Header $articleheadline_he$ "ArticleHeadline" Detay Sayfa Header

 

 

     

 

 

 
2021-08-24

Detay Sayfa

Tüm Dosyaların Listesi

News Database Template Page Example

Mesut Yılmaz 02 - Mesut Yılmaz Mason mu?

24/8/2001 - 11:00 - Atinİlgili Bağlantı Yorumlar Bu Yazıyı Bir Tanıdığına Yolla Bu Yazıyı Yazdır  

      

Çayeli, Kaptanpaşa, Çataldere ve Eskipazar’ın 1916’da değişen adlarının Rum, Ermeni veya Bulgar adı olması Yılmaz ailesinin kökünü belli eden bir gösterge değildir.

Böyle bir yaklaşım eski adı “Bizans” olan İstanbul doğumluların da “Rum” olduğunu iddia etmek kadar tutarsız bir yaklaşım olur. Zira göçlerle dolu olan Anadolu’da bu yerlere Türk’lerin göçtüğü bilinmektedir. Yılmaz ailesinin kökü ile ilgili iddiaların bu isim değişikliği sebebiyle yapılmış olabileceği sanılmaktadır.

Esasında Mesut Yılmaz’ın kökü hiç önemli de değildir. Tarihimizde, halen de mimari yapıtları, müzik ve sair eserleri ile iftihar ettiğimiz Ermeni vatandaşlarımız vardır. Önemli olan Politikacı Mesut Yılmaz ve onun yakınlarının Türkiye’ye ne getirdiği ve Türkiye’den ne götürdüğü meselesidir.

MESUT YILMAZ MASON KAYDIYılmaz için belirtilen bir diğer iddia da “Mason” olduğudur. Aralık 1995 seçimlerinden önce piyasaya sürülen resimlere göre Mesut Yılmaz “Ankara Hakim Şapitri 1992 Yıllığı’nın 65 sayfasına kayıtlı olup “Türk Mason Derneği Yüksek Şura Üyeleri” arasındadır. Kayıt şöyledir:

Adı Soyadı Mesut A. Yılmaz
Maizikül No. 2255
Ana Loca Çankaya
D. Tarihi - Yeri 1947
Meslek İktisatçı
Hemşire Adı Berna
Ev Adresi Yüksel Sitesi A Blok N.23 Balgat Yolu Ankara
Ev Telefonu 446 8600
İşi Ana Vatan Partisi
İş Adresi 13 Cad. No 3 Balgat Ankara
İş Telefonu 256 5000

Fotoğrafların montaj olduğu sonradan anlaşılmıştır. Bu resimlerin Atin’de çıkan “Çift Meslekliler” yazısında bahse konu gazeteciler tarafından para karşılığı piyasaya sürüldüğü zannedilmektedir.


On Yıl Önceki Namus Sözü
Mesut Yılmaz’ın ilk Başbakanlığı döneminde, ailenin kasası ve muhasebe müdürlüğü görevini yapan birader Turgut Yılmaz, mal varlıkları ile ilgili beyanda bulunduğu sırada basın kanalıyla kamuoyuna iddialı bir “söz verme” gösterisi yapmıştı.

Şöyle diyordu birader Yılmaz: “Namus ve dürüstlüğün bir meziyet değil, olmazsa olmaz şartına inanıyor, bu günkü tarih itibarıyla 21 senelik iş hayatımın her anını, her türlü hesabı vermeye hazır olduğumu bildiriyorum. Bu günden itibaren ağabeyimin Başbakanlığı süresince iş politikalarımı mevcutları muhafaza esası dahilinde yürütüp, yeni bir iş alanına girmeyeceğimi taahhüt ediyor, engin sağduyusuna güvendiğim kamuoyunun takdirine arzediyorum. [Hürriyet - 23 Haziran 1991]

Takip eden sayfalarda birader Yılmaz’ın, aile adına verdiği bu sözü ne ölçüde tuttuğunu hep birlikte izleyeceğiz.



Yolsuzluk Dosyaları
“Mesut Yılmaz’la ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisince seçilen üyelerden oluşan ”soruşturma komisyonu” belgelerine ve Mesut Yılmaz’la ilgili suçlamalara şöyle bir göz atalım.


1- ‘Mesut Yılmaz’ın Soruşturma Dosyaları Finansbank’ta 1990 yılında sahip olduğu hisseleri, 12.01.1995 tarihinde sattığı, ancak, bu hisseleri, bu tarihler arasındaki mal bildirimlerinde göstermediği, Meclis Araştırma Komisyonunca yapılan (10/198 sayılı) raporda tespit edilmiştir. Ayrıca, bu husus, adı geçen bankanın bilgisayar belgeleri ile de sabittir.’

2- ‘Mesut Yılmaz ve eşinin, kardeşi Turgut Yılmaz ve eşiyle birlikte Almanya’da kurduğu Transalkim adlı şirketi, Almanya’da 60 metre karelik bir evde oturduğu ve mütevazi bir yaşantı sürdüğü öğrenilen Herbert Bader isimli bir muhasebeciye devretmiş göründüğü, ancak, yıllık cirosu yüz milyon markı aşan bu şirketin gerçekte halen de Yılmaz ailesine ait olduğu iddia edilmektedir. Yine bu şirketin hayali ihracat olaylarına karıştığı yolunda yaygın iddialar mevcuttur. Ayrıca, bu şirkete ait TIR ‘ların, Turgut Yılmaz’ın işgal ettiği İstanbul’daki Hazine arazilerini TIR parkı olarak kullandığı söz konusu edilmektedir’

3- ‘Mesut Yılmaz ve eşinin Delta Deri Giyim Sanayii A.Ş.’nde sahip oldukları hisselerin kardeşi Turgut Yılmaz’a devredilmiş gibi gösterildiği iddiaları da yaygın olarak dile getirilmektedir. Nitekim, Mesut Yılmaz’ın eşi Berna Yılmaz’ın Delta Deri Giyim Sanayii A.Ş.’ndeki hisselerin bir bölümünü Turgut Yılmaz’a satarak şirketteki payını, eşinin 1993 yılında verdiği mal bildirimine uydurduğu gazetelerde haber olarak yer almıştır. Vergi kaçırdığı mahkeme kararıyla sabit olan bu şirketin, Başbakanlık nüfusu kullanılarak, Hazineye ait arazileri işgal ettiği yine herkesce bilinen bir husustur’

4- ‘Yine Mesut Yılmaz ve eşinin, Almanya’da Köln kentindeki Sparkasse Bankası Nezrinde milyonlarca mark tutarında hesaplarının bulunduğu, bunların bir kısmının da yine Turgut Yılmaz ve eşi adına kayıtlı göründüğü iddiaları basında yer almıştır. Bizzat Turgut Yılmaz’a ait mal bildirimlerine ve adı geçenin açıklamalarına göre, Almanya’daki bu hesaplarda 800 bin ve 2 milyon mark arasında değişen meblağların bulunduğu ve bu hesaplarda sebebi belli olmayan bir şekilde önemli değişiklikler meydana geldiği anlaşılmaktadır’

5-‘Yine, Mesut Yılmaz’ın Bodrum’da sahip olduğu süper lüks villanın iktisap ve inşaatında şaibeler bulunduğu, basında sıkça dile getirilen iddialar arasındadır. Maaşı dışında bir gelire sahip olmayan Mesut Yılmaz’ın 200 milyar lira değer biçilen bu süper lüks villayı hangi parayla yaptırdığı, bu parayı nereden bulduğu meçhuldür’

6-‘Yine, Mesut Yılmaz’ın ailesinin, İstanbul’daki Conrad Oteli’nin gerçek sahipleri olduğu yolunda iddialar basında sıkça dile getirilmektedir. Nitekim, Mesut Yılmaz’ın Başbakan olduğu dönemlerde kamuya ait toplantı, resepsiyon ve sempozyumların adıgeçen otelde yapıldığı ve bunun karşılığında büyük paralar ödendiği belgelerle sabittir’

7- ‘Ayrıca, Masut Yılmaz’ın, bugüne kadar Bakanlık ve Başbakanlık yaptığı dönemlerde TBMM Başkanlığına verildiği mal bildiriminde, kaynağı izah edilemeyecek şekilde büyük bir servet artışı olduğu gözlenmektedir. Basında yaygın olarak dile getirildiği ve hatta bugünkü hükümette koalisyon ortağı olarak yer alan Demokratik Sol Parti tarafından Haziran 1996 tarihinde Meclise verilen soru önergesinde de belirtildiği üzere, Mesut Yılmaz’ın Bakanlık ve Başbakanlık görevleri sırasında görevini kötüye kullanarak kendisine ve ailesine haksız menfaat sağladığı yolunda ciddi ve kuvvetli emareler mevcuttur’

8- ‘Mesut Yılmaz’ın, Akfa grubuna usulsüz kredi verdiği, Tekel’in Almanya distribütörünün Tekel Aachn (Aydın Yardımcı) firmasına verilmesini sağladığı bu yollardan haksız kazanç temin ederek servetini artırdığı basın ve siyasi parti sözcüleri tarafından sık sık gündeme getirilmiştir’

9- Seka İzmit Kuruluşu’nun 160 dönümlük arazinin Koç / Ford ortaklığına bedelsiz devriyle ilgili ‘resmi ihale ve alım-satıma fesat karıştırmak’tan ‘Yüce Divan’a sevk suçlaması TBMM belgeleri arasında yer alıyordu.

10- Cumhuriyet tarihinde ilk defa yolsuzluk suçlamasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 314 milletvekilinin oyu ile Başbakanlık’tan düşürülmesine yol açan Türkbank’ın , ‘resmi ihale ve alım- satımına fesat karıştırmak’la ilgili, ‘Yüce Divan’a sevk dosyası, TBMM kayıtlarında yer aldı.” [Ataköy Gazete – Aralık 2000 Celal Toprakoğlu]



Yukarıdaki satırlar Meclis zabıtlarına ise şöyle geçmişti:

“Başbakan Mesut Yılmaz ve ailesi hakkında, 3628 sayılı Kanunun 12 ve 13 üncü maddeleri ile Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine muhalefetten dolayı verilen soruşturma önergesi üzerinde, önerge sahibi olarak söz almış bulunuyorum.

Başbakan Mesut Yılmaz ve ailesinin sahip oldukları servetteki olağandışı artış, sık sık basında yer almış ve kamuoyunda tartışılır hale gelmiştir. Özellikle, servetin kaynağı konusunda kuşkulara neden olan iddialara, delil ve emarelere dikkatinizi çekmek ve bu kısıtlı süre içinde bilgilerinize sunmak istiyorum.

... Sayın Yılmaz’la ilgili bu iddialar, yıllardır devam ediyor. Daha gerilere gittiğiniz zaman, 1986 yılında, Cüneyt Canver ve arkadaşları tarafından verilmiş araştırma önergesinde, yine Sayın Yılmaz’ın ve Yılmaz biraderlerinin adı geçiyor. Yine, bakın -şimdi, ismini vermeden söylemek istiyorum- 1993 yılında bir sayın bakan “Mesut Yılmaz, bir TIR filosunun ortağı mıdır” diye soruyor; “bu TIR filosuyla kaçakçılık yapılmış mıdır” diye soruyor; “kaçakçılığa bulaşmış TIR filosuyla mallarımı neden taşımak istedi” diye soruyor; “Mesut Yılmaz, İstanbul Beyaz Sarayı nasıl ele geçirdi” diye soruyor; “Mesut Yılmaz’ın kardeşi Turgut Yılmaz servetini nasıl yaptı” diye soruyor; “Turgut Yılmaz’ın şirketlerinin arkasında Mesut Yılmaz yok mu” diye soruyor ve o günlerde, bu sorular, Türkiye’nin en büyük gazetelerinde manşet oluyor “her tarafımız çamur dolu” diye başlıklar atılıyor. Bu soruları soran, şu andaki önerge sahipleri değil, 1993 yılındaki bir sayın bakan. ... Anavatan Partisinden verilen cevaplar şu seviyede: “Sen ne diyorsun, terbiyesiz, dolandırıcı, köprüaltı çocuğu, vergi kaçakçısı, kumarcı, Demirel’in çantacısı, peşkeşçi...” Bakana verilen cevaplar bunlar.

... Sayın Yılmaz’a ait olduğu, (10/198) sayılı Meclis araştırma komisyonuna gönderilen banka kayıtlarıyla belgeli olan; ancak, Sayın Yılmaz’ın haberdar olmadığını beyan ettiği Finansbank kurucu hisselerinden bahsetmek istiyorum. Başbakan Yılmaz’ın haberdar olmadığını beyan ettiği bu hisseler, doğal olarak, mal bildiriminde de yer almamıştır. Düşünün ki, bir bankada kurucu hissedarsınız ve bundan haberiniz yok. Bunun için, ya bu türden sayısını bilemeyecek kadar çok girişiminiz olmalı ya da hileyle size bu hisseler verilmiş olmalı. Burada, ister istemez, insanın aklına, bunların doğal olmayan yollardan edinilmesinden dolayı gizlenmek istenip istenmediği sorusu takılmaktadır. Başbakanın haberdar olmadığı hisseler, bizzat Turgut Yılmaz’ın talimatıyla, 12.1.1995 tarihinde satılıyor ve -yine onun bilgilerine dayanarak söylüyorum- bir okul inşaatına bağışlanıyor. Herhalde, Sayın Yılmaz’ın, bu satıştan haberi vardır, bağıştan haberi vardır; alıştan haberi olmamış; ama, mutlaka satıştan haber vermişlerdir.

Sayın Yılmaz’ın bu hisselerden haberdar olmadığı beyanına inansak bile, kurucu hissedarlığın mevzuat hükümleri gereği yapılan işlemleri nasıl yapıldı, sahte imza mı kullanıldı? Adınıza, sizin adınıza bu işlemleri başkası mı yaptı; nasıl oldu Sayın Yılmaz? Hiç de inandırıcı olmayan bu beyana dayanarak sormak isterim ki, mal bildiriminde beyan etmediğiniz, haberdar olmadığınız, unuttuğunuz ya da gizlemek ihtiyacını hissettiğiniz başka menkul veya gayrimenkulleriniz var mı? Örneğin, işlemlerinde usulsüzlüklerin müfettişlerce tespit edildiği söylenen Tekstilbank ailenizin midir?

....Bir diğer önemli konu ise, uluslararası nakliyat işi yapan Transalkim şirketidir. 1980 yılında kurulan şirket, Sayın Mesut Yılmaz, Turgut Yılmaz ve Claudia Yılmaz denetimindedir, ta ki 1985 yılına kadar. Şirket, herhalde, Mesut Yılmaz’ın politik geleceği düşünülerek olsa gerek, Herbert Bader isimli Alman muhasebeciye devredilmiştir. Transalkimin maaşlı memuru olan, 55-60 metrekarelik bir dairede kiracı olarak yaşayan Herbert Bader sayesinde, Yılmaz ve ailesi, resmî kayıtlarda görünmekten kurtulmuştur.

Transalkim konusunu kapatmadan önce, bu şirkete ait TIR’ların, GSD Dış Ticaret Anonim Şirketinin hayalî ihracat olaylarına karıştığı iddialarının belgeli olduğunu hatırlatmak isterim.

... Almanya’da kurulan bu şirketin -1980 senesi aralık ayında Ludwigsburg Kasabasındaki bankaya bloke edilen- kuruluş sermayesi olan 50 bin DM Almanya’ya nasıl gelmiştir?

... Yılmaz Ailesinin şirketi; siyasî nüfuz kullanarak hazineye ait araziyi işgal etmiş. Delta Deri Giyim Sanayii Anonim Şirketi, 1980 yılından 1994 yılına kadar, 14 yıl süreyle işgal ettiği İstanbul Maltepe’deki bu arazi için ecrimisil ödemiştir.

****

..... Tüm bu saydığım delillere ve araştırma komisyonunun tespitine rağmen, Sayın Yılmaz ne demiştir biliyor musunuz; ‘ben, öyle bir hissenin sahibi olduğumdan haberdar değilim’ demiştir, inkâr yolunu seçmiştir. Sayın Başbakan, saklamanız, inkâr etmeniz hiçbir işe yaramaz; çünkü, bunlar, delilli, belgeli ve arşivlenmiş olarak komisyon dosyasında bekliyor; bundan sonra ‘hayır, haberim yoktur’ demekle inandırıcı olamazsınız, ‘bilmiyorum’ demeniz de hukuken hiçbir değer ifade etmez; çünkü, siz de her Türk vatandaşı gibi, kanunu bilmek zorundasınız. Kaldı ki, siz, Başbakansınız...

... Şimdi, size bir pasaj okuyacağım: ‘Ben, hayatımda hiç mahkemeye gitmedim, hiç yargılanmadım; ellerinde bir belge varsa, o belgeyi görmek istiyorum; sadece kendimin değil, kardeşlerimin, karımın, annemin, kimin hakkında bir suç isnadı varsa, herhangi bir kanuna, ahlaka aykırı bir işlemim varsa, lütfen, hesabını sorsunlar, cevaplandırayım’ diyor. Kim mi diyor; Sayın Mesut Yılmaz’ın kardeşi Turgut Yılmaz, 7 Aralık 1995 tarihinde Show-TV’de diyor; dokümanları burada.

.... Sayın Turgut Yılmaz’ın Meclis araştırması komisyonuna vermiş olduğu mal beyanında da belirttiği gibi, bu şirketin yüzde 53 hissesi kendisine ait olup, Sayın Mesut Yılmaz ve eşi, Delta Deri Giyim Sanayii Anonim Şirketinin ortaklarındandır. Bu şirketin vergi kaçırdığı, maalesef, mahkeme kararıyla tescil edilmiştir. Evet, mahkeme kararı buradadır; işte, İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin vermiş olduğu 1989 tarihli, 1130 sayılı hüküm.

...Bir taraftan, yetimin hakkını savunduğunuzu söyleyeceksiniz; ama, diğer taraftan, kıvrak bir zekâyla, devalüasyon öncesi düşük kurla devletten alınan dolarlarla hissedarı olduğunuz bankanız, yani, Finansbank, en fazla kâr sağlayan bankalar sırasında birinci olacak. İşte, 4 Şubat 1998 tarihli Hürriyet Gazetesi. Ne diyor gazete: “Müdahaleden kârlı çıkan ilk 10 banka...” Birincisi Finansbank, eh, altıncısı da Tekstilbank.

....Başbakan olduğunuzun ertesi günü de, yandaşınız olan medya kuruluşlarına trilyonluk teşvikleri verecek ve enerji ihalelerini dağıtacaksınız. Buna karşılık, yandaşınız olan medya kuruluşları da, sizi, yapay bir dürüstlük imajıyla kamuoyuna pazarlayacak.

Sayın Mesut Yılmaz’ın Türkiye Büyük Millet Meclisine verdiği mal bildiriminden de anlaşılacağı üzere -bizzat kendi mal bildiriminden- 1983 yılında, küçük bir işyerinde, mütevazı sayılacak bir gelirle... [T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ 80 inci Birleşim 22 . 4 . 1998 Çarşamba]


(Ticaret Sicili Gazetesine göre Transalkim Uluslararası Nakliyat ve Ticaret Ltd. Şirketi 18 Hazinan 1980 yılında kurulmuştu. Kurucuları şunlardı:

-Pursan Poliüretan Sanayi ve Tic. A.Ş 52 hisseye karşılık 260.000. TL.
-Ali Bars 18 hisseye karşılık 90.000. TL.
-Ahmet Mesut Yılmaz 18 hisseye karşılık 90.000. TL.
-Mustafa Tuncer 12 hisseye karşılık 60.000. TL.

Mesut Yılmaz’ın ortaklardan Ali Bars, Ajda Pekkan’ın eski kocasıdır. Bir yayın organına göre ‘Ajda Pekkan'ın eski kocası olması dışında çok önemli başka özellikleri de vardır.’ [Yeni Hayat – Sayı 13 – Etnik Kökene Dayalı Siyaset]

Ali Bars ve Başak GürsoyYine aynı yayın organında bir başka yazıda Ali Bars için şunlar söylenmektedir. “Kim getirmişti Roger Tamrazyan'ı Başbakanla ve başdanışmanı petrolde tek yetkili Emre Gönensay'la görüştürmek için? …Meçhul bir yoldan gelen ve nereden tanıştıkları belli olmayan Tamrazyanla ilk önce MHP ile son aylarda temas kurmuş olan Ali Bars ve Erol User görüşmüşlerdi. Bunlar, MHP'ye oynatılacak rol için son bir sene içinde aktarılan, büyüyen MHP'nin kontrol altında tutulmasını sağlamak veya ondan yararlanmak üzere milliyetçi oluverenlerdendiler. Milliyetçi oldukları için MHP'de yıllardır faal olan binlerce insanın bir anda önüne geçirildiler. Yeni gelenlerin pek çoğunun gelir düzeyleri yüksekti, bunlardan geçmişinde milliyetçi olarak tanınan birine de rastlanmıyordu.Haklarında bilinenler pek basitti. Ali Bars, Ajda Pekkan'la evlenip boşanmış bir iş adamıydı, bir kitle partisinin lideriyle geçmişte iş ortaklıkları olduğu söyleniyordu. Erol User'in ise Tamrazyan olayından sonra İnterpol'ce arandığı basında ifade edilmiştir. Ali Bars ve Erol User, Tamrazyan'ı Alparslan Türkeş'e takdim etmişlerdir. [Yeni Hayat – Sayı 13 – Bakü – Ceyhan Hattı Rus Tezi mi?]

Merkezi Almanya’da bulunan Transalkim Şirketi ise Almanya, (Stuttgard, Hamburg, Rhein/Ruhr, Münih) Hollanda Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye'de (İstanbul, İzmir) kolları bulunan büyük bir taşımacılık şirketi. Şirketin “Mesut Yılmaz’ın yumruklandığı Budapeşte’de, “Újpest Industrial Park”ta da bir kuruluşu var.

Birader Turgut Yılmaz Transalkim için "Almanya'daki Transalkım Şirketi bizim Türkiye'de nakliye işi yaptığımız Transalkım şirketinden bir yıl önce kurulmuştur. İki ayrı şirkettir, kayıtlara bakıldığında da sahipleri görülecektir." demektedir. Yani Turgut Yılmaz, iki şirket arasında herhangi bir ortaklık yoktur demektedir.


Ancak İsviçre Basel’de 1984 yılında kurulmuş bulunan Hoco şirketi aynı şeyi söylemiyor.Hoco şirketinin geçmişi ile ilgili sayfada kuruluşundan 5 yıl sonra, yani 1989’da, Stuttgart ve İstanbul Transalkim ile ortaklığın 5’nci yıl jubilesinin kutlandığını belirtiliyor. Yani hem Stuttgart’taki, hem de İstanbul’daki Transalkim en azından Hoco üzerinden 1984’den beri ortak. (Devam edecek)




FastCounter

 

Hit Counter

  Anadolu Türk İnterneti

 

Güncelleştirme : 24.08.2021 - 15:50