demiş mi ki, ATİLLA'nın (ALAATTİN ÇAKICI) elinde boş bant var?

Erol Evcil: KEMAL SUNAL (MESUT YILMAZ)'a, KEL (EYÜP AŞIK) söylemiş.

Alaattin Çakıcı: KEL (EYÜP AŞIK), KEMAL SUNAL’a (MESUT YILMAZ) söylemiş mi?

Erol Evcil: Bugün söylemiş

Alaattin Çakıcı: Ne demiş?

Erol Evcil: Ya bilmiyorum ne dediğini de bugün söylenmiş, bu işi halledelim hemen konuşalım dedi demiş, ondan sonra bugün söyledim demiş, ondan sonra bu konuyu çok ciddiye alması gerektiğini, hemen demiş çektir demiş tamam mı, bundan sonra şu BİR NUMARAYI ’yı.


Elazığ'lının MİT'de Adamları

Alaattin Çakıcı: Pekiyi EYMÜR’ü alacaklar mıymış?

Erol Evcil: Bugün sormadım artık yani bugün şey yapmadım fakat ELAZIĞ’LIYLA (MEHMET AĞAR) konuştum ben bugün, kesin alacaklar diyor, ELAZIĞ’LININ (MEHMET AĞAR) şeyde (MİT’de) adamları var ya.

Alaattin Çakıcı: ELAZIĞ’LI (MEHMET AĞAR) da dedi mi ki YAVUZ’u (YAVUZ ATAÇ) bu işten sonra getirirler diye?

Erol Evcil: Dedi.

Alaattin Çakıcı: Ne dedi?

Erol Evcil: Bu şekilde söyledi, sen, söyledi kesin, getirirler dedi.


Yavuz Gelsin Sesimi Çıkaracağım

Alaattin Çakıcı: Yalnız sana bir şey söyleyeyim bak... Söyle, YAVUZ Ağabey (YAVUZ ATAÇ) geldikten on gün, oraya başladıktan on gün sonra sesimi çıkaracağım unutma bunu.

Erol Evcil: Vallahi onbeÅŸ yirmi diyor

Alaattin Çakıcı: Ha!

Erol Evcil: Onbeş yirmi gün diyor o da.

Alaattin Çakıcı: Tabii tabii anladın mı dediğimi?


Ağar Beklenecek Diyor, Çiller'in Bütün Kadroları Alacak

Erol Evcil: Yani onbeş yirmi gün beklenecek diyor (MEHMET AĞAR), bazı şeyler var diyor, onbeş yirmi gün beklendikten sonra, eee sanırım şey yapacak, eee nasıl desem, eee KADINLA (TANSU ÇİLLER) bir, bütün kadroları alacak, KADINI (TANSU ÇİLLER) tutacak böyle s.. gibi, bütün kadroları, anlaşmak üzere, tam net konuşmadım ama yani o şekilde bir hava var.


Eylem Planlaması - Kitapçı'yı da Söyledim - Mehmet Ağar Onayı

Alaattin Çakıcı: Dedin mi sen O BİNADA GÜRÜLTÜ ÇIKACAK (Eylem), yani onlardan biri olsun, hangisi olursa olsun.

Erol Evcil: Ben ona her şeyi söyledim, ben o KİTAPÇI’yı da söyledim ona, tamam mı o KİTAPÇI’yı da söyledim.

Alaattin Çakıcı: Hım hım

Erol Evcil: Ya konuştukça her şeyi konuştuk, başka şeyler de konuştuk.

Alaattin Çakıcı: Dedi mi ki uygundur diye (MEHMET AĞAR)?

Erol Evcil: Fakat var ya, benim bu telefon var ya, çok sakat yani onun için.

Alaattin Çakıcı: Hayır uygun, uygundur diyor mu, uygundur?

Erol Evcil: Dedi dedi.

Alaattin Çakıcı: Yani ben o binada senden yardım istemiyorum hiç, bir türlü ben onu hallederim yani.


Daha Başka da Şeyler Söyledi

Erol Evcil: Yani o onun söylediği eee, of, eee, daha başka da şeyler söyledi yani, öyle işte,

Alaattin Çakıcı: Önemli mi? Senin ZEKİ'ylen bir araya gelmen, yoksa on gün sonra malum yerde mi karsılaşsanız daha iyi?

Erol Evcil: Vallahi bana göre bu on güne kadar, eee, sen bilirsin ama yani.

Alaattin Çakıcı: Hayır şunu diyorum, bak senin hani gittiğin yer var ya hani.

Erol Evcil: Hım


Ayşe'nin Ablası İle Gittiğin Yere Hepsini Programlayabilirsen (Toplantı)

Alaattin Çakıcı: Şey şey, Ayşe'nin ablasıyla hani.

Erol Evcil: Hım hım

Alaattin Çakıcı: Eğer sen yedi sekiz gün sonra, hepsini oraya programlayabilirsen.

Erol Evcil: Onu, o on onbeş gün arasında olacak o, çünkü o işte

Alaattin Çakıcı: Programlayabilirsen arkadaşı zaten anlıyor musun, eee zannediyorum ki üç beş gün sonra gidecek anladın mı benim dediği mi?


Nasıl Olsa Fransa'ya Gideceğim

Erol Evcil: Anladım da zaten ben de nasıl olsa FRANSA'ya mecburen gideceğim, gerçekten işim var tamam mı.

Alaattin Çakıcı: Tamam o zaman

Erol Evcil: FRANSA’ya gitmişken ZEKİ’ylen görüşürüm ben tamam mı

Alaattin Çakıcı: Ha tamam uygundur o zaman

Erol Evcil: Sen Zeki'ye söylersin Zeki’ye, tamam mı

Alaattin Çakıcı: Söylerim söylerim.

Erol Evcil: Ben FRANSA'ya gittiğim zaman şey yapar o da sana gerekli notları verir tamam mı?

Alaattin Çakıcı: Hangi gün Allah nasip ederse?

Erol Evcil: Kısmetse cumartesi günü ben FRANSA'da olacağım, cumartesi pazarı FRANSA'da geçiririm ondan sonra.

Alaattin Çakıcı: Hayır öyle yapma da simdi sen pazar günü orda ol anlıyor musun, o şey orada, arkadaş seni şey eder karşılar.

Erol Evcil: Tamam pazar günü orda olurum ben, tamam.


ArkadaÅŸ Oraya Uzak

Alaattin Çakıcı: Tabii çünkü nedeni şu, arkadaş oraya uzak biliyor musun.

Erol Evcil: Anladım iyi tamam, anladım iyi.

Çak ı cı : Pazar günü uygundur.

Erol Evcil: Tamam anladım.

Alaattin Çakıcı: Evet.

Erol Evcil: Tamam.

Alaattin Çakıcı: Hatta Zeki'nin ağabeysine de telefon açarım, o da gelir oraya pazar günü.

Erol Evcil: İyi tamam o zaman, oda şey yapsın, onları bir konuşsun o zaman, sen artık onlarla telefonlaşırsın, şey yaparsın.

Alaattin Çakıcı: Yani simdi sen bana hak veriyor musun onu söyle.

Erol Evcil: Ya bunlar, eee hak veriyorum tabii, ya bunlar a.... koyayım ben bunların, ya bunlar fırıldak kesim ya, ben sana birşey söyleyeyim mi?

Alaattin Çakıcı: Evet.

Erol Evcil: Bak bize bizden başka bir kişi dost değil, bak bir kişi diyorum haberin olsun, bazıları

Alaattin Çakıcı: Bak sana bir şey anlatayım.

Erol Evcil: Bazıları seve seve olmasa da s..e, s..e, seviyorlar ama

Alaattin Çakıcı: Bak sana bir şey anlatayım.

Erol Evcil: O da gerçekten sevgi değil.

Alaattin Çakıcı: Bak sana bir şey anlatayım bize dost MEHMET AĞAR, bir yere kadar.


ÇAKICI Sicil Amiri

Erol Evcil: Ha bak onu söylemeye çalışıyorum sana.

Alaattin Çakıcı: Tabii bize dost YAVUZ Ağabey (YAVUZ ATAÇ), MEHMET AĞAR ’dan anlıyor musun üç gömlek daha ama, bunların hayatları ve meslekleri söz konusu oldu mu dostluk bir yere kadar, bekleyeceksin o da onların hakkı.

Erol Evcil: DoÄŸru.

Alaattin Çakıcı: Anladın mı, hakları yani, niye ben, onu da anlatayım, biz den onlar bir yere eee, ben niye YAVUZ Ağabeyden (YAVUZ ATAÇ) herşeyi talep etmiyorum soruyorum sana?

Erol Evcil: Evet haklısın, evet haklısın, haklısın.


İkimizin Birbirine En Az Üç Sene İhtiyacı Var

Alaattin Çakıcı: Bak benim de dostum, senin de dostun ama bir yere kadar, bir yerden sonra biz onlara zararlı olursak, biz onlardan bazı seyleri beklemeyeceğiz, ben gemileri yakmışım, ben senin hakiki dostunum, hakiki dostunum , çocuk da değilim beş yaşında ha, sen yani bende çok, benimle en sonra gene aynısın, ister sev ister sevme ikimizin birbirine en az üç sene ihtiyacı var.

Erol Evcil: Niye bunu bana söylüyorsun ister sev ister sevme...

Alaattin Çakıcı: Bak ben sana anlatamıyorum bak, sana dost olmayanın sen a.... koyuyorsun, sana kötü rüya görenin de sen a.... koy, bu güne kadar sana kötü rüya görenin de anasının gözünü s....sin ama beni de biraz dinle, ben sana kötü rüya görmüyorum, ben seni yanlış da, ben seni hiç programlamadım bu güne kadar, hep seni dinledim beynimi bir kompüter gibi senin emrine verdim, istediğin tuşa bas diyorum sana, bak ne diyorum, kullanmasın bizi kimse kardeş.

Erol Evcil: Evet.

Alaattin Çakıcı: Kullanmasın sizin o..ha, KEL’lerin (EYÜP AŞIK) gitmesi lazım, a yok bizim kötülük yap, birde şey diyor ki bu nasıl oldu bu dünya.

Erol Evcil: Kim?


Ben Banta Aldığım Zaman mı Ayıp Oluyor

Alaattin Çakıcı: GEDİK (MEHMET GEDİK), GEDİK, peki bu a.... koyduklarım benim kalemimi kırdıkları zaman ayıp olmuyor da ben banta aldığım zaman mı ayıp oluyor.

Erol Evcil: O... çocuğu bunlar ya, bunların anasının a.... s...yim, bak ben sana ne anlatacağım, bunlar o..... çocuğu a.... koyduğumun herifleri konuşturmasınlar beni.

Alaattin Çakıcı: Yani ne olur ben sana anlatayım, bize yapışırlar bize... Altı ay yer, bir senede onlar, bir sene...anladın mı, bana ne olduğunu.

Erol Evcil: Sana başka bir şey söyleyeyim, bu hani senin bir ŞARAPÇI'n vardı ya.

Alaattin Çakıcı: Kim ağabeyciğim ?

Erol Evcil: Hani senin sevmediğin bir ŞARAPÇI vardı ya, hani sen AVANOS KIRMASI derdin.


Necdet Menzir'e Dikkat Et

Alaattin Çakıcı: MAKEDON SIRP KIRMASI (NECDET MENZİR) olan?

Erol Evcil: Evet evet o i...ye dikkat et, o i... yapıyor biraz seyleri.

Alaattin Çakıcı: Şeyde mi o söyle, Bursa'da?

Erol Evcil: Evet evet, onun o köpeği vardı ya.

Alaattin Çakıcı: E tamam şey işte s....miş ha, ben ona ne küfürler etim ağabey be bir gör, ben sana bir şey söyleyeyim mi yanlış anlama, o seyler senin Bursa'daki namussuz şeyden de kaynaklanıyor


Hanefi Avcı'yı Göreve Getirenler

Erol Evcil: O, onu ben, o yüzde yüz, o bugün biraz da onunla konuştuk, o seye gelmesi o HANEFİ (HANEFİ AVCI), şeye getiren ikisi, ben sana bütün detayları her seyleri o ZEKİ'lere anlatırım, onlar sana anlatırlar.

Alaattin Çakıcı: Bak kardeşim, ben sana bir şey anlatayım sana, bir tek kelime konuşayım, beni anlıyor musun böyle para için pul için bilmem ne için şu için bu için kişiliğimin değişmeyeceğini biliyor musun önce onu söyle.

Erol Evcil: Biliyorum tabii ki.

Alaattin Çakıcı: Ha ben sana menfaat için dostluk yapanın babasının, sen bana yapacağın dostluğu yaptın herşeyi yaptın, ben bunu televizyonda da konuşurum her yerde konuşurum. Benim senden şu, hiç kimse kullanmasın, ben yok olursam seni yok ederim inanmıyorum, ben sana sana her türlü... Ama bak ölmezsem sana saldıranın a.... koydum, mesela aynen bu şekilde söylendi, sorun degil kardeşim ya....


Senin Dostların Geldiği Gün Senin Fabrikanı Elinden Aldılar

Kaybederler anında ha, sana yanlış yapanın g...ne kazık sokarım, belki altı ay sonra olur başın... geleceği senin intikamını, bak bu lafımı yerde bırakanın a.... Türkiye koysun (ses gidip geliyor, tam anlaşılmıyor)... Ben kötü rüya görmüyorum... Lan senin dostlarının... Geldiği gün senin şeyini, fabrikanı aldılar elinden o..... çocuğu bunlar.

Erol Evcil: Evet.

Alaattin Çakıcı: Ya biz ona i... dedik, yavşak bizim halk dilinde i... demek yalan mı?

Erol Evcil: DoÄŸru.

Alaattin Çakıcı: Ne dedik simdi arkadaşlar...

Erol Evcil: Hem de cok iyi.

Alaattin Çakıcı: Peki CAVİT (CAVİT ÇAĞLAR) benden...miş?

Erol Evcil: Benden de olur.

Alaattin Çakıcı: Yok hani gevezelik yaptığını....

Erol Evcil: Benden de olur.

Alaattin Çakıcı: Ya kilo aldım biliyor musun Erol.

Erol Evcil: Ya ben altı kilo aldım şu an 98-99 kiloyu geliyorum ben ya, sen kaç kilosun?


Fahrettin'in Şeyi İçin Teşekkürler

Alaattin Çakıcı: Kantara bakıyorum 92 gösteriyor ama bunlar iki üç kilo eksik fazla olabilir, gene herşey için sana teşekkür ederim ama.

Erol Evcil: Hayırdır?

Alaattin Çakıcı: Ya bu çocukların şeyinden.. FAHRETTİN’in (FAHRETTİN ÇAKICI) ..... Yani inan

Erol Evcil: Onlar önemli değil ya, su isler bir hallolsun onlar önemli değil ya, tek şu işler hallolsun, ALİ (ALİ ÇAKICI) ile konuşuyor musun?


Canan'la BuluÅŸtunuz mu?

Alaattin Çakıcı: Ha konuştum konuştum namussuzlan ya Erol şu işleri bir bitirelim ondan sonrası önemli değil ya ne oldu CANAN ile buluştunuz mu?

Erol Evcil: Ya bugün bir konuştum, ondan sonra eee kadın bugün onu aramış o da beni bulamamış, Yarın gideceğim işte CANAN'lara, işte ben seninle konuşmadan birşey demedim ona, daha doğrusu CANAN'ın telefonuna çıkmadım yani

Alaattin Çakıcı: şimdi bak ağabeyciğim, beni iyi dinle, beni şimdi dinle, şu anda saat kaç?

Erol Evcil: Åžu anda saat 11'e yirmi var.


Önemli Dört İş: Banka, Yavuz'un Dönmesi, Cavit Çağlar, ....Satmak

Alaattin Çakıcı: Şimdi CANAN ile konuş, yarın ondan bir randevu al kadını arasın, şimdi önemli olan bizim iki tane üç tane, BİR BU BANKA İŞİ, İKİ YAVUZ’UN (YAVUZ ATAÇ) DÖNMESİ, ÜÇ TOPAL’IN (CAVİT ÇAĞLAR)’IN G...NE KAZIK SOKMAK, DÖRT ANLIYOR MUSUN ŞEYİ OKUTMAK... Okutmak sen şey iste CANAN ile konuş, ara onu karıyı arasın, Yarın sen ZEKİ ile buluşmadan... Protokolü yap ağa yani cumaya kadar yap, önemli çünkü, yarın buluş, öbür gün yap önemli değil.

Erol Evcil: Bir dakika.

Alaattin Çakıcı: Erol.


Sema Ä°le KonuÅŸtun mu?

Erol Evcil: (Diğer bir telefonla konuşuyor) Alo iyiyim sen nasılsın? İyi simdi o SEMA ile sen konuştun mu? Alo duyuyor musun beni? Sen SEMA ile konuşabildin mi? İyi tamam o zaman, ben eee diğer telefonda zaten arkadaş var yarın sana geleceğim Yarın su kadınla konuşalım tamam mı? Tamam iyi, tamam ben yarın geliyorum o zaman sana. Hadi görüşürüz. (tekrar ÇAKICI ile konuşmaya başlıyor ) Alo.

Alaattin Çakıcı: Efendim Erol.

Erol Evcil: Tamam şimdi yarın gidiyorum ben (CANAN'a).

Alaattin Çakıcı: Yalnız sana şunu söyleyeyim, senin kuşun (uçağın) dolaylı hareket etsin tamam mı?


Fransa'ya Gitmeden Önce İtalya, İngiltere, İspanya'ya Uğrarım

Erol Evcil: Tabii tabii, ben FRANSA'ya gitmeden önce İtalya’ya uğrarım, İngiltere’ye uğrarım öyle.

Alaattin Çakıcı: Yani bir iki yerden ara, çünkü eee anladın mı dediğimi yani.

Erol Evcil: Anladım, anladım, sen o konuda şey yapma, yani ben cumartesi günü İtalya’ya giderim, orda kalırım, İtalya’da kalırım, ondan sonra İspanya’ya geçerim, İspanya’dan da FRANSA’ya geçerim, FRANSA’da da şey yaparız.

Alaattin Çakıcı: Sen el telefonunu açık bırakırsın, anladın mı dediğimi yani?

Erol Evcil: Anladım, anladım, anladım.

Alaattin Çakıcı: Geliş gidiş yani belli degilse, dediğim gibi telefonunu açık bırakırsın aynen şey eee.

Erol Evcil: Ararlar beni degil mi?

Alaattin Çakıcı: Ha tabii tabii.

Erol Evcil: Şimdi bu telefonumun şarjı bitebilir tamam mı, simdi ben yarın bu kadınla konuşuyorum (CANAN) ondan sonra yarın da... buluşuyorum.

Alaattin Çakıcı: Tamam.

Erol Evcil: Yine birşey olursa konuşuruz tamam mı?

Alaattin Çakıcı: İyi yarın mı ararım seni?

Erol Evcil: Yarın ara, simdi ben bu işi halletmem lazım, artık ben o öteki arkadaşa git diyeceğim, o iş için çağırmıştım git gelme diyeceğim ona.

Alaattin Çakıcı: Okey.

Erol Evcil: Ondan sonra gene birşey olursa bu telefonla gene ararsın beni, ben yarım saat kapalı olur telefon.

Alaattin Çakıcı: Tamam oldu Erol.

Erol Evcil: Hadi görüşürüz.

Alaattin Çakıcı: Görüşürüz Erol.

Erol Evcil: Kendine iyi bak.


(Devamı)




FastCounter

 

Hit Counter

  Anadolu Türk Ä°nterneti

 

Güncelleştirme : 24.08.2021 - 15:50